Son derece klişe bir söylem haline geldi zaten bu şizofrenlerin hasta olduklarının farkında olmamaları. Hatta şizofreni kelimesini duyan tüm yurdum insanı bu şekilde cümleyi tamamlar oldu. Olayın özü şu, bir hasta, hasta olduğunun farkındaysa şifa bulabilir; lakin hasta olduğu halde hasta olduğunun farkında değilse tedavi şansı yok gibidir. Şizofreniye de literatürde böyle bakılır.
Atak sırasında ise bilemez. Şayet bende öyle oldu. Geçirdiğim son atağı anlatayım. Ben aslında ölmüşüm. Allah bana son bir şans vermiş, cehennemden kurtulmam için. Evdeki insanlarda zebanilermiş. Bana beyaz giysi giydirmeye çalışıyorlardı, bu da aslında kefenmiş. Dedim ya Allah bana son şans verdi diye, eğer onu giyersem son şansı kaybedecekmişim. Dışarıda beslediğimiz bir sokak kedisi var o da aslında şeytanmış. Onu içeriye almamam gerekmiş. Ben yanlışlıkla içeriye aldım. Daha sonra hem giysiyi giymemek hem kediden kaçmak için kendimi odaya kilitledim. Kapıyı açarsam hem zebaniler bana kefen giydirecek, son şansı kaybedeceğim hem de şeytan (kedi) kapıda. Daha sonra yattım yatağa uyudum yarım saat kadar. Uyanınca Allah tarafından geldiğini düşündüğüm ses duydum. O ses beni mehdi ilan etti. Ortalıkta ben mehdiyim diye dolaşmaya başladım. Aynı gün hastaneye yatırdılar beni. Orada bir gece geçirdikten sonra iyileştim. Verdikleri ilaçtan olsa gerek. Bu da böyle bir anım oldu Ben şizofreni olduğumu biliyorum, farkındayım ama atak sırasında insan bunu düşünemiyor. Ben atak geçiriyorum bunların hepsi hayal ürünü diyemiyor.
Yukarıda arkadaşın dediği gibi hastalığının farkına varmadığı ya da o an kafasından çıktığı an hastalığının atakları anında olur.Onun dışında hasta olduğunun farkındadır . Genelde hep şizofrenlerin için hastalığının farkında olmadıklarının düşüncesi vardır , hatta sırf bu yüzden bu kelimeye bile korkuyla bakarlar.Yanlış bir algı... Hasta durumunu idrak ediyordur ama kabullenmesi de mesele olabilir . Daha önceki forumda da bu sorunda birkaç arkadaş tanıyorum .
Ben de atipik psikoz hastasıyım. Zamanında diğer odalardan cihaz kullanarak aklımı kontrol ettiklerini düşünürdüm. Hatta bir keresinde uyurken kulağımın arkasından gelen bir çip sesiyle uyandığımı bilirim.
Uyurken beni takip eden insanların boğazımdan içeri pislik soktuklarını bilirim.
Böyle anlatınca çok mantıksız geliyor ama yaşadıklarımı bire bir detaylı şekilde anlatabilsem, benim gözümden görmenizi sağlayabilsem bana hak vereceğinizi düşünüyorum.
Neyse ilacımı kullandığım sürece bunlar mantıksız gelmeye devam ediyor. Ama ya ilaç bir süre sonra etkisini yitiriyor yada hastalık bir süre sonra azmaya başlıyor. O zaman ben haklımıydım acaba bana bunları gerçekten yapmış olabilirlemi diye düşünüyorsunuz.
Ben şahsen şuan gelgitler içindeyim. Bir saat psikotik düşünceler geliyor 1 saat sonra bu düşünceler geçiyor normale dönüyor.
En çok da müzik. Müzik dinleyince bu sağlıksız düşünceler artıyor.
Konu SeLf_ConTRoL tarafından (03-05-2017 Saat 09:46 PM ) değiştirilmiştir.
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf
Ne anlam katan bir harekem…
Kalakaldım sayfalar ortasında.
İşte ben gibi, sen gibi…
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki…
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım Elif sızısı…
Eğer anlatabilecek durumdaysan lütfen yeni konu açıp dök içini . Bu düşüncelerin içinde olmak , emin olmayıp zıt kutuplar arasında kalmak çok kötü bir durum olmalı .Müzik dinleyince bu düşüncelerin artıyor demişsin .Ne tür müzikler dinliyorsun acaba? Çünkü dinlenilen tür de düşünceleri etkileyebilir? Bunun haricinde geçmiş olsun , dilerim bir gün bunlardan arındığın , nefes alabileceğin günleri görürsün.
Psikoz zor bir hastalıktır arkadaşlar.
Bende psikoz hastasıyım.
Uzun zamandır tedavi alıyorum.
Yaklaşık 15 yıl oldu.
Bu memlekette şizofren olmak zordur,tepeden tırnağa akıl sağlığı problemli bir milletin bozuk düzeninin ürünü,cahil ailelerin ocağında yetişmiş zor açan çiçekleriz hepimiz.
Bizimki çoğu zaman biraz aşırıya kaçan hassasiyetlerimizi kapalı pencereler arasında çarpıtmamıza,insanlarla diyalogsuzluklara,sosyal fobiye,zihni tüketen gerilimlere,hayata karşı oluşan nefrete,sevgisizliklere hayal dünyasında açtığımız bir oyun dünyası.
İşin kötü tarafı hem yazar hem oynarız biz.
Film gibidir bizim hayatımız.
Çoğu zamanda filmi kendimiz çekeriz.
Aşırıya gidince topluma yük oluruz,başımıza öyle sıkıntılar gelir ki sonunda lal oluruz.
En sonunda kendi derdimize kendimiz çare buluruz.
Tedaviye cevaplıysan iyide bide cevapsızsan hem kendin yanarsın hem aileni yakarsın.
Ayağa kalkman lazım,çünkü insanlar için çokda bir önem taşımazsın.
İnsanlar raporlarının penceresinden bakarlar sana.
Her halükarda sırtında bi de hastalığın yüküyle beraber elin dedikodusu,duygusuz,hoşgörüsüz insanların ettikleri;
Ayağa kalkmak zorundasın.
Konu Denge tarafından (03-05-2017 Saat 05:10 PM ) değiştirilmiştir.
Yer imleri