"Çocuğun çoğu zaman keyifli olması, okula gitmeye sıra geldiğinde reaksiyon göstermesi, okula gitmeye ilişkin kaygı yaşadığının göstergesidir"

Çocuğunuz çoğu zaman keyifli olmasına rağmen, okula gitmeye sıra geldiğinde reaksiyon göstemeye başlıyorsa, beraberinde karın ağrısı, baş ağrısı, kusma, ishal görülüyorsa "kaygı" yaşıyor olabilir.

Uzmanlar, kendi başlarına yapabilecek becerileri gelişmeyen çocukların, okul döneminde panik yaşayabileceği için okula gitmeyi reddedebileceği uyarısında bulundu.

Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Runa İdil Uslu, bazı çocukların ilkokula başlama yaşına gelmelerine karşın anne babadan ayrılma, okul ortamında var olabilmeye ilişkin kaygı ve özgüven eksikliğinin sürebileceğini söyledi.

Uslu, çocuğun kaygısının normal karşılanması, öfke ile karşılık verilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, "Öğretmenle kurulacak iletişim sayesinde, çocuk annesinden ayrılmaya tahammül edebilir" dedi.

Ayrılma kaygısında bazen "Okul reddi"nin gelişebildiğini de dile getiren Uslu, bazı anne babaların çocuğun yerine herşeyi yapma eğiliminde olduğunu bildirdi.

Uslu, "Bu durumda çocuklar, yanlarında anne-baba olmadan herhangi bir şey yapamayacaklarına inanarak okula başlıyorlar, yanlarında anne babaları olmadığında kendilerini yalnız ve aciz hissediyorlar. Kendi başlarına yapabilecek becerileri de geliştiremedikleri için okul döneminde panik yaşıyorlar ve okulu reddedebiliyorlar" diye konuştu.

Bunların dışında aileden birinin hastaneye yatmasının, vefatının ya da kardeşin doğması gibi durumların da ayrılma kaygısını pekiştirebileceğini anlatan Uslu, çocuğun okula gitmeme isteğinin şımarıklık olarak algılanmaması, bunun çok yoğun bir duygu olduğunun bilinmesi gerektiğini söyledi.

"Çocuğun okula gitmek istememesinin, kararlılıkla karşılanmaması sorunun giderek büyümesine yol açar" diyen Uslu, bu durumda izlenecek yol hakkında şu bilgileri verdi:

-Çocuğa, 'Peki bugünlük evde kal, okula gitme' denirse, çocuğun ertesi gün gitmesi daha zor hale gelebilir. Böyle durumlarda, çocuğun her gün okula götürülmesi, dayanabildiği kadar bakım veren kişinin varlığında okula götürülerek derse girmesi sağlanmalıdır.

- İlk günlerde bir yakınının dışarıda beklemesi uygun olabilir. Bu kararlılıktan asla vazgeçilmemelidir.

- Mümkün olduğunca çevreden bu duruma müdahale edilmesine izin verilmemelidir.

- Çocuğun öğretmeniyle işbirliği yapılarak sınıfta tutulması sağlanmalıdır. 'Okula gider misin?' diye sormak yerine sakin ama kararlı bir tavırla kısaca 'Okula gitme zamanı geldi, tüm arkadaşların gidiyor, ihtiyacın olduğunda ben de orada olacağım, alışacaksın' denilmesi gerekiyor.

- Okula gidilemediğinde ise evde oyun oynama ya da televizyon seyretme gibi lükslere izin verilmemeli, öğretmenle konuşularak, okulda işlenenler evde yaptırılmalı.

TRT