İnsan iki kanatlı bir kuş gibidir diyor bir alim.
Bir kanadı ahlak ilimleri yani manevi ilimler,bir kanadı ise fen ilimleriyle oluşturulur.
Eğer kanadının biri eksikse ya da yeteri kadar gelişmemişse o kuş uçmaz.
Aşkı gerçek sahibine yönlendirmek lazım ezikkız.
Hiçbir karşı cins insanın sevgi ihtiyacını tam olarak karşılayamaz.
Muhabbet asıl sahibine yöneltilmediğinde insan eksik kalır ve insanın içini bir alev topu gibi yakar durur.
Düşüncelerin,derine dalışların sonu gelmez.
Orda gereken biraz manevi doygunluktur.
Kalbini,duygularını,düşüncelerini yaratana açmak pekçok manevi yaranın merhemidir.
Herşey ilaçla psikiyatristle değil.
Konu Denge tarafından (04-03-2017 Saat 08:39 AM ) değiştirilmiştir.
İnsan iki kanatlı bir kuş gibidir diyor bir alim.
Bir kanadı ahlak ilimleri yani manevi ilimler,bir kanadı ise fen ilimleriyle oluşturulur.
Eğer kanadının biri eksikse ya da yeteri kadar gelişmemişse o kuş uçmaz.
Konu Denge tarafından (04-03-2017 Saat 09:12 AM ) değiştirilmiştir.
İnsanları yargılarken içinde büyüdüğü sosyal ortamdan ve birşeyler yapmaya ya da bir şey başarmaya çalıştıkları zamandaki imkanlarından,psikolojilerinden bağımsız yargılarsanız,işte asıl adaletsizliği o zaman yaparsınız.
Konu Denge tarafından (04-03-2017 Saat 09:12 AM ) değiştirilmiştir.
Çok güzel yazmışsınız, yüreğinize sağlık...
Estağfurullah.Her zaman beklerim sayfama.
Insan kendini bildikten sonra nefsini terbiye etmelidir.
Nefsini aşk ateşinde pişirerek olgunlaştırır.
Kendini bu sayede tanır ve yaratılış hikmetinin farkına varır.
Konu Denge tarafından (10-03-2017 Saat 11:57 PM ) değiştirilmiştir.
Kendini bilmek kendi duygu düşünce ve davranışlarının içeriğine,kim olduğuna,nerden gelip nereye gittiğine vakıf olmaktır.
Bu da ancak vahyin ya da bu işe ehil insanların insanların aynasında kendi siretine bakıp vicdanını tartarak ve hikmet bilgisini içselleştirerek olur.
İnsan kendi iç dünyasını,kim olduğunu bu sayede öğrenir.
Yaralarını teşhis eder.Gelişmiş bir içgörü kazanır.
Konu Denge tarafından (05-03-2017 Saat 09:55 AM ) değiştirilmiştir.
Gülümsemek çok önemli.
İnsanın insana verdiği bir sadaka aslında.
Gülmesini bilmeyen dükkan açmasın der eskiler.
İnsanın çehresi esrarı derunundan haber verirmiş.
Çoğu zaman insan can sıkıntısını gizleyemez ama,mümkün olduğu kadar sadaka vermekte cömert olalım.
Avrupalılar 1 veya en çok 2 çocuk doğuruyor diyor bir avrupalı yazar.Avrupaya gelen göçmenlerse 2,3,4 çocuk.
Şu anki üreme hızıyla 2050 yılında müslüman sayısı hristiyan sayısını geçecek diyor Cristopher Caldwell.
Avrupalıların korkusu bu aslında ve biraz empati kurarak anlamak çok zor değil.
Biz iletişim kapılarını tamamen kapatıyoruz.Onların hataları çok mu çok ama tüm köprüleri atıp gemileri yakmak çok mantıklı gelmiyor bana.
Horoz dövüşü ister gibi bir halimiz var.Diplomasi dilini terk ettik iyice.
Naçizane eleştirilerimdir,hatalı isem affola.
Biz 80 milyonluk bir ülkeyiz.
Çin gibi milyarı aşan bir vatandaş sayımız yok.
Çin olamayız belki ama bir avrupa ülkesi gibi olabiliriz.
Bunun içinde insan kalitemizi çok artırmamız lazım.
Osmanlı hayallerinin günümüz için fazla ütopik olduğunu düşünenlerdenim.
Konu Denge tarafından (25-09-2018 Saat 10:52 AM ) değiştirilmiştir.
Yer imleri