3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Huzursuz Bacak Sendromu .

  1. #1
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Huzursuz Bacak Sendromu .

    Huzursuz bacak (Restless Leg) sendromu nedir?

    Huzursuz bacak sendromu otururken ve yatınca bacaklarda olağandışı bir rahatsızlık hissi ile kendini gösteren genellikle hastalar tarafından tam olarak ifade edilemeyen ancak uyluk, bacak ve ayaklarda, hatta bazı hastalarda kollarda ürperme, kaşınma, ağrıma, ezilme, yanma, karıncalanma olarak ifade edilebilen bazı hastalar ise kas krampı veya uyuşma ile karıştırabilen bir hastalıktır. Bacaklardaki huzursuzluk hissi dinlenme zamanlarında ortaya çıkar. Hem kadınları hem de erkekleri etkiler, herhangi bir yaşta başlayabilir ve yaşla birlikte şiddeti artar. Huzursuz bacak sendromu uyku kalitesini bozar, gündüz uykululuk haline yol açabilir. Hastalık hareketsiz kalma ile ortaya çıkar: bir süre uzanıldığında veya oturulduğunda ortaya çıkar. Hareket etme ile yakınmalar azalır: bazı hastalar önleyemedikleri bir hareket etme isteğinden bahsederler. Bacaklarını gerek yatakta hareket ettirmek gerekse birkaç adım yürümekle yakınmalar azalır. Yakınmalar akşamları artar: gündüz saatlerine göre akşamları aynı koşullarda yakınmalar daha yoğun izlenir. Uykuda bacak hareketleri sıktır: hastaların önemli bir kısmında uykuda bacak hareketleri sendromu olarak adlandırılan ayrı bir hastalık ile birlikteliği sıktır. Yaklaşık hastaların %80′inde bu iki hastalık birlikte gözlenir. Huzursun bacak sendromlu hastaların büyük kısmı yatmakta veya yatakta uyanık kalmakta güçlük çekmektedirler. Gündüz yapılan şekerlemelerde de hastalar sıkıntı yaşayabilmektedirler. Hastalardaki belirtiler bacaklarda önemsiz hafif yakınmalardan, depresyonu yol açan, yaşamdan zevk alamama noktasına kadar giden geniş bir yelpazede kendini gösterebilir. Hastalığın şiddeti zaman içinde değişiklikler gösterebildiği gibi bazı zamanlar kaybolup sonra yine ortaya da çıkabilir. Huzursuz bacak sendromu her yaşta hatta çocuklukta bile ortaya çıkabilir. Çocuklarda büyümeye bağlı ağrılar olarak algılanabilir. Hangi yaşta ortaya çıkarsa çıksın zaman içinde ağırlığı genellikle artış gösterir.

    Huzursuz bacak sendromuna neden olan etmenler nelerdir?
    Hastaların çoğunda huzursuz bacak sendromune neden olan faktörün ne olduğu tespit edilememektedir. Araştırmacılar beyinde dopamin seviyesinde dengesizlik olmasını sorumlu tutmaktadırlar. Ailesel geçiş önemlidir. Yani anne babasında huzursuz bacak sendromu olanlarda bu hastalığın ortaya çıkma ihtimali daha yüksektir. Özellikle genç yaşta huzursuz bacak sendromuna yakalanan hastaların bu hastalığı çocuklarına aktarma ihtimali daha yüksektir. Gen haritalarının çıkarıldığı günümüzde huzursuz bacak sendromunun da geni bulunmuştur. Stres ile hastaların yakınmaları daha da şiddetlenmektedir. Gebelik veya hormonal değişiklikler de geçici olarak yakınmaları artırabilir. Bazı kadınlar huzursuz bacak sendromu ile ilk olarak hamilelikte özellikle de hamileliğin son 3 ayında tanışırlar. İlk olarak hamilelikte bu yakınma ile karşılaşan hastalarda doğum yaptıktan 1 ay sonra yakınmalar geriler ve kaybolur. Huzursuz bacak genellikle altta yatan önemli bir hastalık ile birlikte değil iken bazen de periferik nöropati, demir eksikliği veya böbrek yetmezliği ile birlikte görülebilir.

    Bu hastalara tanı nasıl konur?
    Huzursuz bacak sendromu hastalar yakınmalarını kolay ifade edemedikleri, özellikle ülkemizde doktorlar da tıp fakültelerinin çoğunda ders olarak anlatılmayan bir hastalık olduğu için bu konuda yeterli eğitim almadıklarından kolay atlanabilen bir hastalıktır. Siz de kendinizde huzursuz bacak sendromu olup olmadığınından şüphelenebilirsiniz. Aşağıdaki soruların iki veya daha fazlasına evet yanıtı veriyorsanız sizde huzursuz bacak sendromu olabilir:

    Otururken veya uzanırken bacaklarınızda tanımlayamadığınız kötü bir his oluyor mu? Bu his nedeniyle bacaklarınızı hareket ettirmek zorunda kalıyor musunuz?
    Bacaklarınızı hareket ettirmek bu yakınmalarınızı azaltıyor mu?
    Bu yakınmalarınız günün ilerleyen saatlerinde daha fazla mı oluyor?
    Gündüzü uykunuz gelir mi? Kendinizi uykusuz hisseder misiniz?
    Uykuda bacaklarınızı veya kollarınızı ritmik olarak hareket ettirdiğiniz söylenir mi?
    Ailenizde huzursuz bacak sendromu tanısı konmuş kimse var mı?
    Huzursuz bacak sendromu tanısı için ne yazıkki henüz bir kan testi veya başka bir laboratuar testi yoktur. Doktorunuz gerek görürse altta yatan nedene yönelik bazı kan testleri veya diğer testler önerebilir. Huzursuz bacak sendromu nedeniyle uyku testi yapnak genellikle gerekmemektedir, ancak eşlik eden periyodik ekstremite hareketleri sendromunu tespit etmek için bir gece uyku testi yapılması amacıyla uyku laboratuarında kalmanız gerekebilir.

    Huzursuz bacak sendromu nasıl tedavi edilir?
    Demir eksikliği gibi altta yatan bir neden var ise unu tespit edip tedavi etmek huzursuz bacak sendromunu da tedavi edecektir ancak bu durum çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Bu durumda da tedavi amacıyla yaşam şekli değişikliği önerileri ve ilaçlar ön plana çıkmaktadır. Bazı bulantı ilaçları, depresyon ilaçlarının çoğu ve kalsiyum kanal blokajı yapan ilaçlar (tansiyon ve kalp hastalarında kullanılır) huzursuz bacak sendromunu kötüleştirebilir. Ağrı kesici ilaçlar işe yarayabilir, ılık banyo ve masaj yapmak şikayetleri azaltabilir, bacaklara sıcak veya soğuk (veya her ikisi dönüşümlü) uygulamak bacaklarda rahatsızlık verici hissi azaltabilir. Gevşemek için meditasyon yapmak bazı hastalarda işe yarayabilmektedir. Aşağıda bir tabloda bulacağınız uyku hijyen kurallarına uymak hastaları rahatlatmaktadır.

    Her gün aynı saatte uyanın,
    Gündüz vakti olabildiğince aydınlık ortamlarda bulunun,
    Sabah çalışmaya başlamadan önce biraz yürüyüş yapın (İşe yürüyerek gidebilirsiniz) Günlük yürüyüş süresi ortalama 45 dakikadan kısa olmasın,
    Aldığınız kafeini (Kahve, çay, çikolata) kısıtlayın. Günde 2 fincandan fazla kahve içmeyin. Uykuya dalmakta veya sürdürmekte sorununuz varsa kafeini tamamen hayatınızdan çıkarın,
    Mümkün ise sigarayı azaltın, uyku ile ilgili sorununuz varsa sigarayı tamamen bırakmaya çalışın,
    Alkol alımını kısıtlayın. Uyku ile ilgili sorununuz varsa alkollü içeceklerden tamamen uzaklaşın,
    Uykunuz gelirse gündüz vakti kısa süreli uyuyabilirsiniz ama gece uykusuzluk çekiyorsanız gündüz uyumamalısınız,
    Yatak odanızı uyuma ve cinsellik dışında kullanmayın, yatak odanızı çalışma odası olarak kullanmamalısınız,
    Yatak odanız ısı, ışık ve gürültü açısından sizi rahat ettirecek şartlarda olmalıdır,
    Uykuya uyanmayı arzu ettiğiniz zamandan 9 saat önce başlayın
    Uyumadan 1 saat önce günlük aktiviteyi bitirin, 15 dakika boyunca o gün yaşadığınız sıkıntıları, başarıları ve mutlulukları bir kağıda yazın sonra 45 dakika boyunca gevşemeye çalışın, uyarıcı olmayan şeyler yapın (hafif şeyler okuyun, klasik müzik dinleyin, ılık köpüklü bir banyo yapın, meditasyon yapın, 1 bardak ılık ballı süt için)
    Sonra yatağa girin, gözlerinizi kapatıp uykuya dalmanın keyfini çıkarın
    Eğer yaklaşık 15 dakika süreyle uykuya dalamadıysanız kalkın ve başka bir odaya gidin ve uykunuz gelinceye kadar gevşemeye çalışın, uykunuz gelince tekrar yatağa gidin. Bu durum tekrar edebilir ama mutlaka her gün aynı saatte uyanmaya özen gösterin.

    Bülent ÇİFTÇİ,
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  2. #2
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Siz mi bacaklarınız mı huzursuz .

    "Hzursuz bacak sendromu" son yılların moda sağlık sorunlarından biri. "Hocam, hastalığın da modası olur mu?" diye düşünmeyin, oluyor.

    Bir zamanlar osteoporoz (kemik yoğunluğu azalması) modaydı. Panik bozukluk ve panik atak dillerden düşmüyordu. Osteoporoz ilaçlarının satışı yeterli seviyelere ulaşıp, panik odaları filmi depolarda tozlanmaya terk edilince (!) her iki sağlık sorununun da pabucu dama atıldı. Şimdi başka sorunlar konuşuluyor. Bunlardan biri de "Huzursuz bacak sendromu!"

    NEDEN OLUŞUR

    "Huzursuz bacak sendromu"nda hastalar ayaklarındaki ağrı, yanma, kasılma, karıncalanma veya kramplar nedeniyle uyuyamadıklarından yakınırlar. Bazılarında ağrı o kadar sık tekrarlar ki hasta bir "gece bekçisi" bir "şafak nöbetçisi" haline gelir! Ertesi güne yorgun, bitkin, isteksiz başlar. Gece yatağa yorgun girer ve yine ağrılar, kramplar başlar, uyku tutmaz. Yatak bir işkence cihazına dönüşür. Demir ve B 12 vitamini eksikliğinde, magnezyum noksanlığında, bazı uç sinir hastalıklarında hatta böbrek yetmezliğinde bu belirtilere rastlanabiliyor. Bazı ilaçların da (antidepresanlar) bacaklara huzursuzluk verdiği biliniyor.

    Son zamanlarda huzursuz bacağın stres yönetimi bozukluğu ve bezeri ruhsal sorunlarla ilişkili olabileceğini düşündüren kanıtlar artıyor. Gergin, endişeli, kafası aynı anda çok fazla sorunu çözmekle meşgul, iç çatışmaları fazla olanlarda, gece rahat uyuyamayanlarda bu sendroma daha sık rastlanıyor.

    DOĞAL DESTEKLER ETKİLİ Mİ

    "Huzursuz bacak sendromu"nun etkili bir tedavisi yok. Çok sayıda ilaç deneniyor. Bazılarından iyi sonuçlar da alınıyor. Sonuç alınamayan hastaların sayısı alınanlardan fazla. Doğal desteklerden magnezyum, B 12 vitamini, kalsiyum yararlı olabiliyor. Omega-3 kapsüllerinden yararlanan hastalar da var. Alfa lipoik asit yüksek dozlarda etkili olabiliyor. Bazı reçeteli ilaçlar da kullanılıyor. Reçeteli ilaçlarla tedavi kararını vermek için bir iç hastalıkları veya nöroloji uzmanından yardım istemek gerekiyor.

    Eğer siz de bacaklarınızın huzursuz olduğunu düşünüyorsanız her şeyden önce kendi huzurunuzu samimi olarak sorgulayın. Huzurlu insanlarda ne huzursuz ayak sendromuna, uykusuzluk problemine, kaygı bozukluklarına ne de sinirsel kökenli bedensel problemlere pek rastlanmıyor. Eğer yine de kuşkulu kalırsanız bir uzman yardımı almanız gerekir.

    Çocuklar neden şişmanlıyor

    Çocuklar çok yedikleri için şişmanlamazlar. Çocuklar genellikle yanlış besinler tükettikleri ve yeterince hareket etmedikleri için şişmanlarlar. Örneğin bir zamanlar çocuklar eğlenmek için koşuyorlardı. Günümüzdeyse çocuklar eğlenmek için oturuyorlar. Bir zamanlar çocuklar, öğünlerinin çoğunu annelerinin mutfağında yiyorlardı ya da annelerinin yemek hazırlamaktaki amaçları basitti.

    Günümüzde genellikle çocukların yemekleri hazır yemek restoranlarından alınıyor ve bu restoranların çoğu, daha fazla kar amaçlıyor. Evde yediğimizde bile, günümüzün anne-babaları çok meşgul olduklarından ve sıklıkla zaman kazanmaya çalıştıklarından, genellikle kalorisi yüksek, fakat besleyici değeri düşük, hazır gıdalar tercih ediliyor.

    Gerçek şu ki, kültürümüzün yeni dayanağının hazırlanması kolay hızlı yemekler olması, çocuklarımızın aşırı kilo almasının ve formdan düşmesinin nedenlerinden sadece biri. Fakat bence en önemli neden bu, bu yüzden hadi hazır yiyeceklere daha yakından bir göz atalım.

    Perimenopoz nedir

    Menopoz, adetlerin sona ermesi demektir. Perimenopoz, menopoz öncesi geçiş dönemi ve menopozdan sonraki ilk yılı kapsayan kavramdır. Bu dönemin 2 ile 8 yıl arasında değiştiği görülmüştür. Doğurganlık yıllarının sona erdiği ve yaşlanmanın başladığı bir dönemdir. Perimenopoz sırasında üreme hormonları olan östrojen ve progesteron seviyeleri değişik şekillerde vücutta iniş-çıkışlar yapabilirler. Adet araları kısalıp uzayabilir ve yumurtlamasız adetler olmaya başlar. Bu dönemde düzensiz hormon etkisiyle rahim içinde hücre bozulmaları başlayabilir, myom ve poliplerde büyümeler görülebilir. Bu dönem 40-45 yaş civarında başlayabilir, ancak bazı kadınlar 35’li yaşlarda da değişiklikleri hissetmeye başlayabilir. Hormon seviyeleri sürekli değiştiğinden, doktorun tiroid fonksiyonlarını araştıran testlerden başka yapacağı hormon testleri teşhis ve tedavide yardımcı olmaz. Perimenopoz döneminde kısa süreli kullanılan düşük dozlu doğum kontrol hapları gibi tedaviler adetleri düzenleyebilir ve sıcak basmalarıyla vajinal kuruluğa da faydalı olabilirler.

    Uykusuzluk belleğin düşmanıdır

    Sağlam bir bellek için edinilen bilgilerin pekiştirilmesi gerekiyor. Beyin öğrendiği, kaydettiği bilgileri pekiştirmek için uykuya ihtiyaç duyuyor. Uykusuzluk pekiştirme süreçlerini engelleyerek belleği zayıflatıyor. Diğer bir zararı da odaklanma güçlüğüne yol açması. İyi bir bellek kaydı için dikkati yoğunlaştırmak, odaklanmak gerekiyor. Uyku problemi odaklanmayı da bozuyor. Kısacası, iyi bir uykunuz yoksa bilgilere odaklanamadığınız ve edindiğiniz bilgileri pekiştiremediğiniz için güçlü bir belleğe sahip olmanõz olanaksız hale geliyor.

    Kilo sorunu olan bir çocuğunuz varsa

    Eğer çocuğunuz fazla kilolu ya da şişmansa öncelikle ona karşı kabul edici, sevgi dolu ve destekleyici bir tutum içinde olmalısınız. Çocuklar anne ve babalarından destek aldıklarını hissederlerse psikolojik sorunları azalır. Kendilerine güvenleri artar. Kilo verme yönündeki yaşam tarzı değişikliklerine daha kolay uyum sağlarlar. Çocuğunuzla uygun bir ortam ve zamanda kilo sorunu hakkında konuşmakla işe başlayabilirsiniz.

    Sert, hiddetli ve ani çıkışlardan, onları azarlamak, üzmekten ve lakap takma gibi olumsuz davranışlardan kesinlikle uzak durun. Mümkünse siz ve eşiniz, çocuğunuz için iyi birer model olmaya çalışın. Öncelikle sorunun önemini, niçin mutlaka çözülmesi gerektiğini ve bunun nasıl yapılacağını çocuğunuza anlatmalı ve anlattıklarınızı ilk olarak kendiniz uygulamaya başlamalısınız. Çocuğunuzun uzman bir hekim tarafından tıbbi muayeneden geçirilmesi, şişmanlığının muhtemel tıbbi nedenlerinin belirlenmesi için zorunludur. Sadece doktorunuzun önerileri doğrultusunda davranmaya, doktorunuzla birlikte onun beslenmesini düzenleyip dengeleyen deneyimli bir diyet uzmanından da yararlanmaya, gerektiğinde psikolojik danışmanlık almaya çalışmalısınız. Şarlatan çözümlere, mucize reçetelere asla itibar etmemelisiniz.

    Proteinin fazlası zararlı olabilir mi

    Fazla miktarda protein tüketmek de zararlı olabiliyor. Aşırı proteinle beslenmek kemik yoğunluğunu azaltıyor. Böbrekleri yorabiliyor, sindirim güçlüğü ve kabızlığa yol açıyor. Ayrıca fazla miktarda protein ürik asit yüksekliğine sebep olabiliyor. Ürik asit fazlasının gut hastası yapabileceğini hatırlatalım.

    Yükte hafif pahada ağır kaloriler

    Toplamda 8 kilo verdim, ancak bunu korumakta zorlanıyorum. Aldığım kaloride herhangi bir artış olmadı ama kilo alıyorum. Gözden kaçan ne olabilir? Bazen öğünümü (kaloriyi fazla almamak için) kaldırıp sütlü tatlı tüketiyorum, hiç mi yememeliyim?

    Diyet yaparken kalori hesabı ile karbonhidrat, protein, yağ oranları arasındaki tutarsızlıklar "Azıcık yesem kilo alıyorum" sözcüklerini size de söyletiyor olabilir. Listenizin karbonhidrat, protein, yağ dengesini bozmamaya özen gösterin. Ya da zaman zaman "Yükte hafif pahada ağır" deyimine uygun besleniyorsanız -300 kalorilik bir öğle mönüsü yerine 300 kalorilik bir tatlı tüketiyorsanız- kilonuzda meydana gelen takılmalar veya artışlar kaçınılmazdır. Bu tarz kaçamakları diyetinizin ilk günlerinde yapmıyor olabilirsiniz, ilerleyen zamanla birlikte eski alışkanlıklarınızın kapınızı çalması bu tür kaçamaklara neden olur. Ve diyette olduğunuzu düşünerek bu "tatlı kaçamakları" göz ardõ edersiniz.

    Diyet listenizde bu tarz değişimleri haftada veya 15 günden birden fazla yapmamaya özen gösterin. Unutmayın! Koruma dönemini mutlaka diyetisyeninizle birlikte geçirin. Haftada 1-2 gün listenize ilave edilecek 200-300 kalorilik ilavelerin nasıl kilo aldırmadığını siz de göreceksiniz.

    Selülit savaşları

    Kalçamda ve bacaklarımın arka üst bölümünde yoğun bir şekilde çukur şeklinde oluşan selüitler var. 3 aydır düzenli olarak günde 2 lt. su ve 30 dk. yürüyüş yapıyorum ama az da olsa faydasını göremedim. Ne önerirsiniz?

    Yaz geldi ve biz yine kendimizi incelemeye başladık! Hareketsiz kış günleri yerini sıcak, güneşli, hareketli, bol meyveli, dondurmalı, akşamları alkolle süslenen, çerez tüketiminin arttığı yaz günlerine bıraktõ. Yaz demek deniz güneş demek. Yani yine selülitler! Artık sizin de sık sık duyduğunuz ve bildiğiniz gibi, selülit dengesiz yağ depolanması ile oluşan bir problem. Yiyeceklerle ve hareketler sadece yeni selülitlere karşı savaş açabilir, biraz da var olanları azaltabilirsiniz. Fakat, selülitlerin tamamen kaybı olması neredeyse imkansız. Kısa süreli yapılan yürüyüşler de size çok fazla yarar sağlamayabilir. Ama selülit oluşmaması ve var olanların azalması için dikkat etmeniz gerekenler:

    Günde 8-10 bardak su için!

    Öğün aralarında 3-4 fincan bitki çayı (biberiye, mate, vb.) için.

    Bol taze sebzelerden oluşan salatalar tüketin.

    Kilo almamaya özen gösterin, fazla kilonuz varsa mutlaka zayıflayın!

    Hızlı kilo kaybından kaçının.

    Günde minimum 30 dakika yürüyün. (Bu yeterli olmuyor ise egzersiz uzmanından bacaklara özel hareketler isteyin.)

    Düzenli ve dengeli beslenin.

    Aralarda abur cubur yerine meyve yiyin.

    Uzun süre oturarak vakit geçirmeyin. Gün içinde hareketli olun.

    Oturduğunuz yerden de bacak hareketleri yapõn.

    Çok yağlı besinlerden uzak durun.

    Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  3. #3
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Parkinson ilacı huzursuz bacağa iyi gelir .

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Cenk Akbostancı, 100 kişiden 5'inde huzursuz bacak sendromu görüldüğünü söyledi. Akbostancı, "Huzursuz bacak sendromu ile romatizmanın en önemli farkı, huzursuz bacak sendromunda ağrının hareket halindeyken azalması ve istirahat ile tekrar başlamasıdır" diye konuştu. Akbostancı, hastalığın, Prof. Dr. Şevket Akpınar tarafından geliştirilen tedavisinin çok basit olduğunu belirtti ve ekledi: "Parkinson tedavisinde kullanılan dopamin uyarımını artıran ilaçlarla yakınmalar geçiyor. Hastalık ilerlemediği için bu tedavinin uygulandığı hastalar, sorun çekmiyor."

    http://arsiv.sabah.com.tr
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

Benzer Konular

  1. Huzursuz...
    By sirinbadel in forum Psikoloji FORUMU Chat Odası
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 12-08-2012, 04:51 AM
  2. huzursuz bacak sendromu
    By malahit in forum Uyku Apne Sendromu
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 17-08-2010, 05:44 PM
  3. Down Sendromu
    By NAR_K in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 23-11-2009, 05:07 AM
  4. Bacak Uyuşmasi Nedenleri
    By Gümüş in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25-01-2008, 07:59 PM
  5. Bacak kesme ameliyatları ortadan kaldırılıyor
    By BeYaZ_KeLeBeK in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 12-01-2008, 12:31 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •