Kilo fazlalığı, özellikle de obezite, sağlığın temel düşmanlarından biri. Fazla kilolardan mutlaka kurtulmak ama bunu doğru bir planla başarmak gerekiyor. Çünkü eğer kilo vermek bir yarış haline gelir ve bu amaçla sağlığı bozabilecek bazı işlere girişilirse, ortaya sonuçları çok ciddi sağlık problemleri çıkabiliyor.
Bütün dünyada araştırmalar, hangi yaş ve kiloda olursanız olun, sağlıklı bir vücudun ayda 2-4 kilodan daha fazla kaybı tolere etmekte güçlük çekeceğini gösteriyor. Özellikle çocuk ve gençlerin, yaşlıların hızlı kilo kaybetmeleri halinde birçok problemler ortaya çıkıyor.
ÇOCUK VE GENÇLERİ BEKLEYEN TEHLİKE
Çocuk ve gençler için hazırlanan programlarda gelişme geriliği, hormonal problemler, metabolik sorunlar ve psikolojik çatışmalara yol açılmaması için zaten kilo kaybı programlarının diyet yaptırmaktan çok onları doğru beslenmeye, eğlenceli ve keyif alacakları aktivitelere yöneltmeye ağırlık vermesi gerektiği biliniyor.
Çok hızlı kilo kayıplarının çocuklarda cinsel hormonlarda dengesizliklere, adet aksamaları veya kesilmelerine, büyüme ve gelişmede yavaşlamalara yol açabileceğini gösteren çok güvenilir araştırma sonuçları var. Çocuk ve gençleri "obezite stresine" sokmanın, sonuçları Anoreksiya Nevroza veya Bulumia’ya kadar gidebilen psikolojik sorunlara yol açabileceği de belirtiliyor.
YAŞLILAR DAYANAMIYOR
Yaşlıların da hızlı kilo vermelerinin tehlikeli sonuçları var. Özellikle hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp yetmezliği bulunanlarda çok ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor. Kalp krizi riski yüksek olanlarda bu durum daha da önemli. Aile hikáyesinde erkek akrabaları için 60, kadın akrabalar için 55 yaşından daha önce kalp krizi geçirmiş olanların bu tür programlardan uzak durmaları gerekiyor.
DÜNYANIN HER YERİNDE AYNI TEHLİKE VAR
Hızlı kilo kaybı, sağlıklı yetişkinlerde de sorunlar yaratabiliyor. Özellikle çok fazla kilosu olanlarda hızlı kilo vermek için egzersize birden bire yüklenildiği zaman ani ölümle sonuçlanabilecek kalp ritim bozukluklarına, kalp krizlerine rastlama olasılığı her zaman her ülkede var.
2000’li yıllara girerken Almanya’da katıldığı bir zayıflama kürünün daha ikinci gününde sıkı bir orman yürüyüşünü takiben kaybettiğimiz rahmetli Selçuk Polat’ın başına gelen de böyle bir durumdu. Henüz 40’lı yaşların ortalarında olan diyabetli ve aşırı kilolu sevgili Selçuk Polat kimselere haber vermeden katıldığı böyle bir "ağırlaştırılmış egzersiz ve diyet kampı"nın daha ikinci gününde hayata veda etti.
ÖLÜMLER NEDEN OLUYOR
Hızlı kilo kaybı çoğu zaman kanda elektrolit dengesizliklerine yol açıyor. Bu dengesizlik içerisinde özellikle potasyum düşüklüğünün olduğu durumlarda kalp ritim bozuklukları daha kolay ortaya çıkıyor. Bu kişilerin çoğu laksatif yani bağırsak boşaltıcı ve/veya diüretik yani idrar söktürücü kullandıkları için çoğu zaman zaten düşük potasyumla (hipopotasemik) dolaşıyor. Düşük potasyum seviyesinin kalp ritim bozukluklarına ve ani kalp ölümlerine yol açabildiği ise çok iyi biliniyor.
Diğer taraftan hızlı kilo kaybı çoğu zaman "ketoz" diye bilinen durumla birlikte oluyor. Bir taraftan alınan çok düşük kalori, diğer taraftan yapılan çok ağır egzersizler, özellikle yüksek proteinli bir diyet uygulandığı zaman kolayca ketoza yol açabiliyor. Ketoz halinde birinin özellikle ağır egzersizler yapması, kalp krizine davetiye çıkarmak anlamına geliyor.
Hızlı kilo kaybı programlarında önemli bir tehlike de hipoglisemi tehdididir. Kan şekeri düşüklüğünün ağır durumlarda komaya kadar gidebilen ciddi nörolojik problemlere yol açabildiği bilinmektedir. Programlar düzenlenirken eğer dikkat edilmezse, şiddetli hipotansiyon atakları ile karşılaşmak da her zaman mümkündür. Ani tansiyon düşmelerinin çok tehlikeli sonuçları olabiliyor.
KİLO MERKEZLERİ İYİ, AMA...
Prensip olarak kilo vermek isteyenler için bir arada bulundukları, birlikte motive edildikleri, eğitildikleri, egzersiz ve doğru beslenmeye yöneltildikleri gruplar oluşturulması daha iyi sonuç vermektedir. Bu nedenle kilo kaybı arzulayanların zaman zaman kısa süreli olarak alındıkları hızlı kilo kaybı programları ya da kilo yönetimi klinikleri, dünyanın her yerinde var.
Bu merkezler bilimsel koşullarda çalışırlar. Çok hızlı kilo kaybı programlarını uygulasalar bile bunu sadece 3-5 kiloluk küçük kayıplar için ve kısa süreli dönemler halinde yaparlar. Sadece belirli bir kilo kaybını başarı sayarak, çok ağır diyetleri ve yoğun egzersiz programlarını asla uygulamazlar.
NE YAPMALI
Yıllardır yazıp çiziyor, uyarıyoruz. Eğer biri size "3 günde 5 kilo", "haftada 7 kilo" gibi cazip tekliflerde bulunursa, bunlardan uzak durun ve asla itibar etmeyin. Bu programların uygulanmadan önce ve uygulama süresi boyunca çok ciddi klinik takip gerektirdiğini, tıbbi bir gözetimi zorunlu kıldığını aklınızdan asla çıkarmayın.
Bu tür uygulamaları dergilerde, gazetelerde okuyup, televizyonlarda izleyerek kendi başınıza uygulamaya da kalkmayın. Böyle programlardan prensip olarak uzak durun. Ama eğer uygulayacaksanız, mutlaka arkasındaki tıbbi organizasyonu sorun ve programı mümkün olduğu kadar kısa tutun. Yoksa "Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak" her zaman mümkündür.
Kulağınıza küpe olsun
Bedenimiz, alışık olmadığı koşullarla karşılaştığında, parçalarından yani organlarımızdan herhangi biri olağandışı çalışmaya başladığında çeşitli belirtiler verir.
Bu uyarılar, ilk anda önemsiz gibi değerlendirilip önlem alınması geciktirilirse, başımıza giderilmesi zor sorunlar açabilir.
devamı alttadır.
Yer imleri