https://youtu.be/IwgQ1BnC1sE
Bana yol arkadaşlığı edermisin?
Beden-Zihin-ruh
Bölüm -1
Güzel bir seriye benziyor...
https://youtu.be/IwgQ1BnC1sE
Bana yol arkadaşlığı edermisin?
Beden-Zihin-ruh
Bölüm -1
Güzel bir seriye benziyor...
Bir kadını ortadan ikiye böl,
yarısı annedir,
yarısı çocuk,
yarısı sevgili
yarısı aşk.
Duyanlar bunu bilmez,
görenler anlamaz bunu.
Yarısı rivayettir,
yarısı gece.
Cemal Süreya
Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!
Bir gün değil, her gün…
*****
Manidardır, 1 yıl önce bugün covid den kaybetmiştim annemi.
Çok çile çekmişti,çok zor bir hayat yaşadı.
Ne annemin ne babamın hakkını zaten ne yaparsam yapayım ödeyemem.
Bizim memlekette kadın olmak,birazda çilekeş olmak demektir.
Rabbim tüm cefakar kadınları cennetine nail eylesin,iki cihanda mesut olsunlar inşallah...
*****
Bugüne özel bir Sezen şarkısı;
https://youtu.be/X8t7RatOIIs
Ben Annemi İsterim...
Konu Denge tarafından (08-03-2022 Saat 03:38 PM ) değiştirilmiştir.
Daha iyiyim şu aralar çok şükür.
İkinci evladım dünyaya geldi.
Rabbim salihler zümresine nail eylesin.
Daha aklım başımda,daha sağlıklı düşünebiliyorum artık.
Babam öldü,salgın oldu,annem öldü,tüm akrabalarım tek tek covidin elinden geçti,hanım hamile kaldı,çocuk doğdu derken birde salgın döneminin iş yükü ve stresini ekleyince hem fiziken hemde ruhen çok yorulduk iki yıldır hakikaten.
Ondan öncede darbeyle,siyasi çalkantılarla,ağır imtihanlarla geçti zaten.
Bilmiyorum bundan sonra bir nefes alabilir miyiz?
Yoksa yeni imtihanlar sıraya mi dizilecek yine?
Hayırlısı olsun.
Ne diyor Sezen abla;
"Gelsin hayat, bildiği gibi gelsin,
İşimiz bu yaşamak.
Unuttum bildiğimi doğarken,
Umudum,ölmeden hatırlamak."
Rabbim ağır imtihan vermesin memleketimize, milletimize ve dolayısıyla çevremize,ailemize ve bize.
Amin...
Olumlu olmaya çalışıyorum hayata karşı.
Ama nedense kökü çok derinde bir bıkkınlık var herşeye.
Yıllar geçtikçe daha da bezmiş bir hale geliyorum.
İşi-gücü,herşeyi bırakıp gezmek istiyor canım.
Yılların dört duvar arası kafes hayatından yoruldum artık sanırım.
Hiç sırası değil oysa.
Sırtımdaki yük ağırlaştıkça bende herşeyi bırakıp tatil yapma isteği artıyor.
Sanırım nefsim robot düzenine isyan ediyor.
İnsanların dertleriyle uğraşmaktan usandım hatta tiksindim iyice.
Konu Denge tarafından (05-04-2022 Saat 01:25 AM ) değiştirilmiştir.
Bu aralar en çok hissettiğim şey kapana kapılmışlık hissi.
Rekabet artık çok yoruyor,işimizi yürütmek için hiç bitmeyen bir stresle baş etmek zorundayız,insanlara işimizi-kendimizi beğendirmek zorundayız.
İnsanın içinde etrafındaki çemberin giderek daraldığı gibi bir his oluşuyor.
Bir onca yılın emeğine,hastalanana kadar zihnini zorlayıp iş güç sahibi olmana bakıyorsun,birde insanların tavırlarına,aldığın karşılığa.
Boşuna uğraşmışız deyip Allaha havale ediyorsun.
Seçtiğin mesleğe küfredip,keşkeli cümleleri yine yokluyorsun.
Aptalmışız biz diyorsun kendi kendine ama 40 yaşından sonra berber çırağı olacak halin yok.
Ahmaklığına doymayasın deyip kendine, yine devam ediyorsun nefret ettiğin rutine.
Dua etmek lâzım.
Çok zorda insanlar var,çok ağır travmalar yaşamış ve yaşayan insanlar var.
Hayatını idame ettirmekte güçlük çeken,gözden gönülden düşen,hayalleri iki paralık edilen,izzeti nefsi-şerefi-itibarı ayaklar altında paspas yapılan insanlar var.
Rabbim sadece kendine muhtaç etsin,insanların eline düşerseniz, en yakınlarınız dahi olsa işiniz zor.
İnsanı gönülden seven bir ana-babası oluyor,onlarda gidince insan hem öksüz hem yetim kalıyor.
Varımızda,yarimizde, yardımcımızda Allah(c.c) olsun inşaallah...
Herşeyin çivisinin çıktığı,değerlerin, kuralların,insanlığın hiçe sayıldığı bir aleme döndü dünya.
Kimse kimseyi takmadığı gibi insanlar birbirlerinin işini zorlaştırmak,çelme takmak hatta diğerini fikri boyunduruğu altına almak için herşeyi yapıyor.
Dünya topunun dikişleri patladı,ülkemizde bu ayarsızlıktan nasibini aldı,bundan sonra özellikle bizim ülkemizde düzen kurmak çok zor olacak çünkü kimsenin düzene saygısı kalmadığı gibi insanlar sadece mecbursalar kanunlara ve yönetmeliklere uyuyorlar.
Yargıya karşı kimsenin güveni kalmadı.
Bir çomağı olan saklamayı,işini yargıya bırakmadan halletmeyi deniyor.
Her türlü meselede yargının tamamen siyasetin güdümü altına girdiğine inanıyor insanlar ki bencede maalesef doğru olan bu.
Haklı olan değil,siyaseten güçlü olan kazanıyor.
Dünya denen bok çukurunda eskidikçe ne kadar kokuşmuş bir çöplükte yaşadığını daha iyi farkediyor insan.
Şuda olmaz artık diyemiyorsun çünkü maalesef oda oluyor.
Çirkef;bir yerden olmazsa hiç beklemediğin başka bir yerden paçana bulaşıyor.
Güzel insanlar gün geçtikçe azalıyor.
Artık konuşmaya,içini dökmeye değecek,sır tutabilecek insanlar yok.
İnsanlar bir beklentileri yoksa kapını çalmıyor.
Menfaat çatışması yaşadığın insanlar günbegün artıyor.
Maneviyat yüklü günlerim olmuştu hayatımın bir döneminde.
İnanın o günleri çok özledim.
Temiz kalpli insanlar tanımıştım zamanında.
Onları çok özledim.
Gördüğümüz göreceğimiz oymuş belkide.
Bilmiyorum kalan hayatımızda çöpün içinde inci arayarak mi geçecek?
Bu ruhsuz,kokuşmuş düzene nereye kadar tahammül edebileceğiz?
Herşeyimiz var gerçekten doğru ama ;
Kalbimiz,ruhumuz ve vicdanımız öldü.
Ceset yaşasa ne,yaşamasa ne?
Rabbim kalan ömrümüze sabredebilmeyi nasip etsin inşaallah.
Amin...
Konu Denge tarafından (24-06-2022 Saat 12:47 AM ) değiştirilmiştir.
Rabbim sabredemeyeceğiz dert vermesin. dünya bok çukuruysa, dünyanın bir suçu yok, insanlar bok oluyor o halde. Eskiden insanlar iyiydi şimdi değilse, ben eskiden iyiydim ,şimdi değilim.
"İnanırsan Hayaller Gerçek Olur" Aynur Meydan'ın şiirinden. Çok doğru bir söz ama hiç tavsiye etmem...
Yer imleri