güzel bir hatırlatma, sağol. bir düşünür var uzak doğu felsefesi ile ilgili adını hatırlaymadımtam olarak, Kriştini.... onu hatırlattı bana.
Çok acı çekiyosun biliyorum..O yüzden direk konuya giricem...
Sen zihnin değilsin, zihin sadece bi araç..Zihin sadece geçmişten ibaret ve bu geçmişi geleceğe yansıtan bir araç...
Sen aslında bunun çok daha ötesindesin..Peki sen zihin değilsen kimsin?
Onu farkedensin. Farkındalıksın..Bu zamana kadar onun neler yaptığını farketmedin..Çünkü hep o olduğunu zannettin..Hep oydun..Ama sen zihnini kullanmıyosun ki, o seni kullanıyor..Güzel bir araç ama amaç değil...
Hadi gel bu bilgileri deneyimleyelim..
(Bu kısım OKB den kurtulma deneyimimi içeriyor..)
1)Yatağına uzan ya da tek başına olacağın bir yere git..
2)Düşüncelerin gelmesini bekle, er ya da geç gelecektir ve hiç bir düşünceyi kovmaya çalışma bırak gelsin...
3)Düşünce geldiğinde onu izle ama içine girme, tanık olarak kal ama o olma.. Sadece seyret..
4)Bu sırada düşünceyi yargılama ya da analiz etme çünkü her türlü yargılama ve analiz ona enerji verir ve güçlendirir..Kovmaya çalışma çünkü kapıdan kovsan da bacadan girer..
5)Midende ya da başında ağrı oluşturabilir ama bu önemli değil..Bırak ne yapıyosa yapsın izin ver..O sadece bir düşünce ve onunla özdeşleşmezsen gidecek..Gitmesini de bekleme ama.. Misafir et kapını aç ama o sen değilsin..
6)Her OKB geldiğinde bu pratiği uygulamalısın..Ve her seferinde OKB'nin gelme sıklığının azaldığını, bir süre sonra sen istesen bile gelmediğini göreceksin..
güzel bir hatırlatma, sağol. bir düşünür var uzak doğu felsefesi ile ilgili adını hatırlaymadımtam olarak, Kriştini.... onu hatırlattı bana.
güzel ve faydadlı bi anlatım. bu bilgiler için saol beğendim
''Genelde öyle olur dostum. Hayat, mutsuzluk fonunun üzerine mutluluk kırıntıları dökülmüş bir resim gibidir. Normal olan mutsuz olman zaten. Mutlu olman anormaldi.''
dreamer8
Takıntısal düşünceler hırs ve kendine zarar vermek de okb dahilinde midir. Yani suçluluk ve pişmanlık oluşturan bir olaya takılmışsak.
Klasik meditasyon tavsiyesi. Çok denedim, öneri için teşekkur ederim ancak benim işime yaramadı hiç bir zaman.
Farkındalık çalışma kitabını okuyup yorumlamıssın gibi geldi bana.
"İnanırsan Hayaller Gerçek Olur" Aynur Meydan'ın şiirinden. Çok doğru bir söz ama hiç tavsiye etmem...
ben üni. 1. sınıftayım dersteyken oluyor bana sırf bu yüzden okulu bırakmak istiyorum midem ağrıyor sanki her an kuscakmısım veya wc ihtiyacım gelecek gibi hissediyorum sınıf cok kalabalık oldugundan izinde isteyemem diye düşünüyorum lütfen bi akıl verin
Eckhart Tolle diye bir yazar okudum,o da benzer şeyler yaşamış. Kendimde denedim ve zihnimdeki düşüncelerle savaşmamam gerektiğini sadece farkındalıkla bu illetten kurtulunduğunu deneyimledim.
Buda,Krishnamurti,Osho vb... Hepsi aynı şeyi söyler. Aydınlanmak; ulaşılacak bir yer değil sadece farkında olmaktan geçer. Tam şu anda..
Yorumlamak tabirini kullanmışsın, bu biraz ezbere bilgiyi çağrıştırıyor. Tecrübe etmekse daha farklı.(ki çok zor bir şey değil, zihninle özdeşleşmemeyi öğreniyorsun onun söylediklerini yapmak zorunda olmadığın noktaya geliyorsun..)
İntihar etmek istediğim zamanlar oldu,acıdan dolayı ağlayamadığım yıllarım oldu..dayanılmayacak derecede mide ağrısı, baş ağrısı yaşadım.. hayatımın bok gibi olduğu zamanlar oldu ki; üniversiteyi bıraktım..babam vefat etti..trafik kazaları geçirdim bla bla bla..ve bunların hepsi üniversite sınavlarına hazırlanırken aynı sene gerçekleşti..Hiç ayrılmam dediğim sevgilimden ayrıldım..Bunları acındırmak için söylemiyorum sadece hayatımda bunlar oldu ve acı artık benden hiç gitmeyecek sandım..Ama bu acılar olmasa bu arayışa giremezdim...Ve kendimi zafer kazanmış gibi hissediyorum, bir şeyi aştım..Aştığımda o kadar güzel hisler yaşadım ki anlatamam..
Bunlardan bana kalan tecrübe şu oldu:''GEVEZE ZİHNİ SUSTURMANIN TEK YOLU; KONUŞMAYA DAHİL OLMADAN DİNLEMEK,ELEŞTİRMEMEK,DÜŞÜNCENİN SAÇMALIĞINA BAKMADAN O DÜŞÜNCEYE TANIK OLMAK,EN ÖNEMLİ NOKTAYSA; O SES OLMADIĞINI BİLMEK VE ÖZDEŞLEŞMEMEK...
Mide ağrısı için de şöyle diyebilirim, benim o dönemde feci bir şekilde midem ve başım ağrıyordu..Hatta ağrıdan konuşamıyodum bile, sesim çıkmıyodu, değişik bi acı..(Konuşmak isteyip konuşamamak berbat bu arada)
Bu hislerden kaçma. Ne kadar acı verse de. Ama kaçmak istiyeceksin biliyorum..Ama kaçma! Acıyı çekmeye gönüllü ol ve o acının sorumlusu senden başkası değil. Sen sorumlusun,biraz sorumluluk al.. ama suçlu değilsin, kendini suçlarsan bu acı geçmez..''Şunun yüzünden oldu, bunun yüzüden oldu.'' dersen, kendi sorumluluğunu almamış olursun..
Ve sana tavsiyem pozitif insanlarla ol..Hayat kısa..Bazı insanlar enerjini sömürür onlarla iletişim kurmamaya çalış kurarsan da bu minimum düzeyde olsun..
Yer imleri