İşyerinde bizi en çok mobbing kayırmacılık görev tanımlarının net olmaması bütün işi siz yaparken başkalarının yan gelip yatması öfkelendiriyor.
Son aylarda yaşanan krizde iş yoğunluğumuz arttı geçim zorluğu yaşıyoruz yani öfkelenmek için daha çok sebebimiz var; oysa eskiden tepki gösterdiğimiz pek çok şeyi şimdi işsizlik korkusuyla sineye çekmek zorunda kalıyoruz. Bu da patladığında öfkemizin daha şiddetli ve yıkıcı olmasına sebep oluyor.
Kendimizi sıkıştırılmış hissediyoruz. Aynı pozisyonda veya altımızda çalışanlara karşı öfke patlaması yaşarken üstlerimize olan öfkelerimizi bastırıyoruz. Her iki durumda da hem sağlığımız bozuluyor hem de çevremizle olan ilişkilerimiz.
Kriz nedeniyle yapılan işten çıkarmalar ve işsizlik korkusu işyerlerinde öfke nöbetlerini tetikliyor. Bir yandan rekabet diğer yandan ekonomik krizin yarattığı finansal sorunlar işyerinde öfke yaratabilecek diğer faktörlerle de birleşince çalışanları kolayca patlamaya hazır öfke bombalarına dönüştürüyor. Son bir senedir ekonomik krizle birlikte işten çıkarmaların yaşanması maaşların ödenmemesi motivasyonun düşmesi de öfkeyi arttıran etkenler arasında.
İşyerinde en çok öfke yaratan durumlar
mobbing
işverenin bir çalışanını kayırması
yöneticilerin duyarsızlığı
bir çalışanın diğer çalışanların önünde eleştirilmesi veya aşağılanması
yapılan işin önemsenmediğinin düşünülmesi
görev tanımının net olmaması
kişinin yapması gereken işlerin dışında başka işler de yapması
kazanılmış hakların geri alınması
verilen sözlerin tutulmaması yetersiz iletişim
yöneticilerin liderlik vasıflarının hissedilmemesi
sonu gelmeyen uzun çalışma saatleri
kariyer yolunun kapalı olması
takdir edilmemek olarak sıralanıyor.
İş dünyasında öfke genellikle iş arkadaşlarına ve yöneticilere karşı gelişiyor. Özellikle yöneticilerin çalışanlar arasında ayrım yapması çalışanların birbiri ile çatışmasına birbirlerine düşmanlık duymasına dolayısıyla öfkelenmesine sebep oluyor.
Öfke kendisini
agresif davranışlar
fiziksel şiddet
doğrudan veya dolaylı yoldan tehdit etme
iğneleyici alaycı tavırlar aşırı duyarlılık
sinirlilik hali
şirket politikalarına kurallarına gereğinden fazla tepki gösterme
diğer çalışanlarla ilişkilerde hassaslık ve kırılganlık
işe saplantılı şekilde bağlı olma şeklinde de kendisini gösterebiliyor.
İşini kaybetme korkusu öfkelendiriyor
Psikolog Feyza Bayraktar özellikle son bir yıldır işyerinde öfke problemi yaşayanların sayısında artış olduğuna dikkat çekiyor: "En çok çalışanların ekonomik krizden sonra işlerini kaybetme korkusu ile daha önceleri tepki gösterdikleri pek çok şeye tepki gösterememeleri öfke yaratıyor. Görevlerinin dışında görevler yüklenmesi uzun çalışma saatleri ve yükselmeyen hatta azalan bazen ödenmeyen maaşlar en çok öfke yaratan durumlar arasında. Pek çok kişi işinde yaşadığı tatminsizlikten dolayı istifa etmeyi aklından geçirse bile iş bulmada çekilen zorluk istifa etmeyi engelliyor. Bu durumda kişi kendisini işyerlerinde sıkışmış hissedebiliyor bu da iş arkadaşları ile ilişkilerinin bozulmasına iş motivasyonun düşmesine sebep olabiliyor" diyor.
İş dünyasından gelen danışanlarında öfke kaynaklı sorunlara her zaman rastladıklarını söyleyen aile terapisti yönetici koçu Özlem Altay Özen kriz ortamının da bu sorunları körüklediğinin altını çiziyor: "Bu ortamda adımlar atılırken iletişime özen göstererek yapılan işlerin iyi anlatılması çok önem taşıyor. Rekabetin öfkeyi artırdığını ancak birçok ortamda iş kaybetme korkusuyla bunun bastırıldığını gözlemliyoruz. Çalışanların arasında pasif agresif davranışların da yer aldığını görebiliyoruz. Kaldı ki bu da saldırganlığın bir türüdür. Örneğin çalışanın müdürüne öfkesini raporu ona geç verip onu zor durumda bırakarak göstermesi gibi. Burada öfke bağırıp çağırarak değil dolaylı ve saman altından saldırarak gerçekleşir. Bu da sağlıklı bir öfke yaşantısı değildir."
Şirketler çalışanlarını koçlara yönlendiriyor
Özlem Altay Özen Gerek terapide gerek koçluk hizmeti alan danışanlarımda gözlemlediğim çalışanlar astlarına ve yandaşlarına karşı öfke patlamalarını daha rahat yaşayabiliyorlar. Ancak müşteriler veya üstleri söz konusu olduğunda öfkelerini daha çok bastırma eğilimindeler ki her ikisi de yıpratıcı süreçlerdir. Öfkelerini üstleri söz konusu olduğunda da kontrol edemeyip patlayan danışanlarım oldu. Bu durumlarda genelde şirketler vazgeçemedikleri kişileri öfke kontrolü için koçluk eğitim gibi çeşitli destekleme programlarına yönlendiriyor" diyor.
Öfke çok doğal bir duygudur ve önemli olan da bu duyguyu uygun bir şekilde ifade etmek. Ayrıca öfkenin bir diğer özelliği de genellikle başka duyguları maskelemesi. Özen öfkelendiğimizde durup bunun altında yatan nedeni düşünmemizi söylüyor: "Müdürüne çılgınca öfkelenen birinin duygusunu irdelediğimizde o öfkenin altında haksızlığa uğradığını hisseden birini bulabiliriz. Ya da bir çalışanına bir müşterisine öfkelenen birinin duygusu kendini değersiz hissetme olabilir. Öfkenin altındaki duyguları fark etmek insanları çoğu zaman şaşırtıyor. Ama öfkenin kaynağı aslında o duygulardır. Ve derinlemesine bir çalışmada onlar ortaya çıkarılmalıdır."
Nasıl ifade etmeli?
Öfkelendiğimizde öfke patlamaları yaşamak veya öfkeyi bastırıp hiçbir şekilde ifade etmemek sakıncalı sonuçlar doğuruyor. Öfke patlamaları saldırgan davranışlara yol açıyor. Kişi kendini kontrolünü kaybetmiş gibi hissediyor. Bunun sonrasında da çoğunlukla yaptıklarından pişman oluyor.
Öfkeyi bastırıp hiçbir şekilde ifade etmemek bunu karşı tarafa belli etmemek biriktirmek ileride kişinin patlamasına neden oluyor.
Öfkeyi mutlaka ifade etmek gerekiyor. Ancak kime ve nasıl ifade ettiğimiz önemli. Öncelikle bizi öfkelendiren şeyi düşünüp orada bizi neyin rahatsız ettiğini bulmalıyız. Ve bizi rahatsız eden konuyu sakin bir şekilde uygun bir dilde karşımızdakine iletmeliyiz. Burada açık ve net olmak ve karşımızdakine saldırmadan kendimizi ifade etmek gerekiyor.
Feyza Bayraktar "Öfkeyi ifade etmek bağırıp çağırıp içindekini boşaltmak değildir. Bu durum aksine kişiyi daha fazla sinirlendirebileceği gibi kariyer hayatını da riske atmasına sebep olabilir. Ayrıca profesyonel hayatta öfkenin doğrudan ifade edilemeyeceği durumlar var. Bu durumda öfkesini en iyi yönetebilen kazanır. Kişi sakin bir şekilde de olsa doğrudan öfkelendiği olayı dile getiremiyorsa örneğin patronuna duygularını açıklamak mümkün değilse; iş dışından birine yakın bir dostuna anlatması veya bir kağıda yazıp saklaması veya yazdığı kağıdı ortadan kaldırması da oldukça etkili olabilir. İşyerinde ifade edilen öfke eğer istenilen sonucu çözümü getirmezse kişinin daha çok öfkelenmesine sebep olabilir ardından iş hayatında gelişebilecek olumsuzluklardan bu durumu sorumlu tutup kendisine öfkelenebilir; motivasyonu düşebilir kendisini sıkışmış hissedebilir ve istifa etmeye kadar giden bir süreç başlayabilir" diyor.
devamı alttadır .
Yer imleri