İnternette türlü kelime oyunlarıyla insanlar yanlış bilgilendiriliyor ve mucizeler vaat ediliyor. Kilo kaybedeyim derken sağlığınızı kaybetmemek için doğru beslenme ve hareketli yaşam çözümünden fazla uzaklaşmamanızı tavsiye ederim

Dilara Koçak

Diyet ve zayıflama kelimelerine neredeyse her gün tüm gazetelerde, haftalık veya aylık dergilerin de tamamında rastlıyoruz. Bu kelimeler yeni bir haber ile veya örnek bir diyet listesiyle olabildiği gibi bazı ilanlarla da karşımıza çıkıyor. Merak edip bu kelimelerle “google”da arama yaptım. Arama motorunda” diyet” kelimesi için 9.820.000 sonuç çıkıyor neredeyse 10 milyon. “Zayıflama” yazınca ise 4.220.000 sonuç çıkıyor. Diyet kelimesini İngilizce yazarsanız yani “diet şeklinde” o zaman 150 milyon sonuç çıkıyor. Bu kadar çok sonuca rağmen maalesef ulaşılan bilgiler çok iyi değil.

Mucizeler vaat ediliyor
Bilimsel araştırmalarla desteklenmiş, gerçekten bu konuda eğitimli kişiler tarafından hazırlanmış veya hükümet kontrolünde olan bilgi verici sayfalara ulaşmak çaba gerektiriyor. Türlü kelime oyunlarıyla insanlar yanlış bilgilendiriliyor ve mucizeler vaat ediliyor. 1 ayda 7 -12 kg garanti eden sitelerden 2 günde 2 beden incelten ürüne varana kadar çeşit çeşit reklamlar var. Yanlış ve sağlığı tehdit eden boyutta çözümler maalesef çok cazip bir şekilde sunuluyor.

Bilgi hırsızlığının cezası yok mu?
İnternet müthiş bir bilgi donanımının yanısıra maalesef bilgi kirliliği ve bilgi hırsızlığına da açık bir ortam. Meslekte 15 yılımı doldurdum, şimdiye kadar yüzlerce metin hazırladım. Maalesef şimdi hiç olmadık yerlerde kendi cümlelerimi benim adım olmadan o kadar çok görüyorum ki hepsiyle tek tek mücadele etmek mümkün değil. Eskiden gazeteler ve dergiler ile yaptığımız röportajlar hep yüz yüze ve kayıt altında olurdu ve gazete ile birlikte arşive giderdi. Oysa şimdi röportaj internettede yayınlandıktan sonra bilgi hızla yayılıyor aslında bu da gayet iyi. Çünkü doğru bilgi doğru inanlara ve ihtiyacı olan kişilere tabii ki gitmeli. Yanlış olan şu; Bu bilgiler çoğu zaman kaynak gösterilmeden ve kim tarafından yazıldığı söylenmeden kopyala/ yapıştır şeklinde yayılıyor ve hatta sonra sizin cümlenizi başka inanların ağzından duyunca “nasıl olur?”diye şaşırıyorsunuz ama bir şey yapamıyorsunuz. Belki bilgi doğru ve birçok insan tarafından kullanılıyor diye düşünüp insanın kendini rahatlatması mümkün. Peki ya aksi bir durum düşünelim yanlış bir bilgi aynı hızla internette yayılıyor ve birçok insan bunu okuyor. Üstelik her zaman yanlış bilgiyi düzeltmek doğru bilgiyi insanlara aktarmaktan çok daha zor oluyor.

Kaynak belirtmek hiç zor değil
Bu konuda nasıl bir düzenleme ve kontrol yapılabilir bilmiyorum ama bilgiye, emeğe ve tecrübeye biraz daha fazla saygı göstermek gerekiyor diye düşünüyorum. En azından bilginin alındığı kişinin veya kurumun adını kaynak olarak yazmak hiç zor değil.

Bilim dünyasında mucizelere yer yok
Sadece diyet, zayıflama, incelme kelimelerini tarayıp 10 dakika internette dolaşırsanız aşağıdaki cümlelere hemen rastlayacaksınız.
-Oturduğunuz yerde spor yapmış gibi terleten ürün...
- ... ile yediğinizi anında yakacaksınız
- 3 günde 2 beden incelme
- 10 günde 15 kilo verdiren şifre
- G-string diyeti

- Kullandıktan 2 -4 saat sonra zayıflatan...
Yukarıdaki cümlelere inanmak veya inanmamak ve durumun vahametini çözmek için fazla söze gerek yok sanırım. Büyüklerimiz “Midyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma” demişler. Kilo kaybedeyim derken sağlığınızı kaybetmemek için doğru beslenme ve hareketli yaşam çözümünden fazla uzaklaşmamanızı tavsiye ederim. Dengeli beslenmeyi öğrenmek sadece zayıflamak için değildir. Beslenmeyi öğrenmeye çalışmak sağlık için koruyucu bir kalkandır. Özel beslenme reçeteleri sağlığınızı iyileştirmeli ve geliştirmelidir. Mucizeler ve sihirlere bilim dünyasında hiçbir zaman yer olmadı olmayacak da...


Milliyet