8 sonuçtan 1 ile 8 arası

Konu: Anksiyete Bozuklukları

  1. #1
    Karar Dönemi {_fatma_} - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Mesajlar
    41

    Standart Anksiyete Bozuklukları

    Anksiyetenin en iyi tanımı, somatik belirtilerin de eşlik ettiği, normal dışı, nedensiz bir tedirginlik ve korku halidir.

    Anksiyeteyi, kaygı, sıkıntı, bunaltı, endişe olarak da adlandırabiliriz. Anksiyete yaşayan kişi bu durumu "kötü bir şey olacakmış hissi", "hoş olmayan bir endişe hali" ya da "nedensiz bir korku" şeklinde ifade eder. Korku, dışarıdan gelebilecek kaynağı belli gerçek bir tehlike karşısında ruhsal ve bedensel olarak verilen bir tepki biçimidir. Böyle gerçek bir tehlike ile karşılaşan kişi şiddetli bir korku duygusuyla beraber fiziksel tepkiler de gösterir: kalp çarpıntısı, titreme, terleme, gözbebeklerde büyüme, ürperme, v.b. gibi. Anksiyete de kişi sanki kötü bir şey olacakmış gibi nedeni belirsiz bir endişe hisseder. Anksiyete, nedeni hakkında net bir bilgimizin olmadığı, içsel bir tehlike ya da tehdit karşısında gösterilen psikolojik bir tepki olmasına rağmen, korkuda olduğu gibi bedensel belirtilerin eşlik ettiği bir durumdur. Bu durum çok hafif bir tedirginlik ve gerginlik duygusundan panik derecesine kadar varan değişik yoğunluklarda yaşanabilir.

    Anksiyetenin en iyi tanımı, somatik belirtilerin de eşlik ettiği, normal dışı, nedensiz bir tedirginlik ve korku halidir.

    Anksiyete sık yaşanan, herkes tarafından zaman zaman hissedilen bir duygudur ve her zaman bir hastalık belirtisi olarak düşünülmemelidir. Okulun ilk gününde, hoşlandığını biri ile ilk randevuda ya da yeni ve değişik bir durumun başlangıcında anksiyete duyulması normaldir.

    Normal anksiyetenin organizmayı uyarıcı, koruyucu ve motive edici özellikleri vardır.

    Anksiyetenin patalojik olduğuna karar verebilmek için, uyaranın şiddeti ile ortaya çıkan anksiyete uyaran ile uyumlu olmaması, zamanla azalmak yerine değişmemesi ya da şiddetlenmesi, klinik tabloya ağırlıklı olarak anksiyetenin fiziksel belirtileri hakim olması, anksiyeteye katlanılaması ve işlevselliğin bozulması gerekir. Bu durumda anksiyete kişinin mesleki ve ailevi yaşantısını etkilemeye başlar, kişilerarası ilişkilerinde bozulmalara neden olur, gün içinde sık sık ortaya çıkar ve günün büyük bir kısmını kaplar, kişi bu duygulanımı kontrol edemez ve başa çıkamaz. Bu semptomların yanında huzursuzluk, gerginlik, tedirginlik, sıkıntı, daralma, çabuk yorulma, konsantrasyon zorluğu, kolay irkilme ve tetikte olma da gözlemlenir. Anksiyete esnasında görülebilecek psikosomatik reaksiyonlar ise; baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, ağız kuruluğu, çarpıntı, nefes darlığı, muhtelif ağrılar ve gastrointestinal şikayetlerdir.

    Anksiyete Bozukluklarını DSM-IV-TR’a göre:
    Panik Atağı

    Agorfobi

    Agorafobi Olmadan Panik Bozukluğu

    Agorafobi ile Birlikte Panik Bozukluğu

    Panik Bozukluğu Öyküsü Olmadan Agorafobi

    Özgül Fobi

    Sosyal Fobi (Sosyal Anksiyete Bozukluğu)

    Obsesif-Kompulsif Bozukluk

    Travma Sonrası Stres Bozukluğu

    Akut Stres Bozukluğu

    Yaygın Anksiyete Bozukluğu

    Bir Genel Tıbbı Duruma bağlı Anksiyete Bozukluğu

    Madde Kullanımının Yol Açtığı Anksiyete Bozukluğu

    Başka Türlü Adlandırılamayan Anksiyete Bozuklukluğu
    olarak sınıflandırabiliriz.

    Anksiyete Bozukluğu her 100 kişiden 30’unda yaşamlarının bir döneminde görülebilir. Toplumda görülme oranı %3 olup, hayat boyu rastlanabilme oranı % 5 civarında saptanabilmiştir. Tüm kaygı bozuklukluklarının %12 sini oluşturur. Kadınlarda erkeklere oranla iki kat fazla görülür. Vakaların yarısından çoğu çocukluk ve erişkinliğe geçiş döneminde başlamaktadır. Yaşlılıkta en çok görülen kaygı bozukluğudur ( yaşlılıkta görülen kaygı bozukluklarının % 60’ini oluşturur).

    Anksiyete Bozukluğu teşhisi konan kişilerin genelde çekingen ve bağımlı bir yapıları olup, kendilerine güvenleri azdır. Çoğu vakanın toplusal ilişkilerde arka planda durmayı yeğleyip, aşırı kırılgan, utangaç, eleştiriye çok duyarlı, çabuk yıkılan kişiler oldukları görülmüştür.

    Anksiyete Bozuklukları’nda annenin gerilim ve kaygısının önemli olduğu düşünülmektedir. Vakaların çocukluklarında yüksek bir oranda anne baba ayrılığı (ya da vefatı) olduğu gözlemlenir. Zorlu bir çocukluk donemi geçirmişlerdir. Hastalığın birinci derece akrabalarda görülme oranı, normallere kıyasla 5 kat daha yüksektir. Yapılan bir çalışmaya göre hastaların % 30’unda, hastalığın stresli bir olayla başladığı belirlenmiştir.

    Anksiyete Bozukluğu’nun tedavisinde ilaç tedavisi yanında , kişinin beklentileri, düşünüş biçimini değiştirme, gevşeme eğitimi, belli durumlardan kaçınma gelişmiş ise kaygıya yol açan etkenlerle yüzleştirme gibi yaklaşımların olduğu bilişsel tedavi uygulanmalıdır. Kaygıyı artırabilen kafeinli maddelerin (çay, kahve, kola, çikolata) azaltılması önerilmelidir.



  2. #2
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Mesajlar
    2

    Standart

    iyi günler hanımefendi
    benimde ankisiyete ve sosyal fobi rahatsızlığım var yaklaşık 6 aydan beri çok sıkıntılı dönemler yaşıyorum ilk evrelerde prozaac ve dessyrel kullandım ama çok bi faydasını görmedim daha sonra bir psikiyatriye giderek efexor kullanmaya başladım. 75 günden beri düzenli olarak kullanıyorum ama mutlu olamadım hala içimde sürekli sıkıntı oluyor gülemiyorum eğlenemiyorum arkadaşlarla muhabbet edemiyorum insanların yanında sıkılıyorum terleme gibi sıkıntılarım hala oluyor askerimde şu anda elim kolum bağlı şu anda insanlarla ilişkilerim giderek kötüleşiyo içime kapanık biri oldum çıktım hiç birşeyden zevk almıyorum sizce ne yapmalıyım ben bana yardımcı olabilirmisiniz?

  3. #3
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2009
    Mesajlar
    5

    Standart

    eee sonra diyesim geliyor anladık anksiyeteyide tedavisi nedir ne olur?
    ne bu kişiye iyi oldu mu?

  4. #4

    Question kısacası

    bu sorunları nasıl aşabiliriz bunu tartışalım birbirimize yardımcı olalım ne dersiniz

  5. #5

    Wink

    Alıntı mesutkkk Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    iyi günler hanımefendi
    benimde ankisiyete ve sosyal fobi rahatsızlığım var yaklaşık 6 aydan beri çok sıkıntılı dönemler yaşıyorum ilk evrelerde prozaac ve dessyrel kullandım ama çok bi faydasını görmedim daha sonra bir psikiyatriye giderek efexor kullanmaya başladım. 75 günden beri düzenli olarak kullanıyorum ama mutlu olamadım hala içimde sürekli sıkıntı oluyor gülemiyorum eğlenemiyorum arkadaşlarla muhabbet edemiyorum insanların yanında sıkılıyorum terleme gibi sıkıntılarım hala oluyor askerimde şu anda elim kolum bağlı şu anda insanlarla ilişkilerim giderek kötüleşiyo içime kapanık biri oldum çıktım hiç birşeyden zevk almıyorum sizce ne yapmalıyım ben bana yardımcı olabilirmisiniz?
    bence mutsuz ve huzursuz,olduğunuz kişi ve yerlerden uzak durarak başlayın işe içinizden geldiği gibi davranın lütfen

  6. #6
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Oct 2009
    Mesajlar
    61

    Standart

    Alıntı düşünceli- Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    bence mutsuz ve huzursuz,olduğunuz kişi ve yerlerden uzak durarak başlayın işe içinizden geldiği gibi davranın lütfen
    vallaha arkadaşım güzel söylüyorsun da depresyonla birlikte eşlik ediyorsa eğer anksiyete bozukluğu, hiçbirşey zevk vermiyor ki zaten;her yer ve her kişi insanı sıkıyor.Bu ortamlardan kaçmak yerine üstüne üstüne gitmek gerekiyor işin,misal karşındaki biri seni huzursuz edecek birşey söylüyorsa ondan kaçmak yerine espri yaparak duruma hakim olunabilir.Eve kapanmak işi daha çok zorlaştırıyor

  7. #7

    Standart

    mrb herkeze.ben 3 senedir ben inanılmaz sıkıntılı nöbetler geçiriyodum.enson doktora gidip paxil adlı ilacı kullanıncaya kadar.bu ilac tedavi etmiyo bence ama ilacı aldığımda bu hastalığın sıkıntılarını yasamıyorum.gülüyorum insanlarla konusmak hosuma gidiyo,sıkıntılarım olmuyo ve kendimi iyi hissediyorum.ama içmediğim zaman sil bastan ilk günlere geri dönüyorum.bende merak ediyorum böle ilaca bağımlımı yasıcam.hersey aslında beğinde bitiyo ama ben orayı halledemiyorum.ama olsun kendimi iyi hissediyorum.şimdi daha iyiyimm....

  8. #8
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Oct 2017
    Mesajlar
    88

    Standart

    Benim olayımı tamda açıklayıcı bir metinde yazmışsınız benim gerzek doktor başka bir tanı ile başka tedavi başlattı.

Benzer Konular

  1. Konuşma Bozuklukları;
    By Nefertiti in forum Bebeklik ve İlk Çocukluk ( Okul Öncesi ) Dönemi
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 09-12-2009, 11:38 PM
  2. Davranım Bozuklukları..
    By g1z4y in forum Psikoloji Doküman Paylaşımı
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 31-08-2008, 05:51 PM
  3. Tik Bozuklukları
    By 9 ŞUBAT in forum Sosyal Çevreyle İlgili Problemler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30-04-2008, 05:59 PM
  4. Uyku Bozuklukları Nedenleri
    By 9 ŞUBAT in forum Dissomniya
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 13-11-2007, 02:48 PM
  5. Uyku Bozuklukları
    By 9 ŞUBAT in forum Dissomniya
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13-11-2007, 02:46 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •