Gündelik hayattan notlar...

[Denge]

Arkadaşına yardım etmek istemen güzel,bu anlamda yazmıştım yazdıklarımı.

Tabi arkadaşınla arandaki samimiyetin derecesi de önemli burda.

Güveniyor musun arkadaşına?

Verebilecek durumda mısın?

Para meseleleri evli insanlar için zor meseleler.

Mümkün olduğu kadar zordaki insanlara yardım etmek güzel bir şey.

Ama kendi adıma sıfır araba alsın diye kimseye borç vermem.

[Denge]

Öğrenmeye olan hevesim giderek azalıyor.

Niye bilmiyorum.

Eskiden çok meraklıydım,her konuda fikrim olsun isterdim,hatta özellikle seçerek derinlemesine daldığında olurdu.

Şu an kırk yaşından gün almış durumdayım.

Elbette yaş bir bahane değil ama okumaya karşı ilgim yok denecek kadar azaldı artık.

Hevesle kitapları üstüste dizdiğim,birini bitirmeden ötekine başladığım zamanlar hayal oldu.

Ülkem insanını cahillikle vs. itham etmek istemiyorum ama,okumuş insanında zaten pek bir değeri kalmadı.

Düşünceler,fikirler arasında kıyas yapabilmek,bu bilgi kirliliğiyle baş edebilmek,hele hele bu kirlenmişliği sorgulamadan kabul eden insanlara birşeyler anlatabilmek pek mümkün değil.

Geçmişte yaşanmış köy-kent kavgalarının ve kent kibrininde bunda rolü büyük ama bugün geldiğimiz noktada okumuş insanın değeri,kıymeti,saygınlığı; belli bir fikir kalıbını benimseyenler dışında yok gibi birşey.

Olağan yorum farklarını kimse kabul etmek istemiyor nedense.

İnsan kendine soruyor;

Okuyan insan sevilmiyorsa ,hatta dert-sıkıntı kaynağı bir çıban başı olarak görülüyorsa,insanlar onları aşağılamak-dışlamak için bahane arıyorsa,o insan niye daha fazla kassın ki zihnini ve bedenini?

Bir tüccarda o olur,mesele hallolur.

[SeLf_ConTRoL]

inan hayatimda okuyarak bitirdigim kitaplar ancak okuldakilerdir.ogrenmeyi bilgi edinmeyi seviyorum ama kitaplar ilgimi cekmiyor.

[Denge]

Duygularımızı,içtenliğimizi,samimiyeti kaybediyoruz nesiller değiştikçe.

Gözlerimizin nemi yokolmak üzere.

Maneviyatımız aslında yok,ama varmış gibi davranıyoruz.

İçinde ibadet eden kalmış gibi durmadan cami dikiyoruz.

Kalbî,sesi titreyerek dua eden kaç kişi var?

Cemaatler,tarikatlar hakikatın nefesiyle insanlara ruh üflemeyi bırakın nefsiyle oynaşıp,işkembe telaşına düşmek dışında bir şey yapmaz oldu.

Maneviyat parasız,siyasetsiz ,menfaatsiz yaşanmaz oldu.

Manevi sütunlar göçüyor ey insanoğlu.

Seni sen yapan değerler göçüyor.

Evin,arabanın,lüksün esiri oldun.

Neden diye sordum kendime,düşündüm uzun uzun.

Helal lokmayı kaybettik biz.

Bizi çürüten asıl müsebbib bu aslında.

Yere göğe sığmayan asabiyetimizin, şehvetimizin, bitmeyen hırsımızın, gözü doymaz nefsimizin pençesindeki ölmüş kalbimizin, yitik heyecanımızın temel kaynağı bu.

Şeytan kazanıyor asrın mücadelesini.

Bizde boş boş bakıyoruz.

[Denge]

TV 8 de Kırmızı Oda diye bir dizi var.

Gerçek psikiyatri hikayeleri.

Çok güzel işliyorlar konuları.

Mutlaka izleyin...

[Denge]

Her insan aynı fırsatlarla doğmuyor.

Bazısı zengin bazısı güzel-yakışıklı.

Rabbim bazısına ise bilgelik-zeka bahşediyor.

Hatta kimine hepsini birden veriyor.

Kimine bazen hiçbirini vermiyor.

İmtihanlar ayrı,imkanlar ayrı,herkesin kaderi farklı.

İçine doğduğumuz kader tüm hayatımızı şekillendiriyor.

Zevklerimizi,duygularımızı,fikriyatımızı şekillendiriyor.

Ne kadar zorlasansa imkanları belli limitlerin dışına çıkamıyorsun ki bu yaşamın acımasız bir kanunu olmuş artık.

Hiç biri olamayınca benim gibi filozof oluyorsun.

Belki benim kaderimde olayları derinlemesine yorumlamakdır diyorsun.

Herşeye rağmen şükretmek,içtiğin bir çayın bile keyfini alarak içmek,sağlığına eksiklerine-kusurlarına-hastaliklarına rağmen dua etmek lazım.

Çekilmez bir dünyayı daha çekilmez hale getiripte ne yapacaksın,eline ne geçecek.

Yeri gelecek hüznünü kendine yorgan yap uyu ama,vazgeçme yaşamaktan,kaybetme yaşama sevincini.

Şükredecek şeyler bulmaya çalış,azla yetin,en önemlisi de keyif almaya çalış hayattan.

Hayat kimsenin tekelinde değil.

[Denge]

NASRETTİN HOCA VE HİNDİ

Bir gün pazarda bir papağanın 100 altına satıldığını gören Nasreddin Hoca, evinden bir hindi getirip, 200 altın ister. Herkes Hoca'ya şöyle der;

—Hindi hiç 200 altın olur mu?
—Az önce bunun yarısı kadar kuş, 100 altına satıldı, bu neden 200 altın etmesin.
—O; marifeti olan, nadir bir kuş. Senin benim gibi konuşur.
—"O da marifet mi; o kuş konuşursa, bu da düşünür" cevabını vererek, düşünmenin ve az konuşmanın önemini dile getirir.

*****

Düşünmek ve az konuşmak gerekir.

Boş boş -gereksiz- konuşmak ya da başkalarını taklit etmek zor değildir.

Zor olan çiçek çiçek gezip, aldığın fikri düşünce tezgah ve süzgeçlerinden geçirerek işe yarar bir ürün sunmaktır.

Ürün her zaman maddi olmaz,manevi ürünler,sözler ve mânâlar vardır.

Hakikat erine ise bu mânâların derdine düşmek gerek.

[osmangazi]

Az konuşan insanlar ortamlarda görünür olamıyor maalesef. Anksiyete ve takıntısı olan kişiler daha çok düşünür. Bu tip insanlar çok sevilir ama kimse tarafından sayılmaz günümüzde diye düşünüyorum. Çok konuşkan , her şeye bir cevabı olan insanlarsa sosyal ortamlar için yeterli görünür ve saygı duyulur diye düşünüyorum.

[Denge]

Boş teneke çok öter.

Çok ve gereksiz,düşünmeden sarfedilmiş sözler insanı hem mesul eder hemde onun başını belaya sokar.

Gündem yaratma güçleri olsa da akıllı başlı tek bir insan bunların on tanesini biranda hem rezil hem yerle yeksan eder.

Benim görüşüm böyledir.

Yanlız hastalık başka bir durum.

Birde özgüven sahibi olmak başka,geveze olmak başka şeydir.

Temelsiz ve akıl ile kalb süzgecinden geçmemiş sözlerle özgüven sahibi olunmaz.

[osmangazi]

Ben mesela, konuşursam rezil olur muyum, boş, gereksiz konuşur muyum elalem ne der, başkalarının düşüncesini önemsemekten kendimi kasıyorum. Boş konuşmak istesem de konuşamıyorum. Hastalıklı insanlarla bir arada yaşıyorsak onlara farklı yaklaşmak bence onlara haksızlık olur. Keşke insanlar insanları olduğu gibi kabul etse, değiştirmeye çalışmasa , erdemli olmaya zorlamasa bunun yerine içindeki mükemmelliyetçiliği çözmeye çalışşa ama ben dahil hepimiz yargısız düşünemiyoruz olumlu ya da olumsuz düşünmek zorunda hissediyoruz, bunu yapamıyoruz.