3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Hergün Onlarca Kez Hipnoz Ediliyoruz

  1. #1
    Karar Dönemi dil-teng - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Yer
    adana
    Mesajlar
    37

    Standart Hergün Onlarca Kez Hipnoz Ediliyoruz

    Bilinçi hipnoz tekniğiyle hastalarını tedavi eden Dr. Halil İbrahim Erbıyık, herkesin günlük hayatında farkında olmadan onlarca kez hipnotize olduğunu belirterek şunları söyledi...


    Bilinçi hipnoz tekniğiyle hastalarını tedavi eden Dr. Halil İbrahim Erbıyık, herkesin günlük hayatında farkında olmadan onlarca kez hipnotie olduğunu belirterek “Birileri bize ne yapacağımızı söylüyor, biz de yapıyoruz ama farkında bile değiliz” diyor.

    Halil İbrahim Erbıyık, şair, yazar, udi, bestekar, yönetici ve hekim-hipnoterapist. “Tıbbiyeden her şey çıkar, arada sırada da doktor çıkar” sözünü doğrulayan bir örnek. Doktor Moral'in kliniğinden içeri attığımda, hipnoz koltuğunda oturan hastasına, derin nefes alnasını ve daha önce hiç gitmediği bir yeri hayal etmesini telkin ediyordu: “Dün ile ilgili herşeyi unut. Uzaktan Türk bandıralı bir gemi geçiyor, derin nefes al. İçindeki gücü harekete geçir….” Terapi sona erince bu kez o koltuğa Halil Bey oturdu, soruları biz sorduk.

    KADIN HASTALIKLARI UZMANI AMA…

    Önce Hipnoz kelimesini daha önce sıkça duyan ama tam olarak nedir bilmeyenler için Halil Bey'in bize anlattığı kadarını paylaşalım. Hipnoz kelime anlamıyla uyku demek. Teknik olarak, aklın duygulara dış kapısını aralarken, beynimizin “zihin” adlı bölümü telkinlere açık hale gelmesi. Hipnozda hasta yüzde 90 oranında söylenen kelimeleri hatırlıyor. Büyü, sihir gibi bazı kavramlar ile karıştırılan ama alakası olmayan hipnozu 'Artmış farkındalık hali' olarak da tanımlayan Halil Erbıyık, Hipnoz'u hastalarını tedavi etmek için kullanıyor. Öncelikle belirtelim ki Halil Bey, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı. Erbıyık, 1972'de rahmetli Hüsnü İsmet Öztürk'ten öğrendiği Hipnozu herkes öğrenebileceğini, ancak herkesin uygulayamayacağını vurgulayan Halil Bey, dünyada ve ülkemizde hipnozun psikiyatristler ve diğer dallarda çalışan doktorlar tarafından uygulandığını hatırlatıyor.

    Halil Bey çok kısa süreli ve hastanınbilincinin yerinde olduğu hipnoz yöntemini benimsiyor. Bilinçli hipnozun ilk kez kendi üstadı tarafından oluşturulduğunu ve kullanıldığını anlatan Erbıyık, hocasından öğrendiklerini şimdi kendi branşında uyguluyor. Halil Erbıyık, hipnozun uygulandığı alanları şöyle sıralıyor: “Hipnoz kadın hastalıklarında çocuk hastalıklarında, örneğin altını ıslatmada ve eğitsel alanlarda kullanılıyor. Eğitsel hipnozu ise sınav öncesi bilgi birikiminin artırılmasına yönelik ve kişinin kapıldığı yanlış ve olumsuz duyguların silinmesi, heyecanın, korku ve paniğin önlenmesi amaçlı uyguluyoruz. Evlilikte utanma, eşinden kaçma gibi durumlarda hipnozdan yararlanıyoruz. Ağrısız doğum ve düşük fobisinin giderilmesinde de hipnozun önemli bir işlevi var.”

    DOKTORLA HASTA ARASINDA...

    Hipnoz için gelen hastaların 'Acaba sırlarımı açıklar mıyım, gayri ahlaki şeyler söyler miyim?” gibi endişeler taşıdığını belirten Erbıyık, “Hipnozun temel figürü bireyin bunu istemesi, inanmasıdır. Hipnoz bir şırıngadır. Şırıngaya ne doldurursanız, onu hastanıza enjekte ederek olumlu ya da olumsuz sonuçlar alırsınız. Hasta ile hipnoterapist arasında geçen tüm diyaloglar orada kalır.“ diyor. En yaygın kullanımın diş hekimliğinde olduğunu ifade eden Erbıyık, sözlerine şöyle devam ediyor: “Doğduğunuz andan itibaren size söylenen her sözcük doğrudan bilinçaltına gitmektedir. Yemeğini kendi yemek isteyen çocuğa 'dur dökersin' gibi cümleler gençlik döneminde özgüvenini kaybetme gibi sonuçlar doğuruyor”

    HİPNOZ DENİZİNDE YÜZÜYORUZ

    Hipnozun hasta uyandıktan sonraki etkilerinin mükemmel olduğunu ifade eden Halil Erbıyık, Hipnoz'a ilişkin şunları söylüyor: “İnsan beyinde 100 milyar nöron vardır, nöronlar bir şeyi algılamanıza ve hatırlamanıza neden olur. Adeta bir hipnoz denizinin içerisinde yüzüyoruz. Gündelik yaşantımızda hemen hemen her gün 20'ye yakın hipnoza giriyoruz. Birileri bize neleri yapacağımızı, neleri beceremeyeceğimizi söyleyip duruyor. Hipnoz, bilincin açık olduğu bir ortamda kesinlikle uyku hali olmadan, istek ile elde edilen bir telkin alabilme seviyesine ulaşmasıdır “


    alıntı kaynak : aktuelpsikoloji.com
    Konu dil-teng tarafından (07-07-2009 Saat 11:02 PM ) değiştirilmiştir.
    BİZ KELEBEĞE BİR GÜN YAŞICAK DİYE ACIRIZ
    O BİZE BİR GÜN DAHA YAŞICAĞIMIZ İÇİN ACIR

    BEN AKLIMI BALON YAPMIŞIM,MİLLETTE NEREYE UÇAR KAYGISI VAR

  2. #2
    Banned
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Mesajlar
    80

    Standart

    Aslında her birey hem kendisi hem de çevresi için doğal olarak bir hipnotisttir. Bir annenin çocuğuna söylediği “Yine kötü notlar getirdin, sen aptal ve gerizekalısın” sözü bir telkindir. Anne de doğal olarak bir hipnotist. Bu sözleri doğru kabul eden çocuğun bilinçaltı bundan sonraki yaşamında gerizekalı olmanın gereğini yerine getirecektir. Yani çocuk yüksek bir IQ’ya sahip olsa bile “gerizekalısın” şeklinde annesinden almış olduğu telkin onun başarılı olmasını engelleyecektir. Çünkü geri zekalı biri yüksek notlar alamaz. Anne de “ben diyorum zaten bu çocuk aptal” diyerek haklı olduğunu ispat etmiş olur.
    Meleklermekani.com - Doğal Hipnoz Halleri
    Çevremize baktığımızda anne babasının, öğretmeninin, çevresinin olumsuz telkinlerinden etkilenmiş çok sayıda insan görebiliriz.

    Sadece çevremizdeki kişiler mi? Kendi kendimize söylediğimiz şeylerle de aslında hayatımızı biçimlendirmekteyiz farkına varmadan. Kendi kendimize söylediğimiz her şey doğal olarak olumlu ya da olumsuz bir hipnotik etki yaratır. Sürekli başınızın ağrıdığından yakınırsanız baş ağrılarınızdan kurtulamayacağınızı garantilemiş olursunuz. Herkese her yerde uykusuzluk çektiğinizi söylüyor, her gece yatağa girip bir saat yatakta dönüp duruyorum diyorsanız daha uzun geceler uykusuz kalacaksınız demektir.

    Hem kendi üzerimizde hem de çevremizdeki insanlar üzerinde böyle bir gücümüz varsa o zaman bu gücü olumlu yönde kullanmak gerekir. Özellikle çocuk yetiştirirken ister anne baba olarak ister öğretmen olarak söylediğimiz sözlerin karşımızdaki kişinin bilinçaltında yaratacağı etkiyi göz önünde bulundurarak konuşmalıyız.

    Çocuğumuza onu aşağılayıcı, güvenini kırıcı sözleri sürekli olarak söylersek eninde sonu onu güvensiz, başarısız biri haline getirecek güce sahibiz. Öte yandan onu başarılı, daha akıllı, daha güvenli, kendisine ve çevresine daha yararlı bir insan olarak yetiştirmek de bizim elimizde. Çocuğun olumlu davranışını pekiştirerek, hata yaptığında kişiliğini değil davranışını eleştirerek bunu başarmamız mümkün.

    Kendimize ve çevremize verdiğimiz telkinlerin yanı sıra, hepimizin hayatında yaşadığı doğal olarak oluşan hipnoz hallerine şöyle bir göz atalım.

    Çok önemli bir yolculuk için sabah saat beşte kalkmanız gerektiğinde saati kurduğunuz, ama saat daha çalmadan uyandığınız oldu mu?

    Giyinirken bacağınızda bir morluk görüp, “acaba ben bacağımı nereye çarptım, hiç fark etmemişim, çok acımış olmalı” dediniz mi? Aslında ağrı acı duyusu hep aynı şekilde oluşmasına rağmen aklımız başka bir yerdeyken demek ki acıyı fark etmiyoruz.

    İş çıkışı arabayla evinize giderken “yol ne çabuk geçti, ne zaman eve geldiğimi anlamadım” diye düşündüğünüz oldu mu? Muhtemelen gözünüz yoldaydı ama dikkatiniz iç dünyanıza yönelmişti.

    Heyecanlı bir kitap okurken ya da televizyon seyrederken evdekilerden birinin size seslendiği ama sizin duymadığınız sonra da “kaç keredir sesleniyorum niye cevap vermiyorsun” dediği sizin de “ ne zaman seslendin hiç duymadım” dediğiniz zamanlar oldu mu?

    Alıntıdır.

  3. #3
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart

    her iki paylaşım içinde teşekkurler ,
    bir çogumuz için hipnoz edilmek uyutulmak olarak algılanıyor ,oysa hipnoz insanın o andaki dunyadan sıyrılıp iç dunyasına yaptıgı bir yolculuk ve bunu çogu kez kendimizde yapıyoruz ,
    gittigimiz o iç dunyada her şeyden uzak baskı ,onyargılar olmadan bizbizeyiz ,böyle oluncada orda daha mutlu ve daha akılcı duşunebiliyor davranabiliyoruz ,
    tedavide de amaç bu baskı yargılardan kurtulup neler yapmamız gerektiginin bize söylenmesi ,tarif edilmesidir ,
    ama her tedavide oldugu gibi ilk yapılması gereken hekime guvenmek ve tedaviye inanmaktır .
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

Benzer Konular

  1. Hergün Benimle Dertleşebilecek Bir Arkadaş Arıyorum!
    By akil_oyunlari in forum Tanışma Köşesi
    Cevaplar: 15
    Son Mesaj: 17-12-2013, 02:58 PM
  2. Korku mu Takıntı mı bilmiyorum ama hergün beni yiyor
    By kayhancan in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 7
    Son Mesaj: 03-08-2012, 02:35 AM
  3. Hergün Ölecekmişim Gibi Geliyor :( Lütfen yardımmm
    By Raikonen in forum Obsesif- Kompulsif Bozukluk OKB ( Saplantı - Zorlantı )
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 14-03-2011, 09:17 AM
  4. Klasik Hipnoz ile Ericksonian Hipnoz Arasındaki Farklar
    By psicici in forum Hipnoz ve Hipnoterapi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12-09-2009, 10:00 AM
  5. Hipnoz Ve Adli Hipnoz
    By biricik in forum Hipnoz ve Hipnoterapi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13-12-2007, 12:22 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •