Hipnozu ikiye ayırabiliriz. (Bir çok bilim insanının yaptığı gibi)

Birincisi Klasik Hipnozdur, ikincisi ise Ericksonian Hipnoz.

Zihnimizi bir saray gibi düşünelim. Sarayın içi, (o geniş salonlatopkapi_sarayir, hamamlar vs.) bilinçaltımız, sarayın giriş kapısı da bilincimizdir.

Saraya her elini kolunu sallayan giremez. Sadece belirli kişiler (davet edilenler, yetkililer vs. vs.) girebilirler ve girişte de incelenir varsa evraklarına bakılır sonra saraya alınırlar.

Aynı şekilde bilincimizde belli bilgileri doğru kabul etmesi için, daha önceki inançları, değerleri vs. kontrol eder sonra onu kabul eder. Hemen bir örnek vereyim.

Mesela atıyorum, birisi size dese ki, bitki toprağını yüze sürmek, yüzdeki deriyi canlandırıyor, iyileştiriyor ve genç kalmasını sağlıyor. Buna inanır mısınız? Kim olduğuna bağlı diye bilirsiniz ama genelde böyle bir şey saksi_bitkisöylendiğinde buna pek ihtimal vermezsiniz. Neden? Nedenini birazdan anlayacaksınız?

Şimdi aynı kişi size şöyle demiş olsun, Amerikanın en ünlü doktorlarından Prof. Dr. Mehmet Öz, dün akşam Ntv’de katıldığı bir programda bitki toprağını yüze sürmenin inanılmaz bir faydası olduğu, yüzü gençleştirdiği ve yüzün genç kalmasını sağladığını söyledi. İlgilenenler için mehmetoz.com web adresini söyledi. Yüzlerce hastası bu yöntemi uygulayıp iyileşmiş.

Eğer bu bilgi size böyle verilirse 10 kişiden 9′u buna inanır, uygular, uygulamasa bile insanlara önerir. Artık bilinci bunu kabul etmiştir.

Neden? Çünkü bilinç bir bilgiyi kabul etmeden önce, bilginin nereden geldiğine göre bazı sorgulamar yapmayı öğrenmiştir. Eğer konu sağlıksa, bununla ilgili bilimsel gerçekliği ve ayrıntıları bilmek ister,bunları bilirse, bilinç kabul eder.

İşte siz tüm bu bilgileri öğrendikten sonra ben size Klasik hipnoz ile Ericksonian Hipnoz’u çok daha rahat anlatabileceğim.

Klasik hipnoz, saray girişindeki kişileri etkisiz hale getirip saraya giriyor. Yani birisine Klasik Hipnoz uyguladığımda onun bilinci devredışı kalır. Eğer ona ismini unutmasını söylersem (geçici bir süre) ismini unutur. (Bunu çok yaptım) Oysa uyanık durumdaki birine bunu yaparsanız hiç bir sonuç alamazsınız, çünkü bilinç bunu süzgeçten geçirir ve mantıksız bulur. Oysa klasik hipnozda bilinç devre dışı kaldığı için bilinçli hiç bir sorgulama olmaz

Ericksonian Hipnoz ne yapıyor?

Ericksonian hipnozda bilinç sadece daha toleranslı biri haline geesref_saatitiriliyor. Hani babalarımız çok sinirlidir de, onlara yeni bir konu açarken eşref saatlerini bekleriz, böylece daha toleranslı olurlar ya, aynen onun gibi. Ya da insanlar mutlu olduklarında hayata daha farklı pencerelerden bakarlar, işte bunun gibi. Sizi sadece farklı bir duruma sokuyor ama bilinciniz hala orada.

Neden Klasik Hipnozdan Ericksonion Tarzı Hipnoz’a geçtim?

Klasik hipnoz yöntemiyle denemediğim şey kalmadı, hastalıklar üzerinde bile çalışmalar yaptım, fakat her seferinde şunu gördüm, kişi ilk başta değişse bile bir süre sonra etki yok oluyor. Neden? Çünkü gerçek değişim dediğimiz şey hem bilincin hem bilinçaltının kabulu (ikna olması) ile olan şeydir. Ericksonion Hipnozda kişi bilinçli bir şekilde orada olduğu için, her şeyi hatırladığı ve bilinciyle birlikte kabul ettiği için değişimler daha etkili oluyor.

Başka farklar?

Söyleyebileceğimiz onlarca fark var, aklıma geldikçe buraya eklerim.

Farklardan bir diğeri de, Klasik hipnozda direk telkinler verilmesi, mesela, “Birazdan göz kapakların ağırlaşacak ve kapanacak”, bunun Erickson versiyonu şöyle olurdu, ‘Göz kapakların ağırlaşabilir veya kapanabilir.’ Direk telkinler yok ve insiyatif hala sizde.

Klasik hipnozda, hipnozcuların verdiği kaynakları kullanırken Ericksonian icse_iyilesme_bilincaltiHipnoz içsel kaynakları kullanır.

Diyelim baş ağrınız var ve Klasik hipnoz yapan birine gittiniz, (çok çok kısaltarak söylüyorum) o size şunun gibi telkinlerde bulunur, ‘Başağrın geçecek ve rahatlayacaksın’, Ericksonian Hipnoz yönteminde ise bu cümle şöyle olur, ‘Senin içinde zaten seni iyileştirebilecek içsel kaynaklar var ve bunlar her nefes alıp verişinde açığa çıkıyor ve seni iyileştiriyor.’

Farkındaysanız sizi iyileştiren hipnozcu değildi, hipnozu kullanan kişi sadece sizin zaten varolan kaynaklarınızı kullanmanızı sağladı.

Sonuç olarak, ben iki hipnozda da uzmanlaşmış birisi olarak tercihimi Ericksonian hipnozdan yana yapmış biriyim. Fakat bu Klasik hipnozun kötü olduğunu göstermeyeceği gibi Ericksonian hipnozun da en iyisi olduğunu göstermez.

Bu yazı dizisinde çok yeni şeyler öğrenecek, videolar izleyecek, şaşıracak ve bunları kullanmaya başladığınızda kendinizde müthiş bir gelişme göreceksiniz. İkinci yazı da görüşmek üzere…

Hakan Mengüç (alıntıdır)
kaynak: hakanmengüç.org – Şaşırtıcı Bilgi Hazinesi! Blog Arşivi Klasik Hipnoz ile Ericksonian Hipnoz Arasındaki Farklar