10 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Küresel Ekonomik Kriz:Nedenleri,Ülkemizdeki etkileri,Yaşananlar ve Bugünki durum;

  1. #1
    Nefertiti
    Guest

    Standart Küresel Ekonomik Kriz:Nedenleri,Ülkemizdeki etkileri,Yaşananlar ve Bugünki durum;

    10 soruda küresel kriz

    ABD’den başlayarak tüm dünyayı saran küresel krizin nedenleri neler? Kriz nasıl başladı, nasıl yayıldı? İşte krizde öne çıkanlar...


    İSTANBUL - Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de kredi kriziyle başlayan sorun finans piyasalarına yansıyınca dalganın boyu da arttı. ABD’de birçok banka tarihe karıştı, bazı bankacılık modelleri rafa kalktı. İşte halen yaşanmakta olan krizle ilgili bilinmesi gereken 10 madde...
    Haberin devamı

    Kriz nasıl başladı?


    ABD’den başlayan küresel krizin temelinde mortgage piyasasına ilişkin sorunlar var. ABD’de ortaya çıkan ve tüm dünyayı olumsuz etkileyen mortgage sektörü, ilk olarak üç yıl önce sorun yaratmaya başladı. ABD mortgage piyasası, 10 trilyon dolarlık büyüklüğüyle dünyanın en büyük piyasası konumunda bulunuyor. ABD’de, para hacminin yüksek olması nedeniyle, bazı finansal kuruluşlar 5 yıl önce, kredibilitesi zayıf olan kişilere de mortgage kredisi vererek, geri dönüşü riskli bir mali yapıya girdiler. Sadece dar gelirlilerin kullandığı ve subprime olarak adlandırılan ‘yüksek riskli krediler’in boyutu 1.5 trilyon doları buluyor.

    5 yıl öncesine kadar ABD’de faizler son derece düşük olduğu için özellikle orta ve alt gelir grubundaki kişiler değişken faizli kredileri kullanmayı tercih ettiler. Ancak, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) son iki yılda faiz oranlarını artırması, konut sektörünü durgunluğa soktu. Konut satış fiyatları ile kira gelirlerinin de piyasa düzeyinin altına inmesiyle, bu krediyi kullanan düşük gelirli gruplar, kredilerini düzenli olarak ödeyemez hale geldiler. Bankaların, tüketicilere satın alacakları ev ve dairelerin bedelinin tamamını, hatta değerinin yüzde 110 oranında borçlanma fırsatı vermesi, kredilerin geri dönüşünü zora soktu. ABD’de bankalar konut kredileri için gereken parayı yatırım bankalarında ihraç ettikleri tahviller ile borçlanarak sağlıyorlardı. Ancak kredilerin geri dönüşümü zora girince yatırım bankaları ve ABD mortgage piyasası için da çanlar çalmaya başladı.

    Krizin nedenleri neler?

    Temel olarak krizin nedenlerini şöyle sıralayabiliriz. Mortgage kredilerinin yapısının bozulması, faiz yapısının uyumsuzlaşması, konut fiyatlarındaki balon artışlar, menkul kıymetlerin fonlanmasında yaşanan sıkışıklık, kredi türev piyasalarının genişlemesi ve kredi derecelendirme sürecindeki sorunlar.

    Kredi krizi, finansal krize nasıl dönüştü?

    Kriz her ne kadar başlangıçta bir mortgage krizi olarak ortaya çıksa da takip eden süreçte bir likidite krizine dönüştü. ABD’de 2007 yılında, finans ve sigorta, gayrimenkul, inşaat ve madencilik sektörü başta olmak üzere toplam dört sektörün büyüme hızının yavaşlamasıyla genel ekonominin büyüme hızı da yavaşladı. Ekonomik büyümenin yavaşlamasına neden olan reel sektör, mortgage krizinden olumsuz etkilendi. Faiz oranlarındaki değişim kredi piyasasında daraltıcı etki yaptı, kredi piyasasında 2006 yılında yüzde 13.2 oranında artış sağlanırken, 2007 yılında bu oran yüzde 4.8 olarak gerçekleşti. Yatırımcıların risk almadan kazanç elde etme isteği maliyeti düşük, kolay kredi imkanlarına bağlı olarak tüketicilerin aşırı borçlanmasına ve kontrolsüz kredi genişlemesine neden olarak sistemin kırılganlığını artırdı. ABD’de subprime borçlularının ödeme güçlüğüne düşmesi ile tetiklenen kriz, bu kırılganlıklarla birlikte büyüdü.

    Büyük kurumsal yatırımcılar neden bundan etkilendi?

    Reyting kuruluşlarının, yüksek riskli kredilere dayalı menkul kıymetlerin notunu düşürmesi, bu menkul kıymetlere yatırım yapan kurumsal yatırımcıların portföylerinde tuttukları ve kredi notu düşürülen menkul kıymetler için yeniden değerleme yapmalarını zorunlu hale getirdi. Kurumsal yatırımcıların portföy değerlerinin düşmesi sonucu, bu menkul kıymetlerin, asıl defter değerlerinden çok daha düşük değerlerle değerlendirilmeleri nedeniyle, 400-500 milyar dolarlık portföye sahip kurumsal yatırımcılar, ABD’de değerlendirdikleri bazı yatırım fonlarını dondurmak zorunda kaldılar.

    Krizin ilk kurbanı kim oldu?


    ABD’nin önde gelen bankalarından Bear Stearns, Mart ayında şirketin tamamını 236 milyon dolar olarak değerleyen hisse başı 2 dolar fiyatla JP Morgan’a satıldı. Şirketin Ocak 2007’deki piyasa değeri 20 milyar dolardı. Bear Stearns’ten iki günde 17 milyar dolar para çekilmesi üzerine kurtulamayacağı anlaşılınca Fed, batışın sistemin tümüne yayılmasını engellemek için satılma ya da iflas masasına gitme seçeneklerini bıraktı. Fed, şirketin JP Morgan’a devri gerçekleşmezse Bear Stearns’e yardım etmeyeceği yönünde bilgi verince Bear Stearns yetkilileri 84 dolar olarak açıkladıkları hisse başına defter değerine rağmen hisseleri JP Morgan’a 2 dolara devretmeye razı oldu.

    Son bir yılda kaç banka battı?

    Uluslararası finans krizinin başlangıcı olarak kabul edilen Ağustos 2007 tarihinden bu yana ABD’de batan banka sayısı 13’e ulaştı. Banka iflasları 2008 yılında hızlandı ve sadece bu yıl 11 banka iflas bayrağını çekti. Batan bankaların aktif büyüklüğü toplamı ise 173 milyar 800 milyon dolar düzeyinde bulunuyor.

    Kriz ABD’de hangi bankacılık modelini tarihe gömdü?

    Kredi krizi öncesinde ABD’de beş büyük yatırım bankası bulunuyordu. Yatırım bankaları, uzun vadeli kaynak transferi yapma görevini üstlenmiş kurumlar niteliğini taşıyor. Bu bankaların mevduat toplama yetkisi bulunmuyor. Bear Stearns’ün Mart’ta JP Morgan’a satılmasının ardından, Bank of America Merrill Lynch’i satın aldı. Alıcı bulamayan Lehman Brothers iflasını açıkladı. Son olarak Fed, ABD’nin en büyük iki yatırım bankası Goldman Sachs ve Morgan Stanley’yi desteklemek için her iki bankanın da statütüsünü değiştirdi. Tüm bu gelişmeler Wall Street’teki yatırım bankacılığı modelinin sona erdiği anlamına geliyor.

    Peki bu yatırım bankaları neden battılar?

    Wall Street’in prestijli yatırım bankaları bilançolarını olası zararlara karşı hiçbir önlem almadan aşırı şekilde genişletti. Yatırım bankaları, 2000-2006 döneminde yaratılan 7 trilyon dolarlık riskli konut ve tüketici kredilerine yatırım yaptı. Bu krediler, 1999’daki miktarın iki katından fazlaydı. Yatırım bankaları, konut sektörünün büyüdüğü ve dünyanın her yerindeki yatırımcıların hazine kağıdı kadar güvenilir olduğu düşünülen mortgage’a dayalı menkul kıymetleri aldığı dönemde, rekor kârlar elde etti. Ancak konut fiyatlarının düşmeye başlamasıyla, yatırım bankalarının gereken önlemleri almadığı ortaya çıktı. Wall Street yatırım bankalarının son yıllardaki borçluluğu baş döndürücü bir hızla arttı. 2003 sonunda Lehman’ın öz sermayesi, 2003 sonundan 2007 sonuna kadar olan dönemde yüzde 73 artarken, aktif büyüklüğü yüzde 121 arttı. Aynı süreçte Merill Lynch’in aktif büyüklüğü yüzde 125 artarken, öz sermayesi sadece yüzde 10 büyüdü. Tüm bu nedenler yatırım bankaları için sonun başlangıcı oldu.

    Fed nasıl tepki verdi?


    Fed, 2007’de başlayan dalgalanma sürecinde 3’üncü defa politika değişikliğine giderek, gösterge ve iskonto faiz oranlarını yeniden düşürmeye başladı ve çeşitli kanallarla piyasaya likidite desteğinde bulundu. İskonto faiz haddindeki indirime rağmen sistemin eski işleyişine dönmemesi, kuruluşların birbirine borç vermekte tereddüt etmeye devam etmesi üzerine Fed, gösterge faiz oranlarında indirime gitmeye başladı. Federal Açık Piyasa Kurulu yüzde 5.25 düzeyinde olan gösterge faizini 7 defada yüzde 2’ye indirdi. Fed, finansal dalgalanmanın etkilerini en aza indirmek amacıyla birçok yeni likidite sağlama kolaylıkları oluşturdu ve mevcut uygulamalar ile operasyonlarda önemli değişikliklere gitti. Çalkantının yaşandığı son bir yılda Fed’in piyasaların peşinden geldiği, proaktif olmadığı tartışmaları yaşandı. Piyasaların baskısı Fed’e son toplandıda faizi indirtmeye yetmedi ve Fed gösterge faizi yüzde 2’de bıraktı. Fannie Mae, Freddie Mac ve Lehman Brothers’a ‘seyirci’ kalan Fed, dünyanın en büyük sigorta şirketi AIG’yi ise iflastan kurtardı.

    Krizin ABD’ye maliyeti ne kadar?

    ABD’de George Bush yönetimi, zor durumdaki şirketleri iflastan kurtarmak için Kongre’ye 700 milyar dolarlık bir paket önerdi. Bush yönetiminin hazırladığı taslak planda iki yıl içinde, herhangi bir mali kuruluşun ödenemeyen borçlarının devralınması için hükümete geniş yetki veriliyor. Bunun, 1929 yılında yaşanan Büyük Buhran’dan bu yana en büyük mali kurtarma planı olduğu belirtiliyor. Ancak krizin ABD’ye toplam maliyetinin bu tutarla sınırlı kalmayacağı ve 1.8 trilyon dolara ulaşabileceği kaydediliyor.

    HENÜZ SONU GELMEDİ...
    Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn: Global krizin en kötü dönemini atlattığımızı söyleyemem. Finansal krizin sonuçları henüz geçmedi ancak ana sebepleri çok geride kaldı. Ekonomik toparlanma 2009’da olabilir.

    Fed’in eski Başkanı Alan Greenspan: Bu 50 yılda, hatta muhtemelen yüzyılda bir yaşanabilecek olay. ABD’nin bir ekonomik durgunluğa girmeden kurtulma ihtimali yüzde 50’nin altında, krizin daha da devam etmesini bekliyorum.

    Euro Ülkeleri Ekonomik Grup Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker: Piyasalardaki kriz henüz sona ermedi. Geçici bir sona bile ulaşmayan mali kriz hâlâ şiddetle sürüyor ve büyük bir baş ağrısı yaratıyor. Ancak Avrupa görece olarak ABD’den daha iyi durumda.

    Kaynak:NTV-MSNBC

  2. #2
    Nefertiti
    Guest

    Standart Uzmanlardan küresel kriz yorumu ;

    Uzmanlardan küresel kriz yorumu Haber»

    Fortis Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, piyasalarda yaşanan gelişmelerle ilgili olarak, güven bunalımı ve paniğin aşılması gerektiğini belirtirken, Yapı Kredi Bankası Kıdemli Ekonomistlerinden Yelda Yücel de, dünyadaki finansal sistemin yeni bir düzene doğru gittiği düşüncesinde olduğunu belirtti.

    Fortis Başekonomisti Bürümcekçi, merkez bankalarından likiditeyle ilgili kısa bir süre önce ortak bir açıklama geldiğini, dolarl likiditesinde problemler bulunduğunu ve dolar faizlerinin yükseldiğini, buna yönelik bir önlem alındığını ve bunun bir miktar rahatlama getirdiğini söyledi.

    Yurtiçindeki hareketliliğin, ABD'de finansal sisteme yönelik artan endişeler nedeniyle olduğunu ifade eden Bürümcekçi, "İç faktörlerden çok bunlar ağır basıyor. Hiçbir ülke de bundan kaçamıyor. Bu baskı devam ediyor. Şu anda problem ekonomik gelişmelerin kötü olmasını geçti veya yavaşlama olmasından çok öte... Özellikle ABD'de finans sektörüne yönelik bir güven bunalımı var" dedi.

    Bürükcekçi, İnsanlar güvenli bulduğu hazine tahvillerine yöneliyor. Güven bunalımı ve paniğin aşılması gerekiyor. Burada görev merkez bankaları veya ülke yönetimlerine düşüyor. Herhalde oradan bir çözüm gelecek. Öncelikle bir yangın varsa onun hızlı bir şekilde söndürülmesi lazım. Ondan sonra bakmak gerekir. Türkiye'deki seyri de o belirleyecek" diye konuştu.

    Yapı Kredi Bankası Kıdemli Ekonomistlerinden Yücel, yeni bir döneme, yeni bir devreye girildiğini, bu nedenle geçtiğimiz hafta sonundan itibaren başlayan süreci anlamaktan henüz çok uzak olunduğunu söyledi.

    Krizin henüz bitmediğinin altını çizen Yücel, "Şu anda çok karışık bir dönem. Önümüzü görmemiz için biraz daha zaman geçmesi gerekir. Merkez bankalarının sıkışmış sisteme likidite pompalaması piyasaları biraz rahatlattı. Bu noktadan sonra dünyadaki finansal sistemin bir tür yeni bir düzene doğru gittiğini düşünüyorum. Ancak bu kontrollü bir şekilde mi, yoksa tam bir kaos ortamında mı gidiyor? Ya bir zaman sonra FED'i ayakta alkışlayacağız, ya da o dönemde FED'in bir politikası yokmuş diyeceğiz. Ama içindeyken bunu göremiyoruz" dedi.

    Yücel, "Son müdahale biraz rahatlama sağlayacaktır. Ama daha bunun arkası var gibi... Bunun içinden çıkıldığını söyleyemeyiz. Daha bir çok finansal kuruluşun zarar göreceği, bir çok şirketin zarar açıklayacağını ve bunun reel sektöre zarar vereceğini göreceğiz" şeklinde konuştu.

    Türkiye'deki bankacılık sisteminin ise 2008 yılındaki risklere ve ortama rağmen çok iyi performans gösterdiğini vurgulayan Yücel, "Ancak kur zıplamalar yaparak yukarda kalırsa finansal piyasalarda ekonomik belirsizliğe yol açacaktır.

    Bunun etkilerini yaşamaya başladık. Bu nedenle 2009 için yüzde 5'in altında bir büyüme tahminimiz var. Bundan sonra çok tatlı büyümelerin olmayacağı bir kaç yıl göreceğiz" diye konuştu.

    Türk bankacılık sektöründe "felaket senaryosu" öngörmediklerini ifade eden Yücel, sektörde geçen senenin büyüme oranlarına göre daha yavaş büyüme oranlarının görüleceğini, çok ciddi daralma öngörmedikleri için de istihdamda bir çözülme beklemediklerini söyledi.


    Kaynak:CNNTÜRK

  3. #3
    Nefertiti
    Guest

    Standart "Pembe tablolar çizemeyiz, tedbir almalıyız"

    "Pembe tablolar çizemeyiz, tedbir almalıyız" Haber» HABER

    TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ekonomik krizle ilgili olarak, "Pembe tablolar çizemeyiz, durum ortada. Önlem almada gecikildi. Hep beraber, soğukkanlılıkla, geciktirmeden tedbirleri almalıyız" dedi.

    TÜSİAD-TBV 6. ETR Ödülleri ve Kongresi'ne katılan Yalçındağ, çıkışta gazetecilerin ekonomik krize ilişkin sorularını yanıtladı.

    Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in "Türkiye IMF ile anlaşmazsa resesyona girer" açıklamasının hatırlatılması üzerine Yalçındağ, "Bunu sizden duyuyorum. Spekülatif değerlendirmeler yapmamak gerekir. Krizde iki önemli unsur var. Biri likidite diğeri güven unsuru. Likiditeyi sağlayabilmek için bazı önlemler almak lazım" diye konuştu.

    "Hükümet bu konuda hazırlık içinde ve bu da sevindirici. IMF ile bir köprü kredi sağlayarak anlaşma yapmakta onlardan biriydi. Bu kadar likidite daralmışken IMF ile yapılabilecek bir anlaşmanın tabi ki Türkiye için faydası var" diyen TÜSİAD Başkanı, "Onun dışında da likidite ile ilgili mevduat güvencesi dedik. Orada bazı endişeler var bankalar arası faiz yarışı gibi. Onu da BBDK gibi kurumlar düzenleyebilir" ifadelerini kullandı.

    Arzuhan Doğan Yalçındağ ayrıca, "Vergilerin belli süreye yayılması gibi tedbirler alınabilir. Biz hep beraber aynı gemide olduğumuzu bilmeliyiz. Ne olursa olsun güvenimizi kaybetmemiz lazım. Burada ekonomi yönetimine önemli görevler düşüyor. Aslında aynı şeyleri söylüyoruz. Aramızda çok büyük fikir ayrılıkları yok. Ama üzerinde mutabakata varılan önlemlerin öyle parça parça değil de bir bütün halinde yürürlüğe konmalıdır. Çünkü o zaman etkisi çok daha fazla olacaktır piyasalar üzerinde" dedi.

    Tüketicilerin harcamalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Yalçındağ, "İç tüketimimizi canlı tutmak çok önemli. Sokağa çıkıp harcama yapmazsak firmalar üretimi düşürecek. Üretim düşünce işten çıkarmalar başlayacak. Spekülasyon yapmamız lazım, realist olmamız lazım. Pembe tablolar da çizemeyiz, durum ortada. Hep beraber, soğukkanlılıkla, geciktirmeden tedbirleri almalıyız" şeklinde konuştu.

    KDV'nin indirilmesi

    KDV'nin indirilmesinin tüketimi arttırıcı etkisi olacağını ve bunun da olumlu etkilerinin yansıyacağını ifade eden Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Hükümet önlemlerde geç kalmadı mı?" şeklindeki bir soruya da, "Gecikildi tabiki... Çok daha önce yapılabilirdi. Daha fazla gecikmeden bir an önce yapalım" dedi.

    Erdoğan'ın "kriz inişe geçti" açıklaması

    TÜSİAD Başkanı, "Başbakan Erdoğan'ın kriz inişe geçti" açıklamasını ise şöyle değerlendirdi:

    "Eğer bu temenni ise bütün kalbimle katılıyorum. İnşallah tepe noktasını bulmuştur. Ama bu bir öngürü ise katılmakta tereddüt ederim çünkü çok iddialı. Belki finans sektöründe karamsar dalgaları yaşamayabiliriz ama bunun reel sektöre yansıması, büyümenin düşmesi ve istihdam kaybının yaşanması olabilir. Dolayısıyla çok iddialı bir şey olur. Tepe noktasını geçtik diye bir öngörüde bulunamam."

    KAYNAK:CNNTÜRK

  4. #4
    Nefertiti
    Guest

    Standart Türkiye'ye acil kodlu uyarı!

    Türkiye'ye acil kodlu uyarı!
    02 Aralık 2008 Salı 11:34

    Küresel kriz, Türkiye'yi ahtopot gibi sarıp ekonomiyi öldürebilir. Bu uyarı bugün sabah saatlerinde Moody's'den geldi.

    Küresel krizin Türkiye'ye etkilerine ilişkin belirtiler artarken bir uyarı da uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'den geldi.

    Moody's IMF ile bir anlaşma yapılmaması durumunda Türkiye'nin resesyona girebileceğini açıkladı.

    Bir toplantıda konuşan Moody's Türkiye Analisti Kristen Lindow, IMF ile anlaşma olmaması durumunda Türkiye'nin 2009 yılında resesyona girebileceğini söyledi.

    Lindow, Türkiye'ye ilişkin endişelerin temelinde güven sorunu olduğunu vurguladı.

    Moody's'in de aralarında bulunduğu kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin görünümünü durağandan negatife çevirerek olası bir not düşüşünün sinyalini vermişti.

    RESESYON NEDİR?

    Resesyon, makroekonomide geleneksel olarak reel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) iki veya daha fazla çeyrek yıllık periyodda arka arkaya negatif büyüme göstermesi durumudur. Ekonomide durgunluk olarakta adlandırılabilir.Uzun bir resesyon ekonomik çöküş olarak isimlendirilir.

    Kaynak:internethaber.com

  5. #5
    Nefertiti
    Guest

    Standart Aksu İplik üretimi durduruyor

    Aksu İplik üretimi durduruyor

    Giriş Saati : 02.12.2008 11:48
    Güncelleme : 02.12.2008 12:15


    Aksu İplik Dokuma ve Boya Apre Fabrikaları T.A.Ş, iplik üretimini yıl sonunda durduracak.

    Aksu İplik'ten Borsaya gönderilen yazıda, yönetim kurulunca, yaşanmakta olan küresel krizle birlikte, şirketin operasyonel ve mali verimliliğini artırmak amacıyla ana faaliyet alanı olan kumaş üretimine ağırlık verilmesine ve satış ipliği işletmelerindeki faaliyetlerinin 31 Aralık 2008 tarihi itibariyle ile tamamen durdurulmasına karar verildiği kaydedildi.

    Açıklamada, üretimin durdurulduğu bölümde çalışan işçilerin iş akitlerinin, iş kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde feshedilmesine ve toplu işçi çıkarma konusundaki tüm yasal bildirim yükümlülüklerinin ilgili makamlar nezdinde yerine getirilmesine oy birliği ile karar verildiği bildirildi.

    AA

  6. #6
    Nefertiti
    Guest

    Standart Kriz vurdu Çimsa ara verdi

    Kriz vurdu Çimsa ara verdi
    02 Aralık 2008 Salı 12:29

    Çimsa ekonomik kriz ve stokların azalması nedeniyle üretimine ara verdiğini açıkladı.

    Çimsa Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş, Eskişehir fabrikasında ikinci üretim hattında 2 Ocak 2009 tarihine kadar üretime ara verdiğini duyurdu.

    Çimsa'dan Borsaya yapılan açıklamada, klinker stoklarını azaltmak amacıyla, şirketin Eskişehir Çimento fabrikasındaki mevcut iki üretim hattından ikinci üretim hattındaki üretim faaliyetlerinin 2 Ocak 2009 tarihine kadar geçici olarak durdurulduğu bildirildi.

    Açıklamada, şunlar kaydedildi:

    ''Duruş, şirketimizin sürekliliğini etkileyecek bir duruş olmamakla birlikte, durdurulan hattın şirketin şirketimiz günlük üretimi içindeki payı yüzde 16 oranında olup, bugünkü piyasa şartlarına göre satışlara etkisi yoktur. Stoklar makul seviyeye düştüğünde üretim yeniden başlayacaktır.''

  7. #7
    Nefertiti
    Guest

    Standart ''Krizi fırsata çevirme'' konferansı

    ''Krizi fırsata çevirme'' konferansı

    Giriş Saati : 02.12.2008 10:12
    Güncelleme : 02.12.2008 12:15

    ''Ekonomik Krizin nasıl Fırsata Dönüştürülebileceği'' konusu, Londra'nın saygın üniversitelerinden London School of Economics'de bankacılar, işadamları ve akademisyenlerin katıldığı bir Konferans'ta tartışıldı.

    İngiltere Türk Bankacılar Birliği Başkanı Çağlar Karataş, Mali Müşavir- Politikacı Ertan Hürer, İşadamı Ali Safa ve HSBC Türkiye Masası Şefi Niyazi Albay'ın katıldığı Konferansı, LSE'nin Türk Öğrenci Derneği ile Business Network ortaklaşa düzenledi.

    Küresel krizin masaya yatırıldığı Konferans'ta konuşan İngiltere Türk bankacılar Birliği Başkanı Çağlar Karataş krizin finansal piyasalardaki küreselleşmenin sonucu olduğunu, çok şey getiren küreselleşmenin şimdi çok şeyi de götürebileceğini söyledi.

    İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın 4 yıllık kazanımlarını 2 ay gibi kısa bir sürede kaybettiğini belirten Karataş, Türkiye'de krizin asıl zararlarının 2009 yılından itibaren görülebileceğini öne sürdü. Karataş krizden çıkışın yolunu kimsenin bilmediğini de savunurken, ''bilen olsa bu günler yaşanmazdı'' dedi.

    KRİZDEN KORUNMA ÖNERİLERİ

    HSBC Bankası Türkiye Masası Şefi Niyazi Albay da İngiltere'de yaşayan Türk vatandaşlarına krizden korunmanın yollarını anlattı.

    Albay, İngiltere'deki Türkler'in krizden asgari zarar görmeleri için kredi notlarını yükseltmek adına seçmen kütüklerine yazılmalarının gerektiğine dikkati çekti. İngiltere'deki Türkler'e borçlarını zamanında ödemeleri, mümkünse bankada tasarruf bulundurmaları ve 4'ten fazla kredi kartı kullanmamalarını da tavsiye eden Albay, kredi kartı harcama limitlerinin yüzde 30'unun aşılmamasının faydalı olacağına da işaret etti.

    Mali Müşavir ve Enfield Belediyesinin Muhafazakar Partili Meclis Üyesi Ertan Hürer de, " Kriz ve Muhasebenin Önemi" başlıklı sunumunda, krizin "kanserli hücre" gibi toplumun bütün kesimlerine, her cinsten ve yaştaki insana sirayet ettiğini söyledi.

    ''Nakit para kraldır'' diyen Hürer, ''Nakit parası olana cebinde tutmasını tavsiye ederim. Gereksiz harcamalardan kaçının. Her konuda pazarlık yapın. Mal stoklarınızı düşük tutun, çünkü bir hafta sonra daha ucuza alabilirsiniz. Hükümet ve yerel yönetimlerin aldığı kararları takip edin. Buralardan yeni fırsatlar ve kolaylıklar bulabilirsiniz'' dedi.

    İşadamı Ali Özmen Safa ise, dünyanın böyle bir krizi ilk defa yaşadığını belirtirken, krizde tehlike olduğunu, ancak fırsatları da barındırdığını ifade etti.

    Şans diye bir şey bulunmadığını, fırsatları değerlendirme yeteneğinin var olduğunu da belirten Safa, şunları kaydetti:

    ''Bunun için fırsatı görmek lazım. Krizde para yapma şansınız da vardır. Fırsat, başkalarının görmediğini görmektir. Nakit para kraldır diyorlar. Ben buna katılmıyorum. İngiltere;de borçlanın, götürün Türkiye;de daha yüksek faize yatırın. Borçtan korkmayın. Yatırım yaparken, zarar yapabileceğinizi de unutmayın. Yatırım için bankalar, emlak en karlı alanlardır. Şu anda ucuz para vardır ve bu fırsat uzun süre kalacak değildir. Bundan yararlanmaya bakın. Krizi izleyin, farkı görün, değerlendirin. Unutmayın, kriz;de Çince;de olduğu gibi hem fırsat, hem de tehlike vardır.''

    AA

    Yayın tarihi: 2 Aralık 2008, Salı
    Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/12/02//

  8. #8
    Nefertiti
    Guest

    Standart Viking Kağıt'ta çalışan sayısı yüzde 10 azaldı

    Viking Kağıt'ta çalışan sayısı yüzde 10 azaldı

    Giriş Saati : 02.12.2008 11:42
    Güncelleme : 02.12.2008 12:15


    Viking Kağıt ve Selüloz A.Ş'nin personel sayısının yüzde 10 oranında azaldığı bildirildi.

    Viking Kağıt'tan Borsaya gönderilen yazıda, ''kadrolu personel sayımız son bilanço tarihine göre yüzde 10 oranında azalmıştır'' denildi.

    AA

  9. #9
    Nefertiti
    Guest

    Standart 39 ülke açıkladı, Türkiye bekliyor

    39 ülke açıkladı, Türkiye bekliyor

    35 ülke ve Avrupa Birliği'nin krize karşı açıkladığı önlem paketlerinin büyüklüğü 6.2 trilyon doları buldu. Mevduat garantisini artıranlarla 39 ülke önlem almış oldu Türkiye'de de uzun süredir beklenen önlem paketi netleşiyor. Son rötuşları yapılan paketle reel sektöre destek için kredi kanalları sonuna kadar açılacak..

    Dünyayı saran küresel krize karşı önlem paketi açıklayan ülkelere her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Dün de Polonya hükümeti küresel krizle mücadele için 24 milyar euroluk (30 milyar dolar) ekonomik istikrar ve kalkınma paketi açıklayarak kervana katıldı. Böylece 35 ülke ve Avrupa Birliği'nin son bir ayda açıkladığı önlem paketlerinin büyüklüğü 6.2 trilyon dolara yaklaştı. mevduat garantisini artırmakla yetininlerle birlikte krize karşı önlem alan ülke sayısı 39'u buldu.

    BORSAYI PAKET DÜŞÜRDÜ
    Yurtdışı borsalardaki düşüşün yanı sıra hükümetin ekonomik önlem paketini henüz açıklamamasının etkisiyle İMKB Ulusal 100 Endeksi dünü yüzde 5.38'lik değer kaybıyla 24.331 puanda tamamladı. Euro/dolar paritesindeki gerilemeyle YTL dolar karşısında değer kaybetti. Euro/dolar paritesi 1.2625'e düştü, kur 1.60 YTL'ye çıktı. Hükümet, krize karşı hazırladığı ekonomi paketi üzerinde son rötuşları yapıyor. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Nazım Ekren, pakette yer alacak düzenlemelere ilişkin soruları yanıtladı. Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle kahvaltıda bir araya gelen Ekren, cari açığın makul seviyelere geleceğine, buna karşın dış finansmanın zorlaşacağını belirtti. Bu nedenle öz kaynakla çalışmanın öneminin artacağını anlatan Bakan Ekren'in ipuçlarını verdiği ekonomi paketinde yer alacak düzenlemeler şöyle:

    * HAZİNE ENSTRÜMANLARI ÇEŞİTLENECEK:

    Hazine enstrüman çeşitlenmesine gidecek. Yurtdışından sağlanan kredilerin karşılıklarıyla ilgili düzenleme yapılacak. Böylece dış fonun ortaya çıkardığı döviz likiditesine bir miktar destek verilmiş olacak. Hazine'nin borçlanma politikaları ve önceliği zamanı geldiğinde açıklanacak. Şu anda 50 bin YTL olan mevduat garanti limiti artırılacak.

    * EXİMBANK'A HAZİNE DESTEĞİ:
    Eximbank kaynakları artırılacak. Hazine'den kaynak aktarılacak. İkinci önemli kaynak, daha önce de kullanılan reeskont penceresi olacak. Merkez Bankası ile Eximbank reeskont penceresinden dış kaynak sorunu çözülecek.

    * KREDİ GARANTİ FONU:

    Kredi Garanti Fonu'nu da bu süreçte daha etkin kullanılacak. Bazı kaynakların ekonomiye kazandırılması şeklinde yurtdışından gelen kaynaklar kullanılacak. Bu fonda TOBB ve KOSGEB ortaklığı bulunuyor. Sermayesini ve fonun vereceği garantiyi artırma konusunda çalışılıyor. Dün de TOBB bu kapsamda toplantı gerçekleştirdi.

    * FAKTORİNG-LEASING'DE YENİ DÖNEM:

    Faktoring-leasing yasa taslağı imzaya açıldı. Sat-kirala anlaşması ile özel sektörün likidite sorunu çözülecek.

    * KİRA SERTİFİKASI ÇIKARILACAK:
    Kira sertifikası olarak isimlendirilen varlığa dayalı menkul kıymetler çıkarılacak. Bu geçmişteki gelir ortaklığı senetleri benzeri bir uygulama olacak.

    SABAH

  10. #10
    Karar Dönemi montana - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Mesajlar
    23

    Standart

    krizin esas sebebi ülkemizde ekonomik sistemin Kapitalizm olmasıdır. Milli bir ekonomi anlayışımız yok.

Benzer Konular

  1. Küresel Şizofrenin Eşiğinde Miyiz?
    By NAR_K in forum Şizofreni
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 07-02-2010, 07:10 PM
  2. Ekonomik kriz sizi çöküşe geçirmesin!
    By 9 ŞUBAT in forum Ekonomik Problemler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25-05-2009, 05:12 PM
  3. Ekonomik kriz çocukları şiddete yöneltiyor!
    By 9 ŞUBAT in forum Evle İlgili Problemler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 02-02-2009, 06:00 PM
  4. Ekonomik kriz toplumsal panik atak nedeni!..
    By 9 ŞUBAT in forum Panik Atak
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13-01-2009, 05:33 PM
  5. Ekonomik kriz depresyon ve anksiyete nedeni.
    By 9 ŞUBAT in forum Depresyon
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30-10-2008, 05:36 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •