8 sonuçtan 1 ile 8 arası

Konu: Psikiyatri ile ilgili gercekler

  1. #1
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Sep 2015
    Mesajlar
    107

    Standart Psikiyatri ile ilgili gercekler

    Akıl sağlığı uzmanlarına göre ruhsal bozuklukların teşhisi her zaman tartışmalı olmuştur.

    MEVCUT PSİKİYATRİ GERÇEKLERİ SÖYLEYEMEZ

    Ünlü psikiyatri profesörü bile sonunda kabul etti!



    Gereksiz kullanılan depresyon ilaçları depresyona, hatta şizofreniye bile sürüklüyormuş!



    Madem öyle, gerekli kullanılınca niye sürüklemiyor?



    Bu ilaçlar yoksa, "Şuan gerekli kullanıldık kardeş, o yüzden aman dikkat edelim de şizofreniye falan neden olmayalım " mı diyor içimizde?



    Bu mantık zavallılıklarına, bu hallere düşmeye ne gerek var?

    Gerçeği itiraf etmek neden bu kadar zor?



    Aman dikkat!



    Depresyon ilaçları ünlü psikiyatri hocasının da dediği gibi sadece hasta etmekle kalmıyor; ayrıca hastalıklı kilo aldırıyor. Ve aldırdığı kiloyu kolay kolay veremiyorsunuz sonra! Çok örneği var piyasada! Etrafınızda psikiyatri ilacı kullanan kişilerle mutlaka konuşunuz bu konuyu! Onlara sorunuz!



    Aman dikkat!



    Üzerinde, "İntihar düşüncesini alevlendirir" yazdığı halde peynir ekmek gibi veriliyor! Demek ki bu ilaçlar beyindeki başka yapıları / işlevleri de etkiliyor, bozuyor!



    Aman dikkat!



    Sizin yaşadığınız depresyon değil. Çünkü beyinde bozulan bir yapı yok! Bozulan bir yapı yoksa hastalık da yoktur. Hastalık yoksa ilaç yoktur.



    Dikkat: Sadece belirtilere bakarak size hastalık tanısı koyuyorlar.



    Psikologlar bile hastalık tanısı koymayı çok sever. Çünkü kendilerini -bilinçaltı olarak- kısa yoldan doktor gibi hissederler.



    Oysa belirtiler yanıltır. İnsan hasta olunca da öksürür ama havadaki polenleri soluduğunda yani alerjik bir tepki olarak da! Sadece belirtilere bakmak yanıltır.



    Psikiyatri sadece belirtilerin sayısına ve şiddetine bakarak teşhis koyar. O yüzden tıp içinde müstesna bir yeri vardır. O yüzden tıp içinde antisini barındıran (antipsikiyatri) tek branştır.



    Oysa insan zor ve sıkıntılı dönemlerde de hastalığa benzer tepkiler verir.


    Belirtilerin sayısına ve bu belirtilerin şiddetine bakarak teşhis koymak sadece psikiyatriye mahsus bir garabettir!



    Gözünüz hasta olunca da çok ağrır ama çok televizyon seyredince de...


    Bu farkı sadece belirtiye bakarak anlayamazsınız!


    Not: Psikiyatri anlar!



    O yüzden beyinde yapısal nitelikli bir anomali patlaması olmadığı halde teşhis ve ilaç patlaması vardır piyasada!



    Nöroloji bir fiziksel bulgu olduğu halde titremeyi vs. hemen epilepsi kabul etmez, tahlil vs. yapar. Belirtiyi en fazla ipucu kabul eder. Psikiyatri ise belirtileri bizatihi hastalık sayar!



    Çünkü bu belirtileri ipucu kabul etse gideceği bir yer, ulaşacağı bir bozukluk - anomali yoktur... En iyisi belirtiyi hastalık kabul etmektir! Yoksa nasıl hasta üretecektir! Hastalıksız ve hastasız hekim olur mu!



    Sonuç:



    Hasta falan değilsiniz. Sadece bazı sıkıntılar yaşıyorsunuz. Ama bu bir hastalık değil. Az, orta yahut şiddetli... Bir duygunun şiddeti artınca niteliği değişmez. Bir duygunun azı da duygudur çoğu da. Azı duygu ama çoğu hastalık demek klasik psikiyatri mantığına has bir diğer garabettir.



    Öyleyse hasta değilsiniz. Hasta değilseniz tıbbi tedavi değil; psikolojik danışmanlık ve psikososyal destek almalısınız en fazla...



    Batıda kansere bile psikolojik destek verilirken size ruhsal dediği sorunlar için bile yıllardır psikolojik destek önermeyenler gerçeği söyleyemezler!



    Ruha doku - organ muamelesi çekenler, bütüncül olması gereken yardımı sadece ilaca indirgeyip sizi evinize yollayanlar, böylece sizi yıllar boyu dert içinde kıvrandıranlar gerçeği söyleyemezler.



    Psikiyatri tıp branşı kaldığı sürece kendisini hekim olarak hissedebilmek ve öyle kabul görmek adına her sorunu hastalık, her sorunu olanı da hasta olarak görmeye, haliyle de sadece ilaçla çözüm aramaya devam edecektir.



    Psikosyal yaklaşımları bu sebeple hep dışlayacaktır.



    İlacınızın sadece ticari adını değiştirip ilacınızı değiştirdik muamelesi çekenler size gerçekleri asla söyleyemezler...



    İçe çok kapanık olana da dışa fazla dönük olana da aynı grup ilacı verip farklı ilaçları varmış havası estirenler gerçeği söyleyemez size!



    Varlıklarını meslekleriyle özdeş algılayanlar, mesleğimiz giderse biz gideriz kaygısı taşıyanlar gerçekleri size söyleyemezler.



    Tekrar ediyorum:



    Bayılma şeklindeki fiziksel bir bulguya bile nöroloji hemen anomali var demez.

    Şayet tahlilde çıkarsa beyinde sorun var der en fazla.



    Hiçbir fiziksel bulgu olmadığı halde, en fazla hüzün vs. yaşayanlara bile serotonin düşmüş muamelesini sadece psikiyatri çeker.



    İnsan ağır borç yükü altına girince de hüzünlenir, uykusu kaçar, iştahı gider, ümidini yitirir, enerjisi azalır vs. Yani depresyonvari belirtiler verir.



    Ancak psikiyatri için bunların sayısı ve şiddeti fazla ise hastalıktır. Borcun şiddetinin fazla olmasının bu sonuçta bir önemi yoktur ona göre!



    O yüzden ekonomik krizle depresyon patladı vs. der. Oysa krizle patlayan insani etkilenmelerdir en fazla.



    İlaç değil; maddi destek lazımdır!

    Devlet ilaca ödediği parayla bu kişilere düşük faizli kredi vermelidir.

    Velhasıl;

    Psikiyatri saklar, asıl çözüm yollarını gizler, gerçekleri maskeler!



    “Hayatında, sistemde, koşullarında, yapıp ettiklerinde, algılama biçiminde vs. sorun yok kardeş. Tek sorun senin beyninde. Çünkü bozulmuş” mesajı verir.



    “İlaç al ve uyuş, boşver, sorgulama...” der çaktırmadan!



    Sen iç, uyuş ve uyu... İçersen derin ve rahat uyursun...

    Madem içki içmiyorsun, ilaç iç. İlaç bu, şifa kaynağı, kime ne zararı var!

    Hem hastalık üreten kapitalist statüko kazansın hem de bizler... Ne kadar hasta o kadar para devri malum! Bizim karımız para, seninki uyumak olsun!



    Psikiyatri bir tıp branşı gibi görünse de aslında sorunların gerçek nedenlerini örterek yaşanılan zorlu süreci daha da uzatan, böylece soyut bir yapı olan psikolojiyi bile ilaca açık hale getirerek metalaştıran, yani kapitalizme hizmet eden bir araçtır!

    O yüzden bu tür yazıları böğrüne sıkılmış domdom mermisi olarak görür, adeta deliye döner. Çünkü varlığı gerçeklere değil; bu statükoyu korumaya bağlıdır.



    Psikolog

    İzzet Güllü

  2. #2
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Sep 2015
    Mesajlar
    107

    Standart

    PSİKİYATRİNİN UYDURMA HASTALIKLARI

    Tıbbın bütün dalları arasında bilimsel temeli en zayıf olan psikiyatridir.Mental illness

    Psikiyatri, 1970’lerin sonuna kadar bu mesleğin babası sayılan Sigmund Freud’un anlayışına göre icra edilirdi. Freud’a göre ruh ve sinir hastalıkları, daha çok, çocuklukta meydana gelen olayların şuur altında yarattığı çatışmaların sonucu idi.
    Bu ilaçsız, konuşma ve dinleme yoğun haliyle psikiyatri diğer doktorlar ve halk tarafından pek ciddiye alınmıyordu. Psikiyatristler ve koltukları sayısız karikatür konusu oldu.

    1950’lerden başlayarak ABD’de ilk sinir ilaçlarının piyasaya sürülmesi ile psikiyatride yeni bir dönem açıldı. Psikiyatrinin dikkati ilaçlara ve beyne yöneldi. Hastaların hayat öyküleri arka plana atıldı. Tedavi, hastaların beyin fonksiyonunu etkileyen haplarda aranmaya başlandı.

    Bu arayış şu teoriye dayanıyor: Ruh ve sinir hastalıkları beyindeki kimyevi dengenin bozulmasından kaynaklanıyor.

    Ne var ki, sayısız araştırmaya rağmen bu kanıtlanamadı. Ama sanki de hastalık kesinlikle beyindeki kimyevi bir bozulmanın sonucu imiş gibi, doktorlar hastalarını ilaçla tedavi etmeye başladılar. Ağır yan etkileri olan bu ilaçların etkili olup olmadığı tartışmalı olmasına rağmen…

    365 ruh hastalığı var

    Halk arasında da, ilaç tedavisinin güvenli ve ruh ve sinir hastalıklarını tedavi etmede en etkin yol olduğuna dair güçlü bir inanç var. Bu inancı yayan ilaçla tedaviden parasal çıkarı olan ilaç şirketleri ve konunun profesyonelleridir. Bunlar ne kadar çok ilaç satılırsa o kadar çok kâr ederler, bir. Ne kadar çok insan ruh hastası tanımına sokulursa o kadar çok para kazanırlar, iki.

    Gerçekte, akıl ve ruh hastalıkları diye sınıflandırılan rahatsızlıkların büyük bir bölümü uydurmadır, yani hastalık değildir.

    Şu anda, adı verilmiş 365 ruh “hastalığı” var. Ne var ki, bu “hastalıkların” büyük bir bölümünü belirleyen bilimsel gerçekler değildir. Komitelerdir.

    Bu acayip işin öyküsü şöyle.

    Amerikan Psikiyatri Derneği (APA) 1952’den beri ruhsal bozuklukların teşhis ve tedavisi için bir el kitabı yayımlıyor. Akıl Bozukluklarının Tanısal ve İstatistiki El Kitabı isimli bu yapıt Türkiye dâhil bütün ülkelerde psikolojinin kutsal kitabı addedilir.

    Akıl ve ruh hastalıkları, APA tarafından tayin edilen komiteler tarafından belirlenir. Komiteler, “hastalıkları” belirlerken herhangi bir bilimsel araştırmaya atıfta bulunmak zorunda değildir.

    Gerçekte var olduklarına dair kanıt eksikliğine rağmen “hastalıklar” mantar gibi çoğalıyor.

    El Kitabının 1968 baskısında 182 ruh hastalığı vardı. Bu sayı 1980’de 265’e, 2000’de 365’e çıktı. Yeni baskıda herhalde yuvarlak olarak dört yüze ulaşılır.

    “Hiperseks sendromu”, “Sinirli bacak sendromu”, “Tıkanırcasına yeme bozukluğu”, “Utangaçlık” muhtemelen “hastalık” olarak sınıflandırılacak.

    “Normal olmak gittikçe daha zor hale gelecek” diyor Harvard Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Marcia Angell.

    Bu bilgilerin ışığı altında, psikiyatriyi genelde, olmayan hastalıkları iyi geldiği tartışmalı ilaçlarla tedavi etme mesleğidir, diye tanımlayabiliriz.

    Metin Münir

  3. #3
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jan 2016
    Mesajlar
    373

    Standart

    E iş kompulsus e mi döndü

  4. #4
    Çıraklık Dönemi Dvrmchrkt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2015
    Mesajlar
    1.231

    Standart

    Kompülsüs ne coşku. Nasıl bağladın, yine güldürdün beni.
    Büyük aşklar ya sonsuzdur, ya da O’nsuz!.

  5. #5
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    Jan 2016
    Mesajlar
    373

    Standart

    Alıntı Dvrmchrkt Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Kompülsüs ne coşku. Nasıl bağladın, yine güldürdün beni.
    her şey yalan diyor konu dvrm . hocalara inanmayın diyorlar okuma üfleme ile psikolojik hastalıklar geçmez diyorlar neye inanalım.kompülsüse kim çare bulsun yani bilimde yalan olursa?

  6. #6
    Karar Dönemi
    Üyelik tarihi
    May 2014
    Mesajlar
    257

    Standart

    Zaten bir şeyi ya gömeriz ya göklere çıkarırız. Psikiyatristler 6 yıllık fakülteyi bitirince zaten doktor oluyorlar hissetmelerine gerek yok...sadece denge
    Ne istediğini bilmeyen hem seni ziyan eder hem kendini...

  7. #7
    Çıraklık Dönemi Dvrmchrkt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2015
    Mesajlar
    1.231

    Standart

    Alıntı coşku Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    her şey yalan diyor konu dvrm . hocalara inanmayın diyorlar okuma üfleme ile psikolojik hastalıklar geçmez diyorlar neye inanalım.kompülsüse kim çare bulsun yani bilimde yalan olursa?
    Bilime güveneceğiz tabi ki coşku.

    Ama bilimi kendine fırsatçılık yaparak maddi kaynak alanı haline getirmeye çalışanlara karşı da dikkatli olacağız.
    Buna doktorlar da dahil.

    Neler döndüğünü içeriden gördüm. Hiçbir işe yaramayan etkisi olmayan bir ton ilacı, doktorları kullanarak firmaların nasıl sattırdığını gördüm.

    İlacın etkisi 1 ise, onu para alarak reklamını yapıp onun etkisini 1000 diye pazarlayan doktorlar gördüm.

    Neyse, uzun hikaye

    Yöntemimiz şu olmalı. Bilime güveneceğiz ama her ilacın gerçekten de etkilerini bilismel araştırmalar yolu ile araştıracağız. Küresel bir yalan uzun sürmez. Bizi uzun süre kandıramazlar.
    Bazı ilaçlar ise gerçekten de çok etkili.


    Spor camiasında da bu böyle. Millet tonla para veriyor ilaçlara, besin takviyelerine. Sırf daha kaslı olmak için. Halbuki hemen hemen hepsi para tuzağı. Çoğu işe yaramaz ilaçlar. Ama bu sahtekar firmalar, vücut geliştirmecilere para veriyorlar, iğnelerle (steroidlerle) o kasları yapan vücut geliştirmeciler de, TV ye çıkıp ya da dergilerde poz verip, ben protein tozu kullandım böyle kas yaptım diyor. Millette onlara inanıyor. Bu takviyelerle onlar kas yapmışsa, hemen satın alayım diyor.
    Hayatın her sahasında bu sektör böyle işte
    Konu Dvrmchrkt tarafından (19-03-2016 Saat 07:23 PM ) değiştirilmiştir.
    Büyük aşklar ya sonsuzdur, ya da O’nsuz!.

  8. #8
    Çıraklık Dönemi Dvrmchrkt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2015
    Mesajlar
    1.231

    Standart

    Geçmiş olsun coşku.
    Her ilaç herkese gitmeyebilir. Fakat bu konuda doktorlara elimiz mahkum. Onlara güvenmekten başka çaremiz yok. Doktor değiştirmek en iyisi. Tâ ki çözüm bulana kadar.

    Ben daha önce de demiştim, kalçamda cilt rahatsızlığı vardı benim. Yanlış hatırlamıyorsam 5. doktorda düzeldi. Diğer 4 doktorun verdiği merhemler hiçbir şe yaramadı.

    Yani, bir doktordan fayda görmediysek, uzatmanın gereği yok.Doktor değiştirmek lazım. Sonuçta onlar fabrika ürünü gibi tek kalemden çıkmıyorlar.İçlerinde iyileri var, vasatları var, çok iyileri var.
    Paraya düşkün olanları da var, önce insan diyenleri de var. Var oğlu var...

    Deneyeceğiz sürekli.
    Konu Dvrmchrkt tarafından (19-03-2016 Saat 07:23 PM ) değiştirilmiştir.
    Büyük aşklar ya sonsuzdur, ya da O’nsuz!.

Benzer Konular

  1. Antidepresan: korkular ve gerçekler
    By OKB KREDİX in forum Üyeler Konuşuyor / Dertleşiyor / Soru Soruyor
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05-12-2011, 12:26 AM
  2. sayısal gerçekler
    By mavigece in forum Gülmece / Eğlenmece Bölümü
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 20-06-2008, 09:09 PM
  3. erkeklerle ilgili gerçekler
    By BeYaZ_KeLeBeK in forum Gülmece / Eğlenmece Bölümü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24-05-2008, 07:20 PM
  4. sivilce hakkinda gercekler
    By benjaminfranklin in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03-04-2008, 02:35 PM
  5. Greyfurt hakkındaki bilinmeyen yeni gerçekler
    By mavigece in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14-02-2008, 04:53 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •