Düşünceleriyle o kadar boğuşmaktaydı ki,deli gibi yağan yağmuru hissetmiyordu bile...
arkadaşlar oyunumuz çok basit ben ilk olarak bir kelimeyle hikayeyi başlatıyorum herkesin bir cümle yazmasıyla hikayemizi tamamlıyoruz...
hımmm
ahmet gecenin karanlığında ,yalnız başına,yerdeki taşlara ayak ucuyla vurarak düşünceli düşünceli yürüyordu...
Düşünceleriyle o kadar boğuşmaktaydı ki,deli gibi yağan yağmuru hissetmiyordu bile...
ARININ KUYRUĞUNA ZEHİR AĞZINA BAL VERİLMİŞTİR;NEYE TALİPSEN ONU ALIRSIN...
hırçınlaşmış bir hali vardı.neden olmuştu bütün bunlar,hüznü yaşayamıordu,oysa iki değerli insanıda kaybetmişti!!
kendine kızdı bunların olmasında kendisininde parmağı vardı ama kabullenemiyordu işte...
yürümeye devam ederken herşeyi bırakıp uzaklara gitmeyi hayal etti...
Birden Aklına Kız Arkadaşının Gözleri Geldi. Bir An Olsun Amelinden Cayar Gibi Oldu. Çelişkide Kalmıştı. Gitmek Yada Gitmemek. İkisinden Birini Seçmek Zorundaydı. Giderse Herşey Biticekti. Ama Ya Arkada Bıraktıkları Ne Olcaktı? Geri Dönse Yine Aynı Dertler Aynı Sorunlarla Karşılaşacak ve Aynı Sorunlarlar İçin İçini Yiyip Üzülen O Olacaktı. Biraz İlerledi ve Bir Banka Oturdu. Hava Soğuk ve Yağmurluydu. İlk Önce Babasını Düşündü. Hayatında Bir Tek Babası Vardı ve 5 Dakika Öncesine Kadar Kız Arkadaşı.
"Bunu Nasıl Yapabilirim Babama Onu Nasıl Yalnız Bırakabilirim Benden Başka Kimsesi Yok Benimde Ondan başka kimsem yok bunu yapamam" dedi ve birden ayağa kalktı. İlk Önce eski kız arkadaşının evinin önüne gitti. Saat Gecenin 3üydü. Öle baktı eve. siniri geçmiş sanki sevdikleri yanındaymış gibi bir huzur doldu içine. sonra evin yolunu tuttu. babası uyumuyor yaşlı gözlerle onu bekliyordu odada. hiç bir şey demeden odaya girmenin yolunu ararken babası gel oğlum otur yanıma dedi. ve başladı;
oğlum canım oğlum annesinden bana kalan son hatıram geleceğini biliyordum. çünkü sen kendinden çok sevdiklerini düşünen birisin. beni yalnız bırakmıyacağını biliyordum. ama orda senin gururuna dokunacak laf sölemek istemediğimide biliyorsun. hayatta senden başka kimsem yok demeye çalışırkan ahmet birden masadan kalkar ve odasına doğru gider. tam girerken kapıdan" benimde sen ve xxxxxx'den başka kimsem yok ama ikinizde beni sevmiyorsunuz ben size ne dediysem, sizden ne istediysem hiç birini yapmadınız. ben sizden yapılmayacak şeyler istemedim huzur istedim mutluluk istedim bunu bana çokmu gördünüz böle olmamın tek sebebi hayata küsmemin tek sebebi bumu istenmiceyecek şeylermi istedim sizden ben? benim tek suçum sizi canımdan çok sevip sizi herşeyden üstün görmemmi" der ve yaşlı gözlerle odasına girer. karıştırmaya başlar odasını aradığı bir kaç şey vardır kız arkadaşına dair. en sonunda sakladığı yerden çıkartır her ne varsa. bir zarfın içine sokuşturur. üstü başı ıslanmıştır titremeye başlamıştır. üstüne değiştirmek için çekmeceye doğru eğilirken gömleğinin cebinden bir resim düşer yere. renkleri birbirine karışmış bir resim. kız arkadaşının resmidir bu. resime bakarken şöyle der " ah güzelim ah be canımın diğer yarısı tek suçlu benmiyim böyle olmamızda herşeyin suçlusu benmiyim. bak yine değişmemiş hiç bir şey gözlerin yine aynı. vericem sana dair ne varsa bende hiçbirşeyin kalmayacak. sakın olaki beni yanlış anlama seni sevmiyorum sanma. herşey senin mutluluğun için herşey o güzel yüzünün gülmesi için. hep sen beni suçlu gördün mutluluğunu engelledim senin derdine dert kattım çoğu zaman ama bu aşk imkansızdı. ne olacaktı sonumuz mutlulukmu olucaktı senin ailen beni kabul etmiyor işte. sana şimdi bir mektup yazıcam ve bende ait ne varsa sana hepsini vericem. umarım mutlu olursun" der. üstünü değiştirdikten sonra eline kalem kağıdı alarak birşeyler yazmaya başlar. bir taraftan hıçkıra hıçkıra ağlıyor bir taraftan ona böle olması gerektiğini anlatmaya çalışıyordu. oysaki ne hayaller kurmuşlardı geleceğe dair. ne güzel ne mutlu anıları vardı. şimdi hepsini silip atıcakmıydı. yapabilcekmiydi bunları. yapmam gerekiyor eğer ben seni seviyorsam bunu yapmam gerekiyor die mırıldandı. yorgundu çok yormuştu son olaylar onu. son mektubunu yazarken başı kağıdın üzerinde elinde kalem uyuya kalmıştı.
sabah olduğunda mektubu tamamlayıp onuda zarfın içine sıkıştırıp doğru kızın evin yolunu tuttu. tam evlerinin önüne geldiğinde kızın evden işine doğru çıktığını fark etti. evlerinden biraz uzaklaştıktan sonra kızın arkadasından seslenip; " xxxxxx senin mutlu olman için bu şart. unutma seni canımı vericek kadar çok seviyorum ve söylediğim her sözümün sana karşı dediğim her lafımın arkadasındayım. her ne olursa olsun sen benim diğer yarım biricik aşkımsın. herşey söz verdiğim gibi. sadece seni sevdim ve seni severek ölüceğim" der ve koşar adımlarla oradan uzaklaşmaya başlar. arkasına bile bakmadan. gözyaşlarını görmesini istemiyordur çünkü. kız arkasından " dur nereye herşeyi düzeltebiliriz herşeyi herşey bizim elimizde" der ama çoktan uzaklaşmıştır ordan Ahmet...
Kusura Bakmayın Duygusal Bir Birikinti Var içimde Gerçekten Tutamadım Kendimi Bu Hikayeyi Sayfalarca Sürdürebilirim O Kadar çok Doluyum. Biraz Saçma Oldu Sanki Tek Sefer Bu Kadar Oldu. Kızmayın Lütfen...
Konu s3Rs3rRi tarafından (30-08-2008 Saat 07:25 PM ) değiştirilmiştir.
ηєяє∂є вιя уαℓηızℓıк göяѕєм υ¢υη∂αη αℓıяıм вι ραяçα; ѕαнιвιηє αğıя gєℓмєѕιη ∂ιує...
Yer imleri