Sayfa 7/32 İlkİlk ... 3456789101117 ... SonSon
320 sonuçtan 61 ile 70 arası

Konu: Gündelik hayattan notlar...

  1. #61
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jul 2015
    Mesajlar
    181

    Standart

    Denge kendime Güven, Risk, Fırsatlar falan demişsin. Geçmişteki olumsuz deneyimler veya tamamen üst üste yaşanan aksilikler vs. gibi durumlar cesareti kırar ve yaşadıklarının sebebi olablir ( burada kişi elinden geleni yapmışsa kabahat onda değildir.) Bazı insanları hayat ve şartları zorlar ve insan ne olduğunu anlamadan hep kazanmaya başlar. Yani fırsatları değerlendirmekten, başarıyı yaşamaktan başka seçeneği olmaz. Mesele karışık yani. Aslında küçük adımlarla başlamak insanın cesaret kazanmasına ve devamının gelmesine sebep olur. Unutmayalım her başarısızlık insanı geliştirir. Bazı insanlar çok duyarlı olduklarından aman hata yapmayayım diye esnek olamazken, birçoğuda ne kadar hata yaparsa yapsın ne var ya diyecek kadar esnek-rahat oluyorlar. Arkasında yatan sebep de aslında hayatta genel olarak esnek hatta sorumsuz olmalarıdır diyebiliriz.

  2. #62
    Çıraklık Dönemi osmangazi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2012
    Mesajlar
    1.357

    Standart

    Dışarıdan psikiyatrik hastalıklara sahip insanlara bakan bazı embesiller var. Sanıyorlarki sürekli hasta iyilik dönemi yok. Kendi hastalığım için söyleyeyim 5 yılda bir nerdeyse atak geçiririm 2 ay sürer her biri sonra bu süreler haricinde normal insandan farkım olmaz ama bazıları sürekli hasta olduğumu düşünüyor. Aylarca yıllarca psikiyatrik hastalıkları araştırdım hiç bir araştırma yapmadan fikir sahibi olan dangalaklara ne diyeyim bilmiyorum.
    "İnanırsan Hayaller Gerçek Olur" Aynur Meydan'ın şiirinden. Çok doğru bir söz ama hiç tavsiye etmem...

  3. #63
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    Kusura bakmayın cevabı geciktirdim biraz.

    Çok şükür demek zor geliyor hakkaten bazen.

    Benim yaşamak istediğim hayat şimdikinden çok farklıydı.
    Konu Denge tarafından (20-05-2018 Saat 07:40 PM ) değiştirilmiştir.

  4. #64
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jul 2015
    Mesajlar
    181

    Standart

    Osmangazi alış bu durumlara, bazıları hep konuşur adamın ölçüsü,hassasiyeti, bilgisi yok. Bildiğin güdüleriyle yaşıyor.. Umursamayacaksın aslında onların çoğu da ego tatmini peşinde.

    @Denge dediklerine katılmamak mümkün değil. Bu Şikayetlerine İnsanların yozlaşması ve dejenerasyonun etkileri de diyebiliriz.
    Bir yandan da Türkiye aslında Dış merkezli ama dolaylı olarak iç kaynaklı Tv'lerle vs. Sosyal, Kültürel, Ahlaki anlamda çökertiliyor. Artı Zihinlerin Savunma mekanizmasına saldırılıyor ve insanların gardı düşürülüyor.
    (Alıntı mcgyver)

    Bu da yazdığın son satırın açıklaması diye düşünüyorum. Siyaseti sevmiyorum bu nedenle uzun süre uzak durdum. Hep hasal kırıklığı zamanla düzelir dedikk ama kendimizi kandırıyoruz. Zaman filan hikaye ama Demokrasilerde çareler tükenmez.

  5. #65
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    Hayat bazen yaşanmaz geliyor.
    Konu Denge tarafından (20-05-2018 Saat 08:22 PM ) değiştirilmiştir.

  6. #66
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    Çizgimizi kaybettik müslümanlar olarak.

    Bence en büyük dertde buradan basliyor.

    Eskiden paranin amac degil arac olduguna bir yanimiz hep inanirdi.

    Yuregimizin derinlerinde sakladigimiz gizli bir his,belkide manevi bir irmak bizi serden uzak tutardi.

    Simdi hislerde paketlendi.

    Hazir giyim urunu gibi satista ama;

    Icerik yok,samimiyet yok,paha bicilen kiymetleri ise pazar degerlerinde.

    Giderek daha sahte insanlar oluyoruz.

    Icimizde yasamadigimiz pek cok seyi yasamis gibi yapip pazar mali yapiyoruz.

    Riya her kose basinda nefsin dantelalarina pusu kuruyor.

    Insanlar yasamiyor da hep -mis gibi yapiyor.

  7. #67
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    Neylersin,ölüm herkesin basinda,

    Uyudun uyanamadin olacak.

    Kimbilir,nerde,nasil,kaç yasinda,

    Bir namazlik saltanatin olacak,

    Taht misali o musalla tasinda.


    Babam vefat etti yaklasik 20 gün önce.

    Sessiz sessiz kavuruyor içini aci.

    Kimsesiz bir vedanin burkuntusu oturuyor yüregine.

    Keskelerin arasinda sanki nefesinin yarisi kayboluyor.

    Arada bir gözlerin bugulaniyor.

    Aglamak isteyip susuyorsun.

    Kavgalar susuyor.

    Hersey boslasiyor.

    Dunya tepetaklak,degeri hic.

    Bir sen,bir hatira,bir hüzün.

    Bos bu dünya.

    Sadece oyun.

    Bir rol bul sende oyna.

    Bir gün seninde nefesin kesilecek nasilsa.

  8. #68
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    Bazen insanlara ve yaptıklarına o kadar öfkeleniyorum ki çatlayacak hale geliyorum.

    Biraz küfretsem rahatlarım gibi geliyor.

    Öyle bir ateş dolaşıyor ki ortalıkta,kutuptan şu çeksen göğsüne rahatlamıyor.

    Şeytanın avanesi ve fikriyatı fır fır dönüyor etrafta.

    İnsanlar birbirini boğazlamamak için zor tutuyor kendini.

    Herkes la havle çekiyor.

    Ama ateş azalacak gibi değil ve her tarafı sarıyor.

    Göğüslerin özüne işliyor.

    Benimde sabrım çok zorlanıyor ve taşıyor artık.

    İnsanların şımarıklıklarına,vurdumduymazlıklarına ve saygısızlıklarına tahammülüm çok azaldı.

    Allah sonumuzu hayretsin.

    Benimde sabrımı artırıp salih kulları zümresine dahil eylesin inşaallah.
    Konu Denge tarafından (24-08-2018 Saat 05:28 PM ) değiştirilmiştir.

  9. #69
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    Öfkeme su arıyordum ki Seyyid Burhaneddin Hz. lerinin şu sözleri azgın nefsime nasihat oldu;

    *****
    .....

    (Allah Korkusu ve Güzel Ahlâk)

    Yüce Allah : "Eğer biz bu Kur'an-ı bir dağa indirseydik, şüphesiz ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün..." buyurmaktadır. (Haşr 21)

    Eğer Peygamberlerin ve Evliyanın Kur'an'da anlattığımız güzel huyları, ahlâk güzellikleri, iyi davranışları, tebliğleri dağlara ulaşıp onlar bunun muhatabı olsalardı; dağlar, merhametli annelerin gönüllerinden daha merhametli bir hâle gelir, ne bir şeyi kırıp döker, ne de bir şeyi parçalar, sanki dostun eti ve derisi gibi olurlar, onlarda sertlik, kabalık, serkeşlik, katılık ve yabancılık gibi bir şey kalmazdı. Peygamberlerin ahlâkındaki son derece yumuşaklık ve son derece merhamet/ilik sebebiyle dağların ve taşların en küçük parçalarından şefkat sütü coşar, rahmet ve merhamet meydana gelir, böylece dağlar ve taşlardaki sertlik, kabalık, katılık ve yabancılık yok olup giderdi.



    (Öfke)

    Hak sözün, doğru sözün mutlaka söylenmesi gerekir, ama öfkeli iken söylenmemelidir. Çünkü o söz, öfke ateşi yüzünden yakıcı ve yandırıcı bir hâle gelir. Zira kapı ve duvar gibi katı cisimler bile gönüldeki kırgınlık yüzünden, kişinin öfkeli zamanında öfkelenip ateşli bir hâle gelir. Gönül tandırından sıcak ekmek veya sıcak yemek gibi çıkardığın söz, nasıl olurda kızgın olmaz?! Eğer söylediğin o söz, bir şekle bürünüp karşına çıksaydı, yakıcılığı yüzünden ona elini dokunduramazdın. Şimdi biraz bekle, hele o ekmek soğuşun, o öfke geçsin! Ekmek, hayat devam ettiren bir gıda olduğu halde, yakıcı derecede sıcak iken, birinin ağzına koysan, o kimse aç bile olsa, ağzından çıkarıp atar, o ekmekten ve onu yemekten de mahrum kalır.

    Allah kendisinden razı olsun. Hazret! Ali, savaş sırasında bir kâfirin üzerine saldırdı, onu yakalayıp öldürmek istediği sırada kâfir, Ali'nin yüzüne tükürdü, hem de öyle tükürdü ki, mübarek yüzünü kapladı. Bunun üzerine Hz. Ali hemen kılıcını elinden bıraktı ve öldürmekten vazgeçti. Etraftan sesler yükseliyordu :

    "Ey Müminlerin Halîfesi! Bu kılıç Allah'ın kılıcı değil mi? Bu kılıç Allah'ın Zülfikarı değil mi? Bu düşman Allah'ın düşmanı değil mi? Neden öldür mey ip bıraktın? O sana saldırsaydı, onun saldırmasına karşı durmasaydın, seni öldürmek için hiç düşünüp çekinir miydi? Senin yaptığın gibi yapar mıydı? Sen niçin öldürmekten vazgeçtin? Sen ne diye Hakkın kılıcını elinden bıraktın? " diyorlardı. Hz. Ali ise;

    "Evet, doğru söylüyorsunuz, bu kılıç Hakkın kılıcıdır. Hakkın Zülfikar'ıdır, düşmanla savaş yapmak ise Allah'ın emridir, fakat o benim yüzüme tükürünce bu hareket nefsime ağır geldi, Allah için çektiğim kılıç, nefsim ve öfkemle bulandı. Allah için öldürecekken; tükürmesinden dolayı nefsim için, öfkemi dindirmek ve nefsimi tatmin etmek için öldürecektim, böyle yapmamak için kılıcımı elimden attım ve öldürmekten vazgeçtim" dedi, bu sözleri işiten kâfir, hemen şehâdet parmağını kaldırarak :

    "Bana iman bilgisini anlat!" dedi ve bu yüzden kendisi ile beraber kabilesinden on sekiz kişi daha Müslüman oldu.2

    İsa Aleyhis-Selam'a öfke konusunda sorular sordular:

    "Allah'ın yarattığı şeylerin en güç, en çetin, en zor, en korkunç olanı nedir?" dediler. O:

    "Öfke evidir, çünkü o ev, ateşle dolu cehennem gibidir" dedi. Yine Ona :

    "Ey Allah'ın Resûlü! Allah'ın yaratmış olduğu o öfke ateşi ne ile söndürülür, ne ile soğutulur?" diye sordular.

    "Her kim öfkesinin ateşini yatıştırıp söndürürse,o ateş de hemencecik yatışıp sönüverir" dedi.3

    .....

    Kaynak:www.semazen.net
    Konu Denge tarafından (21-09-2018 Saat 03:58 PM ) değiştirilmiştir.

  10. #70
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    Eleştiri usülünce yapılırsa kişinin hatalarını görmesine,kendine çeki düzen vermesine yardımcı olur.

    Bizim ülkemizde eleştiriye tahammül yok.

    Zaten ortada yapıcı bir eleştiride yok.

    İnsanların birbirine kini o boyutta ki ezmek,ayak kaydırmak,yerin dibine geçirmek için eleştiriliyor.

    Her eleştirinin temelinde insanın kendinin ve kendi gibi düşünenlerin menfaati yatıyor.

    Bu düzenin içinden insanları cem edecek bir düzen kurmak mümkün değil.

    Kendi dünya görüşündekiler daha güzel daha rahat yaşasın diye yapılan düzenlemeler,sarfedilen sözler,karşı tarafta bir burukluk,kimsesizlik hissi ve hasetle beraber öfke uyarıyor.

    Yumuşak konuşmak,gönül alıcı konuşmak,insanlar arasında ayrım yapmayacak ya da ötelemeyecek tarzda konuşmak barışa muhtaç bir ülkenin en etkili şifası.

    İnsan kendi milletine gönlünün kapısını en iyi şekilde hoşgörüsüyle,tatlı diliyle,merhametiyle açar.

    Rabbim meşveretimizi artırsın inşallah...

Sayfa 7/32 İlkİlk ... 3456789101117 ... SonSon

Benzer Konular

  1. Mutlak Hakikat ve Yanılmaz Üzerine Notlar
    By gunes23 in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09-09-2014, 03:00 AM
  2. Psikanalitik yaklaşim: Bilinçaltindan notlar
    By Selina in forum Psikanalitik Yaklaşım ( Kuram )
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 21-05-2013, 11:37 AM
  3. Hayattan tat alamıyorum:-(
    By jabber in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 23
    Son Mesaj: 20-03-2013, 12:40 AM
  4. Ayakkabi Tarihinden Ilginc Notlar
    By BeYaZ_KeLeBeK in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28-03-2008, 12:17 AM
  5. Evlilik üzerine bazı notlar...
    By Nefertiti in forum Gülmece / Eğlenmece Bölümü
    Cevaplar: 7
    Son Mesaj: 12-03-2008, 05:15 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •