Merhaba arkadaşlar,başlıkta da belirttiğim gibi okb'siz bir yaşam mümkün.Uzun yıllar boyunca okb ve anksiyete bozukluğundan çekmiş biri olarak sizlere kendi yaşadığım durumlardan ve tecrübe ettiğim olaylardan örnekler vermek istiyorum.
Öncelikle herkeste olan bir algıdan bahsetmek istiyorum.Hepimiz okb'den kurtulmak istiyoruz,bu acı bir an önce bitsin,üzerimizdeki lanet kalksın istiyoruz.Kalksın ki hayatı kaçırdığımız yerden yakalayalım,hedeflerimize dörtnala koşabilelim,utandığımız kıza rahatça açılabilelim vs Belki de önceden benim de dahil olduğum kısma dahilsiniz;intihara teşebbüs ettiniz,hayatınızdan nefret ediyorsunuz,sizi anlayan bir aileniz yok,normal insanlara ölümüne özeniyorsunuz,kapıcı hayri dayının psikolojisine bile imrenerek bakiyorsunuz.İşte tam bu noktada diyorsunuz ki "Şu okb'yi bir atlatsam var yaa".. Ki haksız da değilsiniz çünkü genelde okb bozukluğu yaşayanların çoğunluğu yapmak istediklerini yapamadıklarından içlerinde bir sürü hedefleri birikiyor.Okb'yi atlatınca da böyle makinalı tüfek gibi bütün hedeflerini şaak şaak vuracaklarını düşünüyorlar ama bakalım bu önerme ne kadar gerçeği yansıtıyor kendi tecrübelerim ışığında bir bakalım isterseniz.
Ben on iki seneye yakın yaşadığım bu rahatsızlığın ardından zihinsel huzur dediğimiz evreye geçtiğimde yeniden doğmuş gibi hissettim.Sokakta oynayan çocuklara baktığımda onların hissettiği neşeyi hissetmek,kalabalık bir ortama girdiğimde insanların hareketlerini,yüzlerini kaygı yaşamadan izleyebilmek,konuştuğum kişinin yüzüne bakarken aklıma egemen olan dinginlik halini yaşarken muazzam bir keyif alıyordum.Kendimi huzursuz hissettiğim ortamlarda artık normalliğin getirdiği rahatlik hakimdi.Tanimadiğim birisiyle konusurken inanilmaz rahattim,yuruyusum bile degisti.Biri gelip bana" is bulamiyorum psikolojim bozuldu" dediginde " peheey dert ettigin seye bak ben neleri atlatmisim " tarzinda yaklasirdim.
Gel zaman git zaman boyle bir sure gecti.Normalliği kutsayan ben yavaştan normalliğin getirdiği sorunlarla yüzleşmeye başladım.Öyle ki,okb'li olduğum dönemler öğrenciydim ve maddi bir sorumluluğumda yoktu.Ama okb'yi atlatmamın ardından bir gazla iş kurup evlenince işler biraz değişti İlk olarak iş hayatına atılmamla insan içine çıkamayan ben,doksan kişilik bir ekibe dahil oldum.Her gün tanımadığım onlarca kişiyle tokalaştım,iş bağladım,görüşmelere gittim.İşin aslı,okb'mden eser kalmadı.Kafam o kadar yoğundu ki analiz yapacak gücüm bile kalmıyordu.Yaklaşık bir sene bu tempoda gittim,artık okb ne onu bile unuttum.Bazen kasıtlı olarak takıntılarımı düşünüyordum,hiç içim cız bile etmiyordu.Aklıma geldiğinde ne yapacağımı bilemediğim,soğuk terler döktüren düşünceler sivrisinek vızıltısı gibi kaldılar.Artık benim için öncelik değişmişti.Anksiyetelerim yerini reel kaygılara bırakmıştı.İşten çıkarsam ne olur,kirayı denkleştirir miyim,daha iyi bir işte çalışabilir miyim tarzında sorularla normal insanlar gibi boğuşurken buldum kendimi.Ancak şu yazdıklarım sizde bir umutsuzluk oluşturmasın,aksine yaşadığınız her ne olursa olsun psikolojiniz demir gibi oluyor.Normal insanların yandım bittim dediği şeylere gülüp geçebiliyorsunuz bile.Okb atlatma sürecinde kendinizi psikolojik açıdan iyi yetiştirebilirseniz size işyerinde mobbingin kralını bile yapsalar tınlamıyorsunuz.Bana geldiğimden beri zıt giden kadın ben onu tınlamayınca elinde "kafaya takmama sanatı" yazan kitapla gelir oldu ofise )Yani toparlamam gerekirse arkadaşlar,okb'yi atlatmak "mümkün".Yalnız atlattıktan sonra müthiş bir patlama yapıcam,limitless filminin ikincisini çekicem gibi bir beklentiye girmeyin üzülebilirsiniz Size tavsiyem her zaman gerçekçi beklentiler içine girmeniz ve kendinizi yetiştirmeye devam etmeniz.Çünkü ben de dahil,bizi engelleyen şeyin okb olduğunu sanıyoruz.Okb sadece " günah keçisi" arkadaşlar.Asıl aşmamız gereken mesele "özgüven problemi".Tecrübe ettiğim üzere " ÖZGÜVEN NEDEN,OKB SONUÇTUR arkadaşlar.Okb ve anksiyete özgüven eksikliği temelinde yükselir.Özgüveni bir kök,okb yi bir ağaç olarak düşünürsek ağacı kesmekle sorun çözülmez.Var olan kök yeni ağaçlar oluşmasına zemin hazırlayacaktır.Bu upuzun yazımı okuyabilenlere teşekkür ediyorum,umarım sizlere eski bir yoldaş olarak faydam olabilir