Sayfa 12/46 İlkİlk ... 2891011121314151622 ... SonSon
455 sonuçtan 111 ile 120 arası

Konu: Gül dili...

  1. #111
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart


  2. #112

  3. #113
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    http://www.islamansiklopedisi.info/d...hp?idno=380310

    ŞAKK-I SADR

    *****


    *'Müminin kalbi lambasıdır,nuru onun içindedir''

    HADİSİ ŞERİF

    *35-Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. Nur üstüne nur. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir

    36-(Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin okunmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O'nu tesbih ederler.

    NUR SÜRESİ


    *****

    *Kalp aynı zamanda bir vaiz,nasihatçi ve uyarıcıdır.


    *Buna kalp vaizi/vicdan/insaf denir.

    *''Allah bir kuluna hayır murad ederse ona kalbinden bir vaiz tayin eder''-''Kalbinden vaizi olanın muhafızı Allah'tır''

    GAZALİ

    *****

    *Allah bir kimseyi hidayete erdirmek isterse onun göğsünü islama açar''

    ENAM-6-125,ZÜMER 39-22.

    *****


    *Birde Şehr-i sadr var.

    *Şehr-i sadr;kalbin açılması,açılımı,arınması,ferahlaması anlamına gelir.

    *Hz.peygamber böyle bir ameliye geçirmişti.

    *''Senin göğsünü açmadık mı?''İNŞİRAH 94-1,

    *****

    ''Rabbim! Kalbimi şerh et/aç'' TAHA 20-25 yapılması gereken bir duadır.



    PROF.DR.SÜLEYMAN ULUDAĞ-TASAVVUFUN DİLİ


    *****

    Müslümanların göğüs çakrasının açılması da bu olsa gerek.
    Konu Denge tarafından (27-11-2018 Saat 02:13 PM ) değiştirilmiştir.

  4. #114
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    Kitap önerisi;

    Yeni elime aldım.

    İlk konusu bile bana çok şey anlattı.

    Keşkül Dergisi 23.sayısı

    Halvetiyye

  5. #115
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    Her insan bir yerde gaflet üzere doğar.

    Bunun sebebi ise insan doğuştan temiz bir fıtrat üzerine yaratılsada dünyanın manevi kirleriyle kirlenmesidir.

    İbadet ise bu kirlerden doğan manevi yaralara ilaç hükmündedir.

    Bakın Hz.Mevlana ne diyor;

    İBADETLER

    “Ben, insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım” âyeti, âlemin yaratılmasındaki maksadın, ibadetten başka bir şey olmadığını (göstermektedir).

    Bil ki tanıklar için tezkiye lâzımdır! Senin dâvanı kabul etmek, tanığı tezkiyeye bağlıdır.

    Bu namaz, oruç ve cihad inanışa şahitlik etmektedir.

    Kul, günde beş kere “namaza gel, feryat et!” diye davet edilir.

    Müezzinin “Haydi felâha” demesi yok mu? O felâh, bu ağlayış, bu sızlayıştır.

    Hakk’ın huzurunda, gözyaşı dökerek ayakta durmak, kıyamet gününde kabirden kalkıp mahşer yerinde dikilmeye benzer.

    Allah “Secde et de yaklaş” buyurdu. Bedenlerimizin secde etmesi, canlarımızın O’na yaklaşmasına sebeptir.

    Namaz yumurtasından civcivi çıkar; yerden tane toplayan yordamsız kuş gibi yere baş koyup durma!

    Allah mülk ve saltanat sahibidir. Kendisine baş eğene, bu topraktan yaratılan dünya şöyle dursun, yüzlerce mülk, yüzlerce saltanat ihsan eder.

    Melek gibi Allah’ı tespih etmeyi kendine gıda yap da onlar gibi ezadan kurtul!

    Oruca sarıl, sabret; orucu terk etme, her an Hak’tan rızkını bekle!

    Açlık sıkıntısı, hem lâtiflik, hem hafif bir hale gelme, hem de Allah’a yalvarıp ibadette bulunma bakımından diğer illetlerden elbette daha iyidir.

    Cihad ve oruç güçtür, çetindir. Fakat bu güçlük ve çetinlik, Allah’ın, kulu kendinden uzaklaştırmasından daha iyidir.

    Mal, sadakayla kat’iyen azalmaz. Hayırlarda bulunmak malı yok etmez, kaybolmaktan kurtarır.

    Altın, zekât vermekle coşar, fazlalaşır. İnsanı kötülükten, fenalıktan kurtaran da namazdır.

    Zekât verilmeyince yağmur (yüklü) bulut gelmez, zinadan dolayı da etrafa veba yayılır.

    Yoksullara bağışta bulundun, zekât verdin, elinle bir hayır yaptın mı, bu iyilikler öbür dünyada ağaçlık, çayırlık, çimenlik olur.

    Hac, Allah evini ziyarettir, ev sahibini ziyaretse erlik damarıdır.

    Kâbe O’nun lütuf ve ihsan evidir; benim vücudum ise onun sır evi.

    İhsan ve lütuflar sahibi Allah, bir gün; “ey benim hastam, ey benim mihnetime uğrayan kul, nasılsın?” derse hiç zahmet ve eziyet kalır mı?

    Peygamber buyurdu ki: “Bu yol için amelden daha vefalı bir arkadaş, bir yoldaş yoktur.”

    Kör gibi elini at, Hakk’ın ipine yapış. Onun emrinden ve yasaklarından başka bir şeyin etrafından dönüp dolaşma!

    İbadet edenlerdeki doğruluk, takvâ ve yakîn rengi, ebediyen bâkidir.

    İbadetlerin netice vermesi için zevk; tohumun ağaç olması için iç gerek!


    Kaynak:www.semazen.net

  6. #116
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    "Bol yedirmek, herkese selam vermek ve güzel konuşmak mağfireti gerektiren sebeplerdendir. Allahu Teala’nın bir takım kulları vardır, onlara kamu yararına harcanmak üzere servet verilmiştir. Bunlardan cimrilik eden olursa onlardan alır ve başkasına verir."

    HADİS'İ ŞERİF

  7. #117
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    *Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.

    *Esas kirlilik, dışta değil içte, kisvede değil, kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.


    ŞEMS'İ TEBRİZİ


    *****

    “Nefsini ittiham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiaze eder. İstiaze eden, şeytanın şerrinden kurtulur.

    * Kusurunu görmemek o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar; itiraf etse, afva müstehak olur.”

    Nursî, B.S Lem’alar

    *****

    *Hakka (CC) bağlan; ona karşı edepli ol. Seni gözeteni gözet. Sana yar olana sen de yar ol. Seni seveni sev. Seni çağırana koş. Senin işini yoluna koyana elindekini harca.

    *Seni pislikten koruyana yar ol. Ölümden beri olana borçlu ol. Kötülüklerini giderene minnettar ol. Bir sürü adi vehimlerden seni esirgeyene bağlan. Her şeytan tipinden, aldatıcı ve cahil arkadaşların elinden kurtaran senin en yakın dostundur. Onu ara!

    * Etrafını bir sürü yol kesiciler sarmışken seni onların önünden alan, elbette ki en yakın dostun sayılır; onun yolunu gözet.

    ABDÜLKADİR GEYLANİ-Futhu'l Gayb
    Konu Denge tarafından (26-11-2018 Saat 11:04 AM ) değiştirilmiştir.

  8. #118
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    *Câfer-i Sâdık hazretlerinin, oğlu Mûsâ Kâzım için olan nasihati pek meşhûrdur.

    Oğluna buyurdu ki: "Ey oğlum, kendi rızkına râzı ol! Kendi rızkına râzı olan, kimseye muhtaç olmaz. Gözü başkasının malında olan, fakir olarak ölür. Allah-ü Teâlâ’nın taksim ettiği rızka râzı olmayan, O'nu kazâ ve kaderinde, dilediğini yaratmakta töhmet altında tutmuştur. Kendi kusurlarını küçük gören, başkasının kilerini büyütmüş olur. Her zaman kendi kusurlarını büyük gör. Başkasının gizli bir şeyini açığa vuranın, evindeki gizli şeyler herkesçe bilinir. Kardeşi için kuyu kazan, o kuyuya kendisi düşer. Ahmaklar arasında bulunan horlanır, âlimler arasında bulunan hürmet görür.

    "Ey oğlum, insanlara kızmaktan çok sakın, yoksa sana da kızarlar. Boş iş ve söze karışmaktan sakın, sonra aşağılanırsın."

    "Ey oğlum, lehinde veya aleyhinde de olsa, hakkı, doğruyu söyle! Böyle yaparsan herkes seninle istişare eder danışır, fikrini alır."

    "Ey oğlum, arkadaşlık yaptığın, ziyaretine gittiğin kimse, iyi ahlâk sahibi olsun, kötü ahlâkı olanlarla arkadaşlık etme, onlarla görüşme! Çünkü onlar, suyu olmayan çöl, dalları yeşermeyen ağaç, ot bitmeyen topraktırlar."

    "Ey oğlum, Allah-ü Teâlâ’nın kitabını okuyucu, iyilikleri emredici, kötülüğü nehyedici, sana gelmeyene sen gidici, seninle konuşmayanla konuşucu ol! İsteyene ver. Gıybetten, koğuculuktan sakın. Çünkü söz taşımak, insanların kalbinde düşmanlığı arttırır. İnsanların ayıplarını görme, insanların ayıplarını gören, onların hedefi olur."

  9. #119
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    *İşte kalplerin manevi tabibi Allah Rasulü’nün kalbe dair şifa dağıtan sözlerinden birisi;

    “Dikkat edin! Vücutta öyle bir et parçası vardır ki, o iyi/doğru/düzgün olursa bütün vücut iyi/doğru/düzgün olur; o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.”tir.

    *Kalp hem düşünce ve bilgi,hemde his ve sezginin kaynağı ve merkezidir.

    *''(Sana karşı çıkanlar) hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı elbette düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz; lâkin göğüsler içindeki kalpler kör olur.''

    HAC 22-46.

    Bu ayette akletme,düşünme kalbin bir işlevi olarak gösterilmiş,kalplerin kör olacağı belirtilerek ''kalp gözüne'' işaret edilmiştir.

    *İman etmeyenler ''Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.''

    ARAF 179 mealindeki ayetle kınanmıştır.

    *''Kuran üzerine düşünmüyorlar mı?Yoksa kalpleri kilitlenmiş midir?

    MUHAMMED 47/24 ayeti ile de idrak hali kalbe nispet edilmiş,basiret sahibi olmanın,yani kalp gözü açık olmanın önemi vurgulanmıştır.

    *Allahın huzuruna ancak kalb-i selim/aklı selim ile çıkmanın faydası vardır''

    ŞUARA 26-89,SAFFAT 37-84

    denilirken de sağduyulu ve vicdanlı olma hali kalbin işlevi olarak gösterilmiştir.

    *insaf ehli,vicdan sahibi ve sağduyulu olma kalbin nitelikleridir.


    PROF.DR.SÜLEYMAN ULUDAĞ-TASAVVUFUN DİLİ

  10. #120
    Çıraklık Dönemi
    Üyelik tarihi
    Nov 2016
    Mesajlar
    1.319

    Standart

    *HIRS VE TAMAH

    Ey oğul; bağı çöz, özgür ol! Ne zamana kadar altın ve gümüşün esiri olacaksın?

    Denizi bir testiye döksen ne alır? Ancak bir günlük kısmetini.

    Harislerin göz testisi dolmadı. Sedef, kanaatkar olduğundan inci ile doldu.

    Hırs kulağa bir şey duyurmaz, kin gözü kapatır, adama bir şey anlatmaz.

    İste ama, ölçülü iste; bir otun, bir dağı çekmeğe kudreti yoktur.

    Hakk’ın rahmetinden uzak olan, sultan bile olsa gözü açtır.

    Hırs yüzünden âkıbeti görmemek, kendi gönlüne, kendi aklına gülmektir.

    Tamah, kulağa bir şey duyurmaz. Garez, gözü kapar; insana bir şey anlatmaz.

    Ey oğul! Hırslı olanlar mahrum kalırlar. Hırslı insanlar gibi hızlı hızlı koşma; yavaş yürü!

    Hırs kördür; halkın ayıbını inceden inceye görür, bucak bucak dolaşır söyler.

    Senin hırsın, bu dünyada ateşe benzer. Her alevi, yüzlerce ağız açmıştır.

    Hırs ve hasetten ibaret olan şu bağı çöz. Ebu Leheb’in karısının boynundaki hurma ipini düşün.

    Şeytan, nasıl kendisini taşlanmış bir hale getirmişse hırs da onun gibi seni kör etmiş, her şeyden mahrum bırakmıştır.

    Kanaâtten hiç kimse ölmedi; hırsla da hiç kimse padişah olmadı.

    Hırs, insanı kör eder, ahmak yapar, bilgisiz bir hale sokar; ölümü de kolaylaştırır.

    Tamahkâr, tamahı yüzünden zenginin ayıbını görmez. Tamahlar bütün gönülleri kaplar.

    Gözün, aklın ve kulağın saf olmasını istiyorsan tamah perdelerini yırt!

    Çünkü sûfiyi yoldan çıkaran tamahtır. Yoldan çıkarır da sûfinin hali mahvolur ve o, ziyan içinde kalakalır.

    Yemeğe, zevk ve semâa tamah ediş, hakikate akıl erdirmesine mani olur.

    Ayna bir şeye tamah etseydi, bizim gibi münafık olur, her şeyi olduğu gibi göstermezdi.

    Terazinin mala tamahı olsaydı, tarttığını nasıl doğru tartardı?

    Kimde tamah varsa, dili tutuk bir hale gelir. Nasıl olur da tamahla göz ve gönül aydınlanır, buna imkân var mı hiç?

    Tamahkâr adamın gözünün önünde makam ve altın hayâli, gözdeki kıl gibidir.

    Tamah, huyu fitne olan bir hırsızdır; hayâl gibi her an bir sûrete bürünür.

    Onun hilesini Allah’tan başkası bilemez. Allah’a sığın da o alçaktan kurtul!

    Fakat tamahı bağladın mı Hakk’ın nurlarına dalarsın. Mustafa (a.s.), bunun için “Tamaha düşenin nefsi alçalır” demiştir.

    HZ.MEVLANA-MESNEVİ

    (I/19-21, III/66, I/140, II/0588, 1547, III/66, 595, 2629, IV/0249, V/0764, 1468, 2398, 2823, I/2350, II/569-573, 579, 580, VI/476, 477, V/3631)

Sayfa 12/46 İlkİlk ... 2891011121314151622 ... SonSon

Benzer Konular

  1. bükçe (kadın dili)
    By malahit in forum Kişisel Gelişim & Kariyer Planlama
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 17-08-2010, 02:24 AM
  2. Beden dili
    By Nefertiti in forum Kişisel Gelişim & Kariyer Planlama
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 13-04-2009, 03:12 PM
  3. Kadınların dili
    By Nefertiti in forum Gülmece / Eğlenmece Bölümü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 21-05-2008, 10:54 PM
  4. Kedi Dili.....
    By BeYaZ_KeLeBeK in forum Gülmece / Eğlenmece Bölümü
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 04-05-2008, 03:26 PM
  5. Beden Dili
    By BeYaZ_KeLeBeK in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 27-03-2008, 10:46 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •