8 sonuçtan 1 ile 8 arası

Konu: Kişiliğinizdeki bozukluğu tanımlayın: Korkak, agresif, şüpheci

  1. #1
    Cahillik Dönemi biricik - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    598

    Standart Kişiliğinizdeki bozukluğu tanımlayın: Korkak, agresif, şüpheci

    Kişilik Bozuklukları kaç guruba ayrılır?
    Kişilik bozuklukları 3 gruba ayrılır.
    Grup: Paranoid Kişilik Bozukluğu, Şizoid Kişilik Bozukluğu, Şizotipal Kişilik Bozukluğu'ndan oluşan guruptur.
    Grup: Antisosyal Kişilik Bozukluğu, Borderline Kişilik Bozukluğu, Histeriyonik Kişilik Bozukluğu ve Narsistik Kişilik Bozukluğu'ndan oluşan gruptur.
    Grup: Çekingen Kişilik Bozukluğu, Bağımlı Kişilik Bozukluğu ve Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğundan oluşan gruptur.

    Kişilik bozuklukları genellikle hangi sebeplerle ilgilidir?
    Prof. Dr. Arif Verimli: Kişilik bozuklukları şu sebeplerle ilgilidir:
    - Çocuklukta oluşan ve yerleşen mizaç unsurları
    - Merkezi sinir sistemi bozuklukları
    - Anne ve babanın çocuk yetiştirirken sergiledikleri tutum
    - Kültürel faktörler
    - Fiziksel çevre
    - Beyin hastalıkları
    - Biyolojik Faktörler
    - Psikoanalitik Faktörler (Bilinçaltı faktörler)

    Paranoid Kişilik Bozukluğu nasıl bir kişilik bozukluğudur?
    Ortada tam ve geçerli bir kanıt bulunmaksızın, herhangi bir gerçekçi temel bulunmaksızın, kişinin aldatıldığından, takip edildiğinden, kullanıldığından, kendisine zarar verildiğinden veya zarar verilmek istediğinden aşırı derece kuşkulanması olarak tanımlanabilir. Çevresindekilerin samimiyetinden, bağlılığından ve güvenilirliğinden emin değildir. Sıradan olay ve durumlardan kendisine karşı bir aşağılanma, küçük düşürülme veya gözdağı verilmesi gibi anlamlar çıkarır. Sürekli kin besler. Görmezden gelinmeyi bağışlamaz. Yeterli ve gerçek bir kanıt olmaksızın eşinin/partnerinin sadakatinden sürekli şüpheler duyar. Karşısındakinin sözlerinden kendince anlamlar çıkararak hiçbir sebep yokken öfkeyle saldırıya geçebilir. Bu kişiler patolojik olarak kıskançtırlar. Güvensiz, şüpheci, tedirgin ve gergindirler. Genellikle soğuk ve ciddidirler.

    Paranoid Kişilik Bozukluğu nasıl tedavi edilir?
    Genellikle bütün kişilik bozukluklarının tedavisinde kullanılan en temel ve birincil yöntem Psikoterapidir. Farmakoterapi (İlaç tedavisi) ikincil tedavi olarak yararlıdır.

    Paranoid hastalar başkalarına karşı çok güvensiz olduğundan sır vermekten inanılmaz çekinirler. Bu sebeple terapide güvenlerini sağlamak çok önemlidir. Grup terapisi paranoid bozuklukta uygun değildir. Bireysel görüşmeler şeklinde uygulanan profesyonel psikoterapiler başarılı sonuçlar verir. Psikoterapiye ilaç tedavisi ile destek verilerek tedavi devam ettirilir.

    Şizoid Kişilik Bozukluğu nasıl tanımlanabilir?
    Şizoid Kişilik Bozukluğu teşhisi, yaşam boyunca sosyal çekingenlik gösteren hastalara konur. İnsan ilişkilerinde donuk, kısıtlı, içe dönük, tuhaf, kapalı, izole ve yalnızdırlar. Yakın ilişkilere girmez ve girmekten zevk almazlar. Genellikle gün boyu tek bir konuya odaklanır ve o konuya takılarak başka hiçbir etkinliğe katılmaz. Sırdaşları ve arkadaşları yoktur. Cinsel etkinlikleri ya hiç yok ya da çok azdır. Ne övülmekten ne yerilmekten etkilenmez. Duygusal tepkisizlik, soğukluk, ilgisizlik, tekdüze duygulanım, yaşamdan kopukluk hakimdir. Sessiz, uzak, güncellikten habersiz, kimseyle yarışmayan, pasif kişilerdir. Hiç evlenmeyebilirler. Kendileriyle ilgili projelerden çok, evren, din, felsefe, açlık, astronomi, zooloji... Gibi konularda tuhaf projeler üretirler.

    Şizoid Kişilik Bozukluğu nasıl tedavi edilir?
    Prof. Dr. Arif Verimli: Şizoid Kişilik bozukluğunun temeli erken çocukluk dönemidir. Genellikle tedavisi Paranoid Kişilik Bozukluğuyla aynıdır. Ancak Şizoid Kişilik bozukluğunda Grup terapisi de kullanılabilir. Gruba alışınca grup arkadaşlarını önemser ve izolasyondan uzaklaşabilir.

    Şizotipal Kişilik Bozukluğu nasıl bir kişilik bozukluğudur?
    Hastalar aşırı derecede tuhaf ve gerçekliğe yabancılaşmışlardır. Büyüsel inanış ve düşünceler, garip fikirler, batıl inançlara tutulma, gaipten sesler ve kişilerle görüşmeler ve mesajlar aldığına inanma, telepati ve altıncı his saplantısı, imkansız düşler kurarak bunlar üzerinde sürekli düşünme şeklinde tanımlanabilir. Kişinin duygu, düşünce ve davranışlar birbirinden bağımsızlaşarak savrulur. Düşünsel ve içsel özel güçlerinin olduğuna inanırlar. Konuşmaları net değildir ve yorum gerektirir. Yakın ilişkilere girerken rahatsızlık duyma veya zorlanma ortaya çıkar. Kişilerarası ilişkileri bozulur. Bilişsel algıları çarpıklaşır. Arkaik (ilkel) fikirler öne sürer. Derin dünya, derin evren kavramlarını irdeler.

    Şizotipal Bozukluğun tedavisiyle ilgili bilgi verebilir misiniz?
    Psikoterapide Psikiyatrist hastanın akıldışı ve sıra dışı inanışlarını, büyü ve benzeri saplantılarını, batıl inançlarını gülünç bulmamalı ve yargılayıcı olmamalıdır. Ancak bu şekilde hasta kazanılabilir. Zaman içerisinde terapiye uyumlandırılan hasta gerçeklerle tanışır. Edindiği inanışları terk eder. İlaç tedavide etkin ve yardımcıdır.

    Paranoid, Şizoid ve Şizotipal Kişilik Bozukluklarının toplumlarda görülme oranı nedir? Kadın ve erkeklerde görülme oranı farklı mıdır?
    Paranoid Kişilik Bozukluğunun toplumlarda görülme oranı % 2'dir. Paranoid Bozukluk erkeklerde kadınlarda oranla daha fazla görülmektedir. Ailevi temelleri bulunmaktadır. Yapılan bir araştırma azınlıklar ve göçmenler üzerinde daha yaygın olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Şizoid Kişilik Bozukluğunun yaygınlığı tam olarak bilinmemekle birlikte genel popülasyonun % 7'sini etkilediği söylenebilir. Erkeklerde 2 kat oranla daha fazladır. Şizotipal Kişilik Bozukluğu görülme oranı % 3'tür. Kadın ve erkek arasındaki oransal fark bilinmemektedir.

    Antisosyal Kişilik Bozukluğunun ayırıcı tanı ölçütleri nelerdir? Antisosyal Kişilik Bozukluğu nasıl tarif edilebilir?
    Antisosyal Kişilik Bozukluğu, halk arasında "psikopat" diye tarif edilen kişilerin gösterdikleri davranış bozukluklarıyla tanımlanabilen bir kişilik bozukluğudur. Bir bireyin 15 yaşından itibaren sürdürdüğü, başkalarının haklarını yok sayma ve başkalarının haklarına saldırma şeklinde gelişen kişilik bozukluğudur. Suça ve tutuklanmaya yönelik davranışları devam ettirme, yasalara ve toplum kurallarına başkaldırı, zevk için veya kendi çıkarı için huzur bozma, saldırganlık, sorumsuzluk, vicdan duygusunun yokluğu, yetersizliği, başkalarına zarar vererek zevk aldığında dahi kendini haklı çıkaracak bir model oluşturma şeklinde gelişen bir bozukluktur. Bu kişiler gergin, huzursuz, öfkeli, umursamaz, acımasız, bencil ve sadistiktik. Başkalarına zarar verdikleri gibi kendi bedenlerine de kesici ve delici aletlerle izler bırakırlar. Alkol ve madde kullanımı bu grupta yüksektir.

    Borderline Kişilik Bozukluğu için tanı ölçütleri nelerdir?
    Benlik algısı ve duygulanımda tutarsızlık, belirgin dürtüsellik, otomatik ve ölçüsüz çabalar gösterme, bir şeyi ve ya kişiyi gözünde aşırı büyütme ve göklere çıkarma ve yerin dibine batırma tarzında gidip gelen tutarsız kişilerarası ilişkiler, para harcama, cinsellik, madde kullanımı ve çılgınca araba kullanma gibi sonu zarar veren dürtülerin en az ikisini şiddetle yapma, yineleyen intihar davranışları, çevresindekilere kendini öldürmekle ilgili gözdağı verme, boşlukta olma, öfke, hırçınlık, kavgacılık, hiddet ve kimi zaman paranoid düşünceler taşıyan kişiler için borderline diyebiliriz.

    Antisosyal Kişilik Bozukluğu ve Borderline Kişilik Bozukluğu arasındaki fark nedir?
    Borderline en basit anlatımla kadının antisosyalidir. Çünkü kadınlarda erkeklerden 3 kat daha fazla görülür. Bu iki kişilik bozukluğu birbirlerine çok benzer ayırt etmek zordur. Antisosyal Kişilik Bozukluğu ise erkeklerde 3 kat daha fazla görülür.
    Her şeye rağmen güLümsüyorum .. İşte bu huyumu Seviyorum (:

    Gülmek için mutluluğu beklersen tebessüm bile edemeden ölürsün.

  2. #2
    Cahillik Dönemi biricik - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    598

    Standart

    Narsistik Kişilik Bozukluğu nasıl bir kişilik bozukluğudur?
    Hasta kendisinin çok önemli olduğu duygusunu taşımaktadır. Başarılarını ve özelliklerini anlatır, üstünlük duygusu, grandiyözite, empati kuramama, kendini diğer insanlardan daha üstün ve özel görme, başarı, zeka, akıl, üstünlük gibi konulara kafa yorma, kendini çok sevme, kendine göre, kendi için ve kendi yararına düşünen, kıskanç, kendi çıkarları için başkalarını kullanan, aşırı bencil ve benmerkezci, özel ve eşi benzeri bulunmaz birisi olduğunu savunan, beğenilmek için her şeyi sergileyen, üstün kişi ve kurumlarla ilişkiler kurmayı hak ettiğini savunan kişilerdir. Sevgi, saygı, empati, anlayış ve duygusallık hayatlarında pek yer kaplamaz. Bu bozukluğun yapısı kronik olup tedavisi son derece zordur. Psikiyatristin telkinlerine yatkın değillerdir. Çünkü bir başkasının doğrusunu kabul etmeyi güçsüzlük sayarlar. Tedavisi oldukça güçtür. Bu kişiler aslında yapılarından pek de mutsuz değillerdir. Ancak çevresindekiler için son derece zor bir yapıları vardır.

    Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğunun tanı kriterleri nelerdir?
    Hastalar, yapılan iş ve ya etkinliğin geneline ve asıl amacına değil ayrıntılarına takılırlar. Aşırı derecede katı, sabit, kuralcı, değişmez, düzenli ve rahatsız edecek derecede titizdirler. Kurallar, listeler, sıralamalar, ayrıntılar hayatlarını yönlendirir. Cimri, mükemmeliyetçi, katı ölçü ve sınırlarda yaşayan, belli hareketleri belli zamanlarda ve belli şekilde asla şaşmaksızın yapar, yapmadıkları zaman rahatsız olur ve ya bu durumu uğursuz bulurlar. Eski ve değersiz şeyleri dahi atmazlar. Resmidirler ve mizah duyarlılıkları yoktur. Onlara göre hayat ya siyah ya beyazdır. Tekrarcıdırlar, kurallarının bozulmasında toleransları yoktur. Eleştiricidirler. Titizlikleri günde 35 - 40 kere el yıkamaya gidecek kadar rahatsız edicidir.

    Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu nasıl bir tedaviyle düzeltilebilir?
    Hastalık kişiyi ve yakınlarını mutsuz edecek, yaşamı zorlaştıracak ve keyifsizleştirecek hale geldiğinde hasta tedavi almayı genellikle kendisi talep eder ve psikoterapi süreci içerisinde de son derece uyumludur. Anksiyete ve paniği yüksek hastalarda ilaç tedavisi destekleyicidir.

    Çekingen Kişilik Bozukluğu nasıl tarif edilebilir?
    Hastalar eleştirilmekten, beğenilmemekten yoğun bir korku duyduğu için kişilerarası ilişkilerden kaçınırlar. Kendisini yetersiz bulan, tercih edilmeyen, çekiciliği olmayan, herhangi bir özelliği olmayan, yeteneksiz, beceriksiz olarak tanımlarlar. Yeni birisiyle tanıştıklarında hemen ketlenirler. Mahçup düşme korkuları çok yoğundur. Yalnız kalmayı tercih eder ve sevildiğinden emin olmadıkça asla kişiler arası ilişkilere yanaşmazlar.

    Bütün bu kişilik bozukluklarına eklenebilecek başka türlü kişilik bozuklukları da var mıdır?
    Elbette. Kişilik Bozuklukları son derece geniş ve son derece önemli bir konudur. Kişilik Bozuklukları kavramı psikiyatrinin en önemli araştırma alanlarından biridir. Bilim ve araştırmalar ilerledikçe yeni tanımlanan kişilik bozuklukları alanımıza katılmaktadır. Benim şu ana kadar anlattığım kişilik bozukluklarına eklemek istediğim bir iki tane kişilik bozuklukları var. Bunları da kısaca şöyle anlatabiliriz:

    Bağımlı Kişilik Bozukluğu; Bu kişiler başkalarından destek ve öğüt almadan karar veremez, adım atamaz ve iş yapamazlar. Kendilerini yetersiz, ayakları üzerinde duramayacak, kendi bakımlarını sağlayamayacak kadar yetersiz hisseder ve başkalarının bakım ve desteğini alabilmek için her türlü şeyi yapabilecek kadar ileriye gidebilirler.

    Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu; Bu kişiler rutin sosyal ve mesleki işlerini yürütürken pasif bir direnç gösterir ve işleri bilerek ağırdan alırlar. Çünkü onlara göre, eğer başkaları önlerini kapamasaydı daha başarılı olurlardı. Her zaman takdir edilmemekten ve yanlış anlaşılmaktan yakınırlar. Kişisel şanssızlıklarını abartılı biçimde dile getirirler, mutsuz, huysuz, gücenmiş ve tartışmacıdır. Otoriteyi küçük görür ve otoritenin kendisine yaptığı eleştirileri mantıksız bulur.

    Sadomazoistik Kişilik Bozukluğu; Bu kişilerde sadizm(başkalarına acı vermekten zevk alma) ve mazoizm(kendisine acı vermekten zevk alma) aynı anda görülür. Kendilerine ve başkalarına ve başka canlılara zarar vermekten, işkence yapmaktan acı vermekten inanılmaz zevk alır ve cinsel doyuma ulaşırlar. Karmaşık, kompleks, son derece zor tedavi edilebilen vicdan duygusunun yok olduğu, insanlık ve doğruluğun ve insan haklarının muhakeme edilmediği bir kişilik bozukluğudur. Başkalarıyla alay etmekten ve küçük düşürmekten de zevk aldıkları gibi kendileriyle de sert, kaba, küçük düşürürcesine konuşulması hoşlarına gider.
    Her şeye rağmen güLümsüyorum .. İşte bu huyumu Seviyorum (:

    Gülmek için mutluluğu beklersen tebessüm bile edemeden ölürsün.

  3. #3
    Cahillik Dönemi negatif - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Mesajlar
    711

    Standart

    bir şizoid kişil bozukluğum eksikti bu da tamamdır allahın izniyle..beşi bir yerde takmış güzel rabbim..neyse mevlam eyler neylerse güzel eyler..psikolojik hastalıklar rekoru bende bu da farklı başarı sayılır..peşinden hiç koşmadığım ama bana koşarak gelen bir başarı..kendimi şu dakka itibariyle tam techizatlı deli ilan ediyorum ve yuuuuuuuuuhhhhh artıııık diyorum..
    GÖZLERİNDEN ANLADIM ÖNCE SONRA SÖZLERİNDEN... HİÇ Mİ SEVMEDİN HİÇ Mİ SEVİLMEDİN? YAĞMURDA YAŞATMAZ SENİ GÜNEŞTE ARTIK MEVSİM SONBAHAR

  4. #4
    Cahillik Dönemi BETÜLL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Yer
    hayatın tam içinden
    Mesajlar
    713

    Standart

    Alıntı negatif Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    bir şizoid kişil bozukluğum eksikti bu da tamamdır allahın izniyle..beşi bir yerde takmış güzel rabbim..neyse mevlam eyler neylerse güzel eyler..psikolojik hastalıklar rekoru bende bu da farklı başarı sayılır..peşinden hiç koşmadığım ama bana koşarak gelen bir başarı..kendimi şu dakka itibariyle tam techizatlı deli ilan ediyorum ve yuuuuuuuuuhhhhh artıııık diyorum..
    aman negatif,işin mi yok anacım,ne bu yazıları okuyup kendine hastalık
    buluyorsun,birde kendi kendine tescilliyorsun kendini....

    ona bakarsan,benim çözdüğüm bütün testlerde,depresyondayım
    ...halt etmiş testler afedersiniz.ben de depresyondaysam,sağlam olan kim o zaman?
    yalan anacım bunlar,inanma teste meste,sen ne test ediyon kendini,başkalarına sor,
    ben nasılım diye onlar test etsin,bak o zaman bilmediğin ne çok güzel yönün çıkar,
    şöyle iltifatı beceren,tatlı dilli kimselere sor ama,benden sana arkadaş tavsiyesi,uyma bu test saçmalıklarına...

    ANCAK FİKİRDİR VARLIĞIN GERİSİ ET VE KEMİKTİR BİR YIĞIN!

  5. #5
    Cahillik Dönemi negatif - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Mesajlar
    711

    Standart

    dosta sorma acı söyler..zaten yok dostum..hepsi tatlı dilli hepsi arkadaşım..acı söyleyecek dost bulamıyorum ki..ben derme çatma pozitiflikleri sevmiyorum ki..şöyle bir dost olsa acıtsa canımı dibine kadar..sonra arasak hal çaresini..ya arkadaş olmasa dost olsa inansam insan denen varlığa yanlızlığı seçmesem şizoidlik falan kalkardı ortadan..ama yok işte adam akıllı insan yok..bende lay lay insanı sevmem..şöyle hayatı bir sorgulayacak dünyada olup bitenin farkında olacak insan olarak gelişmiş olacak ki tebessümünü kaale alayım...yoksa hayatın tokatını yememiş şöyle bir kendine gelmemiş daha hiç düşmemiş kaybetmemiş pozitif insan ne söylese boş gelir bana..iyi kelamıda kötü kelamıda
    GÖZLERİNDEN ANLADIM ÖNCE SONRA SÖZLERİNDEN... HİÇ Mİ SEVMEDİN HİÇ Mİ SEVİLMEDİN? YAĞMURDA YAŞATMAZ SENİ GÜNEŞTE ARTIK MEVSİM SONBAHAR

  6. #6
    Cahillik Dönemi BETÜLL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Yer
    hayatın tam içinden
    Mesajlar
    713

    Standart

    Alıntı negatif Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    dosta sorma acı söyler..zaten yok dostum..hepsi tatlı dilli hepsi arkadaşım..acı söyleyecek dost bulamıyorum ki..ben derme çatma pozitiflikleri sevmiyorum ki..şöyle bir dost olsa acıtsa canımı dibine kadar..sonra arasak hal çaresini..ya arkadaş olmasa dost olsa inansam insan denen varlığa yanlızlığı seçmesem şizoidlik falan kalkardı ortadan..ama yok işte adam akıllı insan yok..bende lay lay insanı sevmem..şöyle hayatı bir sorgulayacak dünyada olup bitenin farkında olacak insan olarak gelişmiş olacak ki tebessümünü kaale alayım...yoksa hayatın tokatını yememiş şöyle bir kendine gelmemiş daha hiç düşmemiş kaybetmemiş pozitif insan ne söylese boş gelir bana..iyi kelamıda kötü kelamıda
    negatif,lay lay insan diye beni kastetmedin inşallah,eğer öyleyse,beni dost kabul etmediğin gibi,dost kadar acı söyleyip acıtmış olursun...burda insanların yapmacık pozitifmi sille yiye yiye senin söylediğin gibi gelişmiş mi olduğunu anlamak biraz zor tabi haklısın.ama bazı bünyeler vardırki,bir anlık lay lay lom yazısı,onu o an gülümsetebilir,onun için buraya bişeyler yazarken,bir okuyanda bi anda olsa tebessüm etsin isterim,bu kadar uzaklıkta,ve bu kadar tanışmayla birbirimize ancak böyle dost olabiliyoruz .kusura bakma artık

    ANCAK FİKİRDİR VARLIĞIN GERİSİ ET VE KEMİKTİR BİR YIĞIN!

  7. #7
    Cahillik Dönemi negatif - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Mesajlar
    711

    Standart

    çok yanlış anlamışsın..ben yıllardır emek verdiğim insanlardan bahsettim..çünkü hep pozitifler çünkü hasta değiller..olumlu cümleleri bana gereksiz geliyor kendimi iyi hissetmek yerine daha çok sinirleniyorum..çünkü ne zaman hastalığımdan yorulsam dinlenmek istiyorum benim dinlendirdiklerimde..ama nafile..kimse keyfini bozmak istemiyor..aman kapatalım bu sıkıcı konuları teması altında aman iyisin abartma diyorlar..bunu iyi niyetle söylemiyorlar o an keyiflerini bozmamak eğlenebilmek için söylüyorlar..sevmiyor insanlar mutluyken mutsuzlarla görüşmeyi..çok söylenen birşey var mesela negatif elektrik aldığım için görüşmek istemiyorum etkileniyorum derler..herkes kendi frekansındakilerin arayışında..mesela haberleri izleyemeyenler gazetelerin 3.sayfasını es geçenler neşem yerine gelsin diye şen şakrak bir çevre oluşturanlar falan..bunlar çok bencilce..masalları devam ediyor çünkü hayat hep öyle gidecek sanıyorlar bende öyleydim..ama birgün mutlaka bir kırılma noktası yaşıyorsun..kaybediyorsun..sudan çıkmış balığa dönüyorsun..bir bakıyorsun o lay lay insanlar yok etrafında..anlıyorsun kızıyorsun neden diyorsun bu muydu aşık olduğum insan bu muydu dostum..tepetaklak oluyorsun..ben bu riyakarlığa iyi gün dostluğuna kızıyorum..biri ölüyor düşün en fazla ağlıyorsun..sen ölünce de 3 gün ağlayacaklar oysa bunu görmüyorsun ölenle ölünmez diyorsun..benim baktığım pencereler farklı..ben anladım bir hiç olduğumu aciz olduğumu..huzur evinde kaç tane yaşlı var acı çeken yapayanlız kaç kişi hunharca öldürülüyor hergün kaç aşık sevgilisinin canına okuyor kaç anne çocuğunu umursamıyor ve başına gelebilecek kaç tane hastalık var..bunları önleyememek beni deli ediyor..oky geleceği bilemezsin belki herşey güzel olur ama bu sadece benim için olur başkaları acı devam ederken gülemiyorum ben..değiştiremiyorum insanları..çok özgüvenli biriyle konuşuyorum mesela çok zengin çok yakışıklı çok kariyerli çok mutlu..ama ben ona bakınca gıpta edemiyorum sadece acıyorum gözüme ölümü geliyor bir anda hiç oluyor..ben sorunlu insanları seviyorum..çünkü onlarla aynı dili konuşuyorum..farkında olmayı seviyorum zaferlerimin geçici olduğunun..tabi kki kahkaha atıyorum ama üzgün biri gülünce içim ısınıyor ancak..hayatta herkes kendini kurtarmak için rol seçip onu oynuyor..ben rolümü seçemeyeceğimi her an herşeyi kaybedebileceğimi biliyorum..çünkü çok sıfırlandım.çok doğdum küllerimden..yani ben burdan geçtim daha önce izledim bu filmi biliyorum sonunu sonunda ölüm olduğunu..hayatın güzel değil çok zor olduğunu...çünkü ben hastayım çünkü gözümün önünde gidiverdi sevdiklerim değer verdiklerim..ooo sen hasta mı oldun ben daha sağlamım iyileşince gel benim de moralimi bozma tadında devam ediyor hayat..oysa ben onlar hasta olsa korkar didinirdim.şartlarımı sonuna kadar zorlardım kalkıp bişi yapardım..işte tam da bunu anlamıyorum..ben mi yanlışım onlar mı ben mi hastayım onlar mı..sevindiğim tek şey onlar gibi düşünmemek..insan yanımı hastalığıma rağmen dipdiri tutabilmek..betülcüğüm senle hiçbir ilgisi yok bunların..niye öyle düşündün ki anlamadım..tanışmıyoruz bile seninle..ben yıllardır tanıdıklarımdan dostluk beklemekten vazgeçeli yıllar oldu..hiç tanımadığım birinden beklemem ki bunu zaten...benim derdim dünyanın sadce sağlıklıyken güzel bir yer olduğunu anlatmaktı..bunu da benim gibiler anlayabilir..ve onların iyi olduğunu görmek bana iyi hissettirir..yoksa sağlığı yerinde olan biri zaten iyidir..düşmeyen birinin nasıl kalkacağımı söylemesi bana hiçbir şey ifade etmiyor sadece..tabi ki gülümsedim yazını okuyunca..teşekkürederim..zaten konu senden bağımsızdı..dedim ya dünyanın düzenineydi bütün isyanım
    GÖZLERİNDEN ANLADIM ÖNCE SONRA SÖZLERİNDEN... HİÇ Mİ SEVMEDİN HİÇ Mİ SEVİLMEDİN? YAĞMURDA YAŞATMAZ SENİ GÜNEŞTE ARTIK MEVSİM SONBAHAR

  8. #8
    Karar Dönemi rockkk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Mesajlar
    370

    Standart

    negatif ne güzel bir yazıymış denk geldi okudum..benim düşüncelerimin aynası da işte bu yazı.harika..

Benzer Konular

  1. Dikkat ! Agresif var.
    By tobydammit in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 11
    Son Mesaj: 21-09-2012, 09:36 PM
  2. Ben Korkak Değilim Ama Neden Bunu Yaşıyorum??
    By DUM4N in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 17-09-2009, 08:42 PM
  3. Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu (PAKB)
    By BeYaZ_KeLeBeK in forum Psikoloji Doküman Paylaşımı
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 04-12-2008, 06:47 PM
  4. Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu ;
    By Nefertiti in forum Davranım Bozukluğu ile Giden
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 18-03-2008, 10:25 PM
  5. korkak veletler
    By BeYaZ_KeLeBeK in forum Gülmece / Eğlenmece Bölümü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03-02-2008, 02:40 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •