7 sonuçtan 1 ile 7 arası

Konu: Ölmek için sebepler

  1. #1
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    May 2017
    Mesajlar
    1

    Standart Ölmek için sebepler

    Merhaba, hayat hikayemi bir yerlere yazmak istiyordum ve burayı buldum. Benim hikayem şöyle, küçüklüğümden beri her zaman diğer insanlardan farklıydım. Yaşıtlarım/hemcinslerim erkeklerle top oynamaktan hoşlanırken ben top oynamaktan nefret ediyordum. Kızlarla evcilik oynardım hep.. 5 yaşındayken annemin eteklerini giyerek evde kimse yokken prensescilik oynardım. Hep diğerlerinden farklı biriydim ve bunu hissediyordum. İlk okula başladığımda da bu farklılığımı hissettim. 3. Sınıftayken okulda bana top, karı kılıklı denilmeye başlandı. Çok rahatsızlık duyuyordum çünkü korkuyordum. Yaşıtlarımın bu tür zorbalıklarına hem okulda hemde dışarıda sürekli maruz kalıyordum. Mahallemde beni sıkıştırıp “Sen top musun? Niye böylesin?” diyorlarda.. Ama bende hiç bir şey yoktu. Sıradan bir insandım. Kendim gibiydim. Daha sonra öğrendim ki, kız gibi yürüyormuşum, kız gibi sesim çıkıyormuş. Babam bu yüzden bana kızarak erkek gibi yürümeyi öğretti. Dayım sürekli olarak beni aşağılıyordu. “Kız gibi yürünür mü? Püüü, sana...” vb şekillerle.. Ortaokulda ergenlikteyken eve bilgisayar alınmıştı. Ve o günler pornografi ile karşılaştım. O an anladım ki, ben gay mışım. Olduğum şeyin ismi buymuş. Sınıf öğretmenimden bile zorbalık gördüm. Hatta şöyle bir olay oldu. Öğretmen derste istediğiniz gibi takılabilirsiniz dediğinde herkes birbiriyle konuşuyordu. Sonra bir arkadaşım bana zorbalık yapmaya başladı, bende kızdım ona sonra yüksek sesle karı kılıklı, karı kılıklı, karı kılıklı diye bağırmaya başladı. Ve buna tüm sınıf katıldı. Çünkü hani her sınıfın bir kabadayısı vardı ya, bizim sınıfında kabadayısı oydu. Tüm sınıf hep bir ağızdan bana karı kılıklı diye bağırıyordu. Öğretmende izliyordu. Sonra ağlamaya başladım. Öğretmen o an “Tamam kesin artık arkadaşınız ağlıyor işte susun.” Dedi. Çok üzülmüştüm. 7. Sınıfta Annem kanser hastası olmuştu. Maddi sıkıntılar çekiyorduk. Ailem sürekli hastanedeydi ben evde tek başıma kalıyordum. Neredeyse 7 ay boyunca böyle sürdü. Çok yalnız hissediyordum. Akşamları kimse olmadığında çok korkuyordum. Sürekli ağlıyordum ama kimse yanımda değildi. Annemin ölmesinden de çok korkuyordum. 8. Sınıfta resim öğretmenim yetenekli olduğumu düşündüğü için bana özel ders vermeye başladı. Birlikte yarışmalara katıldık. Çoğunda başarı elde ettim. Ortaokulun sonunda öğretmenim Güzel Sanatlar Lisesine gitmemi istedi ve gerekli başvuru kağıtlarını getirdi. Ama maddi sıkıntılardan dolayı ailem reddetti. Bende meslek lisesine gitmek zorunda kaldım. Hayatımdaki ilk çöküşümü o an yaşadım. Bu sırada ablam çok fazla kavga eden bir insan olmuştu. Kötü arkadaşlıklarından olsa gerek. Evde sürekli kavga ediliyordu. Sürekli bağırılıyor ve komşularda bizi dinliyordu. Ben hep bir köşeye gider saklanırdım. Dolabın içine girip, kulaklarımı tıkardım. Ama ertesi günü okula gitmem gerektiğinde saklanarak çıkardım evden. Çünkü komşulara rezil olduğumu düşünürdüm. Lisedeyken yine davranışlarımdan dolayı “Top musun?” diye sorulmaya başlandı. Ve ben yine inkar ettim. Evde her gün kavga oluyordu. Lisede ise yine zorbalıklar başlamıştı. Hayat benim için yine çekilmez hale gelmişti. Lisenin sonunda kendimi farkettim. İlk kez gay kulüpe gitmiştim. Ve orada bazı insanlarla tanıştım. Çok iyi insanlardı. Bir Transeksüel ile karşılaştım. Ve şunu farkettim ki, ben onun gibi olmak istiyordum. Bir kadın olmak istiyordum. Daha sonra bende bir anda bir patlayış oldu. Bu sırada staj görüyordum maaşımla makyaj malzemeleri, kadın hormon ilaçları ve kadın elbiseleri aldım. Makyaj yapmayı çok seviyordum. Okula makyaj yaparak gidiyordum. Kendimle gurur duymaya başlamıştım ve çok güçlü biriydim. Bana okulda “Top musun?” denildiğinde “Top değilim aşkım, kadınım.” Diyordum. Gülüyordum. Sınıfımda yakın arkadaşlarım vardı, bana destek oluyorlardı. Kendimi o kadar beğeniyor, o kadar seviyor ve o kadar güçlü hissediyordum ki, neredeyse her gün dışarıdaydım. Hayatı yaşıyordum. Geziyordum, eğleniyordum. Ama eve her geldiğimde annem, babam ve ablam benim sürekli çok çirkin biri olduğumu, günah işlediğimi, iğrenç olduğumu söylüyordu. “Bu evde bunları yapma git nerede yaparsan yap, tipe bak iğrençsin, iğreniyorum senden keşke ölseydinde, öldü deseydik.” Diyorlardı. Bende ayrı eve çıkmayı planlıyordum. Bir arkadaş buldum kendime ayrı eve çıkıcaktık ve ayrıca onun yanında çalışıcaktım. Kendsi avukattı. Daha sonra aileme evden gideceğimi söyledim yakında.. Annem aldığım her hormon ilacını ve kadın elbisesini çöpe atmak gibi bir huyu vardı. Sürekli çantamı karıştırır, bulduğu her şeyi atardı. Ben yine alırdım. Daha sonra memlekete gezmeye gitmiştim. Orada Transeksüelliğim konusunda akrabalarımla kavga ettim. Avukat olan arkadaşıma söyledim. Bana İstanbula dönüş bileti almasını rica ettim çünkü ne ailem ne de akrabalarım almıyordu. Gitmeme izin vermiyorlardı. Arkadaşım bileti aldı, gideceğim gün elbiselerimi topladım. Servisin geleceği yere gittim. Orada teyzemi bletin satıldığı yerden çıkarken gördüm. Burada ne işin var diye sorduğumda Avukatın telefon numarasını aldığını aradığını ve tehdit ettiğini söyledi. Orada oturup ağladım. Sonra İstanbula döndüm. Arkadaşımla buluştuğumda benden ailemden çok çekindiğini ve görüşmesek daha iyi olacağını söyledi. Yine hayatım başıma yıkılmıştı. Planladığım her şey gitmişti. Lisenin bitmesine 4 ay kala en iyi arkadaşım beni aradı ve annemin okula geldiğini okulda öğretmenlerle konuştuğunu söyledi. Beni okulumdaki öğretmenlerime de rezil etmişti. Kötü şeyler söylemişti. Beni Rehberlik çağırdı ve konuştu bu durumumun hastalık olduğunu söyledi. Ben okulumdaki öğretmenlere de rezil olmuştum artık. Öğretmenlerimin yüzüne bakamıyordum. Derslerde sürekli gözlerini bana kaydırıyorlardı, acırcasına.. Daha sonra okula gitmemeye başladım. Halam normalde beni kabul ediyordu oraya gidiyordum. Rahatlamak için.. Beni kabul eden ve seven, terketmeyen insanları görebilmek için.. Ama Ailem, halama kızmıştılar. Bunun sonucunda halam ve büyük annem benimle konuşmak istedi ve beni dışladı. Halam bir daha bu eve öyle makyaj yaparak gelme dedi. Bu sözden sonra yeni bir çöküntü yaşadım. Artık tükenmiştim. Daha sonrada depresyona girdim. Evden hiç çıkmadım. Sonra iyice düşündüm ve 50 adet aspirin içip intihar etmek istedim. Aspirinlerin tadı çok iğrenç olduğundan 39 tanesini içebildim daha fazla içsem kusardım çünkü.. 1 saat, 2 saat, 3 saat geçti hiç bir şey olmadı. Yatağa uzandım ölümü bekledim. 5 saatin sonunda kulaklarım çınlamaya başladı. Başım dönmeye, midem bulanmaya başladı. Sürekli kusmaya başladım. Oysa internetten araştırdığımda şoka giriceğim sonra da komaya giriceğim ve öleceğim yazıyordu. Sürekli kusuyordum ve bir türlü bayılamıyordum. Sonunda ailem durumu anladı ve hastaneye gittik. 3 gün yoğun bakımda tedavi oldum. Sonra Hastaneden çıkmam için hastanenin psikoloğuna yönlendirdiler. Orada durumu anlattım. Ailemin beni kabul etmediğini, hayatımın çok zor olduğunu ve her şeyimin mahvolduğunu.. Ailemle konuştu. Bunun bir hastalık olmadığını doğal bir durum olduğunu anlattı. Yatış önerdi ailem başta kabul etti ama ben istemedim. Sonra reddettiler. Eve döndük ilk bir kaç ay bir sorun yok gibiydi. Bu süre zarfında hiç dışarı çıkmadım. Çünkü hala depresyondaydım. Sonra ailemin baskıları yeniden başlamaya başladı. Artık hiç dışarı çıkmıyor daha doğrusu çıkamıyordum. Agorafobik biri olmuştum çünkü.. Perdeleri bile açamıyorum. Kapıdan çıkmak istediğimde içimde bir sıkıntı oluşuyor ve fena halde rahatsızlık veriyor. Başım dönüyor. Kısacası 2 yıldır evden çıkmıyorum. Beni bu hale getirenler en yakınlarım oldu. Ve bugün bile hala tek dedikleri şey “Ne zaman düzeliceksin.” Herkes sadece konuşmak istiyor, kimse kalkıp bir şey yapalım demiyor. Çok iyice araştırdım ve beni kesin bir şekilde öldürecek bir yol buldum. Bu da kalbi aniden durdurabilecek bir maddenin enjektesi..(Kimseye sebep olmamak için maddenin ismini vermiyorum) Ölmeden önce de beni bu hale getiren nedenleri yazmak istedim. Bir ailenin, çocuğunun hayatını en fazla nasıl mahvedebileceğini böylece herkes görsün. Ve belki de kendi hallerine şükretsinler.

  2. #2
    Cahillik Dönemi
    Üyelik tarihi
    Apr 2017
    Mesajlar
    827

    Standart

    ilginç....???
    Ve bu yorgun ve bu hüzünlü yüreği,
    Benim değilmiş gibi hiç kimse görmeden ,
    Şöyle bir yol kenarına bıraksam...

  3. #3
    Banned
    Üyelik tarihi
    May 2017
    Mesajlar
    363

    Standart

    kendini yalnız ve çaresiz mi hissediyorsun?

    bence kendini öldürme. çünkü sen bir aralar çok güçlü ve kendine güvenli olmuşsun, o günlerine dönebilirsin tekrar. gayler toplumda hoş görülmez dışlanırlar ve çoğu bunalımdadır.

    yakınlarını suçlama onlarda kendilerine göre haklılar duruma üzülmüşler. empati kurmaları beklenir ailelerin fakat kurmazlar. ruh hastalığı olan insanlaraı da aşağılar normalller. bu böyle. kabullenmek gerek ve onları ciddiye almamak hatta onların insanlıktan ne kadar uzak olduklarını görüp acımak gerek.

    üzülme.... odana çekil şu günlerde.... kendini geliştirmeye çalış çeşitli konularda. okulu bitir dışardan filan. para kazan ilerde ameliyat olursun belki tamamen kadın olursun öyle yaşar gidersin.

  4. #4
    Karar Dönemi aLoneaqLe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yer
    siyah, gök beyaz!
    Mesajlar
    299

    Standart

    Yazdıklarınızın tamamını büyük bir üzüntüyle okudum. Ne tıbbi ne de psikolojik konularda asla bir uzman olmadığımı en baştan belirterek müsadenizle nacizane bakış açımı paylaşacağım.

    Hepimiz biliyoruz ki ülkemizde bu gibi konularda en başta aileler olmak üzere toplumun büyük bir kesimi, birçok faktörün de etkisiyle son derece hassas, bilinçsiz ve yıkıcı sonuçlara sebep olacak bir acımasızlıkla refleks gösterebiliyor. Bunun neticesinde çocuk veya yetişkin farketmeksizin gerek cinsel kimlik bunalımı, gerekse cinsel istismarla ilgili konularda travmatize olanlar korkup sindiği veya sindirildiği için vakaların büyük bir kısmı bilinmez olarak kalıyor. Halbuki bildiğim kadarıyla istatistiksel olarak hiç de azımsanmayacak ölçüde sizinle benzer durumda olanlar var.

    Eşcinsellik artık hastalık tanımına girmiyor olsa da benim felsefeme göre eşcinsellik erken müdahale gerektiren "doğal bir anomalidir" ve insanlık tarihiyle hemen hemen aynı yıllara uzanan bir geçmişi vardır. Yani bir insanın fiziksel engelli doğması ne kadar doğalsa, fizik/kimya olarak tezat gösterebilmesi de o kadar doğaldır. İlk fiziksel anomaliye sahip insan ne zaman doğduysa, aynı dönemde veya birkaç nesil ileri-geri olacak şekilde hormonal anomaliler de baş göstermiştir. Günümüzde daha sık görülmesinin başlıca sebepleri değişen beslenme alışkanlıklarımız, stres seviyeleri, popüler kültür ve sürekli artan popülasyondur.

    İdeal bir toplumda olması gereken, ebeveynlerin çocuklarının davranışlarını gözlemlemesi, okulda ve yakın çevresinde yaşadığı sorunlara kulak vermesi, bunun ışığında çocuk henüz gelişme çağındayken tıbbi/psikolojik önlemlerin alınmasıdır. Gelişen tıbbi teknikler ve teknolojinin de yardımıyla, aynı zamanda toplumların da bilinçlenmesiyle gelecek nesillerin bu konularda şimdiye nazaran daha şanslı olacaklarına eminim.

    Günümüzde bu sorunu yaşayanların da bütün bu baskı ve yıpranmaya rağmen birkaç şansı olduğunu düşünüyorum. Bunlardan ilki ve en önemlisi internettir. Kimliğiniz açığa çıkmadan sorunlarınızı paylaşabileceğiniz bir ortam, sizi hiç tanımayan ve hayatınızın geri kalanında karşılaşmayacağınız insanların bakış açıları, tavsiye ve eleştirileri paha biçilemez bir imkân diye düşünüyorum. İnternetin genellemesini zaten bu şekilde yapabiliriz. Fakat internetle ilgili dikkatinizi çekmek istediğim önemli bir konu daha var. İnternetin bize sağladığı iletişim imkânı ve özgürlükler, gelişmişlikte yakın seviyelerde olmayan toplumların birbiriyle olan iletişimi neticesinde bana göre sorunu bir başka boyuta çekiyor. Örnek vermek gerekirse bugün Avrupa ve Amerika'da LGBT sivil toplum örgütleri gitgide yaygınlaşıyor, her yıl bu konularda yasal düzenlemeler getiriliyor, popüler kültür dediğimiz güncel filmler, diziler, şarkıcılar vasıtasıyla toplumları nezdinde eşcinselliği normalleştirmek için ne gerekiyorsa yapıyorlar. İnternet sayesinde bu etki oralarla sınırlı kalmayıp ülkemiz de dahil dünya geneline yayılıyor. Bunun pozitif sonuçları kadar toplumların geleceği açısından negatif sonuçlar yaratacağını da kabul etmek gerek. Kısaca söylemek gerekirse eşcinselliğin normalleştirilmeye çalışılması ve sürekli toplumun gözünün içine sokulmasına da karşıyım. Mümkün olduğu kadar fark edilmeyecek düzeyde kalması gerektiğine, bunun hem toplum hem de kişi için daha sağlıklı olduğuna inanıyorum. (Bu ayrı bir tartışma konusu olduğundan burada kesiyorum.)

    Bu genel değerlendirmelerden sonra bakış açımı bir nebze olsun anladığınızı umuyorum.

    Hikayeniz çocukluk döneminden başlayıp bugüne kadar uzanıyor ve eminim yazdıklarınız yaşadıklarınızın çok küçük bir kısmı ve siz hepsini hatırlıyorsunuz. Size kişisel tavsiyem bütün bu detayların son bir kez daha üzerinden geçin, sonra hepsini bir bütün paket haline getirip aklınızın bir köşesinde "istenmeyen, gereksiz hatıralar" olarak etiketleyerek bir kenara koyun. Sonra yukarıda yazdığım paragraflar ışığında düşünerek, bu pakedin sorumlusunun doğrudan ne siz, ne de aileniz olmadığına, sadece toplumsal bilinçsizliğimizin, kabalığımızın talihsiz bir sonucu olduğuna, en önemlisi de bunun asla ve asla sizin hayatınıza mâl olacak kadar önemli olmadığına kendinizi iknâ edin.

    Yorumunuzdan 20'li yaşların başında olduğunuzu ve artık tercihlerinizi yaptığınızı anlıyorum. Eğer tıbbi olarak gerekli hormon tedavilerini gördüyseniz, yasal olarak da bir süreç başlatabilir ve kendinize yeni bir gelecek planlayabilirsiniz. 5 yaşınızdan itibaren ailenizin bu duruma bakışı yumuşamadıysa artık onlardan bir beklenti içerisinde bulunmanızın bir anlamı yok gibi görünüyor. Eğer ailenizden fiziksel şiddet görme ihtimaliniz yoksa, size karşı tavırları sadece psikolojik şiddetten ibaretse bir kez daha herşeyi konuşup kendinizi ifade etmeniz, birlikte bir terapiste gitmeniz faydalı olabilir. Hiç değilse ebeveynlerinizden birisiyle veya ablanızla olan iletişiminizi güçlendirebilirseniz bu sizin için yeni hayatınızı plânlarken bir dayanak noktası olabilir.

    Umarım yazdıklarımın bir faydası olur ve işler sizin ve bunları okuyacak sizin gibi diğerleri için yolunda gider.

    Hoşçakalın
    ¿?

    "ki hükmümü kendim veriyorum.. Yakın beni sesim sorulara dönmeden. Küllerimin altında kalacak mutluluk sandığınız ne varsa.."

  5. #5
    Karar Dönemi karamsar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2014
    Mesajlar
    403

    Standart

    yazının bir kısmını okurken aklıma kerimcan geldi. Senin kendini kadın olarak çok güçlü görmen ve özgüvenli olman gerçekten şaşırtıcı ve benim nezdimde güzel bir olay. Mutlu olduğun ve iyi hissettiğin bir alan var. Gel gelelim konunun özüne. Eğer istediğin hayatı yaşamak istiyorsan kendi ayaklarının üzerinde durmanı sağlayacak bir iş bulabilirsin. Özellikle seni bu kimliğinle kabul edecek bir iş. Daha sonra ailenden ayrılıp kendin bir ev tutabilirsin ve orda yaşayabilirsin. Kendi ayaklarının üstünde durduğunda ailen istese de istemese de bu durumu kabul edecektir.
    why so serious

  6. #6
    Banned
    Üyelik tarihi
    Mar 2017
    Mesajlar
    77

    Standart

    boşver insanları o kadar önemseme.hele kötüleri hiç önemseme.onların zarardan başka neyini gördük ki onları önemseyelim? hayat senin.istediğin gibi yaşa.kimsenin kimsenin tercihine karışmaya hakkı yoktur.bunalım yapma.toparlan ayağa kalk.bu olayları bu kadar büyütme.yaşamana devam et.keyfine bak gez eğlen.ailenden memnun değilsen onlardan uzaklara taşın kendi hayatını kur.

  7. #7
    Karar Dönemi Limonella - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2013
    Mesajlar
    95

    Standart

    Senin cinsel tercihin veya hayatını ne yönde yönlendireceğine kimse karışmamalı, üstelik tüü püü diyenler senin özendiklerini, sosyal medyada fenomen ettiler ve bu onlar tarafından yapıldığında normal bir şeymiş gibi karşılanıp sokaktaki biri yaptığında "bu ülkede bunların ne işi var?" denip dışlamaya hatta pataklamaya kalkan çok. Burası müslüman ülke olduğu için, bu tarz seylerin çok cabuk kabul göreceğini düşünerek aykırı tavır sergilediğin için dışlanmışsın. Hatanın %80 i ailende geri kalanı sende. Ailen zaten geçimsiz oldugu icin seni görmezden gelmiş ve malesef ki hayatını etkilemiş, çevrene zaten ne denebilir ki, kimsenin agzi torba degil, öğretmenin de ne öğretmenmiş öyle, sözde öğretmen.


    Gel gelelim, ben böyle "ölmek istiyorum, şu hapı kullandım, bayılacağım, intihar etmek istiyorum" vs konuların bu forumda açılmasına karşıyım. Burası psikoloji forumu değil intihara yönelim forumu olmuş ve ne yazık ki forum yöneticileri konuyu okumakla yetiniyor. Uyeler iyi seyler gormek isterken her girdiğimde konuların %90 ı intihara yönelik konular.

    Lütfen buna çözüm bulunuz. İntihar etmek hayattaki çözüm değildir, o zaman her başı şıkışan, sevdiğini kaybeden, dara düşen intihar mı etsin? Nüfus kalmazdı. Bunların doktorları var ve bu konuda eğitim görmüşler. Bu gibi konuları buraya yazmayalım, tamam derdin olur, kötü hissedersin, ama burada sana şu cümleleri yazmaktan başka kimin ne faydası olacak ? Ailen bile yanında olmuyorsa kimse olmaz bunu unutma. Dertliyim de , derman bulalım ancak ben hap içicem ölüm seçenekleri sunuyorum gibi konular nedir?


    Forum yöneticileri umarım böyle konuların açılmasına musaade etmezsiniz, zira forum zaten çökmüş herkesin hayatında bir takim sorunlar var, hepimiz yaşamaya çalışıyoruz ama bu forumda böyle olmamalı, doktor bile engel olurken, forumun susması da ilginç.
    Konu Limonella tarafından (19-05-2017 Saat 04:59 PM ) değiştirilmiştir.

Benzer Konular

  1. Kuşum benim yüzümden ölmek üzere ölmek istiyorum 😭
    By Kafasıkarisik in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 15
    Son Mesaj: 25-08-2016, 06:42 PM
  2. ölmek istiyorum;
    By hüzünn in forum Obsesif- Kompulsif Bozukluk OKB ( Saplantı - Zorlantı )
    Cevaplar: 20
    Son Mesaj: 02-09-2015, 09:10 PM
  3. ölmek istiyorum
    By optimus in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 45
    Son Mesaj: 02-04-2015, 06:17 PM
  4. ölmek istiyorum
    By windssson in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 12
    Son Mesaj: 14-10-2011, 08:03 PM
  5. Basima gelenler ve beni ben olmaktan cikaran sebepler..(cok uzun sikilabilirsiniz)
    By guest in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 25-11-2010, 03:04 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •