Şu an çok şükür iyiyim, ilaçlarımı düzenli kullanıyorum.
En son geçen sene ağustos ayında hastalandım. Şu an çok salakça geliyor ama bunları birilerinle paylaşmam gerek, bunu mantıklı bir düşünce olmadığını kendime onaylama durumu oluyor. Ölüm korkusu, cehenneme gitme korkusu, takıntı şeklinde oluştu. Gerçekle hayal arasındaki bağlantı kopmuştu.
-günde 5 vakit ezan okunuyorsa, her ezan bitiminde öleceğimi düşünüyorum , önce kelime şahadet getiriyorum ardından kelime tevhid getiriyorum. Ezan bittiğinde Allah diye var gücümle bağırıyorum. Gerçek ölüm korkusu, gerçek öleceğini düşünmek inanın çok zor.
İnternetten imanın şartı, islamın şartını okuyorum bir sonraki ezana kadar.
Hastayken yaptığım günahları eşime anlattım.
Ardından 1 yıl emdr terapisi aldım, tabi ilaçlarımı hiç aksatmadım.
Ahmet Ümitin bir kitabından bir hezeyan oluşturdum. Orda yaşlı bir adam hastalandığında bazı yaptığı şeyleri hatırlayamıyor. Psikolojik füg hastalığı. Acaba ben de eşime çocuğuma zarar verdim mi diye korkuyordum. Korkuyordum , hatırlayamadığım zamanlar içimden bir canavar mı çıkıyor diye düşünüyordum.
Telefonla canlı yayın yapanlarla konuştuğumu sandım.
İnternette illuminati, ben istihbaratçı mıyım yazdım ve etrafımdaki insanların polisin beni takip ettiğini düşündüm. Cama keskin nişancılar ateş eder diye yaklaşamadım. Perdeleri sürekli kapalı tutuyordum.
Yer imleri