Bir insanın sadece mutlu olduğunu ve sadece güzel şeyleri hissettiğini düşünün. Acı, ağrı, korku, umutsuzluk ve kaybetme gibi kötü hislerin hiç birisinin o insanda var olmadığını düşünün. O kişinin gerçeklikle bağlantısını kaybettiğini söyleyebilir miyiz? Evet.

Eğer önemli bir yakınınız vefat etmişse, eğer işinizden ayrılmışsanız, eğer insanlar sizi kırıyorsa bunları hissetmeniz gerektiğini düşünüyorum. Bunlar acı verici şeylerdir ve tabiki de üzülmelisiniz. Tabiki de bunlara vücudunuz ve beyniniz tepki oluşturmalı. İnsanlar size iyimser olmanızı söyler, olaylara pozitif bakmanızı söyler ama eğer iyimser olamayacak bir durumdaysanız, iyimser olmanız sizi kendinize ''gerçeklikle bağlantınızı kaybetme korkusu'' nu yaşatmaz mı ?

Bir çok psikolojik hastanın, tedaviyi reddetmesinin sebebi bu his. '' Evet, güzel şeyler düşünmeliyim, umudumu kaybetmemeliyim, pozitif olmalıyım ama yapamam. Yapamam çünkü başıma kötü bir olay gelmişse kötü hissetmeliyim. Eğer kıyamet kopuyorsa ve ben hala çayımı yudumlayıp manzaranın keyfini çıkarıyorsam, bu normal değil. ''

Gerçekle yüzleşmek içinse gücünüz yetmiyor çünkü bazı gerçekler sizin kabullenemeyeceğiniz kadar acı verici ama gerçektende kopamıyorsunuz. Gerçeklerle yaşayamıyorsunuz ama onlar olmadanda yaşamak istemiyorsunuz. O halde yapmanız gereken şey, gerçeklerinizi değiştirmek.

Yaşadığınız hayatın kötü yönlerini, gerçeklikle bağlantınızı kaybetmemek için yok sayamıyorsunuz ama iyi yönlerini yok sayabiliyorsunuz. Güzel şeylerin varlığını hissedememekte gerçekten kopmak anlamına gelir. İyi bir işiniz var, mutlu bir aileniz var ve çoğu insanın hayalini kurduğu bir hayat yaşıyorsanız ama bunu göremiyorsanız yine gerçeklikle bağlantınızı kaybettiğinizi söyleyebilirim. Benim yaşadığım hayat özenilecek bir hayat değil diyorsanız, şu an bu yazıyı okuyabilmenizin ne kadar güzel bir şey olduğunu, gözlerinizin görmediğini ve bu yazıyı size bir başkasının okuduğunu hayal ederek anlayabilirsiniz.
İyi ama benim gözlerim zaten görüyor diyenler elbette olacaktır. O halde şu güzel sözü de sizinle paylaşmak yerinde olacaktır. ''İnsan, sahip olduğu şeylerin nankörü;sahip olmadığı şeylerin hayranıdır.''

Benim gerçekten hayatım inanılmaz berbat diyenlere de, bir şarkı sözü ile seslenmek istiyorum. ''Dayanabileceğin bir duvarın yoksa, ör hadi! '' Psikolojik problem yaşayan insanların en büyük özelliğini sizinle paylaşmak istiyorum: ''Tembellik''. Yemek yemek kadar basit bir eylem için, ne kadar uğraştığınızı düşünün! Malzemeleri almak, hazırlamak, yemeği pişirmek, yedikten sonra bulaşıkları yıkamak. Sıradan ve her gün yaptığımız bir şey, ne kadar emek istiyor değil mi? Peki neden iyileşmek için bir şey yapmıyorsunuz? (Ne yapılabilir ki?- Çok şey yapılabilir!)
Mesela çalışın! Bir iş sahibi olun. Çalışmanın insan psikolojisine yararı bilimsel bir gerçekliktir. Resim çizin! İçinizdeki o duyguları resimlere aktarın. Kafanızı boşaltır. Yazı yazın! Kitap okuyun! Şarkı söyleyin! Spor yapın! Seçenekleri arttırabilirsiniz.

Adım atın. Her şey basit bir adımla başlar. Attığınız sıradan ve basit bir adım sizi bir yere ulaştırmaz ama ulaşacağınız yeri o ilk adım belirler. Adım atmaktan korkmayın. ''Cesaret insanı zafere, kararsızlık yenilgiye, korkaklık ise ölüme götürür!'' . Korku, uçurumdan atlamamanız için size verildi, evden dışarıya çıkmamanız için değil!

Her şey güzel. Söylenenler çok doğru ama yine de büyük bir problemimiz var. ''Öğrenilmiş çaresizlik''. Bu da bir gerçektir ve yağmurlu havada dışarıya çıkan adamın beş kere üstüne araba su sıçrattıysa, o adam artık her yağmur yağdığında, üstüne su sıçrayacağından artık adı gibi emindir. Artık o adam için üstüne su sıçramama ihtimali yoktur. Düşünün bakalım. Bu ihtimal gerçekten hiç yok mudur? Elbette vardır ama öğrenilmiş çaresizlik insana bunu yok saydırır. Bırak yağmur yağsın, sen yoluna devam et.

Son olarak söylemek istediğim şey, eğer gerçeklikten bağlantınız kopacaksa da, bırakın kopsun. Siz güzel şeyler için çalışmaktan hayal kurmaktan vazgeçmeyin.

'' Milyonlarca dikenin içinde bir gül bulursanız, her bir zerreniz kanasa bile, o gülü koklamaktan vazgeçmeyin! O gülün kokusu, dünyanın en gerçek ve en güzel kokusudur!''