2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: yaşlılık dönemi olgunluk

  1. #1
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart yaşlılık dönemi olgunluk

    Genel olarak yaşlılığın 65 yaş ile başladığı kabul edilmektedir. Toplumlarda, yaşlıların sayısında nisbi ve mutlak artış görülmektedir. Bunun başlıca sebepleri, doğum kontrol metodları ve az çok cereyanı dolayısıyla yaşlıların nisbi olarak fazlalaşması, artan refah ve tıptaki gelişmelerle ölüme yol açan birçok faktörün engellenmesi ile ömrün uzamasıdır.

    1950 yılında genel nüfus içinde yaşlı oranı Fransa’da % 12, Almanya’da % 11 iken, bu oran son yıllarda %15-16 civarına yükselmiştir. Yaşlıların artması birtakım ekonomik, sosyal ve sağlıkla ilgili problemlerin de beraberinde gelmesi demektir.

    Yaşlılık ve Hastalıklar
    Yaşlılıkta ortaya çıkan bedeni değişiklikler kişinin faal hayatında kısıtlamalar yapar. Bunlar sosyal şartlardaki hızlı değişikliklere ayak uyduramadığından toplum içindeki yerleri sarsıntıya uğrar. Bu da yaşlıyı oldukça etkiler. Çünkü senelerdir süregelen yetenekler silinmiş, faaliyetler kaybolmuş ve toplumda bilinmeyen, tanınmayan kişi haline doğru gidiş başlamıştır.

    Gerek aile fertleri, gerekse toplum içinde kendini desteksiz görmeye başlayan, etrafındakilerin kendisinden uzaklaştığını düşünen kişi, hayatını kimseye muhtaç olmadan sürdürebilmek için geleceği ile ilgili bir teminat, bir ipucu bir ümit aramaya başlar. Bu konudaki güveninin zayıf oluşu onda korkunun ve dehşetin ortaya çıkmasına sebep olur.

    Yaşlılıkta dejeneratif hastalıklar (kalp-damar, romatizma, şeker gibi öldürmeyen ama tıbbın iyileştiremediği ve ancak belirtilerini hafifletebildiği) çoğalır. Yaşlı bunları çeker.
    Yaşlılığı gidermek için bir şey yapılamaz. Ancak onlara sevgi, saygı, ekonomik yönden kendine güven hissi duyacak gelir sağlanmalıdır. Ayrıca yaşlılık, ibadetin arttığı ve ölümün daha çok hatırlandığı dönem olarak değerlendirildiğinde sıkıntılar azalacaktır.

    Kaynak :http://www.draligus.com
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  2. #2
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Yaşlılık.

    Yaşlılık, yetişkinliğin bir uzantısı olarak yaşam süresinin ileriki döneminde fiziksel ve ruhsal değişimlerin görüldüğü bir evre olarak tanımlanmaktadır. Genel anlamda bu şekilde tanımlanan yaşlılık; fizyolojik değişimler, psiko-sosyal faktörler ve kronoloji gibi farklı kriterlerin tanımlamada göz önünde bulundurulduğu bir dönem olarak kabul edilmektedir.


    Yaşlılık döneminde; derinin incelmesi ve esnekliğini yitirmesi, boyun kısalması, kas kuvvetinin azalması, kemiklerde kalsiyum kaybına bağlı olarak kemik yoğunluğunun azalması, görme ve işitmede problemler gibi çok sayıda fizyolojik değişim gözlenmektedir. Yaşlılıkta görülen bu tür fizyolojik değişikliklere “fizyolojik yaşlılık” veya ; “biyolojik yaşlılık” denmektedir.


    Fizyolojik değişimlerin yanı sıra, çok sayıda psiko-sosyal faktör yaşlılık dönemini etkilemektedir. Bu faktörler arasında; ekonomik problemler, emeklilik, çocukların evden ayrılması, yakınların kaybı ve sosyal rollerde azalma gibi çeşitli yaşam olayları bulunmaktadır. Bu tür yaşam olayları, değişim sonrası oluşan yeni duruma adaptasyon gerektirir. Adaptasyon sağlanamadığında; uyum problemleri, umutsuzluk, depresyon, sinirlilik ve kaygı gibi çeşitli psikolojik sorunlar görülebilir.


    Yaşlı tanımında diğer bir kriter de kronolojik yaşlanmadır . Gelişmiş ülkelerin önemli bir kısmında emeklilik yaşı olan 65 yaş, yaşlılığın başlangıcı olarak kabul edilirken, Birleşmiş Milletlerin yaşlılıkla ilgili yayınladığı raporlarda 60 yaş kronolojik yaşlanma sınırı olarak belirtilmektedir. Birçok ülkede; bireyin günlük yaşamındaki işlevselliğinin azaldığı dilimler olarak yorumlanan 60 ya da 65 yaş, sosyal imkânlardan ve sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanma ve emeklilik açısından sınır olarak kabul edilmektedir.


    Yaşlılığı genel anlamda tanımlamada kullanılan tüm bu kriterlere rağmen, onu “göreceli” bir kavram olarak ele almak daha doğru bir yaklaşımdır. Bu noktada, özellikle, bireysel, sosyal ve kültürel etkenler önem kazanmaktadır.


    Bireysel etkenler açısından; kişilerarası farklılıklar önemlidir. Kendini yaşlı hisseden ve yaşlı gibi davranan bireylerin aksine, zamanın akışına karşı koyarcasına “Ben yaşlı değilim, kendimi 18 yaşında hissediyorum” şeklindeki ifadeleri kullanan çok sayıda yaşlı vardır. Bu tür ifadeler, “fiziksel görünüşü itibariyle yaşlı bir birey, kendini ruhsal açıdan genç görebilir” tezi ile açıklanabilir. Aynı tezden hareketle, bir insan kendini yaşlı hissettiğinde ve yaşlı gibi davrandığında da yaşlanmış demektir. Buradaki farklılığı yaratan en önemli etken, yaşamın anlamlılığıdır.Çünkü yaşlılığa karşı en güçlü silah yaşama bağlılıktır .


    Sosyal etkenler açısından; “yaşlı sınıflamasını toplum yapar” tezi ön plana çıkmaktadır. Genç yaşta evlenmiş ve erkenden torun sahibi olan 50 yaşındaki bir kadın köyde yaşlı olarak tanımlanırken, şehirde yaşayan geç evlenmiş bir kadın orta yaşlı olarak kabul edilmektedir.


    Kültürel etkenler açısından; yaşlılığa verilen değer ve önem kişinin yaşadığı kültüre göre değişebilmektedir. Örneğin, Kuzey Amerika’;;da daha çok gençlere önem verilirken, Çin’de yaşlılar daha saygın görülmekte ve yaşlıların tecrübelerine daha fazla önem verilmektedir. Gençliğin ön planda tutulduğu, yaşlılara fazla önem verilmediği ve ilgilenilmediği toplumlarda; bireyler kendilerini daha erken yaşlarda “yaşlı”hissetmektedirler.

    Uzm. Psk. Mithat DURAK

    http://www.psikologum.com
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

Benzer Konular

  1. Uyku ve Yaşlılık .
    By 9 ŞUBAT in forum Dissomniya
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 18-06-2008, 05:29 PM
  2. Yaşlılık Korkusu
    By 9 ŞUBAT in forum Yaşlılık Dönemi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24-05-2008, 09:54 AM
  3. Yaşlılık Halleri:
    By Nefertiti in forum Yaşlılık Dönemi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07-11-2007, 10:59 PM
  4. Yaşlılık Nasıl Geciktirilir.....
    By Nefertiti in forum Yaşlılık Dönemi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07-11-2007, 10:48 PM
  5. Yaşlılık dönemi
    By Gümüş in forum Yaşlılık Dönemi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01-11-2007, 11:23 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •