4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Konu: Melankoli Nedir ? Melankolik Kimdir ?

  1. #1
    Moderatör BeYaZ_KeLeBeK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    umut dünyası...
    Mesajlar
    2.679

    Standart Melankoli Nedir ? Melankolik Kimdir ?

    Melankoli Nedir ? Melankolik Kimdir ?
    Melankoli derin bir keder içinde hüzünlü, acı çeken, yalnız, umutsuz bir insanın içinde bulunduğu durumdur. Melankolik mizaçlı kişiler mutsuzdur. Yalnızlığı, toplumdan uzaklaşmayı ve insanlardan soyutlanmayı tercih ederler. Diğer insanlarla yakın ilişkiler içine girmekten kaçarlar. Yaşamı boş ve anlamsız bulurlar. Keder, mutsuzluk ve değersizlik duyguları içindedirler. Melankoli depresyona dönüşebilir ve ağır depresyonlarda intihara gidilebilir. Depresyon duygusal çöküntü içine girmektir. “Depresif kişiliktekiler çöküntüye yatkındırlar. Özgüvenleri azdır, kötümserdirler, coşkusuzdurlar, insanlarla ilişki kurmazlar”

    “Depresyon genelde günlük klinik deneylere dayanan bir tanımlamadır. Depresyonun arka planını oluşturduğu sıklıkla görülen hüzün; olasılıkla yitirilen bir yakının, günlük yaşamdaki başarısızlıklar, insanlar arasındaki olumsuz ilişkiler sonucu ortaya çıkmaktadır”

    Duygusal çöküntü içinde olanlar hüzünlü bir yüz ifadesine sahiptir. “Gözleri ve ağzı aşağıya doğru sarkıktır. Bakışları boş ve omuzları düşüktür. Elemli ya da ifadesiz bir görünümleri vardır”

    Bu kişilerde durgunluk ve yetersizlik duygusu hakim olabilir. Hiçbir şeye ilgi duymama, rahat uyku uyumama, huzursuzluk, kararsızlık, umutsuzluk ve iştahın kaybolması, iç gerginlik gibi belirtiler olabilir. “ Bu özelliklerin hepsi bir kimsede gözlenmeyebilir. En belirgin özellik kişinin kendini değersiz ve yetersiz görmesidir. Diğer özelliklerden yaygın olanlar yaşama sevincini kaybetme, sürekli yorgun olma, her şeye karamsarlıkla bakmadır”

    Depresyon sonucu ortaya çıkabilen intiharın belirtileri de duygusal çöküntü, sessizlik, kendini beğenmeme, küçük görme, kendini suçlama, uyumsuzluk ve yaşamı anlamsız görmedir. Depresyonu normal üzüntülerden ayıran özellik karamsarlıktır. Kişi yaşantısının ve içinde bulunduğu durumun değişmeyeceğine inanır. Depresyon bir hastalık biçimidir ve tedavi edilebilir.

    Melankolik mizaçta olan kişiler ise bir olay sonrası hüzne ve kedere gömülmezler. Onların durumu ya doğuştan ya da toplumsal nedenler sonucudur. “Melankoli dışa vuran belirtileri nasıl olursa olsun insanın varoluşunu diğer insanlarla olan ilişkilerini irdeleyen bir yaklaşımdır. Melankoli dünyaya gelmesine, fırlatılıp atılmışlığına bir türlü anlam veremeyen dünya ve diğer insanlarla ilişkilerini sorgulayan ve bütün bunlardan acı çeken, korkan, varoluş konumundan sürekli güvensizlik duyan, bir türlü kendisi olamadığını duyumsayan ve düşünen insanın durumudur”

    Melankolik insan huzurlu olabilmek, sakin bir hayat sürebilmek için yalnızlığı seçer. Ancak yalnız olduğunda da hayatla ve insanlarla olan ilişkilerini sorgulaması ve sürekli düşünmesi, kendini suçlaması, varoluşunun nedenini araması gibi sebeplerden dolayı bir türlü dinginliğe ulaşamaz. Sıkıntıları ve bunalımları sona ermez.

    İçinde bulunduğu dünyaya ve topluma uyumsuz olduğunu hisseder. Bu durum bazen onu hüzünlendirirken bazen de memnunluk hissi verir. Olayların, yaşamın ve insanların içinde olmaktansa dışarıdan çıkarsız, amaçsız bir izleyici ve gözlemci olmayı tercih eder. Bitmeyen sıkıntısı, boşluk içinde oluşu ve hüznü onu içinden çıkamayacağı kederlere boğabilir. Hüznü bazen gülerek –Demokritos-, bazen ağlayarak-Heraklitos-, bazen de suskunluğuyla –Hölderlin- açığa çıkabilir. Melankolik kişi duyarlı bir yapıya sahiptir. İnsanlarla iyi ilişkiler kurmak isteyebilir. Ancak doğal olmayan yapmacık ilişkiler sahte kimlikler, maskeler, incelikten yoksun düşüncesiz davranışlarla karşılaştıkça bundan vazgeçip içine kapanır. Bir gün doğal, içten, ruhuna kulak verip onu içinden dışarı yansıtan insanlarla karşılaşmayı ummak ister ama umutsuzdur çünkü insan içinde bulunduğu toplum düzeninde böyle bir şeye pek yatkın değildir. Birbirlerine güvenemeyen insanlardan oluşan toplumlarda maskeler takılmadan rahat edilemez.

    Melankolik kişi çelişkiler içinde kalır, kararsızdır. Bir yandan yalnızlığı seçmesinden hoşnuttur bir yandan da insanların içinde olamayışının hüznünü duyar. İnsanlarla ilişkilerinde hep bir sorun vardır. Anlaşılamaması, mizacı gereği farkındalığı, sosyal olmayı , diğerleri gibi olmayı becerememeleri onu insanlardan uzaklaştırır. Toplumsallaşmaktan, bir yere bir kimseye bağlı olmaktan korkmak melankoliklerin tutumudur. Kendilerine duydukları saygı, kendilerine yönelik olmaları belirgin özelliklerindendir. O nedenle aylaktırlar.

    Melankolik mizaçlı kişilerde hayata karşı ilgisizlik, bezginlik bıkkınlık olabilir. Çökkün, yılgın ruh hali içinde görülebilirler. Geleceğe karşı umutsuzlukla birlikte çaresiz ve zavallı olduklarını hissedebilirler. Yaşamı kendi ellerinde tutamama, var oluşun amacını bulamayıp, kendini oluşturamama korkusu melankoliye neden olur. Kendini oluşturamayınca, bu kendi elinde olmayınca çaresizliğe düşer. Kendisiyle uğraşan, oynayan bir varlığın oyuncağı olduğu duygusuyla bilemediği şeylere kızar*. Ölümün kaçınılmazlığının, varolmanın karşıtı olan varolamamanın ya da hiçliğin bilincindedir. Ölüm hiçlik duygusunu yaratır. “Ölüm düşüncesi melankolik mizacın peşini bırakmadığı içindir ki dünyayı okumayı en iyi bilenler melankoliklerdir.”.

    “Ölümün kaçınılmazlığının arada bir fark edilmesini ya da boşluk, yalnızlık ve insanlardan soyutlanma duyguları içerir. Ancak kendi varlığının farkında olabilmesi için olaylarla etkileşimde bulunması gerekir. Bu etkileşim olmadan dıştan bakışta bir insan gibi görünse de diğer insanlar için hiçbir anlam taşıyamaz. Olaylarla iletişimi ve ilişkisi dış dünyadan soyutlanmamasını sağlar”

    Melankolik kişi yüreğini yiyip bitiren bir şeylerin varlığını hisseder. İçini kemiren bu şeye teslim olmak istemez ancak çaresizlik içinde onunla mücadele etme gücünü yitirir. “Uyum sağlamayı, boyun eğmeyi beceremez. Sürekli arayış içindedir. Tüm şeylerin hiçliğini keşfeder. İçinde kıpraşıp durduğu olumsuzlama boşluğunda güvensizliği tek olumluluk olarak kalır. Ama güvensizlik verimsizdir, tüm içsel kuvveti tüketir”

    Arayış olanaksız bir dünyaya doğrudur. Bu dünyada olmayan başkalıkların özlemi içindedir. Uyumsuzluğu ve kabullenemeyişi bundandır. Dünyanın zevklerini hor görür. Nietzsche’nin dediği gibi ‘sürülere özgü zevkler herkes için değildir’. Uyumsuzluk acı verse de, acıdan kıvransalar da kendilerini bir yere, bir tanıma yerleştirmek istemezler ve herkes gibi yaşamak onlara korkunç görünür.

    Yabani olmak, yalnız bir münzevi olmak, hırs içinde olmamak belirgin özelliklerindendir. Kendine kaçışları hem en güzel hem de en sıkıntılı anlarıdır. Güzeldir çünkü kendisini kendinden başka anlayacak biri daha yoktur. Sıkıntılıdır çünkü sorgulamaları, kendini suçlamaları, düşüncelere dalması onu içinden çıkamayacağı durumlara götürür. Melankolik kişi yanlış giden bir şeyleri sezer. Daha iyilerinin olabileceğini düşler ancak başarısızlığa uğrayınca acı çeker. Bu gerilimli ortam sanat ve yaratıcılığın da ortamıdır belki de. Melankolik insan da hep bir karşı koyuş ve başkaldırı görülmüştür. Özgürlüğü arar. İnançlardan uzaklaşınca da acı ve boşluk içine düşer.

    Aristotales ‘Sorunlar’ adlı kitabında melankoliye yer vermiş ve ‘Neden ister felsefede ya da politikada ister şiir ya da sanatta olsun olağanüstü kişilerin hepsi melankoliktir’ diye yazmıştır. “Sıradan insanlarda melankoli hastalığı görülürken doğaları gereği melankolik olanlar hasta değillerdir. Sırdan hastalardan farklıdırlar. Bu farklılık ve olağanüstülük olumlu anlamdadır. Melankolik mizaçlarda normal koşullarda baskı altında tutulan yetenekler ve yaratıcı güçler özgün koşullarda serbest kalır” (9). Hippokrat’a göre korku ve hüzün uzun sürerse melankolik durumdan söz edilebilir. Hippokrat melankoli üzerine çalışmalarda bulunmuştur. Melankoliyi çökkün, umutsuz, tüm cesaretini yitirmiş bir durum, acı içinde kıvranma, ışıktan insandan kaçma, karanlığı sevme ve konuşmaktan kaçma olarak tanımlamıştır. Melankoliklerde uykusuzluk, dalgınlık, korku, öfke, hüzün gibi durumlar görüldüğünü belirtmiştir.

    Melankolik insan her çağda içinde bulunduğu toplumsal koşullardan mutlu olmadığını, olamadığını, yaşama bir anlam veremediğini, topluma uyum sağlayamadığını, toplumsallaşamadığını, bunun içinde bir tür iç göçle kendi içine çekilerek ruhunun bir kısmını olsun kurtarmaya çalıştığını söylemiştir.

    Güzel bi anı düşünüp özlemek, o anı içine çekip hiç bırakmamaktır …

    Aynada, gülen yüzünün ağlayan yanını görebilmektir MelankoLi …

    ‘’ Melankoli, hüzünlü olma mutluluğudur ‘’ Victor Hugo


    melankolik.org
    RÜYALARI GERÇEKLEŞTİRMENİN EN İYİ YOLU UYANMAKTIR...



  2. #2
    Moderatör eliftetik - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    1.346

    Standart

    beni en güzel günümde sebepsiz bir korku alır

    bütün korkuların yüreğimde acı bir tortusu kalır

    ne bir dost ne bir sevgili dünyadan uzak bir deli

    beni sarar melankoli


    yanılmıyorsam sabahattin aliye ait bir şiirdi sonra şarkı yapıldı güzel bir şarkıdır.bende hiç eskimedi hala dinlerim.
    ONU BULAN NEYİ KAYBEDER

    ONU KAYBEDEN NEYİ BULUR


    BEN DOSTLARIMI NE AKLIMLA SEVERİM
    NE DE KALBİMLE SEVERİM
    OLUR YA KALP DURUR AKIL UNUTUR
    BEN DOSTLARIMI RUHUMLA SEVERİM
    O NE DURUR NE UNUTUR

  3. #3
    Karar Dönemi ikarus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    21

    Standart

    bütün tabakları kırmalı mümkünse bardakları da ...melankoli günlerimin dileği ...

  4. #4
    Cahillik Dönemi negatif - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Mesajlar
    711

    Standart

    ben bir melonkolik olarak diğerleri gibi olmadığım için değil diğerleri benim gibi olmadığı için kaçıyorum insanlardan..onların hızına yetişemiyorum..anlam veremiyorum hırslarına..ben işim konusunda hırs yaparım sadece..intihara gelince dolu dolu düşünmeden yaşamak mı yoksa düşündüğün için herşeyin boş olduğunu farketmek mi intihar olur...bir ruh intihar eder ki hiçbirşeyi korktuğu için sorgulamadan öldüğünden bihaber güle oynaya geçirir ömrünü ki nefes alan bir et yığınıdır aslında bir beden intihar eder ki herşeyi cesareti olduğu için sorgulayarak sevemez dünyayı ağlaya ağlaya geçirir ömrünü ki nefes alan bir duygu bütünüdür...biri bedeniyle yaşar ruhunu öldürür biri ruhuyla yaşar bedenini öldürür...ben yaşamak için ruhumu sadece dondurdum..onlardan biriymiş gibi yapıyorum..ama bir gün insanların değişeceğine inandığımdan değil benim birşeyleri değiştireceğime inancımdan..çünkü melankoliğim..gerçekler hüzünlüdür zaten en büyük gerçek ölümken

Benzer Konular

  1. melankolik bencilden bi ''ARKADAŞ''a ithafen
    By melankolik_06 in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 27-11-2011, 01:22 PM
  2. Emo Nedir? Emolar Kimdir Nedir Bu Akım ?
    By Selina in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 6
    Son Mesaj: 23-10-2009, 02:12 AM
  3. Goodnews Kimdir? Nedir? :)
    By goodnews in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 11
    Son Mesaj: 07-07-2009, 02:09 AM
  4. Yanlış erkek kimdir?
    By BeYaZ_KeLeBeK in forum Gülmece / Eğlenmece Bölümü
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 25-05-2008, 01:11 AM
  5. Anne Kimdir / Nedir?
    By mavigece in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 04-03-2008, 02:54 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •