9 sonuçtan 1 ile 9 arası

Konu: öfke

  1. #1
    Nefertiti
    Guest

    Standart öfke

    ÖFKE

    Beni çıldırtıyor. Hiç laftan anlamıyor.", "Niçin bu evde kimse bana yardım etmiyor?", "Kaç kere ayakkabılarını çıkarmadan içeri girme dedim sana?", "Eşim çalışmamı istemediği için işten ayrılmak zorunda kaldım, ondan nefret ediyorum.", "Bu kadınlara hiç yaranamazsın zaten, ne yapsam ona yetmiyor.", "Kesin şu gürültüyü de maçı seyredeyim.", "Bıktım senin dırdırından.", "İstediğim gibi giyinip gidemiyorum, bu okuldan hoşlanmıyorum.", "Çok çalışıp, bütün sorulara cevap verdiğim halde yine zayıf aldım, hep bu öğretmenin yüzünden." "Neden hep onun istediği yere gidiyoruz, gitmeyeceğim artık.", "İstediğim kadroyu bana vermediler, onlara göstereceğim." Bu cümlelerin kimisi kadınların, kimisi erkeklerin kimisi de çocukların ağzından çıkmış, ama her birinin ortak bir yanı var: Öfke...

    ÖFKENİN diğer duygulardan pek farkı yok; ancak bu duygu pek çok kişiye korkutucu geliyor. Çünkü, bu duygunun çevreye ve ait olduğu bireyin kendisine yansımaları oldukça olumsuz. Olumsuz bir duygunun kabul edilmesi de pek kolay olmuyor. Böylece de insanoğlu "öfkesini", "öfkelileri" ve "öfkeyi" bir türlü anlayamıyor, hatta inkâr bile edebiliyor. Öfke de tıpkı üzüntü ve mutluluk gibi bir duygu. Bu yüzden inkâr edilmeyi ya da kabul edilmemeyi hak etmiyor. Olumlu ya da olumsuz her duygu gibi öfkenin de bir ömrü var; bu ömür tamamlandığında kayboluyor. Ancak öfkenin, bu tatsız süreyi kısaltmak ve onu daha iyi anlamak açısından "tüketilmesi" gerekiyor.

    Duygular doğaldır ve varlıkları, davranışların gözlenmesiyle ya da sözel ifadelerin verdiği mesajlarla anlaşılabilir. Duygular hakkındaki yanlış yorumlar onların sorgulanmasına yol açabilir. Oysa, duyguların sorgulanması, insanın doğal olan diğer özelliklerinin sorgulanmasıyla eşdeğerdir. "Neden karnın acıkıyor?", "Neden üzülüyorsun?", "Neden boyun uzun?", "Neden bu kadar kızıyorsun?", "Neden seviniyorsun?", "Neden düşünüyorsun?". Duygular, insanın kendisini iyi ya da kötü hissetmesine yol açarlar, ancak bir insanı iyi ya da kötü diye değerlendirmeye yetmezler. Olumlu duyguların hissedilebilmesi için insanın öncelikle yemek, barınmak ve korunmak gibi temel gereksinimlerinin karşılanmış olması gerekir. Temel gereksinimleri karşılanamayan insanlarda olumsuz duygular hızla harekete geçer. Bu yüzden aile ve toplum içinde olumsuz duygulara kulak vermek gerekir. Öfke de olumsuz duygulardan biridir. Öfkenin duygusal yönünün yanında, fizyolojik ve bilişsel bileşenleri de vardır. Bir başka deyişle öfke, düşünce ve davranışlarla da ilgilidir. Böyle bir duygu vücudun kendini olumsuz durumlardan korumaya yönelik bir tepkisi olabilir. Vücut stres altında kaldığında, böbreküstü bezlerinden adrenalin adı verilen bir hormon salgılayarak alarm durumuna geçer. Kandaki miktarı böylece artan adrenalin kan basıncının yükselmesi, kalp atışlarının hızlanması gibi fizyolojik değişikliklere yol açar. Sonuç olarak da vücut kendini tehdit eden uyarana karşı koruma gücünü bulur. Kaçar, kovalar, saklanır, bağırır, dövüşür. Öfkelendiğimizde yüzümüz kızarır, bağırırız, sert davranışlarda bulunabiliriz. Tüm bunlar aslında fizyolojik kökenleri olan davranışlardır ve bu davranışları kendimizi olumsuz duyguların yükünden kurtarmak için gerçekleştiririz. Bu görüşten hareketle öfkenin, düşünce düzeyinde reddedilse bile beden diliyle inkâr edilemeyen bir duygu olduğu ileri sürülebilir.

    Öfke, özenle dikkate alınması gereken bir "işaretçi"dir. Neye işaret ettiğine gelince; öfkelenen kimsenin hakkı yeniyor, gereksinimleri ve istekleri karşılanmıyor, yaşamına ilişkin bir soruna gereken önemi kendisi vermiyor, içinde bulunduğu bir ilişki uğruna değer ve inançlarından ödün veriyor ya da gelişme ve yeteneklerini ortaya koyma şansı elinden alınıyor olabilir. Özetlemek gerekirse, öfke iki temel nedenle ortaya çıkabilir. Bu nedenlerden birincisi bireyin kendisinden, ikincisi ise karşısındaki birey(ler)in onda oluşturduğu duygulardan kaynaklanabilir. Öfke, ister bireyin kendisiyle ilgili ister karşısındakiyle ilgili bir nedenden kaynaklansın, özenle üzerinde durulup çözümlenmesi gereken bir duygudur. Dr. Thomas Gordon öfke olgusunu bir buzdağına benzetir. Buzdağının suyun üzerinde kalan kısmı öfkedir, oysa suyun altında kalan kısmı çok daha geniştir, yani öfkenin ortaya çıkmasına yol açan pek çok duygu burada gizlidir. Suyun altında kalan bu duygulara temel duygular adı verilir. Temel duygular birikip, sertleşip, katılaşınca, buzdağının tepesindeki öfkeyi oluşturur. Sözü geçen temel duygular ise kıskançlık, üzüntü, merak, yalnızlık, itilmişlik, kaygı, hayâl kırıklığı, haksızlık, anlaşılamamak ve sıkıntı gibi duygulardır. İnsanların çoğu, öfkeyi buzdağının tepesinde yaşar ve bir türlü çözümlenmemiş bu duygulara sıkı sıkı tutunur. Oysa, öfkenin kaynaklarını ortadan kaldırmayı başarmak için buzdağının altındaki temel duyguların anlaşılabilmesi gerekir. Gereksinimlerin hiçbir zaman ve hiçbir koşulda karşılanamadığı durumlarda öfkeyi yaşamak kaçınılmazdır. "Ben hiç öfkelenmem", "Çok nadir kızarım, ama bomba gibi patlarım", "Çok çabuk sinirleniyorum ve buna engel olamıyorum.". Bunlar, günlük yaşamda bireylerin kendi öfkeleriyle ilgili yorumlarından bazıları. Bu yorumlar, gerçekte öfkemizi ve nedenlerini pek de tanımadığımızı gösteriyor. Oysa öfke, kaynaklarını ortadan kaldırmak uğruna, sonuna kadar yaşanıp bitirilmesi gereken bir duygu. Ama bu nasıl yapılır? Yani öfke nasıl yaşanmalıdır? En önemli soru da bu.

    genetikbilimi.com. dan alınmıştır.

  2. #2

    Standart

    Sorunumun ne olduğunu bu başlık altında buldum

  3. #3
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart

    [QUOTE=Nefertiti;2348]ÖFKE


    Öfke, özenle dikkate alınması gereken bir "işaretçi"dir. Neye işaret ettiğine gelince; öfkelenen kimsenin hakkı yeniyor, gereksinimleri ve istekleri karşılanmıyor, yaşamına ilişkin bir soruna gereken önemi kendisi vermiyor, içinde bulunduğu bir ilişki uğruna değer ve inançlarından ödün veriyor ya da gelişme ve yeteneklerini ortaya koyma şansı elinden alınıyor olabilir.

    Dr. Thomas Gordon öfke olgusunu bir buzdağına benzetir. Buzdağının suyun üzerinde kalan kısmı öfkedir, oysa suyun altında kalan kısmı çok daha geniştir, yani öfkenin ortaya çıkmasına yol açan pek çok duygu burada gizlidir. Suyun altında kalan bu duygulara temel duygular adı verilir. Temel duygular birikip, sertleşip, katılaşınca, buzdağının tepesindeki öfkeyi oluşturur. Sözü geçen temel duygular ise kıskançlık, üzüntü, merak, yalnızlık, itilmişlik, kaygı, hayâl kırıklığı, haksızlık, anlaşılamamak ve sıkıntı gibi duygulardır. İnsanların çoğu, öfkeyi buzdağının tepesinde yaşar ve bir türlü çözümlenmemiş bu duygulara sıkı sıkı tutunur.

    Gereksinimlerin hiçbir zaman ve hiçbir koşulda karşılanamadığı durumlarda öfkeyi yaşamak kaçınılmazdır. "Ben hiç öfkelenmem", "Çok nadir kızarım, ama bomba gibi patlarım", "Çok çabuk sinirleniyorum ve buna engel olamıyorum.". Bunlar, günlük yaşamda bireylerin kendi öfkeleriyle ilgili yorumlarından bazıları. Bu yorumlar, gerçekte öfkemizi ve nedenlerini pek de tanımadığımızı gösteriyor.

    ellerine saglık nefertiti ,çok hassas bir o kadarda onemli bir konuye degişmişsin .

    iliki ilişkilrin tumunde ofkenin yeri çok ama çok buyuktur ama ne yazıkki bizler farkına bile varamayız , basit ve dogal olabilecek isteklerimzin karşımızdaki tarafından kuçuk gorulmesi onemsenmemesi ve haliylelede karşılanmaması sonucu içimizde ofkeçikler oluşmakta o öfke zamanla diger ofkelerinde eklenmesiyle çogalmakta ve bir anda dışarıdan çok sakıin çok mutlu bir çift olarak gorulen kişilerde umulmadık patlamalara neden olmakta , bu ister eşler isterse çocuk ebeveyn ilişkilerinde isterse arkadaş veya iş ortamında olsun nerede olursa olsun temelde yatan sebep aynı , isteklerin karşılanmamış olması ,

    o yuzden en çok dikkat etmemiz gereken bir nokta ,bu konuda dikkatimizi çektigin için çok teşekkur ederim bir kez daha .
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  4. #4
    kamiloglu
    Guest

    Standart

    öfkeyi daha önce hiç bu kadar güzel anlatan bir yazı okumamıştım. öfke anında bişeyleri örtbas etmeye çalışmak yerine o anı olduğu gibi kabul edip en mantıklı tepkiyi gösterebilmek en iyisi. bağırmak gerekiyorsa bağırmak, kırıp dökmek gerekiyorsa kırıp dökmek.
    ama en kötüsü de bu duyguyu bastırmaya çalışmaktır sanırsam...

  5. #5
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Öfkelenmeyin

    Hastalıklar kendilerini bir takım belirtilerle gösterirler. Ağrı en önemli işaretttir. Misal, başınız ağrıyorsa ya gözünüzde ya sinüzitlerinizde bir sorun vardır. Belinizde bir ağrı varsa, omurganızda ciddi sorunlar oluşabilir, gibi.
    Öfkeniz ise, artık işlerin sarpa sardığını, biraz daha ileri gittiğinizde geri dönülmez hatalar yapabileceğinizin, saldırıya geçeceğinizin sinyalidir. Konuşmanızın hızı artar, ses tonunuz yükselir. Kısaca öfke ortada bir sorun olduğunun işaretidir. Çıkacak sorunlara karşı sizi uyarrır.

    Evliliğinizin güçlü, sağlıklı ve sevgi dolu sürmesini istiyorsanız, birinizden biriniz öfkelendiği zaman, yapılabilecek en iyi şeyin durmak olduğunu öğrenmeniz gerekir.Eğer hemen tepki vermemyi öğrenebilirseniz, bir kaç dakika sonra tepkiniz çok daha farklı olacaktır. Hemen bir hadisi hatırlatalım: Sizden biri öfkelendiğinde ayakta ise otursun, oturuyorsa uzansın. Bir başka hadis-i şerifde ise abdest alınması tavsiye diliyor. Bunların hepsi, sakinleşip, sorunlara daha soğuk kanlı bakabilmeyi sağlamak için tavsiye dilen öneriler.
    Kavga eden çiftler etrafındaki insanlara da zarar verirler. Duygusal ve davranış bozuklukları olan çocukların büyük çoğunluğunun anne-babalrı kavgacı insanlardır.
    Öfkenin karşıtı sevgidir. Eşinize duyduğunuz sevgi, onun yaptığı her şeyi olumlu görmenize neden olur. Öfke ise, bu yeteneğinizi yitirmenize ve eşinizin olumlu yönlerini görmemenize neden olur.

    Öfkenin kavgaya yol açmadan, güvenli bir şekilde ifade edilebilmesi için, sınır ihlalinde bulunmayın.
    Konuşurken zehirli bir dil kullanmayın.
    Eşinizin sizinle paylaşmaya çalıştığı ifadesinde faydalı ve gerçek olan noktaları işitmeye çalışın.
    Öfkenin ifade edilmeye çalışılması daha da artmasına neden olur. Üstesinden gelmeye çalışmak gerekir, ama bunu öfkeliyken yaparsanız daha çok öfkelenirsiniz.
    Öfkelendiğinizde özellikle eşinizle iletişim kurmayı bir kenara bırakın.
    Öfkeniz yatışınca soruna bir kez daha bakın.
    Eşinizi dinlemeye başlayın. Kendinizin ve eşinizin düşüüncelerini bir arada değerlendirmeyi başarmanız sakinleşmenize ve yeni çözümler bulmanıza yardımcı olur.
    Kaygınızı dile getirin, konuyu anlayabilmek için soru sorun. Çözüm önerilerinizi ifade edin.
    Kendinize şu üç soruyu yöneltin: Ne istiyorum, eşimin değişmesini istemeden, istediğimi nasıl elde edebilirim, eşimin katkısı olmasaydı bu sorun nasıl ortaya çıkardı?

    “Sorun” elde etmeyi istediğiniz şeyde sorun çıkmasıdır, eşinizin yaptıkları değil. Bu üç soru ile gerçek sorunu ortaya çıkarıp, her ikinizin de memnun kalacağı bir çözüm bulabilirsiniz.

    kadın ve aile
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  6. #6
    Nefertiti
    Guest

    Standart

    Kendinize işinizden başka bir dünya daha yaratın

    Ne kadar sakin bir insan olursanız olun, öfke bir gün sizin kapınızı da çalabilir. "Öfkeden gözüm döndü. Onun ağzını burnunu kırmak istedim" gibi cümleler size tanıdık geliyorsa öfke zaten sizin kapınızı daha önce çalmış demektir. Önemli olan bu durumda kendinizi kontrol edebilmeniz. En çok bilinen yöntemlerden birisi içinizden 10'a kadar saymak! Bu yöntemin etkili olmadığını düşünüyorsanız öfkeyi yönetmenin yollarını öğrenmek ve öfkenin neden olduğu rahatsızlıkları bilmek için Psikolog Şenel Karaman'a kulak vermekte yarar var.

    Öfkenin bizi koruduğuna değinerek sözlerine başlayan Karaman, "40 bin yıllık bir insanlık tarihi var. Bunun 35 bin yılının mağaralarda geçtiğini düşünecek olursak genetik yapımızın mağaradaki insana göre şekillendiğini söylemek yanlış olmaz. Çünkü mağaradaki insanlar aslan, kaplan sürüleri ile karşılaşma korkusuyla yaşıyorlardı. Korku insanın kaçmasını, öfke de daha kolay savaşmasını sağlar. Tehdit oluşturan her şeyden kaçmak istersiniz. Ne kadar öfkelenirseniz o kadar kendinizi korursunuz" dedi.

    Çözüm üretin
    Kent yaşamında daha çok tehdit unsuru olduğunu söyleyen Karaman, sözlerine şöyle devam etti: "Trafik, iş stresi, otobüsün geç gelmesi gibi gün içinde sıkça karşılaşılabilecek durumlar insanlarda öfke yaratır. Önemli olan olayı çözüme kavuşturmaktır. Düşünün ki yolda yürürken bir çukur gördünüz. O çukura düşme olasılığı olan insanların varlığını düşündükçe kızmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Başlıyorsunuz söylenmeye... Belediyeye kızıyorsunuz, duyarsızlıktan yakınıyorsunuz. Oysa kimse sesinizi duymuyor. Burada yapmanız gereken bu sorunu belediye yetkililerine, yerel yayın organlarına iletmek olmalı. Kızgınlığınızı söze dökmeye başladığınız an, onun sonu gelmeyecektir. Ama çözüm üretirseniz siz de daha huzurlu olursunuz."

    Hobi edinin
    Duygularımızın davranışlarımızı doğurduğunu söyleyen Karaman, "Öfke bir duygu, saldırganlık bir davranıştır. Öfke olmazsa kendimizi haksızlıklardan koruyamayız. Ancak öfkenizi kontrol edemediğiniz zaman kavga çıkması da kaçınılmazdır" dedi.
    'Kendim için ne yapıyorum?' sorusunun önemli olduğunu söyleyen

    Karaman, "Hobileriniz olmalı. İş yaşamında rekabet ve zorlanma gibi insanı strese sürükleyen faktörler var. İşten çıktıktan sonra başka bir dünyaya adım atmalısınız. Kendinizi iyi ve değerli hissedeceğiniz alanlar yaratmalısınız. İş çıkışında arkadaşlarınızla buluşup bir-iki saat onlarla zaman geçirmek, resim yapmak, şiir yazmak gibi zevklere sahip olduğunuz zaman kendinizi ifade edebileceğiniz başka ortamlar da yaratmış olursunuz" dedi.

    Farkında mısınız?
    Önemli olanın farkında olmak olduğunu belirten Karaman, "Öfkeyi yönetmek için bakış açınızı değiştirin. İş yerinde sevmediğiniz bir iş arkadaşınız sizi sürekli öfkelendiriyorsa ve hatalarını düzeltmemekte ısrarcı davranıyorsa siz de onu konuşan bir masa ya da konuşan bir ağaç olarak hayal edin. Böylece öfkenizi bastırmış olursunuz" dedi.

    Öfkeyi yönetme konusunda insanların kendilerine yatırım yapması gerektiğini savunan Karaman, "Şirketler çalışanlarını önemsemeli. Kişi de kendisini korumalı. Kendinize zaman ayırın. Eğer bir uzman yardımı almak istiyorsanız bunu ertelemeyin. Mutlaka bir hobi edinin. İnsan ömrü çok sınırlı. Yaşlılık dönemine hazırlık yapın ve kendinizi saldırganlıktan uzak tutun" dedi.
    Karaman, "Öfkenin nedeni yerine nasılına odaklanmak gerekir. Öfkeyle ilgili bir sorununuz varsa sebepler üzerinde durmak bir işe yaramıyor. Ne yaptığınız ve neler yapmak istediğiniz üzerinde yoğunlaşmak sizi çözüme götürüyor" dedi.

    Öfke nelere yol açıyor?

    - Depresyon
    - Mide rahatsızlıkları
    - Cilt sorunları
    - Artirit
    - İntiar
    - Baş ağrısı
    - Kaygısal sorunlar
    - Dolaşım sorunları
    - Duygusal rahatsızlıklar
    - Solunum sorunları

    Nasıl kontrol edebilirsiniz?
    Elinize bir kağıt kalem alın ve sakinken soruları yanıtlayın.
    - Hangi durumlara öfkeleniyorum?
    - En çok nerede öfkeleniyorum? (trafikte, evde, işte,...)
    - Öfkemin bana bedeli ne? (yalnız kalma, suçluluk,...)
    - En son öfkelendiğim olay ne?
    - Öfkelendiğimde aslında ne yapmak istiyorum?
    - Öfkemi kontrol etmeyi ve uygun yolla ifade etmeyi öğrenirsem kazancım ne olacak?

    Yeniasır

  7. #7
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    51

    Question

    Bu konuda bizde çok muzdaribiz.

    Kardeşim daha 18 yaşında ve çok çabuk öfkelenen kişiliği var.Uzmandan destek aldık ama ki psikoloğun sorduğu sorulara sinirlenip yarıda bıraktı gitmedi gerçekten huzur bozucak derecede en ufak bişey sinirlenip bardak kırmalar, el kaldırak üste yürümeler falan ve bunları yaptıktan sonra pişman oluyor.bu ortamlarda bulununca acayip üzülüyorum??Bu konuda nasıl yardımcı olabilirim destek almıyor?
    sana değmez bu sitemler sana değmez..Kalbime bir hançer sapla vur gitsin..Sana kızmıyorum sana son sözüm "Unut gitsin"...

  8. #8
    mmontessori
    Guest

    Standart

    Alıntı lisayne Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bu konuda bizde çok muzdaribiz.

    Kardeşim daha 18 yaşında ve çok çabuk öfkelenen kişiliği var.Uzmandan destek aldık ama ki psikoloğun sorduğu sorulara sinirlenip yarıda bıraktı gitmedi gerçekten huzur bozucak derecede en ufak bişey sinirlenip bardak kırmalar, el kaldırak üste yürümeler falan ve bunları yaptıktan sonra pişman oluyor.bu ortamlarda bulununca acayip üzülüyorum??Bu konuda nasıl yardımcı olabilirim destek almıyor?
    aslında onun bu davranışının altında yatan çok basiy bi sebeb olabilir yada istemeden gerçekten ona karşı anlayışsızlığınız onu sinirlendiriyo olabilir benim nacizane fikrim onunla samimi ve içten bi şekilde suçlamadan konuşmayı deneyin
    eğer bilinç ve bilinç öncesi düzeyden kaynaklanıyosa mutlaka neden sinirlendiğini anlarsınız

    ama problem bilinaltında yatıyosa siz yine de psikolojik yardım alın o gelmese de nasıl davranıcağınız konusunda yardımcı olabilir en azından

    geçmiş olsun..

  9. #9
    Karar Dönemi Kjh_Svd - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2010
    Mesajlar
    9

    Standart

    Ben 13 yaşındayım oldukça öfkeliyim ve sinirliyim.Beni sinir eden birşey oldumu dayanamam hemen sinerden ağlar ve birşey yırtar veya kırarım

Benzer Konular

  1. Öfke
    By NAR_K in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 19-02-2010, 03:09 AM
  2. Öfke Kontrolü
    By IDDQD in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 9
    Son Mesaj: 17-12-2009, 08:25 PM
  3. Öfke Kavramı
    By 9 ŞUBAT in forum Ergenlik Dönemi
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 30-01-2009, 07:16 PM
  4. Öfke
    By BeYaZ_KeLeBeK in forum Yetişkinlik Dönemi
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 12-04-2008, 01:41 PM
  5. Öfke
    By {_fatma_} in forum Kişisel Gelişim & Kariyer Planlama
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 05-12-2007, 01:21 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •