Sayfa 1/2 12 SonSon
16 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Başarımın öyküsü!

  1. #1
    Karar Dönemi Rosalie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    Bursa
    Mesajlar
    469

    Standart Başarımın öyküsü!

    Sitede olduğum zamanlarda hiç atraksiyon yoktu hayatımda diyebilirim. Çünkü o zaman yaşadıklarım solda sıfır kalıyor. Küçüktüm ve tam bir ergen gibi davranıyordum. Sorunlar çok basitti…
    Bir gün sorunlarım tamamen büyüdü. Hatta bir genç kız için çok büyüdü.
    Bir sabah nefes nefese uyandım. Ellerimde kan vardı. Önceki gece bütün camları yumruklayarak kırmıştım. Bir bandajla sarmışlardı. Kötü hissediyordum. Kar soğuğu vardı havada. Tek istediğim ölmekti çünkü başka çarem kalmamıştı. Sevgilim beni seviyor muydu? Bilmiyorum… hiç bilemedim zaten. Benim çocuğum olmayacaktı. Annesi beni istemiyordu. Soy isimleri yürümeyecekti benim yüzümden ve bu beni berbat hissettiriyordu. Peki o zaman neden hala benimleydi? Neden bana eziyet ediyordu? Ayrılmak istemeyen bendim evet. Çünkü korkuyordum. Ölmeliydim. Ancak böyle halledebilirdim her şeyi.
    O sabah müthiş bir ayaz vardı. Ev arkadaşlarım uyumuştu. Banyoya gittim. Sol bileğimi kestim.Bütün banyo kana bulandı…
    Gözlerimi açtığım zaman hastanedeydim. Yanımda sınıf arkadaşlarımdan birisi vardı. Uzun boylu esmer çocuk… oda görmüştü halimi, utanmıştım. Ve tekrar yaşıyor olmanın endişesini duyumsuyordum. Neden ölemiyordum ben? Neden izin vermiyorlardı bunun için bana?
    O gün ve o günden sonra hep ölmek istedim. 20 metre kayalıklardan göle atladım. Bütün vücudum yaralandı. Bütün ilçeye rezil olmamı bırak, uzun süre beni salmadılar. Kliniğe yattım. Yataklara bağlandım. Üzerimde denenmeyen ilaç kalmadı.
    Sonra o esmer çocuk beni bir yere götürdü. Yer tanıdıktı ama anlayamıyordum. Sanki beynim durmuştu. Sanki dünya durmuştu…
    En azından onun gözetimindeydim. Deliriyordum. Bunu biliyordum. Artık benim tedavim yoktu. Hala ölmem gerekiyordu.
    Bir sabah yastığımın kenarına bırakılmış bir demet papatyayla uyandım. Ve sonraki her sabah…
    Hala kimseyle konuşmuyordum…
    Bu böyle bir iki hafta devam etmiş olmalı. O papatyalar bana dünyayı hatırlattı. Doğayı, çiçekleri, gökyüzünün maviliğini… Denizleri hatırlattı.
    Konuşmayı unutmuştum sanki. Aklımda hep göle atlarken ki haller vardı. Kar, buz gibi soğuk, gölün iğneleyen soğukluktaki suyu, o suyu yutmam, yaşamla ölüm arasında gidip geldiğim dakikalar… beni kimin kurtardığı hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Sadece ambulansı ve jandarma ekiplerini hatırlıyordum.
    Bizim esmer girdi odaya. Bana sarıldı. En son aylar önce orada ağladım. Bir nöbet geçirdim. Ama sonra belki o çiçekler sayesinde dünyada olduğumu ve yaşadığımı anımsadım. Nefes almanın kıymetini hatırladım. Aynadaki halimi gördüm. Bezgin bir surat, kendime çektirdiğim acıların izleri…
    Kollarım delik deşikti. Vücudumda hiç kaybolmayacağını sandığım morluklar….
    Oturdu saçlarıma özenle fön çekti… bir erkek bunun için nasıl bu kaar sabırlı olabiliyordu?
    Makyaj yaptı. Sevgilim sandığım o pisliği aradım. Hemen gelmesi için rica ettim. Geldi. Bana acı çektirmekten zevk alan o adi istediğini alamadı. Ağzıma geleni söyledim. Haykırdım ve onu hayatımdan defettim.
    Yurda yerleştim sonra. Küçük sevimli bir aile işletmesiydi ve otel gibiydi. Hayatımı ellerime almaya karar verdiğim o günlerde yapabileceklerimi sıraladım. Acıyı nasıl yenebilirdim?
    Duvarıma o kalleşin resimlerini astım. Her sabah resimlere tükürdüm. Bazen kadeh kaldırdım, bazen ağladım. Baktım ki bir süre sonra sabah kalktığımda tükürmüyorum bile!
    Hepsini özenle yırttım, üzerine benzin döküp yaktım.
    Sonra gezemeye başladım. Heryeri gezdim. Kiliseler, tarihi alanlar, bütün cafeler ve barlar… kendinden emin ve topyekün kaybolmuş insanlarla kahkahalar attım.
    İçim yanmamaya ve acı çekmemeye başlayana dek yaptım bunu. Kiminle nasıl olduğum önemli değildi. Sadece acımı unutmuştum, hissetmiyordum, o kadar… dünya umurumda değildi.
    Hassas olmak zararlıdır evet. İlaçlar bir işe yarar ama sen inatla üzülmeye devam edersen bir işe yaramazlar. Ben ilaçları uyutucu olarak kullandım.
    Son birkaç haftadır bir düzine kitap okumuş durumdayım. Günümün tek bir anını bile yatakta uzanıp tavanı seyredip bir şeyleri anımsamakla uğraşarak geçirmiyorum. Ya yazıyorum, ya okuyorum, ya uyuyorum yada çalışıyorum. Tek bir anımı bile bişeyleri düşünmekle harcamıyorum. Geri dönmüyorum. Kimseyi umursamıyorum. Kimsenin bana acı çektirmesine izin vermiyorum. Ben onları değil onlar beni arıyorlar.
    Sevgilim yok, olmasını da istemiyorum açıkçası. Evlenmeyi falanda unuttum. Tek bir amacım var, iş ve para. İşim olsun para kazanayım, karnım doysun, ev kiram yatsın yeter. Başka bir derdim yok. Bu dünyada geri kalan zamanımı mutlu olarak ve zevk alarak geçirmeyi planlıyorum. Ve bunun için her şeyi yaparım.
    Benim başarı hikayem biraz garip. Ben ilaçlarda dahil her şeyi bir anda kaldırıp attım. Çünkü bünyem acıya alışıktı ve acıyı yenmekte zor olmadı. Zaten acıyı ancak unutabilirsiniz. Unuttuğunuz an biter her şey. Ondan sonra ne olursa olsun acı hissetmezsiniz. En azından bende durum böyle. Acı yok, sevgi yok, hiç bir şey yok… hissedilebilen tek duygu huzur, huzurumun getirdiği mutluluk…
    Aslında çok basit ama ne kadar istersen o kadar basit.

    Uyuşturucuya hayır!
    http://www.dailymotion.com/video/x2d...nno-coke_music

  2. #2
    goffee
    Guest

    Standart

    başarmana sevindim..

  3. #3

    Standart

    Umarım huzur hayatta mutlu olmanız için yeterli olur...

  4. #4
    Cahillik Dönemi devhis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Mesajlar
    575

    Standart

    gücüne hayran kaldım
    ordan buraya gelmek çok zordur çünkü...
    hayatın sana hep güzel sürprizler sunmasını dilerim
    hayat hassaslar için iyi bir yer değil haklısın
    ✿⊱ Anladım ki susmak bir cüsse işi. Derin denizlerin işi. Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli...
    ✿⊱ Bazılarının sadece normal olmak için ne büyük çaba sarf ettiğini kimse fark etmiyor.
    Albert Camus

  5. #5
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Mesajlar
    65

    Standart

    hikayeni bekliyordum kiraz çk heyecanla soluksuz okudum ,süper dicem başarmana yani bukadar zorluğu silip atmana bu güc sende varmış sanırım hepimizde var ama bulup çıkarabilsek senin gibi

  6. #6
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Aug 2009
    Mesajlar
    67

    Standart

    sevgili Kiraz seni tanıdığıma çok sevindiğimi öncelikle bilmeni isterim ve benzeri acıları yaşamışız ama negüzel bak geride kalmış azmin sayesinde....
    dahada iyi olacağına ve herşeyi başarabileceğine inanıyorum buarada bahsettiğin esmer arkadaşın sakın onu hayatından uzaklaştırma çünki ONA BİR HAYAT BORÇLUSUN
    sevgiyle kal ve azmini hiç bırakma

  7. #7
    Karar Dönemi aLoneaqLe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yer
    siyah, gök beyaz!
    Mesajlar
    299

    Standart

    Bazen böyle hikayeleri okuduğumda, bu kadar sevebilmek ve işler yolunda gitmediğinde bunca acıyı çekmek beni hayrete düşürüyor. Belki de senin sonradan yakaladığın umarsızlık bazılarımızda en başından beri var ve bu yüzden asla sizin kadar sevip, hayatın odak noktası yapamıyoruz birilerini. Düşününce bir açıdan egoistlik gibi gelse de, diğer yandan intihar teşebbüsleri vs. tarzı olaylar daha fazla egoistçe geliyor.

    Sorunları aşabildiğine sevindim ve bunu ayrıntılı paylaşman çok iyi oldu. Bu yazıdan çıkarılması gereken ders açık. Mutluluğu kimseye, hiçbirşeye endekslememeliyiz. Güneş doğdu diye mutlu olup ardından battı diye üzülmek yerine, gecenin güzelliğinde huzur bulmalı çünkü güneş tekrar doğacak, unutmamalı.

    Saygılarımla
    ¿?

    "ki hükmümü kendim veriyorum.. Yakın beni sesim sorulara dönmeden. Küllerimin altında kalacak mutluluk sandığınız ne varsa.."

  8. #8
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Mesajlar
    65

    Standart

    Alıntı aLoneaqLe Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bazen böyle hikayeleri okuduğumda, bu kadar sevebilmek ve işler yolunda gitmediğinde bunca acıyı çekmek beni hayrete düşürüyor. Belki de senin sonradan yakaladığın umarsızlık bazılarımızda en başından beri var ve bu yüzden asla sizin kadar sevip, hayatın odak noktası yapamıyoruz birilerini. Düşününce bir açıdan egoistlik gibi gelse de, diğer yandan intihar teşebbüsleri vs. tarzı olaylar daha fazla egoistçe geliyor.

    Sorunları aşabildiğine sevindim ve bunu ayrıntılı paylaşman çok iyi oldu. Bu yazıdan çıkarılması gereken ders açık. Mutluluğu kimseye, hiçbirşeye endekslememeliyiz. Güneş doğdu diye mutlu olup ardından battı diye üzülmek yerine, gecenin güzelliğinde huzur bulmalı çünkü güneş tekrar doğacak, unutmamalı.

    Saygılarımla
    Mutluluğu kimseye, hiçbirşeye endekslememeliyiz. Güneş doğdu diye mutlu olup ardından battı diye üzülmek yerine, gecenin güzelliğinde huzur bulmalı çünkü güneş tekrar doğacak, unutmamalı.
    ALONEAGLE bu sözüne bayıldım ne kadar doğru bir tespit helede benim yaptığım hatayı özetlemisin nerdeyse birlerini okadar yücelltimki o olmayınca sanki güneşin batması gibi karanlıkta kaldığımı düşünmüştüm ama doğru gecenin huzuru var çk güzel bir tespit ya
    ACILARI BİLE BİLE KENDİ YÜZÜNÜZE ÇARPMAYIN , BIRAKIN ONLAR YERİNDE DURSUN , CANINIZI KANATMAYIN.........

  9. #9
    Karar Dönemi Rosalie - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    Bursa
    Mesajlar
    469

    Standart

    Öncelikle...O esmer arkadaşıma hayat borcumu bir şekilde ödedim. Çünkü o benim hayatımda önemsiz biri olmak istedi, bende buna izin verdim. Çünkü farkındayım, artık birileri için mücadele etmeyi beceremiyorum. İtilmek çok canımı yakıyor. O acıyı duyumsamak yerine geride bırakıp zamanı kendi seyrine bırakmayı tercih ediyorum.
    Yapın. Gücünüz varken, hala gençken, güzel bir hayat varken önünüzde, o güzel hayatı kimseye kaptırmayın.
    Belki acımı beslesem şimdi katil olmuştum. Çünkü gerçekten temizlenesi çok pislik var bu dünyada. Ama ben sinmeyi tercih ettim. İnanın köşenize oturduğunuzda herkesi her açıdan zevkle seyredebilirsiniz. O zaman anlarsınız düşmanı dostu. Bizi üzen, bizi hasta eden tamamen insanlardır. Doğanın suçu değil, doğuştan değil. Onların suçu. Onlarla endeksli yaşarsanız onlar gibi olursunuz.
    Şimdi bana bakan herkes şunu söylüyor; "ıssız, yalnız, kimbilir neler yapıyor"...
    Ben herşeyi yaptım belki...Belki göl kenarına oturduğumda gördüğüm o güzellik, yada gökyüzüne bakınca hissettiklerim, lodosta saçlarımı özgür bırakmak beni ıssız ve ne yaptığı belli olmayan konumuna soktu, ama ben bunları yaşamaktan zevk alıyorum.
    Bir gün yolda yeşil elma ağacı gördüm. Ağaca çıkmak istedim, oturup orda yemek istedim. Çıkma dediler çıktım. Düştüm ayağımı ezdim bir hafta yattım Sonra ne dendi biliyormusunuz? "Akşam çok içkiliymiş, bardan çıkarken düşmüş, yollardan toplamışlar..."... Ahhh...ah! Yapsaydımda söyleselerdi içim gam yemezdi. Eskiden bunlar bana kocaman sorunlar olurlardı, büyütürde büyütürdüm, kendimi ispatlamaya çalışırdım bin türlü...Üzülür ağlardım.... Amaaan diyorum şimdi, söylesinler, ne yapayım? Bendede onlar hakkında söyleyecek çok şey var
    Hep onlar...Hep onlar...
    Biri sizi kötü anlamlarda eleştiriyorsa aldırış etmeyin, muhtemelen erişmediğine hoşt diyordur. Kendisininde en az sizin kadar renkli anıları vardır, hatta daha fazlası...
    Diyorum ya, birşeyleri oturtmam çok zor oldu ama, şu hale gelene kadar nelerle uğraştım. Yazsam roman olur cilt cilt...
    Aslında çok basit ama ne kadar istersen o kadar basit.

    Uyuşturucuya hayır!
    http://www.dailymotion.com/video/x2d...nno-coke_music

  10. #10
    Cahillik Dönemi NAR_K - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Yer
    Canada
    Mesajlar
    961

    Standart

    cok garip ama o kadar guzel yazmissinizki hayatinizin bir parcasi gibi hissettim kendimi detaylarla farkli duygular yasattiniz.. yazsam roman olur demissiniz ya, kesin olur.. zaten ilk mesajinizi da bir an roman okuyormusum gibi hissettim.. ne deniyimki, basarilarinizla gurur duyun, acikcasi ben duydum
    HAYAT SENİ AĞLATMAK İÇİN UĞRAŞACAKTIR , SEN İNADINA GÜLMEYİ BAŞARABİLİYORSAN , HAYAT SENDEN GİZLİ AĞLAYACAKTIR ...

Sayfa 1/2 12 SonSon

Benzer Konular

  1. Bir Beyin Kanaması Öyküsü
    By atomcekirdegi in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06-12-2008, 07:16 PM
  2. Bir Motivasyon Öyküsü
    By Nefertiti in forum Motivasyon ( Güdülenme )
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 04-06-2008, 11:46 AM
  3. Ağlayamayan Adamın Öyküsü‏
    By mavigece in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 30-04-2008, 10:54 AM
  4. Küçük Farenin Öyküsü!!!
    By birmelek in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 27-02-2008, 09:46 PM
  5. bir azmin öyküsü
    By BeYaZ_KeLeBeK in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 29-01-2008, 11:08 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •