Kanser çağın hastalıklarından biri. Maalesef büyük küçük demeden birçok kişinin kapısını çalıyor. Genetik yatkınlıklardan tutun da yiyip içtiğimiz hormonlu gıdalara kadar çeşitli sebepleri var.
Kalbullenemiyorum

Birçok kişi, teşhis ilk koyulduğunda verdikleri tepki kabullenememek olur. “Bu imkânsız ailemizde kimsede yok bu nasıl olur? Ya da, “Ben çok sağlıklıydım hiçbir sağlık sorunum yoktu bu güne kadar” tepkiler verilebilir. Zaten en zor olan kısmı da burasıdır. Hastalığı kabullenme devresi. Bu dönemden başlamak üzere konuyla ilgili çalışan psikologlardan destek almak gerekir.

Doktor hasta ilişkisi

Buradaki ikinci önemli kısım doktor hasta ilişkisidir. Yani doktorun hastayla kuracağı empatik ilişki, hastayı rahatlatır. Böylece güven ilişkisi için ilk temeller atılır. Hekimin hastayla olabildiğince açık olması ve yalan söylememesi, hastalığın hangi dönemde olduğu ve şu dönemde nelerin yapılacağı konusunda, aile de müdahil olmak üzere, tedavi planı üzerinde konuşulması gerekir.

Takım çalışması psiko-sosyal boyut

Kanser, takım çalışması gerektiren bir hastalıktır. Hiç şüphesiz, hastane ekibi ve aile birlikte çalışıldığında tedaviden çok daha olumlu cevap alınabilir. Fakat bu dönemde de desteğe ihtiyacı vardır. Onkoloji alanında çakışan psikologlar ekibin olmazsa olmaz bir parçasıdır. Hastalığın tedavisi sırasında bıraktığı fiziksel travmaları sağlıklı bir şekilde atlatmak, aileyle birebir ilgilenmek, hasta gibi onların da hastalığı kabullenmesini sağlayıp onunla yaşamayı öğrenmesi açısında çok önemlidir. Bu durum hastane personelini ve hekimin de çalışmasını ciddi miktarda kolaylaştırır.

Eksikler var..

Ülkemizde tedavi her ne kadar dünya standartlarında olsa da psikoljik ve sosyal boyutunda hala açıklar vardır. Burada ailelerin, kendilerini geliştirmeleri ve eksikleri bulup, bunları yetkili kurumlarla ve doktorlarıyla paylaşmaları gerektiğini düşünüyorum. Bir daha hatırlatmak istiyorum. Eğer bu imkan sağlanmazsa, hasta sahipleri mutlaka tedavi başladığında psikolog talebinde bulunmalıdırlar. Faydasını tedavi sırasında ve sonrasında net bir şekilde göreceklerinden emin olmalılar.

Kanser tedavisinde dünya standartlarında psikososyal gelişim sağlamak istiyorsak eğer, takımın başı olan profesyoneller de kendilerini geliştirmekten geri kalmamalı ve imkânları zorlamalı.

Uzm. Psk. Ceyda ŞENEL