Sayfa 13/13 İlkİlk ... 3910111213
126 sonuçtan 121 ile 126 arası

Konu: Borderline Sınırda Kişilik Bozukluğu

  1. #121
    Karar Dönemi qanki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    79

    Standart

    selam millet naber. görüşmeyeli uzun zaman olmuş yine ve yine ve yine dengesizliklerim azalıyormu yoksa doktorun birinin söylediği gibi bipolarmıyım bilmiyorum. bu ara iyiyim. bahardanmıdır nedir. tanıyanlara selamlar. 9 şubata özellikle. oğlum büyüdü artık anaokuluna gidiyor. yakında 4ü dolduracak. evlilik rutin zaman aşımına uğramış tüm evlllikler gibi idare ediyoruz işte. hayat yani....
    Ruhum iki ucum arasında gezinip duruyor...

  2. #122
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jul 2013
    Mesajlar
    6

    Standart

    slm qanki, foruma yeni katıldım ve yazılanların hepsini bir çırpıda okudum. o yuzden seni tanıyorum, sanki arkadaşmışız gibi
    bikaç aydır araştırma yapıyorum dengesizliklerimden bunaldım artık, uzun yıllardır böyleyim ancak yeni fark ettim. hafif bir borderline ım sanırım. doktora gitmek veya herhangi birine anlatmak istemiyorum, bir şeylerden korkuyorum gibi. zamanla düzelirmiyim acaba

  3. #123
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Mar 2014
    Mesajlar
    13

    Standart

    Tüm erkekler.. tek tek sıraya girin.. hepinize yetecek kadar borderline kadını olamayabilir.. ama hayatında bir kez Tanrı olmak istiyorsan hizayı bozma sabırla bekle ve onun seni bulması için dua et : ))
    Evet arkadaşlar, psikologum tarafından borderline teşhisi konmuş biri olarak hakkımızda yazılan hemen hemen herşeyi okudum. Durum bizim için içinden çıkılmaz halde olabilir, ama bir borderline sevgiliniz varsa sandığınız kadar korkulacak bir hayatınız yok.. Sadece ona nasıl davranacağınızı bilmeniz gerekiyor. Bende sizlere bilinçli bir hasta olarak yardımcı olmaya çalışacağım.
    Öncelikle ilk cümlemde dediğim gibi, o size ''Tanrı'' olma şansını vermiş ve sizi seçmiş. Kesinlikle kendinizi bir kurban olarak görmeyin. İlişkinin başlarında size uyuşturucu etkisi yapar, damarınızdan girer ve tüm hücrelerinize yayılır.. o kadar güzel sever ki o kadar abartır ki içindeki sevgiyi öylesine bütünleşir ki sizinle aklınız almaz boşuna uğraşmayın. Dozu o kadar fazla tutar ki ilk başta adeta müptelası olursunuz. Ağzınızın içinde nefes alır, siz onun oksijeni olursunuz siz yokken nefes alamayacağını söyler, hayatının merkezi olursunuz.Sizden başka hiç kimse yoktur o dünyada... Bu dünyayı o yaratmıştır ve tanrı olarak da sizi tayin etmiştir. Dozunu ayarlayamaz uyuşturucunun ne var ne yoksa hepsini verir damarınıza, ruhunuza karışır ve sizin ruh eşiniz olur. Sakın kendinizi onun ruh eşi sanmayın çünkü bunu seçtiği bütün tanrılara yaşatabilir. Bir ayrıcalığınız varsa o da seçilmiş olmanızdır..
    Fırtınalı başlayan ilişkinize hergün bir yenilik katar.. Abartmada üstüne yoktur çünkü herşeyi en uçta yaşar onun için az yada çok yoktur. siyah yada beyaz vardır.
    Sokak ortasında bir banka çıkıp sizi ne kadar sevdiğini haykırabilir mesela, hele ona kapılıp istediği şeyleri vermeyi başlarsanız tamamen ele geçmişsiniz demektir. Sakın kendinizi köle olarak görmeyin tek taraflı değildir köle olan odur aslında..
    Borderline kadınları ego fakiridir. Egoları asla çalışmaz, çalışmadığı içinde tek amaç sizsizdir. Sizi daha fazla mutlu etmek için yaşar.. Kendini zerre kadar düşünmez.. hele bir de karşılığını alıyorsa aşkının ona ışığı vermiş olursunuz. Işık yayar etrafına aşıktır ama size aittir. ''Benim bir sahibim var'' mesajını çok net verir. Bir tek hata yoksa ilişkide, sizin kadınınız olmaktan gurur duyar. Bu kadınlar girdiği ortama yaydığı aura ile hayranlık uyandırır.Çünkü yalnız değildir ışığının kaynağı vardır. her zaman kendine hayran bırakmak ister herkesi.. En güzel o olmalıdır, en seksi o.. Bu sadece muhtaçlık durumudur ego değil ikisini birbirine karıştırmayın.
    Peki bu kadar mükemmel, kusursuz giderken herşey birden bire ne olmuştur.?
    nerde o tapan kadın? nereye gitti? neden nefret edercesine bakıyor size? neden gözlerindeki ışık yanmıyor sizin yanınızda? sevişirken bir geyşa gibi sizi mutlu etmek için herşeyi yapan, türlü türlü fantazisi ile sizi ağzının salyaları akan bir kuçu kuçuya çeviren sizsiz nefes alamayan kadına ne oldu?? işte borderline devrede!!! tehlike çanları çalıyor!! artık size tek doz uyuşturucu yok!! krize girin duvarları yumruklayın.. kendizini bağlayın hayat artık sizin için cehennemden ibaret çünkü tanrıçanın ruhu yeni tanrılar yaratmak için küçük bir seyahate çıktı ...
    Eveeeet.. nedir bu seyahata çıkmasına sebep şimdi dikkatle okumanız gereken bizi anlamanız gereken mevzuya geliyorum. unutmayın ki siz normal bir adamsınız. empati yapmadan normal insan gibi okursanız zerre kadar birşey anlamazsınız. ha bu arada sürekli onu anlamadığınızdan şikayet eder onu anlayamazsınız elbette çünkü o hiç kendini anlamış değildir. O içinde birden fazla kişilk barındırır ve birinden diğerine geçerken çok yorulur. Bunu saniyeler içinde yapar çünkü.. sürekli halsizlik ve yorgunluktan enerjisinin tükendiğinden bahsediyorsa kesin bir sorun vardır. YANİ BORDERLİNE I TETİKLEYECEK BİRŞEY YAPTINIZ. ONA CİDDİ BİR TRAVMA YAŞATTINIZ . siz suçlusunuz siz onu bu hale getirdiniz. ama farkında bile değilsiniz dimi? ne yaptım diye düşünüp durmayın bulamazsınız. Tek yol onun size doğruyu söylemesi. Asla sizin baktığınız pencereden bakmaz dünyaya. BAKAMAZ ..!! Sorunun ne olduğunu size söylerse ne ala, ama asla doğruyu söylemez sizin bulup düzeltmenizi ister.. Ama bu mümkün değildir. Çünkü takıldığı ve hayatı cehenneme ceviren sorunu o kadar enteresan birşeydir ki.. siz bunu sorun olarak görmezsiniz. Unutmayın ki o abartmayı sever. Örneğin ; kötü bir evlilk yaşamış bir borderline kadını tekrar yuva kurmak isterse sizi eş olarak seçerse size bunu söyleme methodu şu şekildedir:
    '' Evlilkten nefret ediyorum, o hatayı bir kez yaptım ve birdaha asla yapmayacağım '' Evlilik bana göre değil zaten hayatımı zehir ettim kendime!!
    '' Ben boynumda zincirle yaşayamam ''
    siz normal insanlar zannedersiniz ki gerçekten evlilikten nefret ediyor.. hayır ... sadece borderline ı devrede yani duymak istediğinin, olmasını istediğinin tam zıttını yansıtıyor işte gerçek bir belirti.. gerçek bir atak.. bizim ataklarımız da böyle işte : )
    Yapmanız gereken şey ona anahtar kelimeleri vermek.. bunu söylemesindeki tek amacı ona ne kadar değer verdiğnizi görmektir. çünkü borderline kadını kendini değersiz hisseder. hayatındaki tanrı sen isen, tanrıça olduğunu ona hissettirmeniz gerekir.
    ''sen benim hayatımdaki en önemli insansın''
    ''seninle evlenmek hayatta tek istediğim '' şey dikkatinizi çektiyse herşey '' en '' unutmayın ortası yok hep ''en fazlası'' var .. anahtar kelimelerini ona verirseniz, beyni bunu algılar ve yavaş yavaş uysal kediye dönmeye başlar.. verdiğim örneği algılayabilecek olan tek yaratık bir borderlinelıdır : )
    Buradaki ipucu şudur; egerki birşeyden nefret ettiğini ve asla istemediğini söylüyora emin olun sizin onu ikna etmenizi bekliyordur. aslında o ikna olmuştur ama sizden duymak ister icraat ile kurtulur sadece..
    Bunun haricinde moddan moda geçerken çok yorulduğu için sürekli olarak yaptığı herşeyi yarım bırakır, bir şeyi tamamlamın gururu onu asla tatmin etmez
    örneğin bir puzzle yapmak isterse başlar ve sıkılır.. bir kitap okumak ister ama bitiremez.. ruhu sıkılır herşeyden ama 1 saat önce o kitabı satın alırken okumak için can attığını görebilirsiniz. şaşırmayın, yadırgamayın, hele hele asla eleştirmeyin. Onu kendi haline bırakın
    bir bordeline ya çok titizdir yada çok dağınık. temiz olanlar yaptıkları anormal ev işleri ile ruhlarını temizlemeye çalıştıklarını bilirler
    Dağınıklar ise hallerinden sürekli şikayet eder, ancak ruhları da kendileri gibi savruktur.
    Hafızalarına gelince;
    Akıl sır erdiremezsiniz. Eger onun borderlineının çalıştıracak bir davranışta bulunduysanız vay halinize.. Bunu asırlar boyu unutmaz detaylarını gününü saatini bile hatırlar fazla detaycıdır. detaylarda yaşar. hatayı yaptıgınız gün üzerinizde olan gömleğe kadar hatırlar ilginç degil mi? hele travma yaşadıysa o gömleği her gördüğünde içindeki canavar uyanır.
    Ama dün ne yediğini sorun hatırlamaz.. Dündeki herşeyi kolayca unutur. Yarın ne olacak bilmek istememez sadece anı yaşar. varsa yoksa ''şuan'' vardır..
    Emin olun sizden önceki tanrıyı hiç hatırlamıyor, onunla ilgili hiç bir hisse sahip değildir. O dünde kalmıştır ve hafızası bunu siler.. eger sizden bir gün ''tamamen'' vazgeçerse siz de onun için dünde kalacaksınız ve hatırlarında asla bir yeriniz olmayacak.. Çünkü asla yalnız kalamaz emin olun ışık hızı ile yeni tanrısını bulmuştur ve onunla meşguldür.
    Değerli okuyucular, bu kişilik bzoukluğuna sahip olan kadınlar özeldir. Lütfen ona şizofren muammelesi yapmayın sizi sinirlendirecek şeyler yaptığında bunu abartır ve sizden nefret ettiğini bile söyler .. böyle bir kavga anında aslında tek beklentisi ona muhtac olduğunuzu bilmesidir. siz onun varlığına sevgisine muhtac olduğunuzu gösterirseniz. normale dönecektir. Bu sebeple sürekli kendisine muhtac birşey olsun ister hayatında. Örneğin evcil bir hayvan. ama onun da sorunluluğunu alamaz. sadece kendisine muhtaç oldugunu bilmek ona yeter..
    Muhac olma ihtiyacını sorgularsanız eger kesin derinlerinde aileden veya eski eşten aldatılmaktan kaynaklı bir problemi oldgunu göreceksiniz. Bu onun travma anıdır. Bu onun DEPREMİDİR. sonrasında yaşadığınız herşey artçı sarsıntılardır o depremi hatırlatan.. biyolojik bir hastalıktır bu psikolojik değil..
    Bu kişileri manik depresiften ayıran tek özellik egosuzluktur. EGO eksilkliğinden borderline olmuştur. Kendinden başka herkesi düşünür. Dikkat edin çok fazla arkadaşı yoktur. asosyaldir ama yeni tanıştığı herkes ona hayran kalır.. Onunla dost olmak ister, çünkü o bununla beslenir, ama dostluğuna da hiç güven olmaz.
    Borderline sevgiliye sahip erkekler şu soruyu hep kendisine sorar .. '' hangisi gerçek'' hangisinin gerçek olduğunu hastanın kendisi de asla bilmez.. içinde yaşayan kimliklerin hepsini tanır, bilir ama hangisinin ne zaman devreye gireceği muammadır.
    Sizin bir eksiginiz varsa yani hersey onun istediği gibi değilse ona travma yaşattıysanız sadakatsiz olabilir. sizin eksiğinizi başkasında arar ve bulduğu an aldatabilir. ama bundan asla kendini sorunlu ve suçlu hissetmez.. vicdan azabı yoktur. çünkü onu düne koyar dünü de asla hatırlamaz....
    siz siz olun ; neşe ile kahkaha atarken birden durgunlaşan donuk bakmaya başlayan sevgilinize neyin var?
    ne oldu? hastamısın ? gibi sorular sormayın. size asla gerçek cevabı vermeyecektir.
    sadece şunu bilin birşey oldu evet .. konuşması için her yolu deneyin ısrar edin. ısrar etmenizi ona verdiğiniz deger olarak görüp mutlu olacaktır ver normale döneektir.
    Onu anlamaya çalışmakla geçecek bir ömürünüz var ise, yolunuz açık olsun
    ama şunu asla unutmayın. bir borderline hayatınıza girmiş en güzel aşk olacak.. onun ardından normal , hasta olmayan bir kadınla ilişkiniz olursa da hep o tatlı cadıyı özleyeceksiniz.. sonuç mu? ) borderline istediğini yaptı ve sizde izini bıraktı..
    sevgi ile kalın...
    İstanbul gibiyim
    bir griyim bir mavi..
    çiçekler benimle coşar ve benimle küserler bahara..
    kah açarım, kah kapar..
    üşürken içim yanar birden
    bir günde yazı da yaşarım kışı da,
    adamın ruhunu hasta ederim..
    bir öyleyim bir böyle...

  4. #124

    Standart

    Sanırım Borderline sınırda kişilik bozukluğu bende de var. ve çok korkuyorum. Eskiden de OKB tedavisi gördüm ve yarım bıraktım. Ne yapacağım konusunda da fikrim yok. Psikiyatristlere güvenim kalmadı hiç. Gitsem ilaç yazıp başından savacakmış gibi geliyor. Kendim atlatabilir miyim bu durumu ?

  5. #125
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Oct 2016
    Mesajlar
    15

    Standart

    Kötü hissettiğim dönemlerin artmıyormuş gibi görünüyor olması ama aslında benim bunlara alışıyor olup verdiğim tepkilerin azalması ve benim bunu dışarıya göstermemek için ekstra enerji sarfetmem ve iyi gibi görünmeme neden oldu.Belkide hata yaptığım kısım burasıydı belkide olduğum gibi görünmeliydim .maalesef imkansız…İnsanların tahammüllerini zorladığımın farkındayım kimse kafamın içindekileri bilemeyecek ve anlam veremiyeceklerdi. Bu nedenle kimseye bişey anlatmıyorum. İyiyim …herkes için görünüş önemli zaten iyi göründekten sonra en azından açıklama yapmak durumunda olmuyorum. Bu durum beni insanların yanında varmışım gibi gösteriyor ama çoğu zaman yanlarında bile değilim.Kendi kendimeyim kafamın içinde ..ve beynim bu ikisini birbirine karıştırmadan çalışabiliyor.yani genellikle geçen kötü anlarımı başkalarının yanına aktaramıyorum.Bu benim sosyal hayatım için gerekli belkide ,belkide bi savunma mekanizması.Dışarıda bunu idare edebiliyorum ama evde bunu yapamıyorum. Annemle konuşmak istiyorum ama çenem kilitleniyo ağzımdan kelime çıkmıyor sorduğu sorulara bile zor cevap verebiliyorum.Evde durumlar daha histerik bir hal alıyor istediğim hiç bi tepkiyi dışa yansıtamıyorum sinir sevgi öfke v.s..Buda evdekilerin ‘biz kimiz ki zaten’ demelerine neden oluyor.Efe dışarıda iyi bizim yanımızda kötü oluyo numara yapıyo oluyor işte…öyle değil işte farklı bir durum var yapamıyorum söz dinletemiyorum o na.. bu durumda beni iyice stres altını sokuyo onlarıda gece olsun diye bekliyorum gece olsun herkes uyuşunda gerçek benle yüzleşeyim diye..ciddi anlamda sanki bünyemde birden çok kişi yaşıyorum..Acı olan şu ki ikiside birbiri üzerinde kararlar alabiliyor ve bu beni tam bir karmaşaya sokuyo anksiyetelerle dolu tarafım nedense normal olduğum zamanları çok kolay bir şekilde etkiliyor. sürekli bi iç savaş onunla konuşuyorum neden bunu yaptığını soruyorum,bana kızdığı bana acıdığı ve beni azarladığı zamanlar bile çok..Düşüncelerime karşı çıktığı –hayır öyle dedğil dediği anlar var.Bilmiyorum ama yaptığım resimlerin çoğunluğu onun sanki başından kalkıp ertsi sabah baktığımda bunu nasıl yaptım dediğim çok oluyor.Ailemin gördüğü kısım genelde hep o.gerçekten hangisinin ben olduğunu anlamam zaman alıcak .en çok onunla vakit geçiriyorum çünkü hep içimde beni güldürdüğü bile oluyor.Bilmiyorum belkide herkesin kendi kendine konuşması gibi bişeydir bu..
    Kendimde farkettiğim bi başka noktada kötü zamanlarımda mesafe uzaklık yakınlık algımın tamamen değişiyor olması.Her gün balkon bi kaç kez çıkarım. Bazen .aşağıya bakmak bazen atlamak bazende hava almak için v.s.Çok kötü olduğum anlarda balkon ve aşağısı arasında mesafe bana sadece 3 4 metre kadar görünüyo sanki basit bi atlayışla aşağıya inecem ve hiçbişey olmayacakmış gibi geliyor.Bazende sanki bi güdüymüş gibi ne zaman kötü hissetsem hep balkonda buluyorum ve aşağısı hiçde uzak görünmüyor…normal bi zamanımda ise aşağıya bakıp burdan düşşem paramparcça olurum diyip üreperip içeri giriyorum. Bu durumda artık rutine dönüşmüş davranışlarımdan oldu.Duygularımın sürekli değişmesi bazen beni aşağıya atlmaktan kurtarıyor işte.Ben ölmekten korkarım çünkü ama o bundan korkmuyor ve benide buna alıştırmaya çalışıyor.
    Kötü olduğum anlarda sürekli olarak resime yönelmeye çalışıyorum.Resim yaparken yada sigara içip müzik dinlerken garip sanrılara kapılıyorum.Sürekli önümden arkamdan yanımdan birileri geçiyomuş gibi ani bi hareketle irkilip önüme arkama bakıp devam ediyorum bazen irkilmeden geçtiğini hissettiğim şeyi göz ucuyla takip ediyorum böyle bi ilüet insan deil ateş yaktığımzda ateşin hemen üstünde gördüğümüz bulanıklık varya işte öle gördüklerim.ses konusundada sürekli adım sesleri duyuyomuşum gibi irkiliyorum kulaklıktaki müziğin sesinden sıyrılıp kulağıma gelen ayak sesleri bazen okadar ağır ve yavaş oluyorki gezen her neyse çok büyük olduğunu düşünüyorum ve hatta bazen sandalyem sallanıyormuş gibi hissediyorum.Gerçek değiller biliyorum yada umuyorum.
    Bu diğer tarafım dediğimin aylardır bana yaptığı en büyük pislik insnalar hakkında paranoyaklık yaşatması Bazen 10 senedir görmediğim insnaları aklıma sokup sanki o insan bana kötülük etmişçesine onu değerlendirip kendimi sıkıntılar içerisinde buluyorum en ufak bi boşluğunu bulduğumda zihnimin yıllardır görmüyorum zaten diyip aklımdan atıyorum.Amabunu en yakın arkadaşlarıma yapıyor işte ozman kurtulamıyorum onlar bana ne yapabilirki benim iyiliğimden başka bişi düşünmeyen o insanlar hakkında saatlerce paranoya yaşayıp değersizleştirdiğime okadar üzülüyorumki kendime geldiğimde sürekli özür diliyorum içimden. Uykuya dalarsam atlatıyorum kalktığımda düşündüklerimin vicdanını yaşıyorum akşaöma kadar nasıl böle düşünebilirsin diye yiyip bitiyorum .buna bi çözüm buldum ertesi gün onların yanına gidiyorum çünkü onlar öyle değiller .onlar iyiler…
    Sürekli yaşadığım bi durumsa kendimi ikinci bi şahsın gözünden görmem tam ensemim 45 derece yukarısından bana bakan bi ben işte.Bu aklıma cok garip düşünceler getiriyor acaba o yukarıdan bakan benmiyim(gerçek ben)de aşadakibenin hareketlerine müdahale edemiyorum diye.Garip anlamlandıramıyorum. Bu duygu sürekli bir müzik eşliğinde sinematiksel bi hayat sunuyo bana.
    Sürekli kötü bi halde değilim ciddi anlamda iyi olduğum zmanalar ara sırada olsa oluyor.O iyi anlarımdada zaten neden diğer zamanlar böyle diyorum yada bu yazdığım şeylerin nasıl olabildiğini düşünüyorum.buda sanki bi 3.kişiymişim gibi ben’i eleştirebiliyorum.Bazı zamnalr bu değişken ruhların bana yaşattığı şeylerin o an yaptığım eylemleri zor hatırladığım oluyove durup bunu nasıl yaptın neden böyle düşündüm acaba diyorum.
    İsyan edemiyorum,bağırıp çağıramıyorum ,demek istediğim hiç bişeyi diyemiyorum , bulunduğum yerden bazen tamamiyle kopup gidebiliyorum.Haz aldığım şeyler okadar azki.. Resim yaptığımda mesela ,hayal kurarken heyecanlanıyorum. Bazen uzun süren bi resim bittiğinde ağladığım bile oluyor.Ama bu kadara sevmeme rağmen gecelri olamk üzere sadece 5 saat resimle ilgileniyorum.
    Gündüzleri harabe zaten kendimi toplamam çok zman alıyor.Sanki gece boyu beynimin içindebüyük bi kalabalık varmıştasabah kalktığımda hepsi gitmiş,,evdeki misafirlere alışmış ve bi anda evi bomboş kalmış ev sahibi gibi oluyorum ,isteksizce evdeki dağınıklığı toplar gibi kafamın içindekileri topluyorum bnede.
    Hayatımın çoğunluğu dış dünyaya kapalı arkadaşlarım benim gerçek dünyayla tek bağlantılarım.Arkadaşlarımdan başka bi sevgilimin olmamamsı benim zoraki isteğimdir. Çünkü ara sıra yaşadığım ikili ilişki yaklaşımları hala beni depresyona itebiliyor, galiba bağımlı bir kişiliğim özgüvenim hakkında müthiş sorunlarım var o ve diğer sebepler yüzündendir bir halt olamamam..
    Çoğu zaman fazla kalmam diyorum bu dünyada zaten yaşadığım ruhun dünyayla çok bi bağlantııs yok ama işte vicdan var değer verdiklerim var değer verdiklerimin güzel olacak günleri var düğünleri, bebeklerivar . anlıyacagınız göreceğim baya şey var..o yüzden durmalıyım.
    Bisey daha var o kadın (annem);onun istemediği ama benim inatla yaptığım şeyden bi başarı elde edip onun yüzünüde güldürmeden gitmem burdan.İlginç geliyor insanlara iyi bir aile cok iyi arkadaşları var şımarıklık ediyo bu çocuk diyenler vardır bu çocuk numara yapıyo diyende vardır eminim belkide en yakınımdakilerden o yüzden bişeyler anlatamıyorum artık.Ama onlar şunu anlamayacak ne yazıkki onlarla aynı dünyada yaşamıyorum…
    Gerçektende Kafka kadar ^kendimden başka bir eksiğim yok^tur ama en az Sarte kadarda ^cehennem başkalarıdır ^bana …
    Aklımın ucundan geçmezdi hayatımı kağıda bağlıyacağım..
    Anlıyacan kafamın içindekiler hala şaşırtıyor beni..Bilmiyorum eskiye göre iyimiyim,kötümüyüm bişeyler düzügün gitmiyor sadece.Yaşadığım her ruhsal savaşta ateşkesi ilan eden de benim , yenende benim ,yenilende benim,savaş suçlusu olarak kendimi ipe götürende benim,sevdiğiniz öpdüğünüz, sarıldığınız kadar sizim ,şerefsiz bi bok olmayacak denilen kadar o yumçok sevdiğim göğsünde ağladığım belli edemediğim kadarda anneyim….Koca bi boşluğun üstünde şekillenmiş bir çevreyim. Beni ayakta tutan ben değilim çünkü nekadar benim ben neyim gerçekten varmıyım bilmiyorum.
    Özellikle bi kaç insandan şu soruyu yıllardır bekliyorum ‘ne hissediyosun?’ ama sormuyolar belki anlatamıcam ama belkide rahtlatacaktı beni sormadılar …1 ay ağzımdan kelime çıkmasın 2 gün yüzüm güldüğünde ki sorular para iş dershane vs olmamalıydı dünya bu kadar dar olmamalıydı….
    Bi sosyal statümün olmamamsı maddi olarak birilerine bağlı kalmak (çok istiyomuşum gibi) işte o hastanede yattığım zamanlardaki rüyalarımla,şu an ona benzer rüyalar görmemin nedenidir. Hissettiklerim duygularım heveslerim yemeğe eksik atılmış tuz gibi çokta öneli değil olmasa olur cinsten başkaları için.Düşünsenize bi anda başarılı olmuşunuz çevrenin istediği olmuş o aylarca nasılsın demeyen insanlar gittiniz yerde sizi arayıp iyimisin nasılsın diye soracak ve bizler samimiyetten ağlıyacaz midelerimiz bulanacak…..
    Düşe kalka ilerliyorum bile diyemiyorum düşüyorum kalktığımda ise hala insanların bel boyuna bile ulaşamıyorum. Böyle duygular yaşama sizi ister istemez varlığınızın ne kadar var olduğunu yada ne kadar yok olduğunu düşündürtüyor..
    Çünkü benim gerçkeliğimde deforme oldu…
    Kendime olan güvenim hiç bizman başka insanlara olankinden fazla olmadı.Sürekli değişen duygularınıza güvenemzsiniz çünkü sizi hep yolun en kenarında yürütür,bazen birinin gelip iteklemesini beklersiniz bazen hafif bi rüzgar esse sebeplenirsiniz düşmek için.Sanki hayatta kalma güdüsüne tepki olmuşunuzdur.istemezsiniz onu ama engelleyemezsinizde içinizde size kesin hükümler sunup kararlar veren biri daha varsa daha da zordur
    Algılarım bozuluyor her nefesim anksiyete taşıyo depresyon hep oyuncu gibi repliklerini çok içerden alıyo sanki sahnesi gelince cıkıyo ortaya bide oyun onun üzerine yazıldıysa

  6. #126
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Oct 2016
    Mesajlar
    15

    Standart

    burda yeniyim ve borderım sınır nedir iyi bilirim ama neyin sınırı oldugunu bi türlü bilemedim konusacak insanlara ihtiyacım var

Sayfa 13/13 İlkİlk ... 3910111213

Benzer Konular

  1. Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?
    By 9 ŞUBAT in forum Borderline (Sınır) Kişilik Bozukluğu
    Cevaplar: 8
    Son Mesaj: 03-06-2014, 12:43 PM
  2. Borderline Kişilik Bozukluğu ve tedavisi
    By {_fatma_} in forum Borderline (Sınır) Kişilik Bozukluğu
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 07-01-2012, 03:19 PM
  3. Antisosyal Kişilik Bozukluğu
    By belgin in forum Antisosyal Kişilik Bozukluğu
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 08-12-2011, 01:36 PM
  4. Antisosyal Kişilik Bozukluğu
    By {_fatma_} in forum Antisosyal Kişilik Bozukluğu
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05-12-2007, 12:35 AM
  5. Çekingenlik mi? Kişilik Bozukluğu Mu?
    By biricik in forum Çekingen (Kaçıngan) Kişilik Bozukluğu
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 29-11-2007, 12:39 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •