Paylaşımların için tesekkür.
İnsanlar hipnoza yatkınlıklarında büyük farklılıklar gösterirler.Eğer bir kitap ya da bir filme kolayca kendinizi kaptırıyorsanız, siz muhtemelen hipnoza aşırı yatkınsınız demektir. Bir deneğin hipnotik bir transa ne kadar derin bir şekilde girdiği, Hilgard’ın Stanford Yatkınlık Ölçeği yoluyla daha net bir şekilde ölçülmektedir. Sınanan deneklerin %10 kadarı, hipnoza hemen hemen hiç tepki göstermemektedir. Diğer uçta ise, yaklaşık %25’lik bir kesim anestezi gibi etkileri de kapsayan derin hipnoz altına girmektedir. Ama deneklerin sadece yaklaşık %5-10’u varsanılar gibi en dramatik etkileri yaşamaktadır. Hipnotik yatkınlık, kısmen öğrenilmiş, kısmen de kalıtımsal olarak görülmektedir. Zengin hayal gücüne sahip olan ve çocuklarını hayali oyunlara özendiren ana babalarla büyümenin, hipnotik yatkınlığa katkıda bulunduğu izlenimi uyanmaktadır. Ama şiddetle cezalandırılan ana babalarla büyümek de benzeri bir etkiye sahiptir; çünkü, belki de böyle bir çocukluk insanları otoriteden gelen ve hipnozcunun telkinlerini de içeren yönergelere oldukça itaatkar yapmaktadır. Hipnotik yatkınlığa genetik olarak hazırlıklı olma söz konusu olduğunda, bazı kanıtlar özdeş ikizlerin hipnotik telkinleri kabul etmek açısından özdeş olmayan ikizlerden daha fazla benzer olduklarına işaret etmektedir. Yatkınlık yaşa göre de değişmektedir. Genel olarak, çocuklar hipnotik telkinlere yetişkinlerden daha yatkındırlar. Son olarak, bilimciler hipnotik davranışın hipnozun gerçekleştirildiği ortam ve hipnozcu tarafından kullanılan kelimelerin tam olarak ne olduğu gibi faktörleri de içeren bağlamsal ipuçlarından büyük ölçüde etkilendiğini de göstermişlerdir.
Paylaşımların için tesekkür.
Gülümse hayata, hayatta sana gülümsesin!
Şimdi sen yoksun, sadece geri kalan her şey var
ama
Kaybedecek hiç bir şeyim olmasa da, kazanabileceğim çok şey var.
Lise'de psikoloji hocamız bir hipnoz yapmıştı. Sınıfın en sakin ve ürkek çocuğunu seçmişti bunun için. Sınıfın ortasında sıraya yatırdığımız arkadaşımıza bir şeyler anlattıktan sonra sınıfın en serseri-tehlikeli tipine bir tokat atmasını istedi. Sonra kitaplarını çöpe atıp, çöp kutusuna oturmasını söyledi. Uykudan kalkmış gibi yürüyen arkadaş serserimizin önüne gelince yukarıdan tokadı bir indirdi-şok olduk-... Sonra kitaplarını çöğe attı ve çöp kutusuna oturup bizi izlemeye başladı. Orada değil gibi davranıyordu. Taki ocamız uyandırana kadar. Ve hiç bir şey hatırlamadığını söylüyordu... İlginç bir deneyimdi..
"bazen kader bizi öyle durumlara düşürür ki, doğruyu yapmakla yanlış yapmış oluruz." Divan'dan bir alıntı....
Hipnoz algı içinde algı olayıdır. Beyin aslında sandığınızdan fazlasını algılar ama belirli bir şeye konsantre olur. İşte hipnoz bir ışık veya işitsel öğeye sizi konsantre eder ve bu arada da telkin eder.
Konsantrasyon yeteneği ve irade özelliği güçlü insanların hipnoz edilmesi zordur.
Yer imleri