Hayatta hiçbir zaman sahip olamayacağım yağmur ormanlarını yakmak istiyordum. Uzaya
klorofluorokarbon gazları pompalayıp ozon tabakasında
koca koca delikler açmak istiyordum.
Dev tankerlerin boşaltma vanalarını açmak, açık denizlerdeki petrol kuyularının kapaklarını kaldırmak istiyordum. Yemeye paramın yetmediği bütün balıkları öldürmek, asla göremeyeceğim Fransız kumsallarını kirletmek istiyordum.
Bütün dünyanın dibe vurmasını istiyordum
Hayatta hiçbir zaman sahip olamayacağım yağmur ormanlarını yakmak istiyordum. Uzaya
klorofluorokarbon gazları pompalayıp ozon tabakasında
koca koca delikler açmak istiyordum.
Dev tankerlerin boşaltma vanalarını açmak, açık denizlerdeki petrol kuyularının kapaklarını kaldırmak istiyordum. Yemeye paramın yetmediği bütün balıkları öldürmek, asla göremeyeceğim Fransız kumsallarını kirletmek istiyordum.
Bütün dünyanın dibe vurmasını istiyordum
Zaman aslında mekânın bükülmesinden ibarettir der kuantum düşünce.
Bu bakımdan aslında zaman diye bir şey yoktur.
Hatta bu mekanı yeterince bükebilirsek zaman içinde yolculuk bile yapılabilir diyen popüler fizikçilerde var.
Bir kağıdı geriye doğru bükerseniz,başladığınız yere geri dönersiniz.
Mekânın bükülüp zaman içinde yolculuğun mümkün olması ihtimali bu örnekle açıklanır.
Genelde yabancı kanallarda bu konuyla ilgili sıkça program yapıyorlar.
Mekânın kişinin algısına göre farklı bükülmesi daha önce bahsettiğiniz sevdiğiniz insanla geçen saatlerin çok hızlı geçip,sıkıcı bir işle uğraşırken ise yavaşlaması olarak hissedilir.
Canlılarda da algılar çok farklıdır.
Bir sineğin algısı sizden çok hızlıdır.
Sizin için anlık olan bir işi bir sinek ağır çekimde izler.
Konu Denge tarafından (04-01-2019 Saat 09:39 PM ) değiştirilmiştir.
Zaman yoksa neden yaşlanıyoruz? Yaşlanmak olarak değilde yaşlanmayı bir olay yani değişim olarak kabul edersek bu değişime neden olan nedir? Cevabım zamandır. Bir nevi kısır döngü içinde sıkışıp kalıyoruz. Geçmiş şimdi ve gelecek düşünüldüğünde geçmiş ve geleceğin şimdinin içinde evrilmeye mahkum olduğunu görürüz. Asıl olan şimdidir. Geçmiş ve gelecek şimdinin yansımalarıdır. Sanırım saçmaladım.
Hayatta hiçbir zaman sahip olamayacağım yağmur ormanlarını yakmak istiyordum. Uzaya
klorofluorokarbon gazları pompalayıp ozon tabakasında
koca koca delikler açmak istiyordum.
Dev tankerlerin boşaltma vanalarını açmak, açık denizlerdeki petrol kuyularının kapaklarını kaldırmak istiyordum. Yemeye paramın yetmediği bütün balıkları öldürmek, asla göremeyeceğim Fransız kumsallarını kirletmek istiyordum.
Bütün dünyanın dibe vurmasını istiyordum
''Genelde öyle olur dostum. Hayat, mutsuzluk fonunun üzerine mutluluk kırıntıları dökülmüş bir resim gibidir. Normal olan mutsuz olman zaten. Mutlu olman anormaldi.''
dreamer8
İnsanın mekana bağlanışı kaderdir.
Zaten bu durum madde ile mana arasındaki düğümdür benim görüşünce.
Sonsuzluk ve zamansızlık aleminde hiç yaşlanmayan bir ruhun-canın sonlu olana bağlanmasının sebebi nedir dersen;
Bence bunun sebebi insanı eğitmek ve aslını,özünü, o irade dediğimiz cevherini işlemek,aynı zamanda seni sana göstermektir.
Konu Denge tarafından (04-01-2019 Saat 08:57 PM ) değiştirilmiştir.
Kuantumcular bir keman teli örneği verirler.
Bununla ilgili "Mizan Denge Üzerine Kuruludur" başlığı altında bir şeyler yazmıştım.
İnsan ruhunun yaratılıp bedenine üflenmesiyle mekan ve zaman başlar.
İnsan sonsuzluk yolculuğuna çıkar.
Aslında herşey başka bir boyutta yaşanmış ve bitmiştir belkide.
Ya da Levh-i Mahfuzda yazılıdır diyelim.
Geçmiş ya da gelecekte yaşanan bir olay bugünü etkiler yani titreştirir.
Konu Denge tarafından (04-01-2019 Saat 09:04 PM ) değiştirilmiştir.
Hayatta hiçbir zaman sahip olamayacağım yağmur ormanlarını yakmak istiyordum. Uzaya
klorofluorokarbon gazları pompalayıp ozon tabakasında
koca koca delikler açmak istiyordum.
Dev tankerlerin boşaltma vanalarını açmak, açık denizlerdeki petrol kuyularının kapaklarını kaldırmak istiyordum. Yemeye paramın yetmediği bütün balıkları öldürmek, asla göremeyeceğim Fransız kumsallarını kirletmek istiyordum.
Bütün dünyanın dibe vurmasını istiyordum
Bunlar sen mekana ve zamana bağlandıktan sonraki süreçler.
Yoksa elbette her hücre için bir programlanmış hücre ölümü zamanı vardır.
Patoloji,fizyoloji kitapları bu konularla doludur.
Kanser programlanmış hücre ölümü mekanizmasının bozulmasına bir örnektir.
Hücreler kontrolsüz bir şekilde bölünür.
Ama senin sorduğun sorular uluhiyet boyutuna ait sorular.
Bu boyutta cevaplar subjektiftir.
Tek bir cevap bulamazsın yani.
Nesnel bir cevapta bulamazsın.
Kutsal kitaplar her insan için bir ömür tayin edildiğini söyler.
Vahye,ilhama,keşfe kapalıysan elbette bu cevapların senin için bir anlamı da olmaz.
Konu Denge tarafından (04-01-2019 Saat 09:17 PM ) değiştirilmiştir.
Yer imleri