Gündelik hayattan notlar...

[Denge]

Suistimal çok Osmangazi.

Bunların sayısı çoğaltılabilir.

Bi ara buralarda çöpün yanında yemek yemek moda olmuştu.

Dilenciliğin yeni bir türüymüş meğer.

İnsanların ilgisini çekip para koparma ın yolları.

Suistimal sezersen verme,iyi yaparsın.

Gerçekten ihtiyacı olanı bulmak kolay değil.

Dilenciliği meslek edinmiş insanlar var.

Ama ihtiyaç sahibi yok demekte fazla iyimserlik bu ekonomik krizde.

Sağa sola sorup araştırmak lazım.

Sadakada olsa zekatda olsa senin kazandığın parada mutlaka ihtiyaç sahiplerininde hakkı vardır.

[Denge]

Şu aralar iş-güç...

Yorgun argın eve geliş.

Sanki çok bir miras varmış gibi akrabalarla miras kavgası.

Çoluğunuza çocuğunuza bişey bırakacaksanız ortaksız bırakın,yoksa bi hayrı kalmıyor

Genelde üstümüzdeki iş yükünün altında ezilirken,oflarken-puflarken,durmadan bıkarken geçiyor vakit.

Patlayacak hale gelmeden mesai bitmiyor.

Ya sabır,ya sabır,ya sabır,saatler böyle geçiyor.

Kitap okumaz oldum,televizyonda izleyecek bişey bulamıyorum,özel platformlara hiç alışamadım zaten,bizimkiler izliyor.

Yemeği yiyorum,biraz telefon,biraz zap,uyku hapını iç yat,sabaha güç topla.

Günler böyle akıyor.

Ya da ben zamanın tiktaklarına tutulmuş akıyorum.

Hangisi doğru onu bile bilmiyorum.

[Denge]

Son zamanlarda muhalefet partilerinin kimi aday olarak çıkaracağı konuşuluyor.

Acizane bende fikrimi beyan etmek isterim.

Ekrem İmamoğlu ismi üzerinde çok duruluyor.

Ama bence Ekrem bey Cumhurbaşkanlığı için yeterince olgunlaşmış bir meyve değil.

İnsanlarla etkileşimi iyi,zaten en iyi yanı bu ama çok polemiğe giriyor,bana sorarsanız yeteri kadar çalışmıyor ve yaptığı işlerden çok girdiği polemiklerle anılıyor.Birde biraz çabuk şımardı gibi geliyor bana.

Kemal bey iyi niyetle uğraşıyor,tepkilere rağmen bence doğru bir siyaset izliyor,yanlız iki sıkıntısı var;birincisi iletişim ve hitabet konusunda sorunları var,çok gaf yapıyor,ikincisi ise yaptığı muhalefetin içeriği zayıf.Neler söylenebilir yoksa şu ortamda.Biraz diline mahir olmak lazım.

Sayın Akşener içerikli,düzgün ve cesur muhalefet yapıyor ama bence şu ortamda biraz daha yapıcı olsa daha iyi olur.Bana sorarsanız muhalefetin asıl yükü onun omzunda.

Bide arada şunu da söyleyeyim; Ali Babacan iyi gidiyor,yanlız insanlarla konuşurken daha basit bir dil kullanmalı bence.Geleceğe dönük bir ümit.Daha erken çıksaydı Meral hanımın yerinde o olabilirdi.İnsanlar zamanında sağa sola çok bakıp çok yardım aradı,geç kalmak bazen pahalıya patlayabiliyor.

Velhasıl sadede gelirsek,içlerinde en olgunu ve mantıklısı Mansur Yavaş gibi.İşine bakıyor,ucuz polemiğe girmiyor ve iyi çalışıyor.İnsanlarla iletişim yönünden Ekrem bey kadar iyi değil, insanlara siyasi yönden bakışı nasıl,sağ kesimede hitap eder mi çok net görünmüyor ama şimdiki devirde geçer akçe çalışkanlık ve tevazu.

Bence Mansur bey en mantıklı muhalefet adayı olur gibi geliyor .

[Denge]

Bu ara küçük bir tatil yaptım,yaz yoğunluğuda bir parça azaldı çok şükür,biraz nefes alabildim.

Yeni bir ev almak nasip oldu,bir yandan evin eksiğiyle gediğiyle uğraşıyoruz,bir yandan çocukların problemleri,bir yanda iş-güç,zaman daha hızlı akıyor gibi artık.

Dünyayı sorgulamayı boşverdim,biz ne yapsak hep aynı dünya,herkes bildiğini okuyor,parlayan güneşin altında değişen çok bişey yok.

Arada bir geçmişe dönüp kırdığım kalpleri sorguluyorum,hoş eskisi kadar bile merhametim kalmadı insanlara karşı ama yine de sol yanım bazen sızlıyor.

Tahammül azalıyor sanırım yaşlandıkça,daha çok olgunlaşman gerekirken daha sık kırıp döküyorsun,bazı hatalarını tekrar edip uzatıyorsun,küçük şeyler için kalp kırıyorsun,işin aslına baktığın zaman kırdıkların hep sevdiğin insanlar.

Üç günlük dünya oysa,dövsende,sövsende bir gün göçeceğiz.

Bu kadar değer vermemek lazım bu yalan mahzenine.

Rabbim şükreden kalpler,tevbe eden diller bağışlasın hepimize.

Amin...

[Denge]

Bu aralar bazı alışkanlıklarımı bırakıp biraz daha kendime dönmeye çalışıyorum.

Eskisi gibi düzenli ibadet edemesemde tesbih çekiyorum,Kuran dinliyorum,bir tür manevi temizlik uygulamaya çalışıyorum kendime.

İbadetin yerini tutmaz,biliyorum ama yinede biraz ferahlık sağlıyor.

Yakınlarımla,arkadaşlarımla daha seyrek görüşüyorum artık.

Çok yakın gitmeyince can sıkısıda daha az oluyor.

Kalabalık değil sakin ortamları tercih ediyorum daha çok.

Gürültüden usandım.

İnsanlarla tartışmayı bıraktım,kim bir bahis açsa sen haklısın diyorum.

Anlatsanda kimsenin dinlediği yok zaten.

Sosyal medyayı kullanmayı yıllar önce bıraktım,uyuşturucu gibi bişeymiş,sonradan farkettim.

Mecbur kalmadıkça televizyondaki saçmalıklarlada zihnimi kirletmemeye çalışıyorum,yani o uyuştuşturucuyu da bırakmaya çalışıyorum.

Çocuk yaşımdan beri televizyon bağımlısıyım,görmediğim rezalet kalmadı,şimdi sadece dövize-altına bakar oldum,hafızası hala yerinde olan biri olarak gerisini ciddiye alamıyorum,

Medya maymunluklarının her türlüsünü gördüm,yeni gelen şeylerde aynı b.kun laciverdi sadece,değişen çok bişey yok.

Rabbim çocukluk yaşlarından beri zihnimde biriken pisliği temizlememe yardımcı olsun inşallah.

Aile ve iş hayatım normal rutininde;sıkıntılar,problemler var ama sabrederek yaşamaya çalışıyorum,zaten herkes böyle.

Düzen kurmak kolay değil.

Rabbim düzenimizi bozdurmasın.

Amin...

[Denge]

Seçimlere dönük hazırlıklar hızlandı.

Ama muhalefette hâlâ lider sorununa yönük bir çözüm girişimi yok.

Geriden bakınca bu çok sırıtıyor.

Çok ağır hareket ediyorlar.

Bu gidişle gayretli bir çalışmayla alabilecekleri seçimi elleriyle karşı tarafa hediye edecekler.

Çok dağınık bir görüntüleri var,sanki her kafadan bir ses çıkıyor gibi.

Şimdilik bir alternatif olmaktan çok uzaktalar.

Şuanki iklimi de her zaman yakalayamazlar.

Ufukta savaş-iç karışıklıklar,ekonomik çıkmazlar,önemli sınır sorunları dahil pek çok önemli sorun yavaş yavaş kendini belli etmeye başladı.

Etrafımızdaki ateş giderek büyüyor,en son Rusya seferberlik ilan etti ki bu bölge için basite alınacak bir gelişme değildir.

Nato Yunanistanı sınır karakolu yaptı,belli ki Türkiye'yi artık gözden çıkardılar,sadece sözde Nato ülkesiyiz,herkes farkında,Nato'nun içinde lütfen duruyoruz ve karşı bloğa geçmek istediğimizi artık açıkça beyan ediyoruz.

İktidar partisi belli ezberlerin dışına çıkmıyor,hergün hamasetin dozunu arttıran bir dış politikayla sorunlar halledilmeye çalışılıyor.

Bu seçimden sonra ülkenin ne hâle geleceğini tahmin etmek çok zor.

Hak ve özgürlükler her gün daha da daraltılıyor,sansür ve kısıtlamalar artıyor.

Bu kadar sıkıntının arasında bir alternatif olması gereken muhalif partilerse laylaylom ve uzlaşamaz bir görüntü çiziyor.

Şuanki şatlarda ileriye dönük bir bakış atmaya çalışırsak ülke olarak bizi pekde hayırlı gelişmelerin beklemediği artık aşikar.

Doğuda Ermeni mesesi,Güneyde Suriye ve Irak,güney va batıda Yunanistan,kuzeyde Rus-Ukrayna savaşı.

En çok aklıselimle hareket etmemiz gereken zamanlar ama ne yazık ki bazı eşikler aşıldı ve ülkemiz için hem askeri hemde ekonomik açıdan pek çok riskli gelişmenin önü açıldı.

Oysa kimse buna fikren hazır değil.

Rabbim ülkemizi korusun.

Amin...

[Denge]

Söz söylemenin bir değerinin kaldığına dair pek bir inancım zaten yok.

Ama belkide sahibinden ihtiyaçtan kuruyoruz cümlelerimizi.

İnsanımız çok cahil;yalanla gerçeği ayırt edemiyorlar.Palavraya çok çabuk inanıyorlar.Geleceği değil anı kurtarmanın derdindeler.Bir kuyunun dibine gömülmeden battıklarını farkedemiyorlar.Eğitimin E'sinden haberleri yok,en büyük başarı devlette kadrolu bir iş bulmak onlara göre.

Ekonominin gücünü sokaktaki araba sayısıyla,cep telefonu markasıyla ölçüyorlar,illuzyonlara çok çabuk inanıyorlar.İşin aslını hiçbir zaman araştırmıyorlar.

Okumayan,araştırmayan,gerçeği tahkik etmeyen,geleceğe yönelik bir endişesi olmayan insanları kandırmak çok kolaydır.

Kaliteli bir eğitim almamış insanların çoğunluğu oluşturduğu bir ülkenin durmadan batağa saplanması,bataktan çıkamaması,arada bir görünen yalancı seraplara,yalancı baharlara bel bağlaması doğaldır.

İnsanı koyunluktan çıkarıp kendi ayakları üzerinde duran bir bireye dönüştüren şey kaliteli eğitimdir.

Ülkenin gelişmişlik endeksini,kişi başına düşen milli gelirini,tarımının,sanayisinin gelişmişlik seviyesini belirleyen şey eğitimdir.

Önemli olan cep telefonu,araba sahibi olabilmek değil;cep telefonu-araba motoru,uçak motoru üretebilmektir.

Yalancılıkla,illuzyonlarla bunları zaten varmış gibi göstermek,kurnaz çobanın aymazlıklarıdır.

Eğitimin seviyesi yükselmezse, insanlar her sakallıyı dedeleri zannetmeye,ömürlerini palavraların peşinde heba etmeye devam edecektir.

Kaliteli eğitimse bu ülkede nadir bulunan,çoğu zaman pahalı,belli bir zümrenin tekelinden çıkmayan,belki de çoğu zaman insanlara düzenin devamı adına bilerek sunulmayan,gözden kaçırılan,üstünden geçilen,değerli bir cevher,eşsiz bir incidir.

[Denge]

https://www.sozcu.com.tr/2023/yazarl...sayfa_yazarlar

Ege Cansen-Tavşan Suyu Çorbası...

[Denge]

Ülkeyi yönetmeye talip insanların haline bakıyorum da;

Aşağı tükürsen sakal,yukarı tükürsen bıyık.

İktidarıyla,muhalefetiyle bunların hiçbirinden bi b.k olmaz.

Altılı masa fikri baştan çok aptalca bi fikirdi bence.

Hepsi ayrı ayrı çıksa en azından seçimi ikinci tura taşıma şansları olurdu

Memleket batıyor,bi sürü saçma sapan tipin eline kalmışız.

Olan bize olacak gene,yazık bu millete,fetret devri başlıyor gerçekten.

Önümüz tufan kemerleri sıkı bağlayın.

Kim başa gelirse gelsin...

[Denge]

Ekonomi çok kötü yönetiliyor,ekonomi yönetiminde bilim devre dışı bırakılıyor,kafaya göre bir ben yaptım oldu anlayışı var.

Kurallar,hukuk hiçe sayılıyor,keyfilik ve nefsanilik had safhada.

Sözde Cumhuriyetiz ama oy verilip başa geçirilen insanları bile bir bahaneyle alaşağı ediyorlar.

Bir yere gelmesinden,rakip olmasından korktukları insanların çeşitli oyunlarla ya başına bela açıyorlar yahutta hapse tıkıyorlar.

Dış politika sorunları çocukça inatlaşmalar yüzünden gangren olmuş durumda,seçim zamanı sözde ılımlı bir politika izleniyor,oysa aynı hamaset polikası için zaman kollanıyor.

İnsanlara tepeden bakılıyor,yeni bir tür muhafazakar elitizm artık büyük bir vurdumduymazlık ve şımarıklıkla her geçen gün semiriyor.

İktidar adam gibi bir sallamayla yıkılacakken,muhalefetin abidik-gubidik işlerle uğraşmasını anlamak mümkün değil.

Örneğin,demokrasiye,söz hakkına,kişisel hak ve hürriyetlere bu kadar tecavüz varken başörtüsü meselesiyle uğraşmanın zamanı mı allahaşkına?

Küllenmiş meseleleri yeniden alevlendirip kendi kalene gol atmanın nesi mantıklı?

Hala zaman varken bırakıp bu altılı masa oyununu kendileri ortaya çıkmalı bana göre.

En azından geleceğe dönük sağlam bi adım atmış olurlar.

Herkes birden baş olamaz,biri sivrilir o baş olur.

Millet sivrilmesi gerekeni seçmekte mahirdir.

Ayak oyunlarını bırakıp kendileri olmaları lazım.

Anlaşamayacakları gün gibi ortada.

Dürüstçe oynamaları lazım.