İnternet üzerinden terapi yapan ya da yaptığını iddia edenlerin sayısı giderek artmaktadır. Online terapinin coğrafi, fiziksel ya da yaşam tarzına bağlı sınırlamalar olmadan terapiste ulaşabilmek; yüz yüze terapiyle devam edecek bir terapiye başlangıç oluşturmak gibi avantajları olabilir. Kullanılan iletişim tekniğine göre (e-mail, chat) avantaj ve dezavantajlar ya da teknik incelikler bunların her biri için farklı olacaktır. Hastanın talep ettiği teknik olarak online terapi uygun mudur? Kontrendikasyon oluşturabilecek ağır bir psikopatoloji, intihar gibi riskli davranışlar mevcut mudur? İnternet üzerinden psikoterapi hizmeti sunmak etik midir? İnternet üzerinden hizmet verecek olan terapistin sorumlulukları nelerdir? İnternette terapi hizmetini vermek için özel bir eğitim ya da lisans gerekli midir? İnternet üzerinden terapi gören kişinin bir şikayeti olduğunda kime başvurması gerekir? İnternet üzerinden verilen hizmetteki hukuki düzenlemeler hangi ülkenin kanunlarına göre yapılacaktır? Cevap bekleyen sorularıyla birlikte online-terapi de yeni bir iletişim biçimi olarak gelişmeye açıktır. Bu hizmetin teknik olarak geliştirilmesi ve uygulamaya dair sınırlamalar ve düzenlemeler konusunda bir an önce fikir birliğine varılması gerekli görünüyor. Bu yazıda internet üzerinde hastanın ilk değerlendirilmesi ya da tanı konma aşamasından çok doğru tanı konulmuş olan hastanın psikoterapisi üzerinde durulacaktır. Tanısal değerlendirmesinde görsel ya da işitsel ipuçlarının kritik olduğu durumlarda online terapi de sakıncalı olabilir. Örneğin hastanın depresyonunun şiddetini değerlendirirken hastanın görünüşü ve ses tonu kritik önem taşır. Hatta klinisyen hastanın ifadelerine rağmen hastayı söylediğinden daha kötü olduğuna karar verebilir.
İnternet ortamında gerçekleştirilen psikoterapiler için online-terapi, siberterapi, web-terapi isimleri de kullanılmaktadır.
İnternet üzerinden yapılan terapilere psikoterapi demek doğrumudur değilmidir tartışması yapıladursun, internet üzerinden para karşılığında terapi yapan ya da yaptığını iddia edenlerin sayısı giderek artmaktadır. Psikoterapinin genel olarak “eğitimli birinin ruhsal semptomları değiştirme ya da kişilik değiştirme amacıyla” psikolojik araçlar (kelimeler ya da eylemler) kullanılarak uygulanan teknik olarak tanımlanacak olursa internet üzerinden yapılan terapi de psikoterapi olarak adlandırılabilir. Prof. Dr. Orhan Öztürk psikoterapiyi “özünde hasta ile bir ilişki kurarak etkileme sanatı” olarak tanımlıyor. Bu tanım analitik yönelimli psikoterapiler için daha doğru bir tanımlama kanımca. İnternet üzerinden yapılacak terapilerde de direnç, aktarım ve karşı aktarım gibi psikodinamik unsurların farklı şekillerle de olsa ortaya çıkabileceğine dair giderek artan bilgi birikimi mevcut. Ancak bu tartışmayı gereksiz buluyorum. Yapılması gereken internet üzerinden verilen bu hizmetin teknik olarak geliştirilmesi ve sınırlama ve düzenlemeler getirilmesidir.

devamı alttadır.