Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon
21 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: Sınav Kaygısını Kimler, Neden Yaşıyor?

  1. #11
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Sınav Kaygısıyla Uğraşırken Yapmanız ve Yapmamanız Gerekenler

    Acele ile son gün sınava hazırlanmayın. O gün öğrendiklerinizi stresinize değmeyecektir.
    •Kendinizi ve sınavı olumsuz düşünmeyin.
    •Sınavdan bir gün önce çok geç saatlere kalmayın. Uykuya ihtiyacınız var. Eğer mümkünse bir hafta önceden takip ederek çalışın.
    •Sınav günü siz de stres yaratan arkadaşlarınızla zaman harcamayın.
    •Sınavdan birkaç dakika önce bilgileri yutup ezberlemeye çalışmayın. Rahatlayın ve dikkatinizi farklı yöne çekecek şeyler yapın mesela gazete okuyun.
    •Kendinize şunun hatırlatın: Sınav yalnızca bir sınavdır.
    •Ayrıntıları, ana düşünce ile birleştirin.
    •Sınavdan sonra kendinizi yemek, sinema ya da bu gibi şeylerle ödüllendirin.
    •Sınavdan bir saat önce rahatlamak için bir şeyler yapın.
    •Kendinize her zaman şunu söyleyin: ‘Ben elimden geleni yaptım ve şimdi sınavdan elimden gelenin en iyisini yapacağım.’ Emin olun bu yeterli olacaktır. (Kaynak: Dönüşüm Konağı)

    Orjinal Metin:
    Çeviri: Şule Can
    Konu Selina tarafından (27-11-2012 Saat 08:08 AM ) değiştirilmiştir.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  2. #12
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Kendi Kendine Yardım Edebilme: Sınav Kaygısı

    Sınav kaygısı nedir?
    Sınav kaygısı terim olarak bazı öğrencilerin sınavlara karşı olan duygusal tepkilerini kasteder. Sınav korkuları mantığa aykırı korkular değildir. Sonuçta sizin okulunuzda gösterdiğiniz sınav performansı sizin akademik kariyerinizi etkileyecektir. Ancak aşırı kaygı başarınızı ve yeteneğinizi engeller.
    Sınav kaygısının belirtileri nelerdir? Kaygının parçaları üçe ayrılır. Bunlar fiziksel, duygusal ve zihinseldir. Fiziksel belirtiler tipik olarak belirli bedensel tepkileri içerir. Örneğin; karında kasılmalar, soğuk ve terleyen eller, mide bulantısı ya da “karında kelebeklerin uçuşması”, boyun ve omuz bölgelerinde ağrı, ağız kuruluğu, hızlı kalp çarpıntıları… gibi.

    Duygusal belirtiler korku ya da panik içerir. Bir öğrencimin dediği gibi: “Sanırım tamamen deliriyorum!” Zihinsel ya da bilişsel belirtiler dikkat ve hafıza ile ilgili problemleri içerir. “Aklım sürekli ordan oraya atlıyor.” Ve “Kesinlikle kalacağım.” şeklindeki kaygı ifadelerini içerir.

    Teknik 1: Gevşeyin ve Rahatlayın
    Sınav kaygısını azaltmaya yönelik yaklaşımlardan bir tanesi nasıl rahatlayacağınızı öğrenmektir. Öğrenciler için sınav süresince, sınav kaygısını kontrol edebilmek mümkündür. Nasıl rahatlamak gerektiğini öğrenmek aslında oldukça kolaydır. Ancak unutmayın ki bunlara sınavdan önce başlamalısınız. Sınavda hemen önce yapmaya kalkışırsanız etkili olmayacaktır.

    Şu basamakları izleyin:
    •Sandalyenizde rahat şekilde oturun.
    •Vücudunuzun çeşitli kas gruplarını çalıştırın ve rahatlatın. Ayaklarınızla başlayın ve boynunuza sonra da yüzünüzle devam edin.
    •Yavaşça ve derin şekilde nefes alıp verin.
    •Dikkatiniza odaklanın.
    •Her nefes alışınızda kendinize “rahatla” diye fısıldayın.

    Teknik 2: Kaygınızı kontrol edin.
    İkinci yaklaşım kaygınızı çoğaltan düşünceleri ve sizi buna teşvik eden unsurları azaltmaya yöneliktir. Sınavlardan dolayı kaygılı oolan öğrenciler abartılı düşünmeye ve kendilerine olumsuz şeyler söylemeye meyillidirler.

    Araştırmalar bu negatif düşünceler yerini daha yapıcı ifadelere bırakırsa kaygının azaltılabileceğini göstermektedir.

    Örneğin “Eğer bu sınavdan kötü alırsam, demek ki ben başarısızım.” Şeklinde düşünmek yerine kendimizi “Evet bu zor bir sınav. Ben elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım. Eğer düşük bir puan alırsam bir daha ki sefere daha iyi performansı nasıl gösterebileceğimi düşünmeliyim.” tarzında düşünmeye sevk etmeliyiz.

    Sınavdan Önce:
    •Sınıf arkadaşlarınız ve öğretmeninizle sınav konularını tartışın.
    •Etkili çalışma ve sınava hazırlanma becerileri geliştirin.
    •Son ana sıkıştırmaktansa tekrarı birkaç güne yayın.
    •Yoğun tekrar ve çalışmalar sınavdan birkaç gün önce yapılmalıdır.
    •Metni okuyup yeniden gözden geçirin ve ödevlerinizdeki zor noktalara değinin.
    •Spesifik formül ya da kavramları öğrenmek için 3x5 kartlar kullanın.
    •Sınav koşullarına benzer ortamlarda sınav uygulaması yapın.
    •Düzenli egzersiz (alıştırma) programınıza devam edin.
    •Yeterince dinlenin.

    Sınav süresince:
    •Direktifleri dikkatlice okuyun.
    •Sınavın zamanını iyi hesaplayın.
    •Rahatlamanıza yardım edecek pozisyon ve durumlarda olmaya özen gösterin.
    •Aklınıza hiçbir şey gelmiyorsa o soruyu atlayın ve devam edin.
    • Eğer çoktan seçmeli değil de uzun yanıtlı sorular içeren bir sınavsa ve orda aklınızdan her şey bir anda silindiyse içinden bir soruyu seçin ve yazmaya başlayın. Yanıtı aklınıza getirmede yardımcı olacaktır.
    •Öğrenciler kâğıtları teslim etmeye başladığında paniklemeyin. İlk yapan için hiçbir zaman ayrıca bir ödül yoktur. (Kaynak: Dönüşüm Konağı)

    Orjinal Metin:
    Çeviri: Şule Can
    Konu Selina tarafından (27-11-2012 Saat 08:08 AM ) değiştirilmiştir.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  3. #13
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Sınav Kaygısı Hakkında Çocuklarınızla Konuşun!

    Standart sınavlar almak en parlak çocukların kalplerinde bile korkuya neden olabilir. Stresin ılımlı oranda ve durumda olması normaldir ve bazen biraz stres çocuğun performansını arttırmaya yardım edebilir. Fakat çok fazla stres incitebilir. Yoğun bir rahatsızlığa neden olabilir ve çocuğunuzun sınavda iyi yapma şansını azaltabilir. Çocuklar bilnmeyenden korkarlar veya kabiliyetleriyle ilgili endişe duyarlar. Başarısızlıktan korkabilir ya da sınavdan iyi bir derece elde edemezlerse sizin onlara kızacağınızdan endişe duyabilirler.

    Kötü haber şu: Sınav kaygısı ciddi sorunlara yol açabilir. Daha doğrusu çocuğunuzun hayatını zorlaştırabilir. İyi haberse şu: Çocuğunuza yardım etmek için yapabileceğiniz birşeyler var. İşte size bazı öneriler:
    •Çocuğunuzun sınav nedeniyle sinirli olmasının normal olduğunu kabul edin. Bunu anlayışla karşılarsanız çocuğunuz bu durumun utanılacak ya da kaygının çok abartılması gereken bir şey olmadığını anlamasına yardım edecektir.
    •Çocuğunuzla kaygıları ve ilgileri hakkında konuşun. Neden korktuğunu ve sorun ve onu dikkatlice dinleyin. Bu onunla gerçekten ilgilendiğinizi ve onun içini dökebileceği biri olduğunu hissettirecektir.
    •Normal kaygı durumuyla daha ciddi ve şiddetli durumları ayırdedin. Eğer çocuğunuzun stresi uyuma bozuklukları, iştah kaybı, genelleşmiş okul problemleri ve ve ilişkilerde korku gibi değişikliklere neden oluyorsa daha ciddi zorluklar ve sorunların işareti olabilir. Eğer bu değişiklikleri fark etmiş ve kaygı duyuyorsanız aile doktorunuz veya okul rehber danışmanıyla konuşmanızda fayda var.
    •Çocuğunuza bunun yalnızca bir sınav olduğunu hatırlatın. Sınav çok önemli bile olsa, çocuğunuza eğer yeterince çalışır ve okulda gereken çalışmaları yapmışsa iyi hazırlanmış demek olduğunu anlamış olduğundan emin olun. Sınavdan başarısız olsa da ikinci bir şansı tanınacağını ona garantileyin. Öğrendiklerini yansıtacağı farklı fırsatlar olduğunu da gösterin. Parlaması başarıya ulaşması için bu sınavın onun tek ve son şansı olmadığını vurgulayın.
    •Çocuğunuza onun değerlendirilmesinin yapılacağı tek yerin sınavlar olmadığını söyleyin. Bu sınavlardaki başarı, ev ve okul çalışmalarındaki, sınıfta dersi anlamadaki öğrenme beklentilerini karşılamdaki kararlılığına bağlı olduğunu söyleyin.
    •Çocukken ve hatta yetişkinliğinizde sınavlarda duyduğunuz kaygılarınızı çocuğunuzla paylaşın. Örneğin; iş görüşmesinden veya ehliyet sınavından önce nasıl hissettiğinizi anlatın. Kaygınızla başedebilmek için neler yaptığınızı anlatın. Bu onun kendini yalnız hissetmesini engelleyecek ve sizin onu anladığınızı, onun yapabileceği bir şeyler olduğunu hissettirecektir.
    •Yeni sınavların artık sadece “evet-hayır” sorularından oluşmadığını yorum gerektirdiğini açıklamalı yanıtlar everildiğini hatırlatın. Yalnızca ezber bilgi gerektirmesindense yeni değerlendirmelerin onun “eleştirel düşünme” becerilerini gösterme şansı verir ve eğer doğru şekilde savunursa iyi yanıtlar için yüksek puanlar alabilir. Bu gerçekten onun bildiğine not verme açısından önemlidir.
    •En önemlisi, siz onun elinden gelenin en iyisini yapmasını ve çok çalışmalarını beklerken aynı zamanda her ne olursa olsun sonuçta beklenen gerçekleşmese bile yine de onu SEVECEĞİNİZİ bilmesine izin verin.
    (Kaynak: Dönüşüm Konağı)
    Yazar: Dr. June Feder
    Çeviri: Şule Can
    Konu Selina tarafından (27-11-2012 Saat 08:09 AM ) değiştirilmiştir.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  4. #14
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Sınav Kaygısında Öğrencilere Yardım Edebilme

    Sınav kaygısı neredeyse evrenseldir. Aslında büyük bir sınava yüksek kaygıyla yaklaşmayan bir öğrenci bulmak hiç olağan değildir. Sınav kaygısı öğrencilerde, kasılma, başağrısı, dikkati kaybetme, korku, sinirlilik hali, kızgınlık ve hatta depresyon gibi pek çok üzücü etkiye neden olabilir. Şimdiki araştırmalar, duygusal stres ve kaygı etkilerini öğrenme ve akademik performansı tanımlamada daha fazla yardımcı olmaktadır.

    Stres dolu duygular öğrencinin bilgiyi hatırlaması ya da gerekli zamanda o bilgiye başvurmasını engelleyebilir. Kaygı, beyinde hafızamızda depolanmış olan yeteneği engelleyen ‘gürültü’ veya ‘zihinsel sabitlik’ yaratır ve kavrama ve neden bulma yeteneğimizi ciddi şekilde bozar. Kaygının bilişsel ve fiziksel performansı nasıl engellediğini anlamanın anahtarı sinir sistemindeki ritmik aktiviteyi ve duygu etkilenimini anlamaktadır.

    Korku, gerilim, kızgınlık veya kaygı gibi hisler sinir sistemimizde eşzamanlılığı saf dışı bırakarak, iki dalda sinirsel aktiviteye neden olur. Bu sırasıyla net şekilde düşünmeyi engelleyerek beyinde eşzamanlı aktiviteyi etkiler. Diğer bir yandan, takdir edilme gibi güçlendirici hislerse, beyinde ve sinir sisteminde daha net şekilde düşünme yeteneğimizi kolaylaştıran bir harmoni ve eşzamanlılığa önderlik eder.

    Araştırmalar, öğrencilere hem sağlıklı fiziksel alışkanlıklar hem de duygusal beceriler inşa eden stratejiler sağlamak onların sınav kaygısı belirtileriyle başetmelerini ve kritik sınavlarda performanslarını arttırdığını göstermiştir. Öğrencilere neler hissttiklerini farkettirmek oldukça önemlidir. Uygun fiziksel alışkanlıklar, düşünme ve analiz için yeterli enerji ve dayanıklılığa sahip olmayı sağlar.

    Öğrenciler için Bazı İpuçları:
    Tarafsızlığı uygulayın: Rahatsız edici uygularınız olduğunda tarafsız aracıları uygulayın. Şüpheyi ve rahatsız edici duyguları tetikleyen negatif akıl ilmiklerinden kaçınmak önemlidir. Aklınıza negatif düşünceler geldiğinde, tamamen bu düşünceleri aklınızdan kovarak tarafsız, ılımlı düşünceler içine girin. Kalbinizin etrafındaki çevreye odaklanın. Ve derin nefes alın. Nefes alırken durumunuz hakkında sakin bir tutum geliştirin ve bulmaya çalışın. Bunu sınava yakın zamanlarda, sınavdan önce ve sınav süresince tekrarlayın.

    ‘Eğer’ cümlelerine yönelin: Test gibi önemli zamanlardan önce kaygımızın çoğu “ya böyle olursa…” türü olumsuz düşüncelerden kaynaklanır. “bu sınavdan kalırsam…”, “ya hiçbir şey hatırlayamazsam…” . Bu cümlelerin olumlu şekillerini yazmayı deneyin. Pek çok şeyi farklı taraflardan görmeye başlayacaksınız. “düşündüğümden daha sakin olabilirsem…” Ya sandığımdan daha fazla şey hatırlayabilirsem…”

    Olumlu düşünceler besleyin: Bilim, takdir gibi iyi hislerin beyninizin daha iyi çalışmasına yardım ettiğini gösteriyor. Sinirli ve kaygılı olduğunuz zaman, bunu deneyin. Ne zaman ihtiyaç duyarsanız ve isterseniz bunu uygulayabilirsiniz. Size kendinizi iyi hissettiren şeyleri hatırlayın. Bu sizin köpeğiniz olabilir ya da annenizle şöyle sımsıkı bir kucaklaşma belki de en yakın arkadaşlarınızla geçirdiğiniz güzel bir gün. Nasıl hissettiğinizi hatırladıktan sonra bunu kalbinizde taşıyın yani unutmayın. Bu hissi 20 saniye kadar yaşayın. Güzel, iyi hislerin sizin etrafınızda olduğunu hissetmeniz için kendinize izin verin.

    Yeterince uyuyun: Büyük sınavlar birkaç saat boyunca odaklanmayı gerektirdiğinden oldukça enerji ve dayanıklılık gerektirir. Sınavdan bir gün önce en azından 10 saat uyuduğunuzdan emin olun. Sınavdan bir gün önce sizi eğlendirecek bir şeyler yapmaya çalışın. Örneğin ailenizle bazı beyin jimnastiği yaptıracak oyunlar oynayın ya da sportf bir faaliyete katılın. Bu beyninizin biraz rahatlamasına yardım olacaktır.

    Sağlam bir kahvaltı yapın: Sağlıklı ve sağlam bir kahvaltı yapın. Kahvaltınız enerjinizin mümkün olduğunca uzun süreli olmasını sağlayacak türde olsun ve çeşitli karbonhidratlar ve protein içersin. Yumurta, beyaz ekmek içeren yemekler soda içmekten ya da abur cubur yemekten çok daha faydalı olacakve daha iyi düşünmenizi sağlayacaktır.
    (Kaynak: Dönüşüm Konağı)

    Orjinal Metin:

    Çeviri: Şule Can
    Konu Selina tarafından (27-11-2012 Saat 08:09 AM ) değiştirilmiştir.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  5. #15
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Sınav Kaygısı ve Kendinize İnanmak

    Sınavlarda düşük performans gösteren öğrenciler genelde sınav kaygısını suçlu gösterirler. Bu durum klasik sınav kaygısındansa sıklıkla iyi hazırlanmamış olmanın yarattığı bir sonuçtur. Ancak sınav kaygısının bazı belirtileri hayatınızda mevcut ise belkide gerçek sınav kaygısını yaşıyor olabilirsiniz. Aşağıdaki belirtileri göz önünde bulundurarak ne kadarının size uyup uymadığını tespit edebilirsiniz.

    Sınav kaygısının en yaygın belirtisi sınav esnasında zihinsel bloke ve donup kalma yaşanmasıdır. Sınav kaygısı yaşayan kişi sınav sorularını okurken kelimeleri anlamsız bulabilir. Ya da bu belirtinin daha az şiddetli versiyonu, kavrayabilmek için soruları tekrar tekrar okuma ihtiyacı duyabilir.

    Sınav kaygısının genel belirtisi olan his paniktir. Sınavda tek bir sorunun yanıtını bilememek paniğe sebep olur. Aynı şekilde sınav zamanının sonuna yaklaştıkça da panik durumu gözlenebilir. Sınav süresince oratya çıkan diğer belirtiler: diğer öğrencilerle karşılaştırılınca performansınız üzerine endişelenme, sınavda kolayca dikkatin başka yönlere kayması, sınavdan kaçmanın yollarını arama. Sınav kayıgısının diğer bazı belirtileri sınava çalışırken ya da sınava girmek için beklerken de ortaya çıkabilir:

    •Henüz öğrendiğiniz bilgileri unutmak
    • Konsantrasyonu çok zor sağlama
    •Fiziksel rahatsızlık (mide bulantısı, ani tepkiler, aşırı terleme, kas gerilmesi)

    Sınavdan kalmaktan ya da başarısız olmaktan korkuyor olabilirsiniz. Hatta sınav kaygısı yaşamaktan dolayı o kadar yorulursunuz ki sınav tarihi geldiğinde iyi yapıp yapmamayı artık umursamazsınız. Bu paragraflarda anlatılan türde endişe ve kaygı yaşıyorsanız başedebilmeniz için işte bazı teknikler:

    Sınavdan önce:
    •Konuları öğretmeniniz ve sınıf arkadşlarınızla tartışın.
    •Etkili çalışma ve sınava hazırlanma becerileri geliştirin.
    •Son geceye bırakmaktansa uzun bir süre boyunca tekarlar yapın.
    •Yoğun tekrarları sınavdan birkaç gün önce yapın.
    •Notlarınızı, konunun içeriğini ve ödev problemlerini gözden geçirin.
    •Sınav koşullarına benzer koşullarda uygulama testleri yapın.
    •Sınav durumları için pozitif bir tutum geliştirin.
    •Devamlı ve düzenli çalışma proglamlarına katılın.
    •Sınavdan hemen önce çalışmayın. Rahatlayın ve sınavla ilgisi olmayan birşeylerle uğraşın.
    •Sınavdan 5–10 dakika önce sınıfa gidin ve rahat yerinizi alın ancak ÇOK erken gitmek kaygıya neden olabilir.

    Sınav boyunca:
    •Farklı bir şeyler yapın. Örneğin; bir şeyler için, kalemlerinizi kontrol edin ya da birilerine soru sorun.
    •Vücudunuzun belirli bölümlerini rahatlatın ve sonra gözlerinizi kapatarak derin nefes alın.
    •Kendi kendinize şu cümleleri söyleyerek sakinleşin: “Bu sınav hayatımı sürekli etkilemeyecek. Ben şimdi iyi hissetmek istiyorum.”
    •Gözünüzün önünde sakin ve dinlendirici bir sahne getirin ve kaygılı hissettiğinizde bu sahneyi canlandırın.

    Kaygı ne olacağı konusunda beklentiler ve düşünceler tarafından yaratılır. Yetenekleriniz ve yapabilecekleriniz hakkında kendinize negatif şeyler söylersiniz, sonucunda kaygı gibi negatif bir duygusal tepki ortaya çıkar. Her hangi bir şey ile ilgili inançlarınız beklentilerinizi şekillendirir. Örneğin siz akıllı olamdığınıza inanıyor ve sınavlarda iyi performanslar sergileyemediğinizi düşünüyorsanız, o zaman beklentileriniz başarısızlık yönünde demektir. Negatif beklentiler de beraberinde kaygıyı getirir ve kaygı sizi gerçek performansınızdan uzaklaştırır.

    Bu nedenle siz kendinize ve yeteneklerinize inanıyorsanız dolayısıyla sınavdaki performansınızdan yana pozitif beklentiler içine gireceğinizden kaygının çoğunu yeneceksiniz. Ancak düşük seviyede kaygı daha iyisini yapabilmek için faydalıdır!
    (Kaynak: Dönüşüm Konağı)
    Orjinal Metin:
    Çeviri: Şule Can
    Konu Selina tarafından (27-11-2012 Saat 08:09 AM ) değiştirilmiştir.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  6. #16
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Sınav Kaygısına Yenik Düşmeyin

    Sınava çok az kaldı, Sınav kaygısına yenik düşmeyin!
    Olumsuz düşünen kişi, çiğ bir yumurtayı bütün halde kabuğuyla yutmuş bir adama benzer. Yumurtanın kırılacağı korkusuyla hareket edemez, civciv çıkacağı korkusuyla da hareketsiz duramaz.
    Rus Atasözü

    Sınava az bir zaman kaldı, konuları nasıl yetiştireceğimi bilemiyorum.”, “Bu yıl da kazanamazsam her şey biter.”, “Deneme sınavlarında istediğim puanı alamıyorum. Bu senede kazanamayacağım galiba.” türünden cümleleri sık sık duyarız.
    Her yıl ÖSS’ye hazırlanan öğrencilerin büyük bir çoğunluğunda sınavın nasıl geçeceğine dair bir endişe, kaygı yaratmakta ve bu da sınav motivasyonunu ve başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. Öyleki düzenli çalıştığı halde sınav esnasında aşırı düzeyde heyecanlanan ve bu heyecanı yenemediği için sınav salonundan ayrılan öğrenciler bile vardır. Bu ise kaygıya yenik düşmemenin sınav başarısı açısından ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Konumuza bir benzetmeyle giriş yapalım.

    Kötü Amaçlı Yazılımlar: Kaygı ve Bilgisayar Virüsleri
    Bilgisayarlar temel olarak donanım ve yazılım olarak iki kısma ayrılmaktadır. İnsan belleğini donanım’a, bir eylemi gerçekleştirmek için zihnimize verdiğimiz komutları da yazılım’a benzetebiliriz. Bu yazılımların bazıları istediğimiz sonuca ya da hedefe ulaşmamızı sağlarken (başarma güdüsü, çalışma azmi ve şevki, konsantrasyon v.b) bazıları da zihnimizin sağlıklı bir şekilde çalışmasına sekte vuracak türdendir (Normal düzeyin üstünde kaygı, heyecan v.b). Virüsler bilgisayarların sağlıklı çalışmasını engelleyen kötü amaçlı programlar olarak kabul edilirse normal düzeyin üstünde bir kaygı ve heyecan da belleğimizin çalışmasına engel koyan bir virüs olarak düşünülebilir.Bu virüsler bilgisayara bir kez bulaştığında bilgisayarın çalışmasını ciddi manada etkileyebilecek kadar zararlı olabilmektedir. Buradaki amaç, virüsü bilgisayarımıza bulaştırmamanın yollarını araştırmaktır.
    Eğer bir probleminiz varsa öncelikle yapılması gereken şey problemin ne olduğu belirlemek ve açık seçik bir tanımını yapmak olmalıdır. Problemi tanımak çözüme ulaşmada atılacak önemli adımlardan birisidir. Öyleyse gelin öncelikle kaygıyı yakından tanıyalım.

    Kaygı Nedir?
    Kaygı, bir kişinin (örneğin sınava hazırlanan bir öğrencinin);
    · Çevresinde olup biten olayları nasıl algıladığı ve tepki verdiğine bağlı olarak ortaya çıkan,

    · Başarısızlık duygusu, sonucu kestirememe (belirsizlik duygusu), korku, üzüntü, hayal kırıklığı, çaresizlik gibi heyecanları hissetmesine ve,

    · Fiziksel ve ruhsal olarak kendisini tehdit altında hissetmesine neden olan psikolojik bir durumdur.

    Kaygıyı Meydana Getiren Sebepler
    Gelin şimdide başarısızlık duygusu, korku, belirsizlik, üzüntü, sıkıntı gibi duygu hallerinin ortaya çıkmasını sağlayan faktörlere göz atalım. Bahsedilen duygu hallerinin ortaya çıkmasını sağlayan üç faktör vardır: Dış çevrede meydana gelen bir “olay”ın birey tarafından “algılanması ve yorumlanması” sürecine bağlı olarak ortaya çıkan “fizyolojik düzeyde tepkiler”. Bunu kısaca şu şekilde formüle edebiliriz:

    Olaylar → Düşünceler ve İnançlar → Fizyolojik Tepkiler

    a) Olaylar:

    Genellikle duyguların ortaya çıkmasına, dış çevremizde meydana gelen herhangi bir olay neden olur. Örneğin, bir öğrencinin öğretmenine öğretmenler gününde çiçek vermesiyle ortaya çıkan sevinç, elindeki bıçakla fiziksel varlığımızı tehdit eden birine karşı duyulan korku ve düşmanlık, ÖSS'de istediği başarıyı gösteremeyen öğrencinin hissettiği hayal kırıklığı ve üzüntü gibi durumların temelinde dış bir faktör bulunmaktadır. Belirtmeliyim ki, bu tür olayların bizde korku, hüzün, sevinç, mutsuzluk, kaygı v.b duygu hallerini meydana getirme güçleri yoktur. Olaylar temelde nötrdürler. Ancak bu olaylar duygu sürecinin başlamasına neden olurlar.

    b) İnançlar ve Düşünceler:

    Bir olayı, kendi konumuz açısından, “kaygı verici” ya da “kaygı vermeyici” olarak değerlendirmemizi sağlayan ana faktör, onları değerlendirirken ve yorumlarken düşüncelerimize yön veren inançlarımız ve olayları algılama şeklimizdir. İşte olayların nötrlüklerini, yani tarafsızlıklarını, ortadan kaldırarak onlara anlam veren inançlarımız ve değerlendirmelerimizdir.

    Öğrenci Seçme Sınavı’na hazırlanan birçok öğrenci, sınav kaygısına neden olarak sınavın kendisini örnek gösterme yanılgısına düşmektedir. Hâlbuki her duygu hali gibi, sınav kaygısı da bugüne kadar öğrenegeldiğimiz inanç ve düşüncelerimizin bir ürünüdür.

    Peki bu inanç nedir? Başka bir ifadeyle neye inanıyoruz ki ÖSS sürecinde hayattan zevk almayı bile erteliyoruz?

    Bu sorunun cevabı tam da şudur: Sınavdan elde ettiğimiz başarının sembolü olan puanımızın “kişilik değerimiz”i yansıttığı düşüncesi ve inancı. Durum öyle vahim bir hale gelir ki yüksek bir puan alırsak “değerli, sevilmeye layık”, düşük bir puan alırsak “değersiz” bir varlık oluveririz adeta. Oysaki durum böyle değildir. Sınav sadece bilginizi ve yorumlama gücünüzü ölçen bir araçtan ibarettir. Onu bunun dışında bir konuma yerleştirmeniz hayattan zevk almamanıza neden olacaktır.

    Yoğun sınav kaygısı taşıyan bir öğrencinin, bu durumu değiştirme gücüne sahip olmadığını ifade edişini belki yüzlerce kez duymuşumdur. “Bu elimde değil ne yapabilirim ki? Bunu isteyerek yapmıyorum; ancak değiştirmek de elimden gelmiyor!” diyen bir öğrenci kendi potansiyelini keşfedememiş ve kendisini adeta “çıkmaz bir sokağa” hapsetmiştir. Çünkü böylesi bir sokakta çıkış zannettiğiniz her ışık, sizi kaygıya götürecek sahte bir ışıktan ibarettir.

    Unutulmamalıdır ki hiçbir olay, bizi belirli bir şekilde düşünmeye yönlendiremez. Düşünceyi yönlendiren güç, bizdedir. Dolayısıyla düşünme sürecini başlatan da bitiren de bizlerizdir. Kendimizi tanımamız, içinde yetiştiğimiz toplumsal çevreden öğrenegeldiğimiz düşünce ve yorum kalıplarını anlamaktan geçmektedir. Olaylar karşısındaki düşünce ve inançlarımızı anlamamız sınav kaygısına neden olan “gerçekçi ve akılcı olmayan” düşünce ve inançlarımızı değiştirebilmemizi, dolayısıyla da duygularımızı değiştirebilmemizi sağlayacaktır.

    Sınav kaygısına neden olan bir diğer faktör de düşüncelerle eylemler arasındaki tutarsızlıktan ileri gelen “iç çelişki”lerimizdir. Etkili ve verimli çalışmanın sınavı kazanmak için önemli bir unsur olduğunu her defasında dile getiren bir öğrencinin, yine de eski alışkanlıklarını devam ettirmesi, buna örnek olarak verilebilir.

    Sırası gelmişken değinmeden geçemeyeceğim bir noktada, sınav heyecanı ve kaygısını azaltmak için üç şekilde önlem alınması gerektiğidir:

    · Bunlardan ilki sınava hazırlanma sürecinde konuları zamanında ve anlayarak öğrenmeniz gerektiğidir. Bu da ders öncesinde konuyu gözden geçirme, derste öğretmeni dinleme ve not alma, ders bitiminde de alınan notların belirli aralıklarla tekrar edilmesi ve daha sonra da pratik yapma, yani soru çözmedir. Bu tür verimli çalışma tekniklerini sınava hazırlanma sürecinden bağımsız düşünmek mümkün değildir.

    Akademik başarı ile kendine güven arasında pozitif bir ilişki mevcuttur. Ancak bu demek değildir ki ben kendime güvenirsem çalışmadan da sınavda başarılı olabilirim. Kendinize güvenin; ancak bu güven lafta kalan bir güven olmak yerine, konular işlendikçe çalışma temponuzun ve performansınızın artmasıyla kademe kademe gerçekleşen bir kendine güven olsun.

    Eğerki konuları yüzeysel bir şekilde öğrenmişseniz bu durum psikolojik bir belirsizliğe, bu da sonuç olarak endişe ve kaygıya dönüşebilecektir. İşte endişe ve kaygılarımızın sebeplerinden biri de konuları yüzeysel bir şekilde çalışmaktan ve yeteri kadar soru çözmemekten ve tekrar yapmamaktan kaynaklanan bu belirsizlik duygusudur.

    · Alınması gereken ikinci önlem de sınav stresiyle başa çıkmayı sağlayan telkinler ve egzersizlerdir. Ancak düzensiz çalışma alışkanlıkları sonucunda son anda yapılan telkin ve egzersizlerle (“Eğer, dikkatini toplarsan başarırsın.”, “Heyecanlanmazsan başaracaksın.”) sınav kaygısından kurtulmak pek de mümkün değildir.

    · Kaygıyı azaltmak için alınabilecek önlemlerden bir diğeri de özgüven ve olumlu düşünmektir. “Kendinize güvenmeyi ve olumlu düşünmeyi sakın ihmal etmeyin.” Bu cümlenin neden sık sık söylendiğini hiç düşündünüz mü? Ya da ÖSS’ye gittikçe yaklaşırken bazı öğrencilerin kendilerinde nasıl iştahsızlık, halsizlik, burun kanaması, tansiyon değişikliği, kusma, cilt alerjileri yaratabildiklerini hiç düşündünüz mü? Bu durumu beynin yapısını göz önünde bulundurarak açıklayalım.

    Beynimiz temelde entelektüel faaliyetleri ele alan “üst beyin” ve ısı kontrolü, tansiyon, kimyasal dengeler ve temelde de duygu kontrolünü sağlayan “alt beyin” olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır. Üst beyin, alt beyni kendi istekleri doğrultusunda programlayabilmekte ve fiziksel sağlığı, zihinsel yeteneği, motivasyonu ve iradeyi etkileyebilmektedir. Olumsuz duygu ve düşünceler yüzünden üst beyin alt beyne bu tür etkilerde (iştahsızlık, halsizlik burun kanaması, tansiyon değişikliği, kusma v.b) bulunabilmektedir.

    Bu yüzden de beyninizin size karşı değil de, sizin için sağlıklı ve verimli bir şekilde çalışmasını istiyorsanız kendinize güvenmeyi ve olumlu düşünmeyi ihmal etmeyin.

    devamı alttadır.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  7. #17
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Sınav Kaygısının Sınav Üzerindeki Etkileri

    Stres günlük hayatımızın bir parçasıdır. Üniversite öğrencileri hayatındaki pek çok sebepten dolayı strese maruz kalabilirler: anne-babalarından ayrılma, yurt hayatı, oda arkadaşıyla çelişkileri ve sorunları, yeme ve uyuma düzensizlikleri, vs. öğrenciler aynı zamanda akademik sorunlarda yaşarlar. Çoğu öğrenci sınavdan önce biraz kaygı duyar. Ancak stres çok düşük veya çok yüksek olursa öğrencinin performansı olumsuz etkilenir.

    1.Sinirlilik
    •Sınav kâğıdındaki soruları ve direktifleri anlamakta ve okumakta zorlanma
    •Düşünceleri organize etmekte ve cümleleri toparlamada zorlanma
    •Dikkatsizliğe bağlı hatalar yapma
    •Soruları yanıtlamada yavaşlık
    •Uzun cevaplı soruları yanıtlarken kavramlara ve sözcüklere hakim olmakta zorlanma
    •Gerekli materyali ve biligiyi bilmenize rağmen sınavda düşük performans göstermek.

    2.Zihinsel Engellenme
    •Soruları yanıtlarken donup kalma
    •Sınav biter bitmez cevapları hatırlama.

    Sınav Kaygısına Ne Neden Oluyor?
    •Sınava yeterince hazırlanmama
    •Sınavdan bir gece önceye çok fazla yüklenmek
    •Zamanı kullanamama, son dakikaya bırakmak
    •Bilginin etkili şekilde organize edilememesi
    •Zayıf kalan çalışma alışkanlıkları
    •Geçmiş sınav performanslarına bağlı olarak kaygılanma
    •Diğer öğrencilerin ve arkadaşlarının nasıl başarı gösterdikleri konusunda endişelenme,
    •Başarısızlık korkusu ve sonuçları hakkında kaygılanma
    •Kendinden gerçekçi olmayan beklentiler içine girme
    •Mükemmeliyetçilik
    •Aşırı öz eleştiri
    •Kendini yıkıma uğratma
    •Hepsi ya da hiç düşünme tarzı
    •Olumsuz kişisel konuşmalar.
    (Kaynak: Dönüşüm Konağı)
    Orjinal Metin:

    Çeviri: Şule Can
    Konu Selina tarafından (27-11-2012 Saat 08:10 AM ) değiştirilmiştir.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  8. #18
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart

    Bu makale sınıfta yürüyüp duran ve sonra sakince sınavın başlamasını bekleyen güçsüz ya da iradesi zayıf kişiler için düzenlenmemiştir. Bu makale sınav kelimesini duyduğu an ciddi anlamada travma yaşayanlar için düzenlenmiştir. Sınav korkularını yenmek için adım atmaya karar verenler içindir.
    Ayrıca kaygınızla başedebilme yolları hakkında biraz biligi vereceğiz. Sınava naıl hazırlanmanız gerektiği belirtilmemiştir. Sınava hazırlanmak için size gerekli olan çalışmak ve materyallerinizi temin etmektir. Bu konular farklı makalelerde açıkça anlatılmıştır. Eğere bu konuda zorluğunuz varsa lütfen kendi öğretmenlerinize başvurun.

    Şimdi sınav kaygısının üstesinden gelmeye hazır mısınız?
    Hadi başlayalım. Sınavdayken yanınızdan ayrılmayan bu çirkin stresle başetmek için birkaç basamak vardır. Bu basamaklar pozitif düşünme, kontrollü nefes, korku yanıtıyla uğraşma, kas rahatlatma ve sınavı prova etme’dir. Bu basamakları düzenli olarak uygulamalısınız. Kaygınızı yenmek için sınavdan bir gün öncesini beklemeyin hemen uygulamaya başlayın.

    Olumlu Düşünme
    Sınav size verildiği gün performansınızı olçen bir araçtır. Size sorulan sorular hakkında ne kadar bildiğinizi söyler, bir öğrenci olarak değerinizi ölçmez. Sınava bu gözle bakmanız çok önemlidir aldığınız notun sizin bir yansımanız haline gelmesine izin vermeyin.
    1.Endişelerinizi sözel hale getirin ve sonrasında yazın.
    2.Hemen sonrasında bu ifadelerinizi çürütün. Bu kendi kendinizle konuşmayla başarabileceğiniz konusunda kendinizi kontrol edin.
    Örneğin; “büyük ihtimalle kalacağım çünkü bu öğretmen çok zor soruyor” şeklinde düşünmek yerini ifadelerinizi değiştirin. Negatif düşünceye her kapılmanızda endişelerinizi olumlu bir tutum içinde yeniden söyleyin not edin ve sonra çürütün.
    3.Çalıştığınız yere, evinize kartlar yapıştırın ve üzerinde şöyle yazsın.

    Yapabilirim. Yapacağım. İstiyorum.

    4.Yapabileceğiniz şeylerin, başarmak istediklerinizin ve pozitif zihinsel tutumunuza katkıda bulunan hissetmek istediklerinizin listesini yapın.
    5.Günü yetenekleriniz hakkında pozitif düşüncelerle bitirin.

    Kontrollü nefes
    Kişi nefes verdiği zaman kasları rahatlar. Çok hızlı veya güçlü nefes alıp vermeyin, bu zararlı olabilir.
    1.Gözlerinizi kapatın.
    2.10 kere nefes alıp verin.
    3.Burnunuzdan nefes alın ve ciğerlerinizi doldurun.
    4.Nefesinizi tutun ve 5’e kadar sayın.
    5.Yavaşça ve kolayca ağzınızla nefes alıp verin.
    6.Sadece nefes almaya odaklanın ve başka hiçbir şey düşünmeyin.

    Korku Yanıtıyla Başetme
    Korkunuzu bir olayla ilişkilendirmeniz oldukça normal. Korkunuzla başedebilmek için test durumunu uygulamak bazen yardım edebilir.
    1.Rahatlatma nefes alıp verme tekniğini tekrarlayın.
    2.Sınav sırasında korkuya neden olan 3 tane olayı listeleyin ve bunların içinden en çok ve en az korkuya sebep olan olayı ve nedenlerini yazın.
    3.Tekrar nefes alıp verin.
    4.Olayı hayalinizde canlandırın. Eğer korkulu hissediyorsanız sahneyi aklınızdan atın ve tekrar nefes alın.
    5.Sizi korkutan olayı başarılı bir şekilde, paniklemeden hayalinizde canlandırırsanız diğer aşamaya geçebilirsiniz.
    Tekrar tekrar sınav halini yaşadığınızda daha rahat bir hisse kapılacaksınız ve kötü hislere karşı duyarsızlaşacaksınız.

    Kas Rahatlatma
    Bu çalışma biraz paratik gerektiriyor. Başlamadan önce rahat bir pozisyonda oturmanız gerekiyor. Egzersiz aralarında nefes çalışmaları da yapmalısınız. Düşünce tarzımız olabildiği kadar tekniğe odakalanmak ve bunun sonucunda zararlı kaygıyı azaltmak olamlıdır. Aslında her bir kas grubunu gerip nefes alacaksınız, sonra o gerginliği bırakıp nefes vereceksiniz.
    1.Başınızı eğin ve sağ kulağınızı yakın olabildiği kadar sağ omzunuza yakın tutun. Derin nefes alın ve beşe kadar sayın.
    2.Aynı pozisyoın ve hareketlere başınızı sola eğerek uygulayın.
    3.Sol elinizle bir yumruk yapın ve sıkın. Derin bir nefes alın ve bu kez 10’a kadar sayın.
    4.Aynısını şimdi sağ elinizle yapın.

    Bu egzersizlere devam edin çünkü o hareketlere odaklanacak ve kaygınızı unutacaksınızdır.

    Sınavı Prova Etmek
    1.Kendinizi kaygınızı oluşturan sınav başlangıcında hayal edin.
    2.Anında kendinizi derin
    Konu Selina tarafından (27-11-2012 Saat 08:10 AM ) değiştirilmiştir.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  9. #19
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Sınav Kaygısı Üzerine

    Sınav kaygısının fiziksel belirtileri hızlı kalp çarpınıtısı, ağız kuruluğu, terleme, karın ağrısı, baş dönmesi ve sıklıkla tuvalete gitme ihtiyacını içerir. Kaygı, konsantrasyona ve hafızaya müdahale ederek aslında kesinlikle çocuğun çalışma performansını ve zekâsını yansıtmayan sınavda akıldaki bilgileri hatırlamayı zorlaştırır. Sıklıkla, ezberlenen bilgi ya da madde çocuk sınıfı terk eder etmez aklına gelir.

    Sınav kaygısı yaşayan gençler genelde çok çalışan ve kendileriyle ilgili yüksek beklentiler içinde olan duyarlı öğrencilerdir. Kaygı durumları, öğrencinin belli bir testte başarısızlık yaşamasıyla beraber başlamış ve daha sonra gelecek performansını etkileyen genel bir korkuya dönüşmüş olabilir. Sınav kaygısı çocuğun akademik başarılarında ve kendine güveninde ciddi bozukluklara ve incinmelere neden olabilir. Bu durumu yaşayan çocukların anne-babaları onlarla konuşmayı denemelilerdir. Bazen öğretmenler alternatif olarak yazılı sınavlar yerine sözlü sınavları tercih etmektedirler. Bazı durumlarda çocuğun test teknik ve becerileri üzerine çalışması sağlanarak ya da çocuğa farklı türde sorulara ne tip yanıtlar verileceği konusunda stratejiler öğretildiğinde sınav kaygısı azaltılabilmektedir. Yaratıcı olmak ve sürekli test uygulamaları yapmak hem kaygıyı azaltmakta hem de sınav deneyimi kazandırmaktadır. Eğer sorun hala çözülmezse çocuk pediatristleri çocuğun düşünme şeklini ve testlere verdiği tepkileri değiştirmek için davranış terapistlerini tavsiye edebilirler.

    Davranış ve bilişsel davranış terapisi sınav kaygısıyla başetmek için çok çeşitli stratejiler sunmaktadır. Çocuğa sınav olmayı “okulda oyun oynama” ya da defter, kalemler gibi teşvik edici unsurlarla bir şeyler yaratıyormuş gibi yansıtarak sınavın çocukta daha pozitif bir zihinsel görüntü geliştirilmesi mümkündür. Çocuk kendisini rahat bir ortamda ya da onda pozitif hisler uyandıracak olaylar ile bağdaştırarak bir sınavda hayal ettiği zaman da zihinsel görüntü kullanılabilir. Böyle bir etkinliğin aşamaları şunlar olabilir: 1)sınav olduğunuzu hayal edin. 2)zamanı ayarlayıp bir sınav uygulayın 3) size gerçek sınavın yapılacağı sınıfta oturun ve sınav olduğunuzu düşünün 4) ve zaman ayarlamadan gerçek bir test uygulayın.

    Bir pozitif ifadeler listesi size sınav kaygısına karşı savaşmanız için faydalı olacaktır. Örneğin; “Bu sınav için yeterince çalıştım ve karşıma ne geleceğini biliyorum.” Ya da “Bu sınav sadece benim notlarımın bir parçası” gibi ılımlı düşüncelerle kendinizi iyi hissedebilirsiniz. Eğer öğretmen izin verirse bunları küçük kartlara yazıp sınavda yanınızda bulundurabilirsiniz. Böylece sürekli tekrar ederek kaygınızı uzaklaştırabilirsiniz.

    Sınav kaygısını tedavi etmek için kullanıla diğer teknikler hipno-terapi ve bio-geri bildirimleri içermektedir. Daha da zor durumlarda danışmanlıklara başvurularak bu tür teknikler ve tedaviler uygulanabilir.
    (Kaynak: Dönüşüm Konağı)

    Orijinal Metin:
    Çeviri: Şule Can
    Konu Selina tarafından (27-11-2012 Saat 08:11 AM ) değiştirilmiştir.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  10. #20
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart Sınav Kaygısı Yaşayan Çocuğunuza Nasıl Destek Olursunuz?

    Bu makalemizde çocukları OKS ya da ÖSS gibi sınavlara katılacak olan ailelere bazı önerilerde bulunmaya ve şu sıralar çokça konuşulan sınav kaygısı konusunda okurları aydınlatmaya çalışacağız.

    Kaygı psikolojik ve çevresel olaylara karşı gösterilen duygusal bir reaksiyondur. Aslında evrensel ve normal bir insan duygusu olarak kabul edilen kaygıyı temel olarak durumluk ve sürekli kaygı olarak ikiye ayırabiliriz. Sürekli kaygı ya da yaygın kaygı kişinin genel olarak yaşadığı ve pek çok olayda ortaya çıkan bir durumdur. Bu tür kişiler bir yakınları yolculuğa çıktıklarında vardığını bildirdiği telefonu heyecanla bekler, kötü bir şey olacağı endişelerini içlerinden bir türlü atamazlar. Genellikle verdikleri tepkinin abartılı olduğunun farkında olsalar dahi, kendilerini engelleyemez ve olaylar karşısında sanki olumsuz bir şey olacakmış gibi korkarlar. Bu gibi insanlar için çocuğun okuldan kapkaça uğramadan, başını yarmadan, trafik kazası geçirmeden, kızlarının gittiği okul balosundan başına bir şey gelmeden dönmesi gibi endişesi çok rahatsız edicidir. Bu kişiler çoğu zaman tehlikelere karşı hazırlıklı olmaya çalışır ve kötü bir şey olacağı korkusuyla yaşarlar. Kadınlar arasında erkeklere göre daha yaygındır. Durumluk kaygı olarak bahsettiğimiz şey ise daha az rahatsız edici olan ve kaygı duyulan olay ortadan kalktıktan sonra kaybolan tipteki kaygılardır. Bunun en iyi örneği sınav kaygısıdır. Sınavdan sonra ortadan kaybolur. Ve yerini daha normal olana, gelecek kaygısına bırakır. Yaygın kaygı bozukluğu problemi olan kişiler bu durumu daha ağır yaşar ve sürekli olarak olumsuz bir sonuç geleceği duygusuyla harap olurlar. Peki, biz yetişkinler, sınav kaygısı konusunda iyi bir sınav verebiliyor muyuz acaba?

    Sınav Kaygı iki açıdan ele alınabilir. Bunlar sağlıklı kaygı ve sağlıksız kaygıdır. Sınava giren bir öğrencinin sınav sonucunda alacağı notun kötü olacağından endişelenmesi ve bundan dolayı sınava önem vermesi, sınavın ileride yapmak istedikleri için bir araç olduğunun farkında olması sağlıklı kaygıdır. Bir miktar kaygı dikkati yoğunlaştırmak için faydalıdır. Tamamen kaygısız isek bu motivasyonu engeller. Bu tip öğrenci sürekli çevresinin baskısı ile sınava hazırlanır. Sağlıksız kaygı ise yoğun sınav kaygısının yaşanmasına örnek olarak verilebilir. Sınav kaygısı gözlenen çocuklarda genellikle sınavın önceki gününden başlayan ve sınavın ilk 20 dakikasına kadar süren ve bedensel tepkilerle kendini gösteren bir duygudur. Bu bedensel tepkiler genellikle şunlardır.
    Kalp çarpıntısı
    Hızlı soluk alıp verme
    Ateş basması
    Vücutta uyuşmalar
    Mide bulantısı
    Karın ağrısı
    İshal,
    Baş ağrısı
    Göğüs ağrısı
    Baş dönmesi
    Baygınlık hissi
    Sık idrara çıkma
    Uykusuzluk
    NOT: Eğer çocuğunuz bunun gibi şeyler yaşıyorsa bir uzmana görünmesini tavsiye ediyoruz. Unutmayın, çok büyük bir sorun değil, eğer yaygın kaygı bozukluğu eşlik etmiyorsa birkaç seansta halledilebilecek bir problemdir.

    Çocuk bunları yaşarken derin bir karamsarlık içindedir. Ve içinde büyük bir başarısızlık korkusu vardır. Peki, bu duygu doğuştan olmadığına göre, ailesinden, çevresinden ve arkadaşlarından öğrendiği bir duygudur. “Kazanmazsam mahvolurum, ölürüm ondan iyi” diye düşünen öğrenci sınavı bir kişilik problemi haline getirerek, hayatının amacı gibi görmeye başlar.

    Sınavın araç olmaktan ziyade bir amaç haline gelmesinde iki temel etken vardır. Bunlardan birincisi sınava verilen anlam diğeri de başarı baskıdır.

    Sınavda başarılı olmak önemlidir ama her şey demek değildir. Ancak kimi zaman ailelerin kendi başarı ihtiraslarını çocuk üzerinden tatmin etmeye çalıştıkları görülüyor. Halbuki çocuklar bizim olamadığımız yarınlarımız değillerdir. Öyle ki ebeveynler özellikle anneler çocuklarından çok daha hırslı olabiliyorlar. Bu durumda ciddi bir kaygı kaynağı olabiliyor. Bu gibi annelere kendilerinin de sınava girmelerini öneriyorum. İyi anne çocuğuna üniversiteyi kazandıran, onu yediren, içiren, giydiren anne değil, onu sağlam ve güçlü kişilik sahibi bir birey olarak yetiştirendir.

    Öncelikle çocuklarımızın içinde bulundukları ergenlik döneminden nasıl etkilendiklerin
    Konu Selina tarafından (27-11-2012 Saat 08:11 AM ) değiştirilmiştir.
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon

Benzer Konular

  1. Kimler kan veremez
    By g1z4y in forum Sağlık
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 07-07-2009, 11:29 PM
  2. Akıl Hastaları Hak İhlali Yaşıyor.
    By 9 ŞUBAT in forum Sağlık Servislerine ya da Uzmanlara Ulaşmayla İlgili Problemler
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 18-11-2008, 08:05 PM
  3. Sürekli mesaj gönderenler psikolojik rahatsızlık yaşıyor
    By saviola in forum Sosyal Çevreyle İlgili Problemler
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 29-03-2008, 04:23 PM
  4. Kimler Mi Sinir Bozar?
    By birmelek in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 11
    Son Mesaj: 17-02-2008, 09:40 PM
  5. Yalani Kimler öğretir çocuklara...!!
    By esin_29 in forum Evle İlgili Problemler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05-01-2008, 12:03 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •