5 sonuçtan 1 ile 5 arası

Konu: anne olmasaydın anlardın

  1. #1
    Banned
    Üyelik tarihi
    Aug 2016
    Mesajlar
    51

    Standart anne olmasaydın anlardın

    Annem Banu’larda kalmama izin vermedi. Bence çok ayıp bu yaptığı. Ve bana sebep olarak. “Anne olunca anlarsın, sen istersen çocuğunu sürekli sokağa gönderirsin, gider hiç eve dönmez” dedi. “Anne olunca anlarmışım kadar saçma bir sebep yok!”

    Sonra ben anne olmadım, annem “anne olunca anlarsın”larını önce azalttı, sonra kesti.

    Sonra yaşıtlarım, arkadaşlarım birer birer anne olmaya başladı.

    Ve ben boş boş uzaklara bakıp, yarına yazmam gereken yazıyı düşünürken arkadaşlarımdan bir ses duyuldu: “Anne olunca anlarsın!”

    “Yok canım mümkün değil, yanlış duyuyorumdur.”

    “Anne olunca anlarsın” bayrağını kapmış koşan arkadaşlarıma bakarken çocuğum olmadığından düşünmeye çok vaktim var ya biraz düşündüm.

    Anne olmayanlar, maddi ve manevi ve hatta fiziksel birtakım engeller nedeniyle olamayanlar ve belki de hiç olmayacaklar adına konuşmak haddime düşmez. Lakin cenneti ayaklarımızın altına almadan da anladığımızı, patates sepeti gibi oturmadığımızı anlatmam gerektiğine karar verdim.

    Bir kere biz sizi ve çocuklarınızı ayrı ayrı kabul ediyor ve seviyoruz.

    Yani kalkıp da bize “Bu sene yuvaya başlıyoruz” ya da “Artık kakamızı söylemeye başladık” dediğinizde, ne kadar antipatik olduğunuzu nasıl anlatalım?

    Sizi lazımlıkta otururken ya da yuvada küplerle oynarken hayal etmek zorlayıcı ama insan buna da alışıyor. Ve “İnsan anne olmadan da sabrını kontrol etmeyi böyle öğreniyor” deyip geçiyoruz.

    Bir kere biz sizi başka anneleri hayattaki en büyük rakipleriniz olarak görürken ve çocuğunuzun gittiği yüzme kursunu, yediği ilk balığın türünü, hastalandığında verdiğiniz ve hemen iyi gelen o bitkisel karışımın tarifini veya çocuğunuza aldığınız “İngilizce’ye ilk adımlar” kitabının adını bile başka annelerden saklarken, sizin samimiyetinizi sorguluyoruz. İçimizden “Yahu bu kadın benim en yakınımdı hangi ara böyle hırslandı? Hangi ara bu kadar delirdi?” diye düşünmeye başlıyoruz.

    Çünkü besbelli bize de hayatınızı eksik püksük anlattığınızı, eskisi kadar samimi olamayacağımızı bize siz düşündürtüyorsunuz.

    Samimiyetin bir çocuğu büyütürken ne kadar mühim olduğunu biliyoruz lakin çocuğunuzla kurduğunuz bağın ne kadar plastik olduğunu, anne olmadan da görüyoruz.

    Bir kere biz sizi topluma faydalı bireyler yetiştirme ihtimaliniz olduğu için sevmeye devam etmeye çalışıyoruz.

    Ama baktığımızda sadece gitardan koşturarak çıkıp jimnastiğe giden, oradan Fransızca konuşsun diye eve çağırdığınız üniversite talebesi tarafından su ikram edilen çocuklarınızı görüyoruz.

    Demek ki siz bu yaştan olmayan bir CV’yi doldurmaya çalışıyorsunuz.

    “Yahu boşver, daha çok küçük be, bırak oynasın” dediğimizde “Anne olunca anlarsın” cevabını hızlı EFT’yle gönderdiğinizden susuyoruz.



    Siz ne yazık ki sadece kendinize faydalı çocuklar yetiştiriyorsunuz.

    Aklı başında, sağduyulu, sakin büyütülen çocuklara, ileride sizin gibi “proje anneler” tarafından büyütülen çocukların ağır mobbing uygulayacağını bugünden görüyoruz.

    Çocuklarınız yuvada prezantasyon yapıyor, iPad’i sol koluyla açıp iPhone’da sizden hızlı hareket ediyor diye sabahtan akşama kadar yüzümüzde “Ay maşallah” yapıştırmasıyla otururken gerçekten acı çekiyoruz.

    Çünkü “Sene olmuş 2012, bütün çocuklar seninki gibi, bunlar uçsa biz şaşırmayız” diyemiyoruz.

    Çünkü sizinkiler en akıllı! Sizinkiler yeme problemi de yaşamıyor, sizinkiler kakasını da hemen söyledi, sizinkiler koyuyorsun uyuyor, sizinkiler hiç antibiyotik de içmedi değil mi?

    Ne güzel. Başka annelere attığınız palavraları biz anne olmadan da yemiyoruz.

    Sizin çocuğunuz elimizden ağlayarak telefonumuzu alıp, ilk sinirlendiği anda havada uçan tekmeler atıp, kendini yerlerde yuvarlarken bizden onun şımarık olduğunu düşünmemiz yerine, “Şekerim bizimki indigo, var işte böyle anormallikleri” lafınıza yine “Ayyy maşallah, yerim onun o tekmelerini, kaslı da baksana, bacakları pek kuvvetli, herhalde yediği taze somonlardan” dememizi bekliyorsunuz.

    Siz bize her seferinde büyük harflerle, “Anne olunca anlarsın” uyarısını yapıştırırken, biz kibarlığımızdan ‘Seninki düpedüz şımarık’ diyemiyoruz.

    Siz elinizde akıllı telefonlarınızla oturmuş, çocuğunuzun en tontiş pozunun peşinde koşarken, “Emrehannnn bana bak oğlum, gül şimdi”, “Nazendeeee kızım eteğini savurarak Adele’in şarkısını söylesene” diye video çekerken, sizin çocuğunuzu iPhone’unuzda büyütmenize üzülerek bakıyoruz.

    Sonra da siz üzülmeyin, bize alınmayın, sitem etmeyin diye bütün o videoları, fotoğrafları like’larken kendimizi buluyoruz.

    Ve asıl sıkıntı şurada:

    Siz bu hayatın tüm yükü sizin omuzlarınızdaymış, hayatın sillesini siz yemişsiniz, bizse anne olmadığımız için tatlı bir rüyanın içindeymişiz ve partilerde coşuyormuşuz gibi davranıyorsunuz.

    Bizim yaşadıklarımız hayat değil.

    Bizim yaşadıklarımız aşk da değil. Ha doğru ya siz hayatınızın en doğru evliliğini kafasını iPad’inden kaldırmayan ve sizinle aylardır sevişmeyen adamla yaptınız değil mi?

    Biz aşkı da bilmeyiz, anne olmayı da…

    Ama ne acıdır ki bütün bunları olmadığımız halde, 2 km. öteden sizin ne kadar mutsuz olduğunuzu görebiliyoruz.

    Ve artık ne kadar sıkıcı olduğunuzu anne olmasaydınız anlardınız, bilmiyorum biliyor musunuz?

    Ve biz bedelli annelik çıkarsa yapacağız, yeter ki siz biraz kendinize gelin istiyoruz.

    Ve aslında biz belki de Ah Muhsin Ünlü’nün “Gidiyorum Bu” kitabında yazdığı şu cümleyiz: “Ben gece korkunca istemediğim kitaplar okuyup, anlamadığım annelere saygı duyuyorum.”

  2. #2
    Moderatör SeLf_ConTRoL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2012
    Yer
    united kingdom
    Mesajlar
    751

    Standart

    Ne kötü bütün anneleri bir kalıba sigdirmis anne olamadanda anladığından bahsetmişsin.sen sanırım anaokulu öğretmeni falandın.çevrende de şımarık anneler mevcuttu.her annede birazcık öyle duygular Oluyor maalesef.her anne baba evlatları için en iyisini ister.bazen bilinçli bazen bilinçsiz bir şekilde. Keşke hastalanıp hem mesleğinden hemde anne olma zevkinden mahrum kalmasaydın.belki biraz daha ılımlı olabilirdin.hayat böyle annelerle birde a....a'da şu otele gel ..... diyen kadınlardan da ibaret maalesef.herkes önce kendine bakmalı annelik değil sorun.senin önce kendine sonra topluma ne kadar faydalı olduğun.topluma faydalı olmak zorunda da degilsin gerci.kendine olsun biraz yeter.
    Konu SeLf_ConTRoL tarafından (03-09-2016 Saat 01:20 PM ) değiştirilmiştir.
    Elif gibi yalnızım,

    Ne esrem var, ne ötrem.

    Ne beni durduran bir cezmim

    Ne de bana ben katan bir şeddem var.

    Ne elimi tutan bir harf

    Ne anlam katan bir harekem…

    Kalakaldım sayfalar ortasında.

    İşte ben gibi, sen gibi…

    Bir okuyan bekledim,

    Bir hıfzeden belki…

    Gölgesini istedim bir dostun med gibi…

    Sızım Elif sızısı…

  3. #3
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jan 2016
    Mesajlar
    373

    Standart

    Alıntı Firar9 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Annem Banu’larda kalmama izin vermedi. Bence çok ayıp bu yaptığı. Ve bana sebep olarak. “Anne olunca anlarsın, sen istersen çocuğunu sürekli sokağa gönderirsin, gider hiç eve dönmez” dedi. “Anne olunca anlarmışım kadar saçma bir sebep yok!”

    Sonra ben anne olmadım, annem “anne olunca anlarsın”larını önce azalttı, sonra kesti.

    Sonra yaşıtlarım, arkadaşlarım birer birer anne olmaya başladı.

    Ve ben boş boş uzaklara bakıp, yarına yazmam gereken yazıyı düşünürken arkadaşlarımdan bir ses duyuldu: “Anne olunca anlarsın!”

    “Yok canım mümkün değil, yanlış duyuyorumdur.”

    “Anne olunca anlarsın” bayrağını kapmış koşan arkadaşlarıma bakarken çocuğum olmadığından düşünmeye çok vaktim var ya biraz düşündüm.

    Anne olmayanlar, maddi ve manevi ve hatta fiziksel birtakım engeller nedeniyle olamayanlar ve belki de hiç olmayacaklar adına konuşmak haddime düşmez. Lakin cenneti ayaklarımızın altına almadan da anladığımızı, patates sepeti gibi oturmadığımızı anlatmam gerektiğine karar verdim.

    Bir kere biz sizi ve çocuklarınızı ayrı ayrı kabul ediyor ve seviyoruz.

    Yani kalkıp da bize “Bu sene yuvaya başlıyoruz” ya da “Artık kakamızı söylemeye başladık” dediğinizde, ne kadar antipatik olduğunuzu nasıl anlatalım?

    Sizi lazımlıkta otururken ya da yuvada küplerle oynarken hayal etmek zorlayıcı ama insan buna da alışıyor. Ve “İnsan anne olmadan da sabrını kontrol etmeyi böyle öğreniyor” deyip geçiyoruz.

    Bir kere biz sizi başka anneleri hayattaki en büyük rakipleriniz olarak görürken ve çocuğunuzun gittiği yüzme kursunu, yediği ilk balığın türünü, hastalandığında verdiğiniz ve hemen iyi gelen o bitkisel karışımın tarifini veya çocuğunuza aldığınız “İngilizce’ye ilk adımlar” kitabının adını bile başka annelerden saklarken, sizin samimiyetinizi sorguluyoruz. İçimizden “Yahu bu kadın benim en yakınımdı hangi ara böyle hırslandı? Hangi ara bu kadar delirdi?” diye düşünmeye başlıyoruz.

    Çünkü besbelli bize de hayatınızı eksik püksük anlattığınızı, eskisi kadar samimi olamayacağımızı bize siz düşündürtüyorsunuz.

    Samimiyetin bir çocuğu büyütürken ne kadar mühim olduğunu biliyoruz lakin çocuğunuzla kurduğunuz bağın ne kadar plastik olduğunu, anne olmadan da görüyoruz.

    Bir kere biz sizi topluma faydalı bireyler yetiştirme ihtimaliniz olduğu için sevmeye devam etmeye çalışıyoruz.

    Ama baktığımızda sadece gitardan koşturarak çıkıp jimnastiğe giden, oradan Fransızca konuşsun diye eve çağırdığınız üniversite talebesi tarafından su ikram edilen çocuklarınızı görüyoruz.

    Demek ki siz bu yaştan olmayan bir CV’yi doldurmaya çalışıyorsunuz.

    “Yahu boşver, daha çok küçük be, bırak oynasın” dediğimizde “Anne olunca anlarsın” cevabını hızlı EFT’yle gönderdiğinizden susuyoruz.



    Siz ne yazık ki sadece kendinize faydalı çocuklar yetiştiriyorsunuz.

    Aklı başında, sağduyulu, sakin büyütülen çocuklara, ileride sizin gibi “proje anneler” tarafından büyütülen çocukların ağır mobbing uygulayacağını bugünden görüyoruz.

    Çocuklarınız yuvada prezantasyon yapıyor, iPad’i sol koluyla açıp iPhone’da sizden hızlı hareket ediyor diye sabahtan akşama kadar yüzümüzde “Ay maşallah” yapıştırmasıyla otururken gerçekten acı çekiyoruz.

    Çünkü “Sene olmuş 2012, bütün çocuklar seninki gibi, bunlar uçsa biz şaşırmayız” diyemiyoruz.

    Çünkü sizinkiler en akıllı! Sizinkiler yeme problemi de yaşamıyor, sizinkiler kakasını da hemen söyledi, sizinkiler koyuyorsun uyuyor, sizinkiler hiç antibiyotik de içmedi değil mi?

    Ne güzel. Başka annelere attığınız palavraları biz anne olmadan da yemiyoruz.

    Sizin çocuğunuz elimizden ağlayarak telefonumuzu alıp, ilk sinirlendiği anda havada uçan tekmeler atıp, kendini yerlerde yuvarlarken bizden onun şımarık olduğunu düşünmemiz yerine, “Şekerim bizimki indigo, var işte böyle anormallikleri” lafınıza yine “Ayyy maşallah, yerim onun o tekmelerini, kaslı da baksana, bacakları pek kuvvetli, herhalde yediği taze somonlardan” dememizi bekliyorsunuz.

    Siz bize her seferinde büyük harflerle, “Anne olunca anlarsın” uyarısını yapıştırırken, biz kibarlığımızdan ‘Seninki düpedüz şımarık’ diyemiyoruz.

    Siz elinizde akıllı telefonlarınızla oturmuş, çocuğunuzun en tontiş pozunun peşinde koşarken, “Emrehannnn bana bak oğlum, gül şimdi”, “Nazendeeee kızım eteğini savurarak Adele’in şarkısını söylesene” diye video çekerken, sizin çocuğunuzu iPhone’unuzda büyütmenize üzülerek bakıyoruz.

    Sonra da siz üzülmeyin, bize alınmayın, sitem etmeyin diye bütün o videoları, fotoğrafları like’larken kendimizi buluyoruz.

    Ve asıl sıkıntı şurada:

    Siz bu hayatın tüm yükü sizin omuzlarınızdaymış, hayatın sillesini siz yemişsiniz, bizse anne olmadığımız için tatlı bir rüyanın içindeymişiz ve partilerde coşuyormuşuz gibi davranıyorsunuz.

    Bizim yaşadıklarımız hayat değil.

    Bizim yaşadıklarımız aşk da değil. Ha doğru ya siz hayatınızın en doğru evliliğini kafasını iPad’inden kaldırmayan ve sizinle aylardır sevişmeyen adamla yaptınız değil mi?

    Biz aşkı da bilmeyiz, anne olmayı da…

    Ama ne acıdır ki bütün bunları olmadığımız halde, 2 km. öteden sizin ne kadar mutsuz olduğunuzu görebiliyoruz.

    Ve artık ne kadar sıkıcı olduğunuzu anne olmasaydınız anlardınız, bilmiyorum biliyor musunuz?

    Ve biz bedelli annelik çıkarsa yapacağız, yeter ki siz biraz kendinize gelin istiyoruz.

    Ve aslında biz belki de Ah Muhsin Ünlü’nün “Gidiyorum Bu” kitabında yazdığı şu cümleyiz: “Ben gece korkunca istemediğim kitaplar okuyup, anlamadığım annelere saygı duyuyorum.”
    Ben çok begendim yazınızı.kafalarındaki mükemmel anne kalıbını doldurmak icin.insanliktan çıkıyorlar

  4. #4
    Banned
    Üyelik tarihi
    Aug 2016
    Mesajlar
    51

    Standart

    Bence farklı bir bakış. Tutunacagi tek şey anne olmak olan kadınlar için üzülüyorum.

  5. #5
    Moderatör SeLf_ConTRoL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2012
    Yer
    united kingdom
    Mesajlar
    751

    Standart

    Alıntı coşku Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ben çok begendim yazınızı.kafalarındaki mükemmel anne kalıbını doldurmak icin.insanliktan çıkıyorlar
    Kaynakta belirtseydi keske.en azından yazara ayıp olmazdı. Emeğe saygı.
    Elif gibi yalnızım,

    Ne esrem var, ne ötrem.

    Ne beni durduran bir cezmim

    Ne de bana ben katan bir şeddem var.

    Ne elimi tutan bir harf

    Ne anlam katan bir harekem…

    Kalakaldım sayfalar ortasında.

    İşte ben gibi, sen gibi…

    Bir okuyan bekledim,

    Bir hıfzeden belki…

    Gölgesini istedim bir dostun med gibi…

    Sızım Elif sızısı…

Benzer Konular

  1. Anne !!!
    By emilyyy in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 09-07-2013, 09:33 PM
  2. anne olmak
    By Dreamcatcher in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 19-04-2009, 08:48 AM
  3. Bir tek sen anne
    By Dreamcatcher in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 17-02-2009, 08:46 PM
  4. Anne..
    By g1z4y in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 27-08-2008, 12:48 PM
  5. Anne Sevgisi..
    By birmelek in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 01-02-2008, 02:27 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •