Uyku problemleri, dikkat dağınıklığı, baş ağrısı, gözde sulanma, göğüste daralma hissi ve geçmeyen yorgunluk gibi şikayetlerinizin nedeni iş yeriniz olabilir

Devasa plazalar, açık/kapalı ofis sistemi, gün boyu koşuşturan, işleri yetiştirmeye çalışan, sürekli bilgisayar ve cep telefonu kullanan insanlar... Modern çağın yarattığı bu yaşam biçiminin literatüre "hasta bina sendromu", "sekreter sendromu", "yazar krampı", "şehir bronşiti", "gürültü sağırlığı" gibi bir yığın yeni hastalığı eklediğini belirten Nöroloji Uzmanı Mehmet Yavuz, Hasta Bina Sendromu'nu şu sözlerle tanımlıyor: "Çarpık kentleşmenin ve yoğun bina yığınlarının sonuçları sadece bozuk şehirleşme ve trafik keşmekeşi değil. Olayın sosyal boyutlarından daha ciddi sağlık sorunları da var.

Örneğin Amerikan NBC televizyonu, yeni bir binaya taşınmış ve bina son derece modern ve en yeni teknolojik sistemlerle donatılmıştır. Bina öyle bir bina ki, bir gelen hayran bir de gelmeyen! Ancak bu binada bir sorun vardır. Hemen herkes günün sonuna doğru halsizleşmekte ve bitkin bir vaziyette işini bitirmektedir. Ayrıca çalışanlarda baş ağrısı ve baş dönmesi almış başını gitmiştir. Hafta sonuna doğru şikayetler daha da yoğunlaşmaktadır. Sonunda problemin binadan kaynaklandığı anlaşılır. Binanın havalandırma sistemi yetersiz olduğundan mevcut elektronik cihazların meydana getirdiği manyetik yorgunluk bina da çalışanların performanslarını etkilemekte ve verim düşmektedir. Sonunda burda çalışan insanların yarısı başka bir binaya nakledilir ve olay çözümlenir."

Hasta Bina Sendromu; yalıtımı, havalandırması, yerleşim düzeni iyi planlanmamış sağlıksız büyük binaların çalışanlarda birtakım sağlık sorunlarını ortaya çıkarması sonucu görülen bir modern çağ hastalığı. İşyerinde iken sık sık gözleriniz sulanıyorsa, göğsünüzde daralma hissediyorsanız, geçmeyen yorgunluktan şikayetçiyseniz ve en önemlisi binadan çıktıktan sonra bu sorunlar ortadan kalkıyorsa, Hasta Bina Sendromu'na yakalanmış olabilirsiniz.

ZAMANIN YÜZDE 70'İ İŞTE GEÇİYOR

Dünya Sağlık Örgütü'nün raporlarına göre günümüz insanı zamanının yüzde 70'ini iş, yüzde 20'sini ev ortamında olmak üzere yüzde 90'ını kapalı mekanlarda geçiriyor. Hasta Bina Sendromu yaşayan kişilerde görülen belirtiler; aşırı yorgunluk, göğüste sıkışma hissi, burun ve boğazda kuruluk, gözde sulanma veya burunda akıntı, tıkanıklık, devamlı yorgunluk hissi, baş ağrısı ya da keyifsizlik olarak çeşitlenebiliyor. Kişi binayı terk ettiğinde, belirtilerin ortadan kalkması sendromun tipik özelliği. Sendrom kadın çalışanlarla, hiyerarşik konumundan dolayı daha sıkışık, daha havasız ortamlarda çalışmak zorunda olanları daha çok etkiliyor.

Çok katlı iş merkezlerinde, binlerce elektronik cihaz ve sistemle donatılmış plazalarda, odaklanma ve konsantrasyon yetersizliklerinin görülmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Dr. Mehmet Yavuz,
"Böyle mekanlarda çalışanlardan tam bir performans beklenmesi hayaldir. Çalışan verimliliği için, odaların yeterli genişlikte olması, çalışanların etrafında gereksiz elektronik cihazların bulunmaması gerekir. Mevcut elektronik cihazların iyi yalıtılmış odalarda olması ve bağlantıların network sistemleri ile ofislere dağıtılması tercih edilen yol olmalıdır. Örneğin faks ve yazıcıların her odada bulunması yerine, bunların tek bir odada toplanması ve buraya ancak gerektiğinde girilmesi önemlidir. Kullanılan monitörler mümkün olan en düşük radyasyonlu cihazlar olmalıdır. Bilgisayar kasaları gürültüsüz çalışmalı ve yalıtımı üst düzey olmalıdır. Ofislerde gerekli sayıda telefon bulundurmalı, telefon kargaşasından ve kalabalıklığından uzak durulmalıdır. Cep telefonlarını asla kemere bağlı ya da cepte tutulmamalı, mümkünse kulaklık kullanılmalıdır. Sadece bir tane cep telefonu kullanmaya çalışılmalıdır.

Belirtiler birkaç günde kaybolur

Belirtileri:

* Geçmeyen yorgunluk hissi
* Baş ağrısı
* Baş dönmesi
* Kaygılı ruh hali
* Uyku bozuklukları
* Konsantrasyon bozukluğu
* Unutkanlık
* Gözlerde ve burunda akıntı
* Ciltte kuruluk
* Solunum yolu hastalıkları

Belirtilerin ortak özelliği, çalışma ortamından birkaç günlüğüne uzaklaşınca şikayetlerin düzeliyor olmasıdır.

Sebepleri:

* Binaların havalandırılma sisteminin iyi planlanmamış olması.
* Kağıt tozu, halılardan kalkan tozlar gibi havayı kirleten etkenler.
* İş stresi.
* Binaları saran mikroorganizmalar.

Korunmak ve kurtulmak için:

* Elektronik cihazlar gereken sayıdan fazla olmamalı, satın almada insan sağlığına en uygun olanlar tercih edilmelidir.
* Kirlilik nedenleri ortadan kaldırılmalı.
* Havalandırma sistemleri güçlendirilmeli.
* Solunan havanın kalitesinin artırılması.
* Yerleşim planının sağlık koşulları gözetilerek yapılması.
* İş stresini azaltmaya yönelik önlemler alınması.

Filiz İçke