Normal yas tepkisi, normal olmayan veya uzamış yas tepkisi
Büyük kayıplardan sonra kişilerde görülen psikolojik tepkilere yas denilmektedir. Kayıp terimi ile anlatılmak istenen yakınların ölümü yanında kişinin bir organını, beslediği hayvanları, malını veya işini kaybetmesi v.b. dir. Yas tepkisi kayba uğramış herkeste görülür ancak kişiden kişiye değişebileceği gibi kültürler arasında da farklılık gösterir.
Sevilen birinin, bir yakının veya malın kaybından sonra ilk tepki şok olma duygusudur. Kişi duygularını yitirmiştir ve şaşkındır. Olanlara anlam veremez, inanamaz. Olanları anlamaya başladığında ağlayarak yas tutma sürecine girer. Yemek yiyemez, uyuyamaz, insanlarla konuşmak istemez. Çevreye ilgi azalmış ve dikkat toplama güçleşmiştir. Uyku düzensizleşmiştir ve kaybedilen kişi veya nesne ile ilgili rüyalar sıktır. Kişi kabusla uyandığında yaşadıklarının gerçek veya rüya olup olmadığını anlayamaz.
Bazı insanlar ölen kişiye karşı suçluluk duygusu içine girebilir. Onlara göre asıl ölmesi gereken kişi kendileridir. Yas tepkisi içinde olayı kabul etmeme, olmadığına inanma sıktır. Bazı kişilerde kaybedilen kişinin aslında ölmediği, yaşadığı düşüncesi gelişebilir. Bu nedenle ölen kişinin kullandığı eşyalar aynı şekilde korunmaya çalışılır. Örneğin, eşini trafik kazasında kaybetmiş bir bayan hastam, eşinin traş takımlarını banyoda muhafaza ettiğini, her banyoya girişte onları görünce eşi yaşıyormuş gibi hissettiğini belirtmişti.
Bazen kaybedilen kişiye karşı duyulan hisler o kadar kuvvetli olabilir ki yas tutan, ölenin sesini duyduğunu veya kendisini gördüğünü söyleyebilir. Bunun normal sayılabilmesi için kişinin bu durumun gerçek olmadığını kabul etmesi gerekir.
Yas tepkisi dört evrede izlenir:
Evre: Yasın erken evreleridir. Kişi hiçbir şey hissedemediğini söyler ve yaşadıklarını protesto eder. Olayı olmamış gibi kabul eder, oldukça öfkelidir.
Evre: Tüm dikkat ölen kişiye yönelmiştir. Onunla ilgili anlatılanları dikkatle dinler, zihninde onunla ilgili anıları tekrar tekrar yaşar. Bu nedenle günlük işlerini sürdüremeyebilir. Bu dönem birkaç ay ile birkaç yıl arasında değişir.
Evre: Ölüm gerçeği kabul edilmeye başlamıştır. Sonuçta kişinin ölmüş olduğu ve zihindeki anıların da gerçekte anı olduğu algılanır. Anılardan uzaklaşma başlar. Ölüm gerçeğini kabul etmeye bağlı olarak derin üzüntü ve hayal kırıklığı yaşanır. Uyku bozuklukları, iştahsızlık ve kilo kaybı sıktır. Yaşam anlamını yitirmiştir.
Evre: Yeniden yapılanma evresidir. Kişinin yas duygusu zamanla azalır ve normal yaşama dönmeye başlar. Ölen kişiye ait üzüntü verici anıların yanında bu kişinin eğlenceli yanları da hatırlanır. Artık ölen kişi her yönü ile zihinde yer etmiştir.
Yas tepkisinin şeklini ve şiddetini belirleyen önemli değişkenlerden birisi de kaybın ani olup olmaması, veya beklenen ölüm olup olmamasıdır. Örneğin uzun süredir ağır ve çaresiz hastalık çeken bir yakının kaybı daha kolay kabul edilebilirken, deprem veya trafik kazası gibi nedenlerle olan ani kayıplarda yas tepkisi daha şiddetli olup daha uzun sürebilmektir. Sonuçta yasın çözülmesi ve normal yaşama dönme süresi bir yılı geçmemelidir. Bu süre uzuyorsa değerlendirilmesi gerekir.
Normal olmayan yas birkaç şekilde görülebilir:
Süre beklenenden uzun olabilir
Normal süre içinde kişi kaybın ardından kendini öldürmek isteyebilir
Kişinin gerçekle bağlantısı kopabilir, hayal görme veya normalde olmayan sesleri işitme görülebilir v.b.
Aslında kişinin ölmediğine hala yaşıyor olduğuna veya bunun aksine öldürülmüş olduğuna inanma olabilir (gerçekte böyle olmadığı halde).
Kayba bağlı suçluluk duygusu olabilir.
Deprem, sel, yangın gibi doğal afet sonrası ortaya çıkan kayıplara bağlı görülen normal olmayan yas tepkileri sıktır. Depresyonla yas birbirine çok benzer, ayırımı güçtür ve bazen yas tepkisi depresyona dönüşebilir.
Çocuklarda da yas tepkisi yetişkinlerin tepkisine benzer. İlk evrede çocuk olayı kabul etmek istemez. Ağlar, hırçınlaşır, kaybettiği yakınını arar. İkinci evrede kaybı farketmeye başlar, umutsuzluğa kapılır, durgunlaşır, çevreye tepki vermez, çevresi ile ilgilenmiyormuş gibi görülür. Son evrede kaybı kabul eder ve kaybettiği kişinin yerine başkasını veya başkalarını koymaya çalışır. Çocuklarda kaybettiği kişinin yerine başkasını koymaya yardımcı olmak gerekir. Örneğin anne veya babasını kaybetmiş bir çocukta kaybettiği kişinin yerine onun bakımını üstelenecek ,onu sahiplenecek bir yetişkinin bulunması çocuğun kayıp duygusuyla başetmesi açısından çok önemlidir. Bu kişi hiçbir zaman anne ve babasını yerini alamayacaktır ancak kendisini koruyan kollayan kişilerin varlığını algılayarak kendisini güvende hissedecektir.
Normal yas tepkisinde ilaç kullanımı önerilmez. Kişinin yas sürecini yaşaması ve kendiliğinden üstesinden gelmesi beklenir. Bu devrede kuvvetli ilaçların kullanımı yasın normal gelişimini bozabilir. Bu nedenle zorunlu olmadıkça ilaç kullanılmaması önerilir. Ancak bazen kişi kendi başına bu yas tepkisinin üstesinden gelemez bu durumda doktora başvurmak ve tedavi görmek gerekebilir.
Uzm.Dr.Sibel Mercan tarafından hazırlanmıştır.
www.populermedikal.com
Yer imleri