Sayfa 1/2 12 SonSon
17 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Çocuk Psikiyatrisi .

  1. #1
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Çocuk Psikiyatrisi .

    Anne - Bebek Psikoterapisi
    Son 10 yildir ABD'de DANIEL STERN - BERTNARD CRAMER Anne - Bebek Psikoterapisi gündeme gelmeye baslamistir.
    Bebegin dünyaya geldigi günden itibaren anne ( ya da ilk bakici )ile olan iliskisi, anne bebek iletisimi, etkilesiminin bebegin dünyasinda tasidigi önemin alti çizilmektedir.

    Stern "Bir bebek dogdu" isimli kitabinda, " Bir bebek dogdugunda bir de anne dogar" demistir.
    Cramer ise Istanbul'da verdigi Anne - Bebek Psikoterapisi seminer dizisinde " Bir bebek dogdugunda anne ona iki yaninda mesaleler yanan bir yol açar. Bu annenin yoludur " demistir. Anne ve bebek arasinda sürekli bir etkilesim olusur, bu bir "DIL"dir. Her anne ve bebegin anlastiklari bir dil organizasyonlari vardir ve bu dilden ilerde sosyal ortam davranisi çikar.

    Anneler bebege neyin yapilmasini ve neyin yapilmamasini gösterirler ve ögretirler. Bu annenin yoludur ve bu etkilesim çok mesajlarla doludur.

    Anne - Bebek Psikoterapisinde terapist bebegin anneyle iletisimini, etkilesimini ve duygulanimini izleyerek çikabilecek sorunlarda yardimci olmaktadir. Annenin bebege ilettigi sözsüz temas, iletiler, annenin kaygisi ve sevinci bebege geçecektir. Örnegin bir anne bebegi alti aylik oldugunda çalismaya baslar ve bebeginin geceleri çok agladigini söyleyerek terapiste basvurur. Terapist anneyi ve bebegi inceledikten sonra anneye ne kadar kaygili oldugunu gösterir. Anne çalismaya basladigi için bebegini ihmal ettigine dair suçluluk duygulari, kaygi hissetmeye ve bebegine gündüz veremedigi ilgiyi gece vermeye çalisarak, sik sik bebek uyurken odasina girmeye baslamistir. Annenin kaygi ve tedirginligini hisseden bebek, burada geceleri aglamaya baslamaktadir. Terapist annenin kaygilari üzerine çalismis ve bebegin gece aglamalari durmustur.

    Cramer anne en çok hangi alanda çatisma yasiyorsa ve hangi alanda kaygi yasiyorsa bebegine bu aktarimi geçirdigini söylemistir.

    Cramer bebeklikten baslayarak her seyi anneden ve babadan ögrenerek baslandigini ifade ederek söyle özetlemistir. Bazi çocuklar ailenin verebileceginden daha fazlasini isteyen çocuklardir ve bu çocuklar, MAÇO diye tanimlanan ve ailesinden verebileceklerinden daha fazlasini isteyen babalardan ögrenirler. Bazi çocuklar boyun egen, gizli yapan, farkli gösteren, arkadan davranan anneden bu davranisi ögrenirler ve özdeslesirler. Babanin egemen gözüktügü ama KADININ egemen oldugu örnekler vardir ve bu kadinlar herseyi gizli yapmaktadirlar. Kiz ya da erkek çocuk da annenin babadan gizlemesi ögrenerek kadinlikla özdeslesirler (veya tersi de olur). Burada kadin sinsi davranarak güvenligi seçer, çocuk da bunu anne ya da babasindan ögrenmistir. Psikolojide kusak geçisleri olarak tanimlanmistir.

    Anne bebek psikoterapisinde Cramer kusak geçisleri, annenin fantezileri ve annenin çocuga yansittiklariyla çalisarak bebegin saglikli psikolojik gelisimi üzerinde durmustur.

    Son 2 yildir ülkemizde Anne - Bebek Psikoterapisi yapilmaktadir.


    0 - 3 Yas
    Yeni dogan bebek duygusal ve zihinsel açidan gelismis ve organize olmustur. Birinci ayina kadar bebek fiziksel ve psikolojik çevreye uyum saglar.

    Bebekler kisilik - mizaç özellikleri ile dogarlar. Uyku süresi, uyaniklik, aglama ve aglarken kolay ya da zor yatistirma, insanlarla birlikte olmaktan hosnut olma mizaç farkliliklarina göre degisir.

    Chess ve Thomas bebeklerle yaptiklari çalismalarda bebekleri üç sinifa ayirmislardir.

    1- Kolay bebekler. Uykulari ve yemekleri düzenli, huzurlu bebekler
    2- Zor bebekler. Uyku ve yemekleri düzensiz, olumsuz duygu durumu içinde olan bebekler.
    3- Yavas alisan bebekler. Yeni durumlara derece derece uyum saglayabilen bebekler.

    Kagan da bazi bebekleri utangaç ( ketlenmis ) bazi bebekleri ise sosyal (ketlenmemis) olarak tanimlar. Utangaç bebekler yeni durumlarda korkar ve aglarlar. Sosyal bebekler ise yeni durumlari gülerek karsilarlar.

    Bebekle ilk bakici arasinda karsilikli bir sosyallesme süreci vardir. Bebegin mizaci ve annenin bebegin ihtiyaçlarini anlayarak ona cevap verme biçimi anne-bebek etkilesimi sosyallesme sürecinde bebegin temel güvenlik duygusunun artmasini saglar.

    Bebek 4. aydan baslayarak nesneleri eliyle ve agziyla kesfetmeye baslar. 6. aydan sonra desteksiz oturur. 9 - 12 aylar arasinda yürür. 18 aylikken yemeklerinden kendi yiyebilir. 2 yasinda kosabilir. 5. aydan itibaren el - göz koordinasyonu saglandigi için nesnelere uzanabilir. 18. ayda bebek görüs alani disina çikan nesneyi takip ederek nesne devamliligi kavrami kazanir.

    Bebeklikte gelisen en önemli duygusal özellikler, baglanma, bagimsizlik ve bebegin kendilik gelisimidir.

    Bakici ile bebek arasindaki baglanma, bebegin kisi devamliligi için çok önemlidir. Bebek bakicinin dikkatini çekmek için seslenir ve aglar. Bebek yabancilari 8. ayda ayirt edebilir. Anneden veya ilk bakicidan ayrilirken aglayabilir. Yabanci korkusuyla ortaya ayrilik kaygisi çikar. 2 - 3 haftadan uzun süren bebek - ilk bakiciayriliklarinin bebek için travma oldugu düsünülmektedir.

    Ainsworh bebegin baglanma tipini :

    1- Güvenli baglanma. Anneden ayrilirken tepki vermis olsalarda, anne dönünce sevinen huzurlu bebekler.
    2- Güvensiz baglanma. Anneden ayrilirken huzursuzluk yasarlar. Anne geri döndügünde heme anneye yaklasmak isterler hem de göz kontagi kurmayarak kaçinirlar.
    3- Dirençli güvensiz baglanma. Anneden her ayrilma ve birlesmede huzursuzluk, mutsuzluk gösteren bebeklerdir.
    Baglanma bebek ile baba arasinda da kurulur. Daha sonra bebek sosyallesirken, baba ile iliskisindeki güvenli baglanma veya yoklugu önem kazanir.

    Ilk bakici - bebek arasinda kurulan güvenli baglanma, daha sonra yasanacak bagimsizlik mücadelesi için önemlidir. Mahler " Ayrilma - birlesme süreci denilen bagimsizligin kazanilmasi, bebegin 24 - 30 aylarina kadar sürer " demistir.
    Birinci yilin sonunda bebek çevreyi inceler. Yeni kazandigi motor ( hareket ) becerilerini dener. Anneye dogru ilerler. Ikinci yilda kendinin fiziksel olarak ayri oldugunu kesfetmistir ve gücünü paylasmak için anne ve babayi yerinden kaldirip birsey ister. Iki yasinda büyüklerin beklentilerine direnir, bireysel davranmak ister. Anneyi tutma ve birakma davranisi önem kazanir. Erikson " Tuvalet egitimi sirasinda çocugun kendini kontrol duygusu kazanmasina önem verilmezse, bagimsizlik yerine kusku ve utanma duygusu gelisir" demistir.

    Kendilik gelisiminde bebegin kendini ve baskalarini ayri birer kisi olarak tanimasi önemlidir. 18 aylik bir bebek, aynada kendini taniyabilir ve ayri bir varlik oldugunu anlayabilir. 2 yasinda kendilikteki kaliciligini anlayinca, kendini bir güç olarak ortaya koymaya çalisir ve saldirganlik artar.

    Ikinci yasindan sonra büyüme hizi yavaslar. Motor ve ince motor hareketler gelisir. Düsünce ve hareketi vardir.

    Bebegin Kisisel ve Sosyal Gelisimi
    Bebek dogduktan sonra ilk iliskisini büyük bir olasilikla annesi ile kurar. Anne onu kucagina alir, emzirir veya besler, onunla konusur, gülümser, altini temizler. Bu iliskiler hem bebek hem de annede baglanma duygusunu gelistirir. Bebeklikte kurulan saglam bir baglanma iliskisi, çocugun kisilik ve sosyal gelisiminde çok önemli bir adimdir.

    Eger bebek herhangi bir gelisim geriligi ile dogmussa (Örnegin erken dogum, down sendromu v.b.) ve hastanede uzun süre tedavisi gerekiyorsa, bu baglanma iliskisinin kurulmasi gecikebilir. Bu da çocugun tüm gelisimine damgasini vurur. Ilk dönemdeki yakin iliskinin önemini ortaya koyan çalismalar isiginda artik anne de bu tedavi ortamina alinmakta, bebegine bakim ve ilgi vermesi konusunda desteklenmektedir.

    devamı alttadır.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  2. #2
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart

    KISISEL VE SOSYAL GELISIM


    Kisisel beceriler, beslenme, giyinme ve kisisel saglik bilgisi alanlarinda kendimize bakmamiza olanak veren seylerdir.
    Sosyal beceriler, iletisim ve etkilesimi içerir.
    Bu alanda da en temel olarak oyunu alabiliriz.
    Bu beceri gruplarini bes ana baslik altinda toplayabiliriz.


    1- Sosyallesme ve Oyun
    2- Yeme ve Içme
    3- Giyinme
    4- Tuvalet
    5- Yikanma ve Çekidüzen verme


    1- SOSYALLESME VE OYUN


    Bu alanda çocugun digerleriyle iliskileri ve çocugun oyun yetenegine bagli beceriler sunulmustur. Bu iki beceri alani birbiriyle çok yakindan iliskilidir. Bir çocuk digeriyle oynarken hem oyun hem de sosyal becerilerini kullanir. Ayrica bu beceri alanina giren etkinlikler kaba motor, ince motor ve dil becerilerini de kapsar. Bu yapay ayrimdaki amaç, çocugun klasik dönüm noktalarinin ve becerilerinin seçimini sunmak, çocugumuzu degerlendirmede ve hangi alanlarda nasil gelistirebilecegimize yardimci olmaktir.

    OYUN

    Çocugun oyun becerisini nasil gelistirebiliriz ?

    Oyuncaklarini koyabilecegi bir kösesi olmalidir. Oyundan sonra toplamayi bir kural olarak bellemelidir. Çocuk oynarken üstünün kirlenecegi endisesinden uzak olmali, oyuna uygun giysiler giymelidir.
    Zihinsel olarak özürlü bir çocuk, yasina degil zihinsel düzeyine uygun oyunlar oynar. Örnegin 12 yasinda bebekle oynamak gibi. Bazi yetenek gerektiren oyunlari geç ögreneceklerini bilmek gerekir. Bu çocuklari oyun oynamaya tesvik etmelidir.

    Sadece yatiyor pozisyonunda olan bir çocuga da oyun ögretmelidir. Onun bedenine dokunmali, kol ve bacaklarini hareket ettirerek, basini kaldirarak, kisa araliklarla oturmasina destek olarak oynamasina yardimci olunmalidir. Görebilecegi alanlara bol-zengin oyun materyalleri asilmali, mümkünse kendisini bir aynadan izleyebilmesine olanak vermelidir. Sesli oyuncaklardan, ritm duygusunu güçlendirecek müzik gibi etkinliklerden yararlanmalidir.
    Evdeki kardesler, büyük anne-baba çocugun oyununa mutlaka katilmalidir. Bu kisiler çocuk için çok degerlidir.
    Ince ve kaba motor becerilerin gelismesi için kullanilan pek çok materyal ayni zamanda birer uyum aracidir. Bloklar, mandallar, top, ip, bez bebekler ve hayvanlar, kendi kendilerine çalabilecekleri müzik aletleri ya da yerine geçebilecek materyaller (Örnegin çocuk plastik ya da metal bir kaba kasikla sopayla vurarak son derece zevkli vakit geçirebilir).

    Oyuncaklarin tümü ayni anda çocuga sunulmamalidir. Fazla materyal çocugu sadece sasirtir. Gelisim asamasina en uyan oyuncaklar ve degisik zamanlarda, degisik oyuncaklardan yararlanarak ilgiyi sicak tutmalidir.

    Yürümeye baslayan bir çocugun oyun dünyasi daha zengindir. Oyun bahçesinde çesitli oyun araç ve gereçlerinden yararlanabilir (Kaydirak, salincak, tirmanma merdiveni vb), ip atlayabilir, bisiklete binebilir. En önemlisi de kum havuzlaridir. Zihinsel özürlü bir çocugun dünyasinda kum havuzlari oyunlari çok önemli bir yer tutar. Ayakkabilarini ve mümkünse bütün giysilerini çikarmis olarak, üstüne kum dökerek oynanan oyun, onun dokunma duygusunun gelismesine büyük katki saglar. Çocugu sakinlestirir, hayal dünyasini zenginlestirir. Bu kadar önemli bir diger oyun gereci de sudur. Eger çocugun olanagi varsa hergün eriskin gözetiminde yüzmesi çok faydali olacaktir. Burada amaç yüzmekten çok, su ile oynamak, suda hareket etmektir. Bebeklikten itibaren hergün banyoda su oyunlari oynanmali, çocuga özellikle evde su ile oynamasi için olanaklar hazirlanmalidir. Örnegin, yazin balkona konabilecek genisçe bir legen ve içine konacak oyuncaklarla, çocuk oldukça neseli zaman geçirebilir.

    Su çocugun sakinlesmesine ve dokunma duygusunun gelismesine büyük katki saglar. Su ile oynayan çocuk söylenenleri daha iyi anlar. Daha uyumlu hale gelir.

    Su ile birlikte sabun oyunlari da oynanabilir. Sabun köpükleri üflenerek dil kaslarinin gelismesi de saglanmis olur. Ayrica balonlar ve üflenerek kullanilabilecek aletler de önemlidir.

    Fantazi oyunlari çocugun dünyasinda önemli bir yere sahiptir. Askercilik, evcilik vb. Oyunlar çocugun hayal dünyasini gelistirir ve sosyallesmesinde çok büyük katki saglar. Bu tür oyunlarla büyükleri taklit ederler ve büyümeye hazirlanirlar.

    Zihinsel özürlü çocuklar akranlariyla oynamaya akranlarindan normal çocuklardan daha geç geç baslaralar; hatta bazen bunu çok az basarirlar. Mümkün oldugu kadar diger çocuklarla kaynastirici oyunlara yöneltilmeli, büyügün yönetiminde katilimlari saglanmalidir. Yine kil, çamur ve hamur oyunlarinin bu çocuklarin dünyasinda çok önemli yeri vardir. Hem yaratici yönleri gelisir, hem de sakinlesirler. Kas gelisimine de büyük katkilari vardir.

    Çocugun vurarak oynayabilecegi oyunlari olmalidir. Örnegin oyuncak çekiç, boks eldiveni gibi.Çocuga yirtabilecegi kagitlar kesebilecegi kagitlar verilmelidir.

    Bol resim malzemesi olmali ve çocuga rehberlik ederek, yönelterek, bu oyunlardan yararlanmalidir.

    Grupla birlikte müzik etkinliklerine katilmak, hikayeler anlatmak da çocugun oyun dünyasina girer.

    Oyuncaklar dayanikli olmalidir. Pahali oyuncaklar seçmeye gerek yoktur. Çevremizdeki her türlü malzeme çocuk için degerli bir oyuncak haline getirilebilir. Her türlü karton kutular, bos siseler, kavanozlar (açip kapama), annenin eski bir çantasi ya da kullanmadigi makyaj malzemesi fantazi oyunlarinda önemli olacaktir.


    2- YEME IÇME

    Zamani geldiginde eline biberonunu, bardagini, kasigini vermekten çekinmemelidir. Uzun bir önlük, uygun bir oturma pozisyonu ya da yerde oturuluyorsa yere serilecek bir yaygi ile çocugun etrafi kirletme endisesinden kurtulunabilir.
    Çocuga önce çignemeyi ögretmek gerekir. Önce püreli yiyeceklerle baslanir. Eline bisküvi türü seyler verilmelidir. Yemegini baskalari ile birlikte yemeli, yemek yeme kurallarini gözlemelidir.

    3- GIYINME

    Çocuk 1 yas civarlarinda önce çorap ve sapka gibi bazi giysilerini çikarmayi ögrenir. 2 yas civarinda pantolon ve iç çamasirini da çikarabilir. 2 – 3 yas civarlarinda birtakim giyeceklerini giyebilir. 3 – 4 yas civarlarinda bu yeteneklerini gelistirdigi gibi fermuar açip kapatabilir.

    4- TUVALET EGITIMI

    Normal gelisen çocuk 12.ayda büyük, 18. ay dolaylarinda da küçük tuvaletini söylemeye baslar. Bir kismi ergenlik dönemine degin geceleri, bazen gündüzleri de altini islatmayi sürdürebilir.

    Çocukta tuvalet egitiminde sabirli olmak gerekir.

    1- Çocugun hangi saatlerde kirlettigi çok iyi gözlenmeli ve hem o saatlerde hem de yemeklerden sonra tuvalete oturtulmalidir.
    2- Çocuk tuvalete rahatlikla ulasabilmelidir. Çocuga tuvalete gitmesi için direktifler verilmelidir.
    3- Giysilerini nasil indirip kaldiracagi ögretilmelidir. Kolay giyip çikarabilecegi türden olmalidir.
    4- Tuvalette gösterdigi her basaridan sonra ödüllendirilmelidir.
    5- Çocuga nasil temizlenecegi ögretilmeli, elleri her tuvalet sonrasi yikatilmalidir.
    6- Gece kazalarini önlemek için 1 veya 2 kez tuvalete kaldirilmalidir.


    Tuvalet ve temizlik egitimi neseli bir oyuna dönüstürülerek verilmelidir. Her yaptigi islem hakkinda mutlaka konusulmalidir. Örnegin "Simdi ellerimizi islatalim, simdi sabunlayalim, simdi de havluya kurulayalim" gibi.


    devamı alttadır.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  3. #3
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Henüz Konusamayan Çocuga Dil Ögretimi - Konusmaya Hazirlik

    ÇOCUGA DIL ÖGRETIMI

    Konusmaya baslamadan önce birçok çocuk, sözel olmayan becerileri kazanirlar. Bu beceriler, seslerden veya göstermek, uzanmak veya birseyi itmek gibi hareketlerden olusur. Diger kisileri dinlemenin ve onlara yönelmenin de, konusma öncesi dil egitiminin bir parçasi oldugu görülmüstür. Çocugu karsilikli konusmaya hazirlamak, sira almak, sirasini beklemek de bunlarin içindedir. Daha önemlisi, çocuklar konusmayi ögrenmeden önce , iletisimin birçok amacinin oldugunu ve genis bir alana yayilan sosyal, duygusal ve pratik ihtiyaçlarini karsilamaya yaradigini ögrenir. Göstererek, birseyi istediklerini, el sallayarak "bay bay" yaptiklarini ve bas sallayarak bir seyi reddettikleri göstermeyi ögrenirler.
    Konusma öncesi dönem, iletisim için normal ve aslinda bütün çocuklarin "geçtigi" gerekli bir dönemdir.

    Bu dönemdeki degisik ve zengin bir iletisim, daha sonraki etkili ve doyurucu bir iletisimin temelini olusturur. Daha büyük yasta, konusma zorlugu çeken birçok çocuk, konusma öncesi iletisim becerilerinden ekstra bir çalisma ile yararlanabilir.

    Çocuk daha yasi çok küçük oldugunda ya da bu alanda zorluk çektiginden konusamiyor olabilir. Iletisim becerilerini gelistirmek için kullanilacak prosedür ayni olacaktir. Bu konuda seçilen aktiviteler, küçük çocuklar düsünülerek önerilmistir. Fakat bu çalismalar daha büyük çocuklarin ilgileri göz önüne alinarak adapte edilebilir.

    Konusma öncesi ögrenimde 5 önemli alan vardir :

    * Baskalarina yönelme ve karsilik vermeyi ögrenme
    * Oyun oynamayi ögrenme
    * Sira almayi ögrenme
    * Taklit etmeyi ögrenme
    * Günlük hayatta, iletisim becerilerini kullanmayi ögrenme.

    Bu alanlar büyük ölçüde örtüsürler ve çocugun becerilerini gelistirmek için çalisirken, iki veya daha fazla alanda birden çalisilir.

    Asagida size verdigimiz listeyi kullanarak çocugunuzun dil gelisimi ile ilgili bir degerlendirme yapabilirsiniz.


    devamı alttadır.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  4. #4
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Baskalarina Yönelme (dinlenme) Ve Karsilik Vermeyi ögrenme

    Yönelme (dinleme) becerileri, iletisim için ayri bir ön kosul degildir. Bunlar, çocugun ilk göz kontagi kurmasiyla baslayan ve bütün ihtiyaç ve düsüncelerini ifade etmesiyle biten bir sürecik parçalaridir. Yönelme (dinleme) becerilerinin önemi, konusma basladigi an bitmez. Çocuklar dinleme ve karsilik verme becerilerini gelistirmeye, okul öncesi ve sonraki yillarda devam ederler.
    Eger çocuk zaten yüzünüze bakiyorsa ve siz konusurken cevap veriyorsa, bir yandan da bu alanlarda yavas yavas gelistirirken , bir yandan da dilin diger alanlarinda da çalisabilirsiniz.
    Eger çocuk henüz yönelmiyor, dinlemiyorsa, bunu ilk amaciniz olarak hedefleyin. Çünkü yönelme, dinleme, sadece iletisimde degil, diger bütün gelisim alanlarinda önemlidir.
    Önceliklerinizin ne olmasi gerektigi konusunda 2.1 ve 2.2 kontrol listeleri size yardimci olacaktir. Bütün sorulari, çocugun dikkatli gözlemi ile cevaplayin. Özellikle küçük çocuklar çalismalara günün her saatinde esit derecede cevap veremeyebilirler. Öyleyse gözlemlerinizi çocugun mutlu ve uyanik oldugu saatlerde yapmalisiniz.

    KONTROL LISTESI 1 DINLEME / YÖNELME BECERILERI I

    EVET / HAYIR

    * Onunla her konustugunuz zaman, yüzünüze bakiyor mu ?
    * Bir dakika boyunca onunla konustugunuzda, en az yarisinda, gözünüzü veya agzinizi seyrediyor mu ?
    * Yüzünden 30 uzaklikta tutulan bir esyaya bakiyor mu ?
    * Çocuk onu kaldirmak için egildiginizde veya biberonu gösterdiginizde, ne olacagini bildigini gösterir bir hareket yapiyor mu ?

    1. Kontrol listesindeki sorulardan herbirine “hayir” cevabi verdiyseniz, çocuga dinleme/yönelme ögretmek ilk önceliginiz olmalidir. (Bu diger gelisim alanlarini unutmaniz gerektigi anlamina gelmez. Eger çocuk bu evredeyse, kaba motor alanindaki amaçlarda çok çok önemlidir)

    KONTROL LISTESI 2 DINLEME / YÖNELME BECERILERI II

    EVET / HAYIR

    * Ona seslendiginizde çocuk sizi bulmak için basini ve gözlerini çeviriyor mu ?
    * Çocuk bir sandalyede desteklenerek oturtuldugunda, en az bir dakika boyunca dikkatini size veya gösterdiginiz seye toplayabiliyor mu ?
    * Çocuk, en az 2 dk. Boyunca, sizinle birlikte bir esyaya veya resme bakiyor mu ? Yani esya veya resme ve sizle birlikte dikkat gösteriyor mu ?
    * Isaretle birlikte söylendiginde, çocuk basit isteklere karsilik veriyor mu ? Mesela “ver” dediginizde ve elinizi uzattiginizda, bir esyayi veriyor mu ?
    * Yapmasini istediginizde, yardimsiz veya göstermeden, el sallama, el çirpma gibi basit hareketleri yapiyor mu ?

    2 numarali kontrol listesindeki sorularin herhangi birine “hayir” cevabi verdiyseniz, çocugun dinlenme ve yanit verme becerilerine hala öncelik vermeniz gerekecek. Fakat diger gelisim alanlari basarmak için asagi yukari hazir olabilir. Diger alanlara bakabilirsiniz.
    Eger bütün sorulara “evet” cevabi verdiyseniz, çocugun dinleme / yönelme ve yanit verme becerileri için iyi bir temeli var demektir. Diger dil alanlari içinde hazir demektir. Dinleme ve Yönelme, Sosyalizasyon ve Oyun alanlarinda çalisabilirsiniz.
    Çocuklara yönelme ve yanit vermeyi ögretmekle geçerli olan bazi temel prensiplerle devam edecegiz.

    YÖNELME VE YANIT VERMEYI TESVIK ETME YOLLARI

    Beraber yaptiginiz her seyde çocugu sizi dinlemeye ve size yönelmeye tesvik edebilirsiniz. Asagida önerilen yollar özellikle bebekler ve hareket edemeyen daha büyük çocuklara yöneliktir. Fakat her çocuga kolayca adapte edilebilir.

    * Çocukla konusun : Bir sey yaparken, yaptiklariniz hakkinda çocukla konusun. Aralarinda sessizlik birakilan birkaç basit cümle, birçok uzun konusmalar, sohbetler kadar etkilidir. Onu ismiyle çagirin ve konusmaya baslamadan evvel yüzünüze bakmasini bekleyin.

    * Konusurken gülümseyin ve dokunun. Bu yüzünüzden ve sesinizden daha çok zevk almasini saglayacaktir.

    * Onunla konusurken yüzünüzü, onunkine yakin tutun. Küçük bebekler 25-30 cm. Uzaklikta duran seyleri net görürler. Altini temizlerken ona dogru egilin. Mutfakta çalisirken, sandalyesini yakininizda bir yere koyun. Çalisirken yüzü size bakacak sekilde, omuzlarindan destekleyerek tutun ki, yüzünüze bakabilsin. Net görebilme uzakligi gittikçe artacaktir. Bunu göz önüne alin . Gördügü seyi kesfetmesi ve dokunmasi için, ellerini yüzünüze dokundurun. Bu, dikkati dagildiginda, dikkatini yeniden toplamasi için de iyi bir yoldur.

    * Çocuga cevap vermesi için süre taniyin. Çocuk gülümsemiyor, bakmiyor veya komutlarinizi hemen almiyorsa, cesaretinizi kirmayin. Küçük çocuklarin organize olabilmeleri için zamana ihtiyaçlari vardir. Ayni direktifi, “bak...bak...bak” der gibi, birçok defalar tekrarlamak nadir olarak ise yarar. 2. denemeden sonra hala cevap vermiyorsa, dokunma veya ses tonundaki bir degisiklik gibi farkli bir yaklasim deneyin.

    * Birakin çocuk ne olacagini tahmin etsin. Bunu ona yaklasirken ismini söyleyerek, onu kucaklamadan evvel kollarinizi kaldirarak, beslenmeden evvel biberonunu veya kasigini göstererek saglayabilirsiniz. Size baktigi veya size cevap verdiginde, ne kadar mutlu oldugunuzu gösterin. Sizinle iliski halinde oldugunu bilmeye ihtiyaci var.

    * Rastgele olsalar veya bir mesaj iletmeseler bile çikardigi sese cevap verin. Genellikle ona geri iletme aliskanligi edindirin; bu, sira almak için iyi bir altyapi olusturacaktir.

    * Ayni olay ve hareketler için ayni kelimeleri kullanin. Onu her yukari kaldirista “yukari” veya her alt degistirmede “bez degistirme saati” derseniz, önceleri sizi anlamayacaktir; fakat bu çevresinde olup bitene dikkatini vermesine yardimci olacak önemli bir yoldur. Zamanla anlamaya baslayacaktir. Önemli kelimelerin anlamlarini ögrenecek ve basit direktifleri izlemek için gerekli olan temeli alacaktir.

    * Çocugu yönelme ve yanit vermeye tesvik ederken bütün aileyi bu ise dahil edin. Erkek ve kizkardesler burada çok degerlidir. Sarkilar söylemekten ve bebegi oksamaktan hoslanacaklardir. Kardeslerin, bebegi onlarla iletisim kurdugunu anlamalarina yardim edin.

    * Çevresinde olmadiginiz zamanlar, bebege bakacak bir seyler verin. Büyük bir yüz resmi, canli , renkli ve hareketli oyuncaklar veya ev esyalari kullanin. Eger bebek sadece sinirli bir uzakligi görecek kadar küçükse, ona oldukça yakin olan 1-2 esyanin olmasina dikkat edin.

    * Nelerle ilgilendigini, nelere baktigini belirlemek için bebegi gözlemeye zaman ayirin. Bu seylerin, dikkatini size çekmekte kullanma yollarini arastirin. Özellikle dikkat sorunu olan, daha büyük çocuklarda bu çok önemlidir. Sizin dünyaniza yönelmesini beklemeden önce, siz onun dünyasina girmelisiniz. Iletisim için attigi adimlari görebilir ve hissedebilirsiniz.

    * Yavas ama istikrarli bir ilerleme hedefleyin. Eger koydugunuz hedefler çok büyükse, kolayca cesaretinizi yitirebilirsiniz. Tam çocugun oldugu yerden baslayin ve her gün küçük bir sey basarmayi amaçlayin. Çocugun size yöneldigi saniyeleri saymak yardimci olabilir. 20 sn.’den 30sn.’ye yükselen zaman, önemli ama kolayca gözden kaçabilen bir artistir.

    * Dikkat dagitacak faktörleri sinirli tutun. Eger çocugun yönelme ve yanit verme becerileri yukarida önerilen teknikler ile ilerleme kaydetmiyorsa, çocukla dikkati dagilmayacak bir ortamda, hergün birçok kisa zaman dilimleri geçirmeyi deneyin. Hareketli ev islerinden uzak, sessiz bir yer seçin ve çocugun dikkatini sizden uzaklastiracak objeleri kaldirin. Bu yöntemi geçici bir çözüm olarak görün. Çocuk ilerleme kaydettikçe, kazandigi yeni becerileri, her gün bulundugu ortamda kullanmasini tesvik edin.

    devamı alttadır.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  5. #5
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart özel Ilgiye Ihtiyaci Olan çocuk

    Gelismis bir dil için gereken seslerden bir veya daha fazlasini çikarmakta güçlük çeken çocuklar için, bir konusma terapistinin yardimi gereklidir.
    Çocugun konusmasinin gecikmis olup olmadigi üzerinde dururken, birçok normal çocugun okula basladiklari zaman bile hala bütün sesleri çikaramadigini aklinizdan çikarmayin. Bu konunun sonundaki tablo, çocugun ilk degerlendirmesinde size yardimci olacaktir. Eger süpheniz varsa, profesyonel bir kisiden yardim almalisiniz. Ayrica, eger çocuk yukarida belirttigimiz dönüm noktalarindan çok geride ise ve gösterdigimiz metodlar ile gelisme kaydetmiyorsa, yine bir uzmanin yardimini öneriyoruz. Eger çocugu bir dil terapisti görüyor ise, o kisiyle, bu program gibi evde uygulanabilecek bir program üzerinde çalisin.

    DIL ÖGRENME

    Diger insanlarla iletisim kurma ihtiyaci , insanin en temel ihtiyaçlarindan biridir. Her anne-baba iletisimin çocugu için ne kadar önemli oldugunu bilir. Özürlü çocuk için, ihtiyaçlarini ve isteklerini dile getirme becerisi kazanmasi yardim gerektirir ve birçok kapi açar. Bu beceri çocuga, çevresini kontrol etme ve bu çevreden “ögrenmek” firsatini verir.

    Öneminin bilinmesine ragmen, egitimcilerin iletisim becerilerini ögrenme yollari bulmalari diger beceri alanlarina kiyasla daha yavas oldu. Sebebi açik; çocugun elinden tutarak ona kasik tutmayi veya yuvarlak çizmeyi ögretebilirsiniz, fakat ona konusmasi için fiziksel olarak yardim edemezsiniz. Bazi yapilandirilmis davranis teknikleri, çocuklara ders saatleri süresince kelime söyletebilmis, fakat çocuklara günlük yasantilarinda etkin olarak iletisim kurmayi ögretememistir.

    Son yillarda çocugun iletisime olan ihtiyaci için çevresindeki insan ve esyalarla iliskisini hesaba katan teknikler gelistirildi. Bugün biliyoruz ki, dil ögrenimi hayatin ilk haftalarindan baslayarak günlük hayatin bir parçasi olmali. Iletisimin ne oldugu konusunda bilinçli, çocugun önündeki basamaklar için hazir olan anne ve babalarin çocugun dil kazaniminda çok fazla önemi oldugunu biliyoruz. Egitimciler bu anlayisa, bebekleriyle iletisim halinde olan anne babalari gözleyerek geldiler.

    DIL ÖGRENME VE ÖGRETME NEYI KAPSAR ?

    Dil (veya iletisim) sadece konusmaktan daha çok sey kapsar. Konusamayan ama çok etkin bir iletisim saglayan birçok insan vardir (Örnegin isaret diliyle). Ayni zamanda konusabilen ama iletisim kuramayan insanlar da vardir.

    Konusmayla birlikte dil;
    * Dinleme ve anlama.
    * Diger kisilerin dillerine cevap verme.
    * Iletisim içinde “sira” ile konusmayi da içerir.

    Bu beceriler, konusmak için daha zamani olan bebekler için de geçerlidir. Dil gelistikçe çocuklar sunlari kazanirlar :
    * Türlü ihtiyaçlarin karsilanmasi (sosyal, duygusal ve maddi).
    * Basta isaretler sonra sözcükler ve daha sonra sözcüklerin birlesmesiyle, degisik anlamlar ifade etme yetenegi.
    * Dil bilgisi formlarini kullanmak yoluyla, daha detayli anlamlar ifade etme becerisi, düzgün sözcük sirasi (çogullar, zamanlar gibi).
    * Türlü sesler çikarma becerisi.
    * Bir konusmayi baslatabilme ve izleyebilme becerisi.
    Bu beceriler dinleme, anlama, cevap verme ve sira alma gibi yukarida adi geçen yetenekleri içerir.
    Belki bütün bunlar biraz karmasik gözüküyor. Aslinda karmasik da...Çocuklar çogu dilin karmasikligini çözebiliyorlar; ama bu otomatik olarak halledilmiyor. Önemli olan “planlamaktir”. Amaçlarin seçimi ve hangi tekniklerin kullanilacagini planlamak vaktinizin çogunu alacaktir.

    ÇOCUKTAN CEVAP BEKLEYIN

    Çocuk, yüzünüze bakmayi ögrenen bir bebek de olsa, cümle kuran okul öncesi bir çocuk da olsa, tavirlarinizla, her zaman onun cevap verecegini umdugunuzu gösterin, ona zaman taniyin. Eger dikkati baska yerlerde degilse, cevap vermesini “bekleyin”.

    Ona iletisimi baslatma firsati ve zamani da verin. Eger her zaman siz konusuyor, insiyatifi her zaman siz aliyorsaniz, çocuk iletisim sürecindeki rolünü kesfetme firsati bulamayacaktir.
    Çocukla konusmak çok önemlidir; fakat çocuk bakip dinliyorsa bile iki yönlü bir iletisime katilircasina konusun. Cevaplari sezmek anlamak için susun, bekleyin. Ona zaman taniyin, size katilacagini umun; katilacaktir.

    ÇOCUGU ILGILENDIREN SEYLER HAKKINDA KONUSUN

    Canli bir bebekle asagi yukari hersey hakkinda konusabilirsiniz. Cevap vermeyen, sessiz bir bebekle konusmayi zor bulan anne babalar vardir. “Sizin” ne yaptiginizla ilgili konusmak iyi bir baslangiçtir; çünkü herseye ragmen siz en önde gelen ilgi kaynagisiniz.

    Çocuk dikkatini objelere ve etrafinda gelisen hareketlere vermeye basladiginda, ipuçlarini onun oyuncak seçiminden ve neye gülümsediginden alin. Daha aktif ve oyuncu oldugunda, seçebildiginiz konular artacaktir. Tercihleri ne ile ilgili konusmak istedigini gösterecektir. Konusmuyorsa ona sevdigi seylerin isimlerini ögretin. Sevdigi seyler kelime ögrenmek için harika bir kaynak saglar. Kendinizi isimler hakkinda konusma ile sinirlamayin. Hareketler, renkler ve sesler hakkinda da konusun.

    devamı alttadır.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  6. #6
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart

    AKTIF ÇOCUGA DIKKATINI YOGUNLASTIRMASINDA YARDIMCI OLMAK

    Küçük çocugun dikkati, bir seyden baska bir seye kolayca kayabilir. Sadece onun dikkat ettigi seyleri izlerseniz, ögrenmesi gereken seylerin anlamlarina dikkatini toplamasi güç olur. Diger yandan dil ögretimi için dikkatini çekmek istiyorsunuzdur. Bu problemi, çocukla oynamaya ayirdiginiz zamani, sinirli sayida oyuncak ve aktiviteleri bulundugu, daha önceden hazirladiginiz bir ortamda geçirmekle çözebilirsiniz. Onun sevdigini bildiginiz oyuncak ve aktiviteleri seçin ama dikkat dagitici seyleri uzak tutun. Ayni amaca çesitli yollardan ulasabilirsiniz. Diyelim ki “top” kelimesini ögrenmesini istiyorsunuz, bahçede çesitli renkte toplari koydugunuz bir kutu ile oturabilirsiniz. Bu toplari, yuvarlayarak, atarak, sakla bul oynayarak kullanabilirsiniz. Çocuk hangi topu seçecegine ve bununla nasil oynayacagina kendi karar verebilir; ama ayni zamanda siz, onun dikkatini, amaciniza yönelik tutmayi basarirsiniz.

    DOGAL BIR CESARETLENDIRME DILI KULLANIN

    “Iyi çocuk” veya “iyi konusma” gibi ifadelerden kaçinin. Biz konusurken kimse bize böyle seyler söylemez. Bunun yerine çocuga onu anladiginizi ve kabul ederek cevap verin. Eger size, çok rastlanir bir iletisim yolu olarak, oyuncagini uzatirsa, alin ve onunla oynayin. Sizden bir sey istediginde eger bu verebileceginiz bir seyse, ona verin; ama veremeyeceginiz bir seyse, en azindan anladiginizi gösterin.

    KONUSABILEN ÇOCUK IÇIN

    Yukarida anlatilan alanlar, konusmayi ögrenen çocuk için önemini sürdürür. Yeni kelimeler ögrenmede taklit çok önemli bir yoldur. Çocuk yavas yavas istek ve ihtiyaçlarini belirtmek için, kelimeleri kullanmayi ögrenir.
    Bu asamada ayrica su alanlar önem kazanir :

    DEGISIK TÜRDE ANLAMLARI IFADE ETMEK

    Çocuk, genis bir kelime bilgisinden daha çok seye ihtiyaç duyar. Tabi ki birçok kelime ögrenmesini isteriz; fakat ögrendiklerinin ona degisik seyler hakkinda konusma firsati vermesi gerekir. Örnegin, bir çocuk 50 kelime biliyor olabilir, ama bu kelimeler sadece obje isimleriyle (araba, top gibi), bu objelerin ne yaptiklari hakkinda konusamayacaktir, veya neye benzediklerini söyleyemeyecektir.

    DILBILGISI KALIPLARINI KULLANMAK

    Çocuk, bir noktaya kadar dilbigisi açisindan dogru olmasada , kendini ifade edebilir. Yani, bir süre dilbilgisi hatalari üzerinde durmaniza gerek yok; fakat ileride daha ince ayrintilar üzerinde konusacagi zaman, bu kurallari ögrenmek zorunda kalacaktir.

    AGIZ HAREKETLERI VE SÖZCÜKLERI TELAFFUZ ETMEK

    Bu alan, diger iletisim becerilerini ögrenmis olsalar bile birçok özürlü çocuk için güçlük yaratir.

    KONUSMAYI BASLATMAK VE DEVAM ETTIRMEK

    Olgunlasmis bir konusma becerisi, konusma baslatma ve diger kisilerin konustuklarina cevap verme arasinda bir denge içerir. Sira alma becerileri iyi gelismis çocuklar, bu dengeyi özel bir egitim almadan basarirlar; fakat bazen böyle bir denge dogal olarak gelismez. Bazi çocuklar vardir, ilgilerini çeken konular hakkinda uzun süre gevezelik edebilirler; ama diger insanlarin söylediklerine dikkat etmezler, dinlemezler. Ayrica sadece onlarla konusuldugunda konusan ve çok nadir olarak kendi baslarina konusma baslatan çocuklar da vardir. Iki uç da etkin bir iletisime izin vermez. Bu vakalarda bir denge bulmayi ögretmek önemli bir alandir.

    DIL ÖGRETMEK IÇIN TEMEL PRENSIPLER

    * Çocuga, cevap vermek için süre taniyin, dinleyin, bekleyin,
    * Çocukla onu ilgilendiren seyler hakkinda konusun,
    * Planlanmis aktiviteler esliginde, çocugun dikkatini belli amaçlara yöneltin,
    * Çocugu dogal bir biçimde tesvik edin.

    NASIL ÖGRETMELI ?

    “Ne ögretmeli?” listesi size çok uzun geliyorsa, bu becerilerin ayni anda ögretebilecegini bilmek, tam olarak neyi amaçladiginizi aklinizdan çikarmadiginiz sürece sizi rahatlatacaktir. Dahasi, dil ögretmenin büyük bir kismi, günlük aktivitelerin bir parçasidir ve öyle olmalidir. Bu çocukla oynanan oyunlarin ve ona verilen bakimin dogal bir uzantisi olmalidir. Çocugun gelisiminin bazi dönemlerinde, belli amaçlara ve aktivitelere yönelip, bunlara ayri bir önem vermek gerekir.

    NE ÖGRETILECEK ?

    HENÜZ KONUSMAYAN ÇOCUK

    * Dinleme ve oyun becerileri : Bebekler kelimeleri kullanabilmeden çok önce, konusmalara katilabilirler. Bunu yapmak için, diger kisilerin ne yaptigina dikkat etmeli ve oyundaki objelere dikkat etmeliler. Bebekler büyüdükçe çevrelerini tanimak için oyun becerilerini kullanir ve böylece iletisim kurmak istedikleri seyleri kesfederler.

    *Sira almak : Iletisim iki yönlü bir süreçtir ve konusmayla birlikte, dinleme ve beklemeyi de içerir. Bebeklik çagi, sesler, hareketler veya basit oyunlar ile “sira almayi” ögrenmek için ideal çagdir. Konusamayan daha büyük çocuklar da “sira alma” çalismalarindan yararlanabilirler.

    * Taklit etmek : Taklit, yeni sesler ögrenmede büyük rol oynar (ileride kelime üretmede kullanilacak olan sesler). Bebeklerin pek çogu taklit etmekten hoslanirlar. Birkaç günlük bebeklerin bile, annelerinin yüz ifadelerini taklit ettikleri gözlemlenmistir. Taklit sadece seslerle kisitlanmamalidir, hareketler de taklit edilebilir.

    * Sesleri ve jestleri degisik amaçlarla kullanmak : Çocuklar, çikardiklari seslerin ve yaptiklari hareketlerin, çevrelerindeki insanlarin hareketlerini etkiledigini ve bulunduklari ortami kontrol ettigini ögrenmelidirler. Sesler ve jestler istenmeyen bir yiyecegi, oyuncagi reddetmek için yardim istemek için veya “merhaba” demek için kullanilabilir.

    *Anlamak : Henüz konusamayan çocuklar kisileri, objeleri, olaylari betimleyen kelimeleri anlamayi ögrenebilirler.
    Çocugun özürü, iletisim becerilerini ögrenmesini engelliyorsa, anne-babanin ve egitmenin, bu konuda daha duyarli olmasi gerekir. Özellikle, çocugun iletisimine yönlendirecek oyun çesitlerinden ve bu tür durumlardan haberdar olmalari gerekir. Kendi konusmalarinin, dinleme ve cevap vermelerinin, çocugun dil ögrenmesinde ne kadar önemli oldugunu göz önünde bulundurmalidir. Akilda tutacak ve düsünecek çok sey var gibi gözüküyor ama Macquarie’de çalisan anne babalar, bütün bu düsünce tarzinin dogal gelmeye basladigini söylüyorlar. Dil ögretme teknikleri, anne babalarin çocuklariyla iletisim kurus sekilleri üzerine kuruludur. Bu konuda okuyacaklariniz aslinda bize yabanci olmayan, sagduyuyla bulunabilecek seyler.

    BU ÇOCUK KONUSMAYI ÖGRENEBILIR MI ?

    Agir derecede özürlü çocuklar dahil, çocuklarin birçogu konusmayi ögrenebilir. Ögrenilmedigi nadir vakalarda , konusmanin yerine isaret dili ögretilebilir.
    Çocuk daha küçükse (bebekse) hareket veya isaret dilinde mi daha rahat olacagina karar vermek için çok zamaniniz var demektir. 2. konuda sunulan erken dil ögrenimi yaklasimi size yardimci olacaktir.

    MACQUAIRE PROGRAMINDA DIL NASIL ÖGRETILIYOR ?

    Macquarie üniversitesi, down sendrom programinda, dil ögretimi T.E.L.L.’ye dayanir. (Türkçesi, Yasam Için Erken Dil Ögretimi)
    T.E.L.L. son gelistirilen teorileri genis kapsamli ve pratik bir programa çevirip, orta ve agir derecedeki özürlü çocuklarin ihtiyaçlarini karsilamak üzere düzenlendi. T.E.L.L.’nin temel özellikleri sunlardir:
    *Bebeklikten itibaren, çocuklar diger kisilere yönelmeye, sira almaya, ses ve hareketleri taklit etmeye yönelebilirler.
    *Konusmadan önce çocuklara, sesleri ve hareketlerini ihtiyaçlarini karsilamak için kullanabilecekleri gösterilir.
    Çocuk konusmaya basladiginda, her farkli dil alaninda amaçlar belirlenir. Sira almak , degisik biçimdeki kelimeleri ögretmek ve yavas yavas dilbilgisi kurallarinin üzerinde durmak bu alanlardan bazilaridir.
    * Ögretim dogal ortamda, çocugun sevdigi materyal ve aktiviteleri kullanarak olur. Ögretmen (egitimci) dil çalismalarini eglenceli hale getirir ki çocuk iletisim kurmak istesin.

    BASLAMADAN ÖNCE

    Bütün gelisim alanlarinda oldugu gibi, ögretim baslamadan önce, çocugu degerlendirmek gerekir. Fakat burada çocugun çevresindekiler ile spontan iliskisiyle ilgilendigimiz için, formal degerlendirme sekanslari uygun degildir; çünkü formal degerlendirmelerde çocugun bazi kesin emirlere uymasi istenir.
    Bu tür dogal konusma cesaretlendirmeleri çocuga, iletisim kurmak için attigi adimlarin degerini ve ise yaradigini, ayrica dil becerilerini nasil gelistirecegini gösterecektir.

    NORMAL DIL GELISIMININ SEKANSLARI

    Dil konusunda çocugun su anda neler yapabildigini ve ilerde neler ögrenebilecegini, normal çocuklarin o yaslarda neler yaptiklarindan daha önemlidir. Ancak normal gelisimi de bilmekte yarar vardir. Asagida 4 yasa kadar önemli dönüm noktalarini bulacaksiniz.
    “Normal” diye adlandirilan dönemin dil kazanimi konusunda sinirlari çok genistir. Birçok çocuk ilk sözcüklerini iki yasindan sonra söylerler ama yine de normal gelisim gösterirler. Yani verdigimiz bu gelisim basamaklarini dikkatli kullanmak önemlidir. Gelisim “basamaklari” ve sirasi, gösterilen yas düzeyinden daha önemlidir.

    devamı alttadır.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  7. #7
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart 0 – 3 Yas Arasi

    Bebek önceleri sadece aglayarak ses çikarir, fakat sonra yavas yavas aglamadan da sesler çikarmaya baslar. Gigildama ve girtlaktan gelen küçük sesler duyacaksiniz, daha sonra ünlü sesler çikarmaya baslayacak.
    Bebek aglama disi sesleri çikarmayi ögrenirken , baskalarinin konusmasina da cevap vermeyi ögrenir. Insanlarin konusmalarina önce yüz ifadesi ve vücut hareketleriyle cevap verir. Daha sonra onunla konusuldugunda yumusak seslerle yanit vermeye baslar.

    3 – 6 AY ARASI

    Simdi bebek iki degisik sesli harf çikarir ve yalnizken kendi kendine gigildar.
    “Ba” ya da “Da” gibi sesleri çikarabilmek için bir sesli ve bir sessiz harfi yanyana getirir.
    Artik degisik duygularini degisik sesler çikararak ifade ederler. Büyüklerin yaptigi küçük hareketleri taklit eder. Çikardigi seslerle , konusmalari taklit etmeye çalisir.

    6 – 9 AY ARASI

    Daha simdiden en az dört degisik ses kullanir. Tekrardan olusan iki heceli kelimeleri söyler (mama gibi).
    Çocuk yetiskin biriyle karsilikli sira alabilir (hareketler ve ses çikararak).
    Dikkat çekmek için bagirir. Birisi istemedigi birsey yaptiginda aglayarak veya yüksek sesler çikararak tepki verir.
    Tanidik birini gördügünde gülümser ve ses çikarir.
    Taklit becerileri artmistir. El sallamak veya çirpmak gibi hareketleri taklit eder. Ayrica zaten çikarabildigi sesleri bir baskasi çikardiginda taklit ederek karsilik verir.

    9 – 12 AY ARASI

    Bebek artik yetiskinlerin konusmalarindakilere benzer tonlamalar kullanir. Önce açik bir isteme biçimi ortaya çikar. Birseye bakar ve sonra yetiskine bakar; isaret ile veya ses çikararak ne gördügü hakkinda bilgi verir. Yetiskinle bir iletisime girmek için ses çikarir, iletisimi baslatir.
    Öksürmek, göz kirpmak veya dil çikarmak gibi yüz hareketlerini taklit edebilir; özellikle ses ile birlestirilen hareketleri taklit etmekten hoslanir.

    12 – 15 AY ARASI

    Bebek artik “sohbetten” zevk aliyordur. Inisli çikisli seslerle iletisim kurar ve konusmayi devam ettirir. Diger bir kisiye esya veya oyuncak vermekten hoslanir. Bunu yaparken sesler de çikarabilir. Bu asamadan itibaren selemlasma ve vedalasma için tutarli sesler ve hareketler kullanir.

    Kelimeleri, onlara yakin seslerle taklit eder. Su için “u” gibi.
    Tam olmamakla birlikte, yakin olan iki kelimeyi kullanabilir.
    “Bu nedir?” sorusuna bir kelime veya kelimeye yakin bir sesle cevap verebilir.
    Ses vurgulari gitgide daha olgunlasir, gelisir. Birsey isteme veya soru sorma ile ünlem vurgularini ayird edebilirsiniz.

    15 – 18 AY ARASI

    Çocuk artik 4 – 6 kelime söyleyebilir. Bunlar genellikle isimler karsi çikma kelimeleri ve “merhaba”,”bay bay” gibi sözcüklerdir. Kelimeyi söyleyemedigi zaman göstermek, vermek veya el sallamak gibi hareketlere ses ekler.
    Sik sik duydugu sarkilari söylemeye çalisir.
    Artik basarili bir taklitçidir. Yetiskinlerin sik sik kullandiklari veya konusmalardaki sözcükleri “yanki” gibi tekrarlarlar.

    18 AY – 2 YAS ARASI

    Çocuk artik 25 kelime söyleyebilir. Bunlar esya ve insan isimleri, “selam”,”bay bay” sözcükleri, hareket belirten en az iki kelime, daha çok istemek ve reddetmek üzerine kelimeleri içerir.
    Kendisi kullanmasada iki kelimeli cümleleri taklit eder.
    Kendisini iyi taniyan yetiskinler için konusmasi anlasilir düzeydedir; en azindan %70’i.

    2 – 3 YAS ARASI

    Bu yasta çocuklar daha çok kelime kazanir. 2,5 yasinda en az 50 kelime ve 3 yasindan itibaren yaklasik 300 kelimeye sahiptirler.
    Bu yasta kelimeleri iki kelimelik cümlelerde kullanmak için baglamayi ögrenirler. Yil sonuna dogru birçok üç kelimelik cümle kurabilirler.
    Konusma boyunca sira almayi bilir. Önceleri bunu sadece tek kelimeyle yaparken daha sonralari daha çok sözcüklü ve tek bir konu üzerinde yogunlasmis sohbeti 2-3 kelimelik cümlelere sürdürebilecek seviyeye gelir.
    Artik dilbilgisi kurallarini da ögrenmeye baslar. (Çogullar, zamirler gibi)
    Bazi hatalar yapmakla birlikte, tekerlemeler ezberleyebilir.
    Oynarken kendi kendine söylenir ve konusmasi oldukça anlasilir.

    3 – 4 YAS ARASI

    Bu yil ilerledikçe, çocuk 3 kelimeli cümleler daha sik kullanilir, ta ki konusmasindaki cümlelerin % 80’i, üç ve fazlasi kelimeden olisuncaya dek.
    “Ne, niçin, nerede ?” ile baslayan sorular sorar.
    Yakin geçmisdeki deneyimleri detayli bir sekilde anlatabilir.
    Soruldugunda adini ve soyadini söyleyebilir.
    Çevremizdeki seylerin ne ise yaradigi ile ilgili olan sorular dahil, birçok soruyu cevaplayabilir.


    devamı alttadır.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  8. #8
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Sosyal Gelisim Ve Kisilik Gelisimi Tablosu

    Asagida bebeklerin aylara göre sosyal ve gelisim çizelgesi verilmistir. Bunlar ortalama degerlerdir.

    0 – 3 AY SOSYALIZASYON VE UYUM

    * Kucaga alindigi zaman susar.

    * Kisa süreyle çevresinde gördügü yüze ilgi ile bakar.

    * Konusma ve dokunmaya karsi gülme veya ses çikartma tepkilerinde bulunacaktir.


    3 – 6 AY SOSYALIZASYON VE OYUN

    * Tuttugu bir nesneyi veya oyuncagi agzina götürür.

    * Kucaga alinmak istedigi zaman kollarini veya bacaklarini hareket ettirir, basini kaldirir.

    * Kendiliginden gülümser.

    * Aynadaki görüntüsüne gülümser.

    * Yaninda olmayan bir oyuncaga uzanir.

    * Basina bir örtü örtülünce güler.


    YEME VE IÇME

    * Beslenme sekline göre, annesinin memesini veya biberonunu gördügünde beslenecegini anlar.

    * Elini annesinin gögsünün üzerine veya biberonuna koyar.

    * Püre seklinde hazirlanmis yiyecekleri emer ve yutar.


    6 – 9 AY SOSYALIZASYON VE OYUN

    * Yabanci kisilere karsi bakma veya aglama tepkisinde bulunur.

    * Degisik oyunlarla yaklasik 10 dakika süreyle oynar.


    YEME VE IÇME

    * Bardaktan yardimla su içer.

    * Kati yiyecekleri agzinda ezer ve yutar.

    * Bisküvi, ekmek gibi yiyecekleri agzina götürerek yer.


    9 – 12 AY SOSYALIZASYON VE OYUN

    * “Ce” oyunlarindan hoslanir ve kaybolanin çikmasini bekler.

    * Karsilikli basit oyunlar oynar.

    * Basit islevsel oyunlar oynar. Ör. Bardakla su içme, kasikla yemek yeme.

    * Karsilikli top oynar ve kendisine yuvarlanan topu geri yuvarlar.

    * Bir yetiskinin yaninda 15 – 20 dakika yalniz oynar.


    YEME VE IÇME

    * Parmaklarini kullanarak küçük parçalar halinde hazirlanmis yiyecekleri agzina atar.

    * Kasigi tutar ve yiyecegi agzina götürmeye çalisir.

    * Bisküviyi isirir ve çigner.

    * Ezilmis yiyecekleri yer.


    12 – 15 AY YEME VE IÇME

    * Kendi basina içebilir fakat sik sik döker.

    * Kendi basina kasigi kullanir fakat sik sik döker.

    * Herkesin yedigi yemeklerden yiyebilecegi büyüklükte olanlari verilince yer.


    GIYINME

    * Çorabini ve sapkasini çikarir


    SOSYALIZASYON VE OYUN

    * Oyun sirasinda veya reddetme davranisi nedeniyle oyuncaklarini, firlatir.

    * Yetiskinin dikkatini çekmek için gösteris yapar.

    * Yetiskine oyuncagini gösterir veya verir.


    15 – 18 AY GIYINME

    * Giyinirken ellerini ve kollarini uygun sekilde hareket ettirerek, giyinmeye yardimci olur.

    * Sapkasini giyer


    SOSYALIZASYON VE UYUM

    * Resim veya kitap basasagi veya arkasi dönük sekilde verilmisse düzgün sekle döndürür.

    * Ev islerini taklit eder.

    * Islevsel oyunun süresini uzatir.


    devamı alttadır.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  9. #9
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart

    18 AY – 2 YAS YEME VE IÇME

    * Bardaktan dökmeden içebilir.

    * Kasikla dökmeden yiyebilir.


    TUVALET ALISKANLIGI

    * Gün boyunca oldukça istikrarli olarak kuru kalir.


    GIYINME

    * Pantolonunu çikartir.


    SOSYALIZASYON VE OYUN

    * Jestler kullanarak arkadaslariyla iletisim kurar.

    * Parelel oyun seklinde oynar ve diger çocuklari seyreder.

    * Sahip oldugu oyuncaklari vermek istemez.

    * Evcilik oyunu oynamaz.

    * Diger çocuklarin yaninda oynar ve arada etkilesimde bulunur.

    * Basit ev islerine yardim eder.

    * Yetiskinlerin söylediklerinin %50’sine uyum saglar.

    * Soruldugu zaman seçim yapabilir.

    * Yetiskin kontrolünde sirasini bekler.

    * Grup içinde 10 dakika süre ile müzik veya öykü etkinliginde dikkatini kontrol eder.

    * Hatirladigi zaman “lütfen” sözcügünü söyler.


    YEME VE IÇME

    * Kamisla içer

    * Çatali yiyecege batirir.


    GIYINME

    * Çorabini giyer.

    * Ayakkabilarini giyer.

    * Pantalonunu giyer.

    * Tisört veya yelegini çikarir.

    * Fermuar açar.


    TUVALET

    * Tuvalet ihtiyaçlarini jestlerle haber verir.

    * Sözel olarak tuvalet ihtiyacini söyler.

    * Tek basina pantalonunu indirir.

    * Yetiskin denetiminde tuvalet kullanir.


    YIKANMA

    * Kendi kol ve bacaklarini yikar.

    * Ellerini bir yetiskin yardimiyla yikar ve kurular.

    * Yetiskinin denetiminde dislerini firçalar.

    devamı alttadır.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  10. #10
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart

    3 – 4 YAS SOSYALIZASYON VE OYUN

    * Yetiskinin yönettigi oyunlarda kurallara uyar.

    * Diger çocuklarla oynarken sirasini bekler.

    * Diger çocuklarin yakininda oynar ve konusur.

    * Oyun süresinin %50’sinde diger çocuklarla etkilesim içinde oynar.

    * “Lütfen” ve “Tesekkür ederim” ifadelerini, gereken durumlarin %50’sinde hatirlatilmadan söyler.

    * Yetiskinin sözlerine %75 oraninda uyum saglar.

    * Soruldugu zaman insanlarin cinsiyetini söyler.

    * Basit isleri yapar.

    * Tehlikelerden kaçinir.

    * Anne ve babasinin tayin ettigi fiziksel sinirlar içinde kalir.

    * Yetiskinin ilgisini baskalariyla paylasir.


    YEME VE IÇME

    * Kasik ve çatal kullanarak yer.

    * Dökmeden sürahiden su koyar.


    GIYINME

    * Tisört veya jile giyer.

    * Bluzunu giyer.

    * Elbise veya uzun pantalon giyer.

    * Büyük dügmelerin iliklerini kapar.

    * Bütün giysilerini çikartabilir.

    * Yetiskin denetiminde tamamen giyinir.

    * Çit çit kapatir.


    TUVALET

    * Gece boyunca altini islatmadan yatabilir.

    * Yönlendirildigi zaman kendini kurular.

    * Söylendiginde tuvaletin sifonunu çeker.

    * Söylendigi zaman kendi basina tuvalete gider.


    YIKANMA VE KENDINE BAKIM

    * Söylendiginde dislerini firçalar.

    * Hatirlatilmadan burnunu temizler.

    * Yardimsiz olarak ellerini ve yüzünü yikar.


    devamı alttadır.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

Sayfa 1/2 12 SonSon

Benzer Konular

  1. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Konu Başlıkları
    By boritta in forum Psikiyatri
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 27-04-2014, 01:20 PM
  2. çocuk psikiyatrisi.
    By 9 ŞUBAT in forum Sağlık Servislerine ya da Uzmanlara Ulaşmayla İlgili Problemler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 06-01-2013, 12:54 AM
  3. Aile Psikiyatrisi ve Fonksiyonelliği.
    By 9 ŞUBAT in forum Evle İlgili Problemler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 26-06-2009, 12:09 PM
  4. Anne-Baba-Çocuk İlişkileri --- Çocuk Yetiştirme Yöntemleri
    By 9 ŞUBAT in forum Evle İlgili Problemler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 20-05-2009, 03:54 PM
  5. tek çocuk iyi mi kötümü
    By BETÜLL in forum Son Çocukluk Dönemi
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 08-10-2008, 10:42 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •