Bahsettiğiniz türde kapanmayı tasvip etmemekle beraber saygı duyuyorum o insanlara da. Nedensellik ilkesinin de bu konuyla ilgisi yok aslında. Siz diyorsunuz ki, ahlak din kökenli bir kavramdır ve bize öğretileni yaşıyoruz-uyguluyoruz, çıplaklık empoze edilseydi öyle olurduk. Fakat zaten çıplak yaşamış insanlık ve büyük dinlerden çok önce giyinmeyi akıl etmiş. Yeri gelir çarşaf giyene gerici derler fakat bakacak olursak nudist felsefe çok daha geriye götürmüyor mu insanlığı? Taa ilk insana kadar düşünün bir..
Örnek verdiğiniz Avrupa'daki ahlaksızlıkların benzerleri müslüman ülkelerde de yaşanmaktadır. Bu da gösterir ki dinin ahlak öğretisi kişilerin
anlamak istediği kadardır. Yani din ahlak konusunda öğreticidir ama, kişi zaten toplumsal etikleri kavrayabilecek kapasiteye sahiptir. Bu toplumsal etikleri oluştururken de dinlerden yararlanılmıştır tabi ki, fakat dinler de insan ihtiyaçlarını karşılamak üzere vardır. "Din böyle istedi, aman böyle yapalım" değil, "Din niye böyle istemiş acaba?" sorusunu düşünüp insana faydalı bir sonuç çıkarıldığı için ortak etikler oluşmuştur..
Farklı bir nokta ise, nudizm 20. yy başlarında ortaya çıkmıştır fakat ateizm çok daha eskilere dayanır. Bu insanları bağlayıcı bir din olmadığına göre niçin nudist felsefeyi akıl edip ortaya atmamışlardır? Diyeceksiniz ki, dine mensup olmaması çıplak gezebileceği anlamına gelmez, inancı olan insanlar mani olmuştur. Fakat bu felsefenin o dönem oluşmasına engel değildi sanırım?
Biraz kavram kargaşası yaşadım, tam olarak aklımdakileri toparlayamadım fakat tartışmaya devam edebilirim
Saygılarımla..
Yer imleri