İlaç Tedavisi
Bu bozukluğu olanların çoğunda, DEHB ile yeterince başa çıkmada tek başına olmasa bile, ilaç tedavisi genellikle gereklidir. İlaçla biyolojik düzeltme sağlanmaksızın, çoğu DEHB olan gencin insan ilişki güçlükleri, okul başarısı, aile ile uyuşma, kendileri hakkında iyi hisler duyma ve ergenliğe geçiş görevleri gibi durumlarla başa çıkmada büyük güçlükler yaşarlar.
Çoğu ergen; doğal yaşları gereği, kontrolün dıştan bir ajanla sağlanması nedeniyle ilaca direnç gösterirler. Bu direnç 12-15 yaşları arasında özellikle çok fazla iken, 16-18 yaşları arasında kısmen azalır. Pediatrist karar alırken ergeni karar verme süreci içine katmalı ve tedavinin her yönünü açıklamalı, ergenin duygularını ve kaygılarını ciddiye almalıdır. İlaca karar verirken ergene “veto hakkı” verilmesi, işbirliğine razı olmada kontrol duygusu artırır. Pediatrist ilaç kullanımını anne-baba yanında olmaksızın konuşmalı ve DEHB hakkında açıklayıcı bilgiler vermelidir. DEHB’nun “beyindeki hafif bir kimyasal imbalans” olan nörobiyolojik bozukluk olarak açıklamalıdır. İlacın bu kimyasal imbalansı düzeltirken kişilik değişimine yol açmadığı ve yaşamını kolaylaştıracağına işaret etmelidir. Stimulan ilaçların yapmak istediği şeye konsantre olmasını kolaylaştıracağını açıklamalıdır.
İlaç hakkında bilgi verdikten sonra, pediatrist ergenin kaygılarını dikkatlice dinlemelidir. Yaygın kaygıları: arkadaşlarının alay edeceği korkusu, her öğlen ofisten hap almak için gittiğinde utanç, ilacın kişiliğinde kalıcı değişiklik yapacağı kaygısı, kendini tuhaf hissedeceği korkusu, bağımlılık veya onsuz yapamayacağı korkusu, onu ilaç nedeniyle yetişkinlerin kontrol etmesinin artacağı korkusudur (Robin 1998).
Ergenlerde de stimulanlar ilk tercih ilaçlardır. Antidepresanlar ikinci tercih veya duygudurum ve anksiyete bozukluğu komorbiditesinde birlikte kullanırlar. Stimulan ve antidepresanlardan yararlanma olmadığında, üçüncü tercih ilaç klonidin gibi diğer medikasyonlardır.
Metilfenidat çocuklarda en sık reçete edilmesine karşın, etki süresinin kısa olması ve gençlerin okulda öğlen dozunu almaya isteksiz oluşu nedeniyle, ergenlerde daha az tercih edilir. Etki süresinin daha uzun olması nedeniyle Adderall ve dekstroamfetamin daha iyi seçimdir. Potansiyel karaciğer toksitesi ve diğer medikasyonlara oranla daha zayıf stimulan etki nedeniyle pemolin en az tercih edilendir. Metilfenidat kullanırken, etkilerinin iyi düzenlenmesi için kısa etki süreli ve sürekli salınan formlarının birlikte kullanımı sıklıkla gereklidir.
Vücut ağırlığına göre stimulan ilacın dozu ile ilgili formüller geliştirilmiştir, fakat deneysel çalışmalar doz ayarlamada bu yaklaşımı desteklememiştir (Rapport&Kenney 1997). İlacın dozu; bireysel metabolizma, DEHB semptomlarının şiddeti, komorbid durumun varlığı, bireyin diğer davranışsal özellikleri ve ergenin okul ve ev ortamındaki doğasına göre ayarlanır. Dereceli doz artırarak, geribildirim ve gözlemlerle gerçek doz yakalanmalıdır.
Stimulanlar işe yaramadığında veya depresyon ve anksiyete bozukluğu gibi komorbid durumun tedavisinde nonstimulan medikasyonlar yararlıdır. Komorbid depresyon ve anksiyetenin tedavisinde hem trisiklik antidepresanlar (imipramin, desipramin, nortriptilin) hem SSRI’lar (fluoksetin, fluvoksamin, sertralin, paroksetin) yazılabilir. Komorbid bipolar bozukluk durumunda lityum veya valproik asit kullanılabilir.
Rehberlik ve Danışmanlık
Aile ergenlik ve DEHB konusunda bilgilendirilmelidir. Uygun aralıklarla aile toplantılarının düzenlenmesi sorunları çözmede ve aile bireylerinin kaynaşmasında önemlidir. Aile toplantılarında sorunları çözümlerken aşağıdaki basmakları izlemelidir:
Sorunu tanımlayın: suçlama olmaksızın her bir kişinin görüşleri alınarak problemi tanımlayın.
Beyin fırtınası çözümler: Değerlendirme yapılamaksızın herbir bireyin çeşitli çözüm üretmelerini sağlayın.
Çözümleri değerlendirin: Her bir çözümü değerlendirin ve oylayın. En çok oy olan çözümü belirleyin.
Uygulamaya konacak çözümün ayrıntılarını planlayın
Okul Problemleri
DEHB olan ergenler aşağıdaki okul güçlüklerinin bir veya birkaçını gösterirler: (1) ev ödevlerini tamamlamama, (2) testlere kötü hazırlanma, (3) zayıf organizasyon becerisi, (4) materyali zayıf anlama, (5) sınıfta derslere katılmama veya yardım için öğretmene soru sormama, (6) Sınıfta yıkıcı davranışlar, (7) okuldan kaçma. DEHB olan çoğu ergende okuma, yazılı ifade veya matematikte öğrenme bozukluğu eşlik eder. Bu sorunların sonucu olarak, sınavlarda düşük not alır ve genç ailesi ile sürekli ders başarısızlığı nedeniyle çatışmaya girer. Ev ödevi en sık güçlük yaşanan alandır. Ev ödevi ve çalışma ergenle birlikte programlanması önemlidir.
donuşumkonagı.net
Yer imleri