çok güsel bi hikayeymiş hg tekrar
Gerçek bir hayat hikayesi
*kendisine bile bakmaktan aciz, alkolik bir annenin evlilik dışı dünyaya gelen çocuğuydu. beş yaşına geldiğinde çocuk bakım yurduna yerleştirildi.
* daha sonra bir çift tarafından evlat edinildi. sadist çift, küçük kızı evin mahzenine kapayıp, ona sistematik bir biçimde işkence etti. çiftin toplum içindeki saygın konumu, küçük kızın yaşadıklarını çevreden kolaylıkla gizliyordu.
* marie on yedi yaşına geldiğinde depresyondan felç geçirdi. kas spazmları ve boğularak ölmesine sebep olabilecek denli yoğun astım krizleri geçiriyordu. halüsinasyon da gördüğü için doktorlar ona yanlışlıkla şizofreni teşhisi koydular.
* bundan sonraki onyedi yılı akıl hastanesinde geçti. umutsuzluk ve çaresizlik içinde kıvranan kız, yemek yiyemiyor, fazla kımıldayamıyor ve intihar etmeyi sıkça düşünüyordu.
* otuz dört yaşına geldiğinde doktorlar marie'nin durumunu yeniden değerlendirdiler. onun şizofren olmadığına, ağır depresyon geçirdiğine ve panik atak yaşadığına karar verdiler.arkadaşlarının ve kendisini seven birkaç sağlık görevlisinin yardımıyla marie hastaneden çıktı.
* artık yaşamını nasıl sürdüreceğine kendisinin karar vermesi gerekiyordu. terk edilmiş, işkence görmüş, tacize uğramış, hayatının otuz dört yıllı ziyan olmuştu. kızgın, öfkeli, umutsuz olmak onun en doğal hakkıydı. yaşamının sorumluluğunu üstlenmeden, devlet yardımıyla hayatının sonuna kadar yaşayabilirdi. ama o, bu yolu seçmedi.
* marie üniversiteye girdi ve mezun oldu. evlendi. harvard üniversitesi'nde mastır yaptı. psikiyatrik hastalarla çalıştı. konferanslar verdi. biyografisini yazdı.
* elli sekiz yaşındayken, on yedi yılını geçirdiği hastaneye yönetici olarak atandı. haber ajansları onun yeni görevini haber yaparken, o zaferinin açıklamasını şöyle yaptı;
* "eğer affetmeyi öğrenmeseydim, bir adım bile gelişemezdim. yaşamım ziyan edilmiş bir yaşam olurdu. ve bugün bu hastaneye yönetici olarak dönemezdim."
(Selamlar sevgili arkadaslar..Beni taniyan çikar mi ki bilmem. Siteye en son 2013'de ziyaretim olmus.Yil olmus 2016 sebebi ziyaretim bu paylasimi yapmak olsun.)
Konu devhis tarafından (10-08-2016 Saat 11:57 AM ) değiştirilmiştir. Sebep: Foto
✿⊱ Anladım ki susmak bir cüsse işi. Derin denizlerin işi. Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli...
✿⊱ Bazılarının sadece normal olmak için ne büyük çaba sarf ettiğini kimse fark etmiyor.
Albert Camus
çok güsel bi hikayeymiş hg tekrar
''Genelde öyle olur dostum. Hayat, mutsuzluk fonunun üzerine mutluluk kırıntıları dökülmüş bir resim gibidir. Normal olan mutsuz olman zaten. Mutlu olman anormaldi.''
dreamer8
Selam devhis.bilmiyorum beni hatırlar mısın ama ben az çok seni hatırlıyorum sanki.güzel bir hikaye.maalesef birçoğunuz bu kadın kadar başarılı değiliz ki eminim bizim yaşadıklarımız onunkilerin yanında bir hiçtir.
Elif gibi yalnızım,
Ne esrem var, ne ötrem.
Ne beni durduran bir cezmim
Ne de bana ben katan bir şeddem var.
Ne elimi tutan bir harf
Ne anlam katan bir harekem…
Kalakaldım sayfalar ortasında.
İşte ben gibi, sen gibi…
Bir okuyan bekledim,
Bir hıfzeden belki…
Gölgesini istedim bir dostun med gibi…
Sızım Elif sızısı…
Paylaşımın için teşekkürler, güzel bir başarı öyküsü ve ilham kaynağı.
bana geçekçi gelmedi. bir film senaryosu olmasın?
ben affedemem. intikamcıyımdır!
Ben herşeyin bir faydası ve zararı olduğunu düşünüyorum. Affetmek şu an ki yere gelmemi sağladı anlamı içeren bir cümle sarfediyor.. Kin ve nefret içinde olsaydı aynı pozisyonda veya yakın bir yerde olabileceğini düşünüyorum.
"İnanırsan Hayaller Gerçek Olur" Aynur Meydan'ın şiirinden. Çok doğru bir söz ama hiç tavsiye etmem...
Öncs kendisini affetmis olmali.
✿⊱ Anladım ki susmak bir cüsse işi. Derin denizlerin işi. Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli...
✿⊱ Bazılarının sadece normal olmak için ne büyük çaba sarf ettiğini kimse fark etmiyor.
Albert Camus
Nefret ve intikam duyguları, insanı içten içe yer bitirir. Bu negatif duygular yerine daha pozitif şekilde hareket edebilirsek, hayatta daha başarılı oluruz.
Yer imleri