Rehber öğretmen psikolog mu?
Rehberlik hizmetleri özel okul ve dershanelerden sonra, devlet okullarının da en önemli birimlerinden biri haline geldi. Bunun nedeni, kuşkusuz kültürler arasındaki sınırların eridiği global dünyada, insan ilişkilerini belirleyen toplumsal davranış kalıplarının da gevşeyip, yaptırım gücünü yitirmesidir.
Çünkü bugün post modern ortamda, insan ilişkileri belirsizleşip anlaşılmaz olmuştur.
Bu olgu, insanların, toplum ve kurum ilişkisini soyut bir niteliğe dönüştürmüştür.
Bu da eğitim kurumlarında rehberlik hizmetlerinin yaygınlaşmasına neden olmaktadır.
Gerçekten de bir okula kayıt yaptırmak için bile gittiğinde öğrenci, mutlaka rehberlik servisine gönderiliyor.
Okul sürecinde bütün öğrencilerin bu serviste dosyası mevcuttur. Kişisel bilgilerin yer aldığı bu dosyalarda; öğrencinin geçmişi hakkında bilgiler, dersteki durumu, arkadaşlarıyla ve öğretmenleriyle ilişkisi, yaşadığı sağlık problemleri ve aile bilgileri mevcuttur.
Bu yüzden rehber öğretmenler çocuğa ve ailesine ait çok özel bilgilere sahip olur. Dolayısıyla aile pek çok sorunu onlarla paylaşır. Bir tür sırdaş da denebilir. Öğretmenleri ve okul idaresini de rehber öğretmenleri yönlendirir.
Kısacası okullarda rehber öğretmenin çok kritik ve önemli rolü vardır.
İşte bu önemli rol bazen yanlış uygulamalar yapmalarına neden olabiliyor.
Teşhis koyucu ve tedavi edici olabiliyorlar.
Oysa onların görevi yönetimin bir parçası olmaktır. Yönlendirme ve filtre yapmak olmalıdır.
Pedagojik yaklaşımdan uzaklaşıp psikolojik tedavi işine asla soyunmamalılar.
Aksi takdirde, onların yanlışının bedeli, öteki yanlışlardan çok daha ağır oluyor. Örneğin öğrenciye ilaç tavsiye eden rehber öğretmenleri tanıyorum. Özellikle hiperaktif çocuklara çok kolay reçete yazabiliyorlar. Çünkü bu öğrenciler derste diğerlerini rahatsız ediyor. Problemin kaynağı olarak görülüyorlar.
En kolay yol, sınıfın huzuru için, çocuğun beynini yavaşlatan ilaçlar vermek.
Oysa bu öğrencilere gereken tolerans sonuna kadar tanınmalıdır. Çünkü dünyadaki bütün mucitler sıra dışı kişilerden çıkar. Son çare olarak uzmana yönlendirmeleri gerekir.
Belki velilerin ve öğretmenlerin bilinçsiz yaklaşımları rehber öğretmenleri psikolojik tedavi yapmaya itiyor. Alt yapıları da buna müsait olduğu için kendilerini geri alamayanlar çıkıyor.
Tekrar etmekte yarar görüyorum, rehber öğretmenlerin psikolojik manadaki işi 'bilgilendirme' ve 'yönlendirme' dir. Çocukta veya ailede var olan bir sorunu anlayabilmeli, veli veya öğretmeni bilgilendirmeli ve uzmana yönlendirmelidir.
Eğitimde 'rehberlik' ve 'psikolojik' hizmetler birbirinden mutlaka ayrılmalıdır.
Psikolojik hizmet okulun ve rehberlik servisinin işi değildir. Veliler de bu öğretmenlerden böyle bir hizmet beklentisi içerisinde olmamalıdır.
Yarar yerine zarar görürler.
Bir psikolog nasıl ki eğitimci değilse, rehber öğretmenleri de psikolog değildir.
TALİP EMİROĞLU
YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ
Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
Benim ayakkabılarımı giy
ve benim geçtiğim yollardan,
sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
Benim geçtiğim senelerden geç,
benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!
Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN
sayın talip bey bugün okul rehberlik servislerinde çalışanların birçoğu psikolojik danışman ve psikolojik danışmanların tanı koyması gibi bir görevi vardır. lütfen tam emin olmadan bazı iddalar ortaya atmayın. ne psikolojik danışman nede psikolog ilaçla tedavi yapmaza
tanıdığım çok sayıda rehber öğretmen arkadaşım var.ama hiçbirinin ilaç önerecek kişler olduğunu sanmıyorum.tabii sizin dediğiniz gibi yapabilecek kişlerde olabilir çünkü burası türkiye her an herşey yaşanabiliniyor burada.
bunun yanısıra kızlarımda psikolojik bir durumla karşılaştığımda ilk danıştığım arkadaşlarım oluyor.eğer kendini aşan bi konuysa zaten yönlerdirme yapıyorlar.
Öyle güzel sahneler kuruluyorki;
bakan kendi maskaralığına gülüyor....
elmalarla amutları birbirine karıştırmayalım. Psikiyatrist dışında hiç kimse danışanına ilaç yazamaz. Psikolojik danışmanlar ve psikologlar temelde aynı kuram ve teknikleri kullanr. Psikolojik danışmanlık ile psikoterapi arasında gerek kuramlar, gerek yöntemler açısından benzerlikler olmasına rağmen tamamen aynı değildirler. Psikolojik danışmanların psikoterapistlerden farkı, danışanın bozulmamış, geliştirilebilecek yönlerine ağırlık vermesidir. Psikoterapist ise günlük yaşamını sürdüren, hasta kategorisine girmeyen ve bir kimseye yardımcı olurken onda bozulmuş yönlere dikkat etmektedir.
psikologların meslek yasasının olmaması karışıklık yaratıyor sorun bu bence
Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu,
Birinciliği beyaza verdiler.
bir rehber öğretmen olarak bu konuyu açıklığa kavuşturayım isterseniz
ilaçla tedavi yapabilenler sadece psikiyatristlerdir tıp mezunudurlar
psikologlar ise psikoloji mezunu olup terapi yaparlar
ama psikolojik danışman ve rehber öğretmenler pdr mezunudurlar genelde çalıştıkları yerler okullar ve ramlardır bunun yanında özel olarak rehabilitasyon merkezlerinde ve adliyelerde çalışıyolar
bizler tanı koymayız eğer normal dışı bir durum görürsek sevk ederiz rehberlik zaten ayrı bir boyuttur ülkemizde gelişimsel rehberlik modeli kullanılmakta yani bireylerin gelişim görevlerini tamamlayabilmeleri için yardım amaçlı bir rehberliktir psikolojik danışma ise rahatsızlığı olmayıpta onun rahatsız eden bir durum yada konu olduğunda bireysel olarak uygulanır
yinede aklınıza yatmayan bir şey varsa cevaplarım
sayın 9 şubat güzel bir konuya değinmişsiniz. psikiyartistler haricinde ilaçlı tedaviyi bir psikolojik danışman veya biz psikologlar uygulayamayız. Asıl sorunuz ise "rehber öğretmen psikolog mu.?" sorusu ise hayır rehber öğretmen psikolog değildir, olmamalıda. her meslek grubu sorumluluklarının nerede başladığını ve nerede bittiğini bildiği takdirde bu tür yanlışlıkların daha kolay düzeleceğini düşünüyorum. saygılarımla
Zaten meselede bu.Sorumlulukların nerede başlanıp nerede bittiğini bilmek.Bunu belirleyebilmek ve mesleki hayata yansıtabilmek karşıdaki kişiye para ve zaman konusunda tasarruf sağlar.Kişi gereksiz yere zaman harcayarak umudunu tüketmemiş olur.
Okul rehberlik servislerinde çalışanlar PDR(Psikolojik Danışma ve Rehberlik) mezunu olup, rehber öğretmen olarak adlandırılırlar.sair011 Nickli Üyeden Alıntı
Psikolojik danışmanın tanı koyma ve tedavi etme gibi bir görevi olamaz.
Psikolojik danışman adı üstünde danışmandır, ona danışana danışan denir ve söz konusu durumda bulundukları bilgi verme ve destek işlerine ise danışmanlık hizmeti denir.
Psikolojik sorunları belirleyemez, tedavi etmeye çalışamaz ve asla ilaç yazamaz ya da öneremezler. 9 Şubat, alıntı yaptığı yazıda, bu tür görevleri bilinçsizce üstlenen psikolojik danışmanlardan bahsetmiştir. Herhangi bir ruhsal sorun veya hastalık söz konusuysa psikologa veya psikiyatra yönlendirme yapabilirler.
Bu bahsettiklerinizi psikolog yapar. Doktordur, tedavi eder ve ona gelen de hastadır. İkisi arasında yöntem ve tekniklerde benzerlik olsa da danışman ve psikolog kesinlikle birbirinden kesin çizgilerle ayrılmıştır.
Hatta rehber öğretmenler yani psikolojik danışmanlar, eğitimleri sırasında mesleğini kötü ve yanlış yönlerde kullanmama üzerine eğitim de alırlar bildiğim kadarıyla.(Mesleğini yanlış kullanmaya örnek ise tanı, teşhis, tedavi, ilaç tavsiye etme durumlarına girmeleri vbleri örnek verilebilir.)
Hayatı emen karanlık.
Söylediklerinizde haklısınız ancak bir kaç ekleme yapmak istiyorum. Rehberlik ve psikolojik danışmanlık öğrencisiyim ve burdaki bir çok kişinin bildiği gibi sadece rehberlik üzerine değil psikolojik danışmanlık üzerine de eğitim alıyorum ki bu bahsedilen danışmanlık hizmeti hassas bi konu olduğu için fazlaca zor ve yoğun bir program sürecimiz var. Evet psikolojik danışmanın tedavi etme yetkisi yoktur, teknik anlamda terapi yapamaz ama ilk mesajda olduğu gibi fazlaca psikolojiden uzak tutmanın da yanlış olduğunu düşünüyorum. Sonuçta psikolojik danışma süreci de çok fazla basite alınmaması gereken bir süreç, özellikle önleyiciliği açısından. Psikolojik sorunlara tanı koyup tedaviye başlama yetimiz yok evet, ilaç önermek kesinlikle çok yanlış ama psikolojik sorunları belirleyebiliriz bence. Öyle ki ben buna dair ders alıyorum. Şizofreniymiş, depresyonmuş hepsini kapsamlı bir şekilde öğreniyorum. Bunun amacı tabii ki tanı koymak tedavi etmek değil, bu ağır vakalara dair belirtiler gösteren öğrencileri belirleyebilmek ve doğru kuruma doğru şekilde yönlendirebilrmek.
Sadece fotoğraf çektirirken değil, çekerken de gülümse !
Yetkileriniz
Alıntı
Yer imleri