-Bağımlılık tanımlamasına girmesi için ne kadar zaman geçirmesi gerekir kişinin bilgisayar başında? Biraz daha netleştirmek mümkün mü?
Burada asıl önemli olan bilgisayar başında ne kadar zaman geçirdiğinizden çok, işlevselliğinizi ve sosyal hayatınızı, ilişkilerinizi ne kadar etkilemeye başladığıdır. İnternet başından ayrılamadığınız ve vakit kaybettiğiniz için önemli bir çok işinizi ertelemeye başlamışsanız bağımlılıktan bahsetmek için yeterli bir süredir. Birçok bağımlının yemek yemek için bile bilgisayar başından ayrılmadığını, hatta aşırı hareketsizlikten bilgisayar başında hayatını kaybeden bağımlıların olduğunu da biliyoruz.
-Bu bağımlılık kimleri daha çok etkisi altına almaktadır? Öncelik çocuk ergen mi, yetişkinler de mi?
Özellikle ergenler en önemli risk grubunu oluştursa da aslında bütün yaş grupları risk altında. Her yaş grubundan vaka ile karşılaşabiliyoruz.
-Bu bağımlılıkta biraz da yalnızlık, kimsesizlik, bir yere ait olmama duygusu rol oynamıyor mu?
Tam orası işte işin püf noktası aslında… Sosyal ilişki kurma konusunda yetersizlik hisseden, yalnızlık yaşayan veya duygusal boşluk içinde olan bir çok insanın sığınağı ve umut kapısı olmaya başladı sohbet odaları… Buraya dikkat diyorum.
-İnternete bağımlı olan kişi durumun farkında oluyor mu?
Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi ilk aşamalarda kişi durumunun farkında değildir. Fakat internet başında geçirilen süre artmaya başladıkça kişi fark etmese de öncelikle yakınları durumun farkına varırlar ve şikayetçi olmaya, uyarmaya başlarlar.
-Bu sonuç veriyor mu? Kişi kabullenir mi?
Yok maalesef. Bağımlılar genellikle durumlarını inkar etmeye eğilimlidirler. Kendilerini de normal sınırlarda kullandıkları konusunda telkin ederler. Zaman geçtikçe sosyal hayatları aksamaya ilişkileri bozulmaya başladıkça kişiler durumlarının farkına varmaya başlarlar fakat diğer bağımlılıklarda olduğu gibi gizli bir şekilde ya da bütün her şeyi reddetme riskini göze alarak davranış kalıplarına devam ederler.
-Giderek çalışan kişilerden ev hanımlarında veya çalışmayanlara da kaydığı yönünde haberlere rastlıyoruz…
Biraz öncede bahsettiğim gibi her yaş grubundan ve her sosyal statüdeki insanlarda bu durumla karşılaşabiliyoruz… Bütün gün evde yalnız oturan, sosyalleşme imkanı olmayan, eşi ile yaşadığı duygusal boşluğu çözümleyemeyen bazı ev hanımlarında da internete bir yönelim olabilmektedir. Bu kişiler heyecanla karışık bir suçluluk duygusu yaşarlar. Bazen bu tür internet ilişkileri aile içi şiddete veya boşanmalara neden olabiliyor.
-Klinik olarak baktığımızda internet bağımlılığını sık görüyor musunuz?
Evet. Son yıllarda sıklığı giderek artıyor. Özelliklede ergenler arasında hızlı bir artış var… Çocuklarını bilgisayar başından 10-15 saat boyunca kaldıramadıkları için acil servisi arayıp yardım isteyen aileler var.
-İnternet bağımlısı olan kişiler ne gibi bedeller ödüyorlar?
İnternet bağımlılığı insan hayatının bütün alanlarını olumsuz yönde etkiler. Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi sadece sosyal ilişkileri bozmakla kalmaz insanın fiziksel sağlığını da uzun vadede etkilemeye başlar. Uzun süre oturmaya bağlı bel ve sırt ağrıları, görme bozuklukları, uyku düzeninde bozulma ve buna bağlı yorgunluk huzursuzluk, kan dolaşım bozuklukları, hatta emboliye bağlı ölümler bile olabilmektedir. İnternet bağımlılığının derecesi arttıkça kişinin internet başında geçirdiği sürede artmakta buna bağlı olarak sosyal hayat ve iş hayatı sekteye uğramaya başlamaktadır.
-İnternet bağımlısı kişilerde kişilik değişimi yaşanıyor diyebilir miyiz? Takma isimler, kendini farklı cins ve kişi gösterme eğilimleri vs konusundaki düşünceleriniz nedir?
İnternet ortamı aslında gerçek hayatın bir simülasyonu… Fakat gerçek hayatta yapamayacağınız birçok şeyi yapmanızı sağlayan büyülü, fantastik bir ortam. Evet haklısınız… Düşünün bir kere… İnternet üzerinden gerçekleşen bir sohbet ortamında istediğiniz yaşta istediğiniz meslekte istediğiniz özelliklerde bir insan olmayı deneyebilir, onu yaşatabilirsiniz. Sınırsız bir özgürlük duygusu veriyor bu durum birçok insana… Karşınızda kininde gerçek kimliğinden tam olarak haberdar olamama bilgisiyle beraber… Bir bakıma bir oyun gibi… Bu tür ilişkilerde insanlar genellikle normal hayattaki karakterlerine çok zıt davranışlarda bulunabiliyorlar. Sahte kimliklerinin verdiği güvenle açık saçık konuşmalar, küfürler, tehditler sıkça gözleniyor. Hatta gençler arasında "klavye erkekliği" denilen bir kavram bile kullanılmaya başlandı. Normal hayatta çekingen olan fakat ekran karşısında saldırganlaşan arkadaşlarına böyle hitap ediyorlar.
-Cep telefonu ve bilgisayar dolayısıyla internetin kişileri sosyal izolasyona ittiği gözleniyor. Buna katılır mısınız ve bu kişiye neler kaybettirir?
Evet., teknolojiyi nasıl ve ne kadar hayatınıza dahil ettiğiniz oldukça önemli bir konu. Yalnızlaşmaya başladığımız inkar edilemez bir gerçek. Yaşamın hızı arttıkça insanoğlunun kendinden beklentisi de artmaya başladı. Eskiden bir ayda gidemeyeceğiniz yolu beş altı saatte kat etmeye başladığınızda hayatla ilgili algınızda değişmeye başlıyor. Zaman ve mekan algılarımızın değişmeye başladığı bu çağda yaşamı öylesine hızlandırmaya başladık ki ilkokula giden çocuğun bile vakti kısıtlı. Sürekli koşuyoruz. Hal böyle olunca da kimsenin kimseye ne ayıracak vakti ne de enerjisi kalıyor. Fakat bir şekilde sosyalleşmemiz de lazım. Genlerimizde bu var. Bu karmaşa içinde bunun en kolay yolu yine sanal ilişkiler oluyor. Bu yüzyıldaki yaşam tarzımızın bizleri yalnızlaşmaya ve bağımlılığa doğru sürüklediğini düşünüyorum.
-İnternet bağımlılığının kumarı teşvik ettiğini söyleyebilir miyiz? Sanal kumar ile servetini kaybedenlere rastlanıyor?
Direk olarak internet bağımlılığının kumarı teşvik ettiğini söylemek çok doğru değil fakat, internet bağımlılığında da diğer bağımlılıklardaki benzer biyolojik mekanizmalar rol oynamaktadır. Yani herhangi bir maddeye ya da davranışa bağımlılık eğilimli olan insanlarda diğer bağımlılıkların ortaya çıkma ihtimali artacaktır. İnternet üzerinden kredi kartı ile kumar oynatan siteler kumar eğilimi olan kişiler için oldukça tehlikeli... Son dönemlerde internet üzerinden oynanan kumar oyunlarından kurtulamayan hastalardaki başvuruda geçmişe göre artmaya başladı.
-Bazı ebeveynler çocukların derslerini etkiler diye eve internet bağlatmıyorlar. Bu korumacı davranış doğru mu?
Evet, burada gerçek bir çelişki var. Bağımlılık yapan uyuşturucuları yasaklayabilirsiniz, kumarı sınırlayabilirsiniz fakat internet hakkında böyle bir şey mümkün mü? Yasaklamak ya da eve bilgisayar almamak tabi ki çözüm değil ayrıca önerilebilecek bir yöntemde değil.
-Nasıl yaklaşılması sağlıklı olur?
Bilgisayar ve internet tabi ki bizlerin hayatında olduğu gibi çocuklarında hayatında olacak. Burada bilgisayardan korkmak yerine çocuğun bilgisayarla olan ilişkisini düzenlemek, çocuğa keyif alacağı başka ilgi alanları kazandırmak en önemli stratejidir. Okul dışında çocukların severek yapacakları ve sosyalleşebilecekleri ortam sağlanmalı, bilgisayardan hoşlanıyor denilerek kendi haline bırakılmamalıdır. Çocuğun bilgisayarla ilişkisi bozulmaya ve bağımlı davranışı gelişmeye başladıktan sonra onu bu davranıştan uzaklaştırmaya çalışmak çok daha zordur. Yani bağımlılığın oluşmasını engellemek daha önemli…
-Kişilerin internette kendini arama hastalığı da baş göstermiş sanırım? Bu durumu narsisistik bir davranış olarak görebilir miyiz?
Tebrik ederim doğru tespit. Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki birçok insan ne şekilde olursa olsun görünür olma çabası içinde. İsimleri, resimleri, videoları ne kadar dolaşımdaysa kendilerini o kadar iyi hissediyorlar. Narsisistik bir tatmin yaşıyorlar. Görünür olma ve gündemden düşmeme çabası eskiden sadece sanat çevrelerinde sık bir şekilde gözlenirken internetin hayatımıza girmesiyle bu durum toplumun bütün bireylerine yavaş yavaş bulaşmaya başladı.
-İnternet bağımlılığının tedavisi gerekir mi?
Mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durum... Kişinin tüm sosyal hayatını ve işlevselliğini alt üst eden başlı başına bir rahatsızlık…
-İlaç ile tedavi edilmeli yoksa psikoterapi mi öneriyorsunuz?
Tedavide her iki seçenekte kullanılabilir. Birçok vakada ilaç ve psikoterapi aynı anda gerekiyor. Bağımlılık davranışının yarattığı uykusuzluk huzursuzluk, sosyal ilişkilerde bozulma ile gelişen sorunlara yönelik ilaç ve terapi desteği oldukça önemlidir. Burada temel strateji kişinin yaşam şeklini ve davranış kalıplarını değiştirmektir.
Hürriyet
Yer imleri