Bir insan nasıl olur da yarım asırlık eşini tanıyamaz, diye düşünmeyin. Çok şaşırtıcı ve acı da olsa, yaşanmış bir gerçek bu. Üstelik hemen her evli insan az ya da çok yaşıyor bunu.
Birbiriyle evlenmek için önlerindeki engellerle yıllarca savaşan çiftler, evlendikten bir müddet sonra birbirine giriyorlar. "Tanıyamamışım" diyorlar. Haklılar. İnsanları tanımak kolay değil. Ve asıl zor olan, sevdiğiniz kişiyi evlenmeden önce tanımak.
Eşinizi doğru tanımak size ne kazandıracaktır?
Tanıdığınızda hoşlanmayacağınız yönlerini görünce evlenmekten vazgeçecek veya boşanacak mısınız?
Elbette ki hayır! Öğrendiğinizde hemen vazgeçeceğiniz bazı bilgiler mutlaka olabilir; ama "doğru tanımak," hoşlanmadığınız durumda hemen vazgeçmek için değil; ona uygun davranışları sergilemeniz için.
Eşinizin kişilik özelliklerini, yeteneklerini, güçlü ve zayıf yönlerini, duygusal ihtiyaçlarını, korktuğu ve hoşlandığı şeyleri, temsil sistemlerini, sevgi dilini, beğeni ve beklentilerini bilirseniz, onu doğru tanımış; bu bilgilere uygun davranışları gösterirseniz de, doğru davranmış olursunuz.
Tabiî burada birer kelime olarak andığım tanıma noktalarının her biri geniş bir şekilde açıklanmaya muhtaç.
Acaba siz ve eşiniz, hangi kişilik tipine sahipsiniz?
Bugüne kadar bilinen dört farklı kişilik tipi var: Popüler neşeli, güçlü kararlı, mükemmeliyetçi ve barışçıl sevecen.
Bunlar birbirinin zıddı veya alternatifi değildir. İyi veya kötü diye de nitelendirilemez. Sadece hayatımıza zenginlik ve renk katan birer farklılıktır. Eğer bu farklılığı, sizi mutsuz edecek bir olumsuzluk kabul ederseniz, gerçekten mutsuz olursunuz.
Eşinizin kişilik tipini keşfettiniz ve bu hoşunuza gitmedi diyelim. Hiç zorlamayın. Onun kişiliğini değiştiremezsiniz. Ama o kişiliğe göre davranırsanız mutlu olursunuz. Kişilik değişmez, ama karşılıklı hoşgörü ve anlayışla, daha esnek hâle getirilebilir. Kişiliği değiştirmeden de, davranışlar değiştirilir, kontrol altına alınır ve yönlendirilir.
Diyelim ki eşiniz mükemmeliyetçi bir kişilik tipine sahip. Evde her şeyi dağıtmanızdan elbette rahatsız olacak. Çünkü, o her şeyin tertipli ve düzenli olmasını istiyor. Yapacağı işi önceden plânlamayı seviyor. Onun dünyasında rastgele işler, pejmürdelikler olamaz.
Eğer kendinizin ve eşinizin kişilik tipini öğrenmek isterseniz, Florence Littauer'in "Kişiliğinizi Tanıyın" isimli kitabını gecikmeden okuyun. Bu vesileyle eşinizi tanırsanız, onun kişiliğine uygun davranırsınız.
Kişilik tipleri gibi, sevgi dilleri de farklıdır. Sevgi dili, birbirimize sevgimizi gösterirken kullandığımız formüldür. Bilinen sevgi dilleri beş tanedir. Bunlar, hizmet davranışları, onay sözleri, nitelikli beraberlik, fiziksel temas ve hediye almaktır.
Sırasıyla örneklemek gerekirse, yemek pişirmek bir sevgi ifadesidir. Takdir etmek, beğendiğini söylemek sevgiden gelir. Birbirinize odaklanarak birlikte vakit geçirmek ancak sevgiyle mümkün. Eşinizin elini tutmak ve çiçek almak da bir sevgi ifade biçimidir.
Acaba eşiniz, bu beş farklı sevgi ifade biçiminden hangisinden daha çok hoşlanıyor?
Birisi, en önemli olandır. Yerine göre hepsinden az veya çok hoşlanan insanlar da vardır. Ama birisi, daha önceliklidir. Asıl isteği, nitelikli beraberlik olan eşinize, yıllarca çiçek taşımanız pek anlam ifade etmeyebilir. Çünkü o çiçekten çok, sizinle birlikte olmayı arzu ediyor. Eşinizin sevgi dilini fark ederseniz, boşuna kürek çekmekten kurtulursunuz.
Eğer Dr. Gary Chapman'ın "5 Sevgi Dili"ni okursanız, eşinizin bilinmeyen yönünü keşfedersiniz. Ona bu bilgi ışığında davranırsanız, sizi şok edecek mutlulukları yakalayabilirsiniz.
Peki, ya eşinizin zekâ çeşitlerinden hangisine sahip olduğunu biliyor musunuz?
Zekâ deyince aklımıza hep matematiksel zekâ ve güçlü hafıza gelir. Bir çocuğun matematiği güçlüyse, onun zeki olduğuna inanırız. Çok konuşan, çok hareketli ve hep yaramazlık yapan çocuğun pek zeki olduğuna inanmayız. Sessiz duran çocuk, usludur. Çok konuşan ve hareketli çocuğa, sessiz ve sakin olması için, "šurada uslu uslu otur" deriz. "Us" akıl olduğuna göre, suskunluk ve hareketsizlik, "akıllılık"la eşanlamlıdır.
Halbuki, çok konuşan çocuk, "dilsel zekâ"ya, aşırı hareketli bir insan da, "bedensel zekâ"ya sahiptir. Birincisinden iyi bir spiker, iyi bir standapçı; ikincisinden de ünlü bir sporcu olabilir.
Zekâ, matetiksel bilgiden ya da üstün ezberleme gücünden ibaret değildir. Kaldı ki, hafızayı güçlendirmenin de bir yöntemi vardır.
Eşinizin insanlar arası ilişkilerde başarısı varsa, "sosyal zekâ"ya sahip demektir. Müziksel zekâ, doğa zekâsı, bireysel zekâ, görsel zekâ, diğer zekâ çeşitleridir. Size düşen, eşinizin ve çocuklarınızın hangi zekâ çeşidine sahip olduğunu fark edip, onu geliştirmenizdir.
Özetle, bugünkü bilim, "çoklu zekâ"yı kabul etmiştir. Buna göre, zeki olmayan insan yoktur. Sadece farklı zekâlar vardır.
Maalesef, bırakın eşini detayllı bir şekilde tanımak, yıllardır evli oldukları halde eşinin belirgin on özelliğini bile sayamayan kadınlar veya erkekler var. İsterseniz bir deneyin. Siz ve eşiniz, birbirinizin on belirgin özelliğini bir kâğıda yazın ve birbirinize gösterin.
Bakalım yazdıklarınız doğru mu?
Eğer yanlış veya yetersizse, hiç gecikmeden eşinizi tanımaya bakın. Unutmayın: Bunun için ne kadar çaba harcasanız, değecektir.
KAYNAK:Cemil Tokpınar
Yer imleri