Paylaşım için teşekkürler. Gerçektende teselli etmenin boş olduğunu hissediyorum, ama insanın içten teselli eden bir yakınının olması teselli olmaya yetmesede sıkıntılarının hafiflemesini sağlıyor.
Teselli edici sözler kişinin üzüntüsünü azaltmaz, aksine artırır. Önce kişilere üzülme, yani kendilerini ifade hakkı tanımak gerekir.`
üzüntü Duygusu Nedir?
İnsanlar zaman zaman kendilerini üzüntülü ve mutsuz hisseder. İşinden ayrılmak, sevdiğini kaybetmek veya başarılı olamamak üzüntüye yol açan başlıca yaşam olaylarıdır. Kısaca üzüntü normal yaşamın olumsuz duygularından bir tanesidir. Nasıl bir kişinin fiziksel bütünlüğü bozulduğunda ağrı hisseder ise psikolojik bütünlüğü bozulduğunda da üzüntü, sıkıntı hisseder.
Negatif şartlanma
Ancak aslen üzüntünün kaynağı, kişiyi üzen olaylar ya da sorunların kendisi değil kişinin bunlara yüklediği anlamlardır. Aynı olay bir kişide üzüntü yaratırken diğer kişide yaratmayabilir. Bazı kişiler, üzüldüğü konuda çözüm var ise gerekeni yapar, çözüm yok ise “zaten yapacak bir şey yok, üzülmeye değmez” diyerek durumu olumlu karşılar, üzüntü çabuk sonlanır. Bazılarında ise reaksiyon, “bu neden benim başıma geldi, hep beni buluyor, ben beceriksiz bir kişiyim, benden adam olmaz” gibi negatif düşüncelerle olumsuz şartlanma şeklinde gelişir ve bu durumda kişide üzüntüler uzun sürer.
Bir örnekle, kişi yolda yürürken rastladığı arkadaşı selam vermediğinde olumsuz düşünen bir kişiyse "beni adam yerine koymadı" diye düşünürek üzülür. Ama kişi "arkadaşım beni farketmedi" diye olumlu algılama yapabilir ise üzüntü yaşamaz.
Nasıl yardımcı olmalı?
üzüntülü kişiye ilk yaklaşımda teselli edici sözler söylemek kişinin üzüntüsünü azaltmaz, aksine artırır. Bu nedenle önce kişilere üzülme hakkı, yani kendilerini ifade hakkı tanımak gerekir. öncelikle kişinin neden üzüldüğünü anlamak ve bunu anladığını hissettirmek gerekir. Ancak daha sonra çözüm üretilmelidir. İlk başta yalnız olmadığını hissettirmek yeter.
Tedavisi
üzüntü, kronikleşir ise depresyon halini alır. Kişide, yaşamdan zevk alamama, mutluluk, enerji seviyesi ve düşünceyi yoğunlaştırmada azalma olur ve ilaç tedavisi gerektirir.
üzüntüden Gülerek Kurtulmak
Mizah, yani olaylara gülerek bakabilmek insanı mutsuzluktan korur. Ancak bunun gerçeklerden kaçmak şeklinde olmaması gerekir. Bazı kişiler depresif olduğu halde güçlü rolü oynar. Bu kişilerde depresyon ancak çeşitli değerlendirmeler yapıldıktan sonra saptanabilir. Sürekli espriler yapan bir kişide bu şekilde depresyon saptanması o kişinin yakınlarını da şaşırtan bir durumdur. Bilindik bir anektodla bu rol yapma mekanizması kolayca kavranabilir: Palyaçonun biri depresyonu nedeniyle hekime gider. Hekim de ona “Şehirde iyi bir palyaço var. Ona git neşelendirsin seni” der. Palyaço da doktora "o palyaço benim" der.
üzüntüyü Olumlu Duygulara Dönüştürmek
Burada bakış açısı önemlidir. Kişi, üzüntüsünden ders alır ise üzüntüyü kazanıma dönüştürebilir. Depresyonu olan bir kişi depresyonu yendikten sonra kendine "bu depresif dönem bana ne öğretti" diye sorabilir ise bu durum kişide kazanım haline dönüşür.
Kişinin psikolojik savunmaları güçlenir, olaylara bakış açısı değişir.
Nevzat Tarhan
YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ
Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
Benim ayakkabılarımı giy
ve benim geçtiğim yollardan,
sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
Benim geçtiğim senelerden geç,
benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!
Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN
Paylaşım için teşekkürler. Gerçektende teselli etmenin boş olduğunu hissediyorum, ama insanın içten teselli eden bir yakınının olması teselli olmaya yetmesede sıkıntılarının hafiflemesini sağlıyor.
Gülümse hayata, hayatta sana gülümsesin!
Şimdi sen yoksun, sadece geri kalan her şey var
ama
Kaybedecek hiç bir şeyim olmasa da, kazanabileceğim çok şey var.
şahsen bençok üzüntülüyken ,teselliden ve ne yapacağımın söylenmesinden hiç hoşlanmıyorum bu beni dahada çok geriyor sorunu gözümde büyütüyor.kişinin yanımda olması, varlığı bile bana yetebilir yeterki kafamı ütülemesin ( banada iyilik yaramıyo galiba) )))
KENDİ OMUZUNA TIRMAN... BAŞKA NASIL YÜKSELEBİLİRSİN Kİ...
evet yha teselliden nefret ediyorum..aynı dertten müzdarip olduklarım hariç
GÖZLERİNDEN ANLADIM ÖNCE SONRA SÖZLERİNDEN... HİÇ Mİ SEVMEDİN HİÇ Mİ SEVİLMEDİN? YAĞMURDA YAŞATMAZ SENİ GÜNEŞTE ARTIK MEVSİM SONBAHAR
zaten empati kurma basamaklarında da teselli verici sözler genelde en başarısız basamaklarda bulunur. en önemlisi karşındakini dinlemek ve olabildiğince onun hissettikleriyle geri bildirim vermektir. bu karşıdakine yanlız olmadığını ve kendini anlayan birilerinin varlığını hissettirerek kendini iyi hisstemesini sağlicaktır.
Hic boyle bir sorunum vaya baska bir deyisle luksum yok zaten..Genel de bana sorun anlatilir, cozum onerileri veya teselli beklenir.Bazen sansimi deneyip kendimi anlatmak isterim ve cogunlukla sen guclusun, asarsin takma gibi sozler duyarim VE SUSARIM.....
Hiç bir acı derinlemesine yaşanılmadan geçip gitmezz..herşeyi çabuk tüketen bizler acıyı da hızlıca tüketmesini bilmeliyiz.
Susturma yüreğini,
kalkar her boran, her sis
her şey unutulur…
En umutsuz bir anda
yağan yağmur,
toprakta
capcanlı bir umut olur…
üzüntüden Gülerek Kurtulmak
Mizah, yani olaylara gülerek bakabilmek insanı mutsuzluktan korur. Ancak bunun gerçeklerden kaçmak şeklinde olmaması gerekir. Bazı kişiler depresif olduğu halde güçlü rolü oynar. Bu kişilerde depresyon ancak çeşitli değerlendirmeler yapıldıktan sonra saptanabilir. Sürekli espriler yapan bir kişide bu şekilde depresyon saptanması o kişinin yakınlarını da şaşırtan bir durumdur. Bilindik bir anektodla bu rol yapma mekanizması kolayca kavranabilir:
Palyaçonun biri depresyonu nedeniyle hekime gider. Hekim de ona “Şehirde iyi bir palyaço var. Ona git neşelendirsin seni” der. Palyaço da doktora "o palyaço benim" der.
KENDİ OMUZUNA TIRMAN... BAŞKA NASIL YÜKSELEBİLİRSİN Kİ...
Yer imleri