Anlatınca saçma gelecek sana biliyorum.
Ben içine kapanık ve şüpheci bir insanım. Diğer insanların neyi neden yaptığı konusunda çok hassasım. Bunları çok düşünen kafaya takan bir insanım. Bunları düşüne düşüne anlamlar çıkarıyorum ve belli bir yerden sonra kendi gerçekliğimi oluşturup onun içinde yaşıyorum.
Mesela örnek verecek olursam
Benim bu düşüncelerimin en yoğun olduğu yıllar asker olduğum zamana denk geliyor. Askerliğimi asteğmen olarak yapmıştım. Belli bir kesitten gideyim. Komutanım bir ara beni sürekli bölüğün başında bırakıyordu ve diğer bütün rütbelileri alıp atış talimine gidiyordu. Bunu öylesine sık yapmaya başladı ki bir ara benim tepkilerimi ölçmeye çalıştığını düşünmeye başladım. Herkes atışa gidiyordu bir tek ben bölüğün başında kalıyordum. Angarya işi bendeydi yani. Ben sessiz ve içine kapanık biri olduğum için benim tepkilerimi ölçüp beni tanımaya çalıştığını düşünmeye başlamıştım. Neyse ben emredersiniz deyip sakince gerekeni yapmaya devam ediyordum.
Bize hep bana yakın olmanız gerekiyor derdi bu komutan. Ben bunu hep aklımda sağda solda olan biteni gelip buna haber vermemizi istiyor diye düşünüyordum ve bir muhbir gibi davranmak istemiyordum. Çok yakın değildim yani. Bu sebeple de benim üzerime geliyor olabileceğini düşünüyordum.
Bir keresinde beni yanına çağırıp neden böyle yaptığımı sordu. Bende beni rahat bırakın komutanım demiştim. O da bana benim bu davranışlarımı anneme söyleyeceğini söyledi. Sanki bir çocukmuşum gibi
. Her neyse o da ben de azıcık delilik olduğunu düşünüyordu heralde. Bu sebeple velime şikayet etmekle önüme geçebileceğini düşündü sanırım.
Ben de delilik olduğunu düşünüyordu dedim çünkü bir keresinde beni çok saçma bir sebeple askeri hastanenin psikiyatri bölümüne göndermişti. Gidip bir astsubaya birşeyler imzalatıp döndüm. Yani astsubay bir şey imzalasın diye asteğmen gönderiyorsun üstelik imzalattığın şeyde önemli bir şey değil uzman erlerin not kağıdımı ne. Zaten gittiğimde doktorlardan biri benle sohbet etmeye başlamıştı. Ben de heralde deli olduğumu düşünerek beni farkında olmadan doktora göndermeye çalıştıklarını düşündüm. Bu yüzden doktora gülümseyerek cevaplar veriyordum. Aklımın bir köşesine koydum ve onu da atlattım.
Bundan belli bir zaman sonra ne kadar olduğunu hatırlamıyorum sokakta birinin beni takip ettiğini düşünmeye başladım. Tamam sen delisin işte diyeceksiniz ama adam beni gözümün içine soka soka takip ediyordu. Beslediğim kedinin olduğu yerden geçerken durdum ve kedi gelsin diye bekledim. Adam da beni biraz geçip döndü ve tip tip suratıma baktı ve devam etmeye başladı. Bende adamın arkasına takıldım. Bu sefer ben onu takip ediyordum. Yolda bir polis arabasına denk geldik. İçindeki polis adamın birine saçma bir İngilizceyle yol tarif ediyordu. Sonra ben eve gelince takipi bıraktım ve bu saçma olayı acaba Askeriye, yani istihbarat birimi benim arkama adam takip izlendiğimi düşününce ne yapacağımı mı görmek istiyordu diye. Ona da neyse dedim devam ettim. Özelime karışıldığını düşünüyordum. Beni ne sebeple olsun takip etmek ne demek
Bir keresinde bu komutan beni bir askeri hastaneye götürmekle görevlendirmişti. Tatbikat zamanıydı. Birlik arazideydi. Benim takımım da arazideydi ve malzemeler dışardaydı. Hepsi benim üzerime zimmetli. Tam beni hastaneye gönderdiği gün tatbikat bitti ve birlik ben olmadan yerine döndü. Ben hastaneden döndüğüm de bazı malzemelerim kayıptı ve beni komutanın hastaneye kasıtlı olarak gönderdiğini düşünmeye başlamıştım. O olaydan sonra bu komutana karşı iyice dolmuştum. Tam hatırlamıyorum bundan mıydı yoksa beni tetikleyen başka bir şey mi olmuştu bende Facebooktan bir yazı yazdım. TSK saygısızca özel hayata karışıyor diye. Komutan da bu yazıyı görmüş. Benim arkadaşım olmamasına rağmen görmüş ve bu bilgiyi nerden aldığını söylemedi. Sorunca bana bir mevzuat okuyup söylemek zorunda değilim dedi. Ben diğer asteğmen arkadaşlardan öğrendiğini düşündüm. Neyse. Komutan bunu öğrendiğini söylemeden önce bana bir şey imzalattı. Gizlilikle alakalı. Ondan sonra söyledi. Yani kendini garanti altına aldı. Ben de saf saf imzaladım ve imzaladıktan sonra böyle şeyler yazamayacağımı söyledi ve bana göz hapsi verdi bir gün. Facebook' umu da dondurmamı istedi. Bende dondurdum. Yazdığım iletiyi de sildim.
Asıl bombaya geliyorum. Bana o gün takip edildiğimizi söyledi. Askeriz ya tabiki takip ediliyoruz gibi bir şey söyledi. Benim gibi hastalığı olan birine bunu söylemesi gerçekten çok kötü bir şey ama tabi o zaman hasta olduğum netlik kazanmamıştı.
Sonraları bu takip edildiğimi düşünmelerim pekişerek arttı. Sokakta bana özellikle gıcıklık yapan insanlarmı dersin, sadece benim bildiğim şeyleri bana bizde biliyoruz dercesine imalı imalı konuşan insanlar mı dersin. Bir süre sonra aklımın okunduğunu düşünmeme kadar gitti. Çünkü nereye gidiceğimi ne yapacağımı önceden biliyorlardı sanki ve ona göre davranıyorlardı.
Beni neden mi takip ediyorlar. Bazen bunun sebebinin benim onların ne yaptıklarını amaçlarının ne olduğunu bilinmeyen sırlarını bildiğim için beni takip ettiklerini düşünüyorum. Bilinmeyen sırları ne peki? Akıl okuyabiliyorlar. Ben bunu çözmüştüm.
Yada ben hastayım. Onların aralarında doktorlar var ve benim tepkilerimi ölçüyorlar. Beni takip ediyorlar. Beni bana rağmen iyileştirmeye çalışıyorlar. Canımı acıtmak pahasına. Gibi
Bu sebepler değiştikçe değişebiliyor. Farklı açılardan baktıkça farklı sebepler bulabiliyorum.
Neyse çok yazdım. Okurmusunuz bilmem. Ama beni biraz olsun rahatlattı.
Teşekkürler.
Yer imleri