Yazıyı biraz anlatırmısın ingilizcesi iyi olmayanlar ve fizikten anlamayanlar için birde kendi düşüncelerini yer yerinden oynadı Tanrı parçacıgı bulundu diye.
Bu da alternatif bakış açısı.
http://phys.org/news/2015-02-big-qua...-universe.html
Büyük aşklar ya sonsuzdur, ya da O’nsuz!.
Yazıyı biraz anlatırmısın ingilizcesi iyi olmayanlar ve fizikten anlamayanlar için birde kendi düşüncelerini yer yerinden oynadı Tanrı parçacıgı bulundu diye.
Konu Talihsiz tarafından (05-03-2016 Saat 07:19 PM ) değiştirilmiştir.
Yazıyı akşama doğru çevireceğim.
Her dediklerine katıldığımdan değil de, farklı fikirlere de açık olmak gerekir.
Büyük aşklar ya sonsuzdur, ya da O’nsuz!.
anlamadım.....................
Büyük aşklar ya sonsuzdur, ya da O’nsuz!.
Biraz hızlı bir çeviri oldu ama idare edin.
Yeni bir kuantum denklemine göre; evrenin bir başlangıcı olmayabilir. Bu yeni model; kuantum düzeltme ifadelerinin Einstein ‘ın Genel İzafiyet Teoremine uygulanması ile elde edildi. Bu model, birden fazla problemi tek seferde çözerek karanlık madde ve karanlık enerjiye açıklama da getirebilir.Genel İzafiyet teoreminin tahminine dayanarak evrenin bir yaşının olduğu ve bu yaşın 13.8 milyar yıl olduğu neredeyse tüm bilimciler tarafından kabul görüyor. Evrenin başlangıçta bir tekillik (singularity) ya da sonsuz yoğunlukta bir noktadan genişlemiş, bu noktadan sonra Evren resmi olarak var olmuştur.
Elbette, Büyük Patlama tekilliği, genel göreliliğin matematiğinde direkt olarak ve hatta kaçınılmaz bir biçimde ortaya çıkar. Fakat matematik; yalnızca tekilliğin hemen sonrasında ne olduğunu izah edebilir, öncesi ya da sonrasını değil.Mısır’daki Benha University ve Zewail City of Science and Technology’den Ahmed Farag Ali:
"Büyük Patlama tekilliği genel göreliliğin en büyük problemidir; çünkü fizik kuralları o noktada işlevini yitirir." demektedir.
Ali ve Kanada, Alberta’daki University of Lethbridge’den makalenin eş-yazarı Saurya Das Physics Letters B ‘de Büyük Patlama tekilliğini ortadan kaldıran ve evrenin bir başlangıcı ve sonu yoktur diye ifade edilen yeni modellerini içeren makaleyi yayımladılar.
Geçmiş Fikirler Yeniden Gözden Geçiriliyor
Fizikçiler, kuantum doğrulama ifadelerinin özellikle Büyük Patlama tekilliğini bertaraf etme girişimi olarak uygulanmadığını bilhassa vurguluyorlar. Çalışmaları; fiziğin felsefesine katkılarıyla bilinen teorik fizikçi David Bohm’un düşüncelerine dayanıyor. 1950'li yıllardan itibaren Bohm klasik jeodezik kuantum yörüngeleri üzerine çalışıyor. Jeodezik, eğimli bir yüzeydeki iki nokta arasındaki en kısa mesafeyi inceleyen bilim dalıdır.
Makaleye göre; Ali ve Das bu Bohm yörüngeleri; Hindistan’da Presidency University in Kolkata’daki fizikçi Amal Kumar Raychaudhuri tarafından 1950’lerde geliştirilen denkleme uyguladılar.
Kuantum-düzenli Raychaudhuri denklemini kullanarak, Ali ve Das kuantum-düzenli Friedmann denklemlerini elde ettiler. Bu denklemler evrenin genişleyişi ve evrimini (Büyük Patlama’yı da içererek) genel görelilik bağlamında tanımlıyor. Her ne kadar kuantum kütle çekimi teorisi doğru olmasa da, model kuantum teorisi ve genel görelilikten unsurlar içeriyor. Böyle olsa bile Ali ve Das tam bir kuantum yer çekimi teorisi oluşturulduğunda kullanmayı ümit ederek sonuçlarını saklamaya devam ediyorlar.
Ne Tekillikler Ne de Karanlık Madde
Büyük Patlama tekilliğini öngörmeyen model,büyük çöküş tekilliğini dışlıyor. Genel Görelilikte, evrenin nihai kaderlerinden birisi de, tekrar küçülmeye başlaması ve büyük çöküşle birlikte tekrar sonsuz yoğunluktaki noktaya geri dönmesi.
Ali ve Das; Bohm yörüngeleri ve klasik jeodezi arasındaki temel farktan kaynaklı olarak, makalelerinde modellerinin tekilliklerden kaçındığını ifade ediyorlar. Klasik jeodezikler er ya da geç birbirini keser ve kesiştikleri noktalarda tekillikler meydana gelir. Ancak; Bohm yörüngeleri asla birbirlerini kesmez dolayısıyla da denklemlerde tekillikler görünmez.
Kozmolojik ifadelerde, bilimciler kuantum düzeltmelerinin karanlık enerji ihtiyacı olmadan birer kozmolojik sabit terimler ve bir ışıma terimi olarak düşünülebileceğini söylüyorlar. Bu terimler evreni sonlu boyutta tutar ve dolayısıyla da ona sonsuz bir yaş verir. Terimler aynı zamanda da kozmolojik sabit ve evrenin yoğunluğu araştırmalarında yakın tahminler geliştiriyor.
Yeni Kütle Çekim Parçacığı
Fiziksel açıdan bakacak olursak, bu model Evren'in bir kuantum sıvısı ile dolu ve bu sıvının bileşeni de kütle çekimsel kuvvetin aracı parçacığı olduğu düşünülen ve henüz varlığına dair herhangi bir kanıt bulunamamış “graviton” olabilir.
Modelle ilişkili bir başka makalede Das ve Rajat Bhaduri ile beraberce çalışarak modeli daha da ileri bir boyuta taşıdı. Gravitonların evrenin tüm evrelerindeki sıcaklıklarda Bose-Einstein yoğunlaşması oluşturabileceğini gösterdi.
Modelin, Büyük Patlama tekilliğini ortadan kaldırabilme, karanlık madde ve karanlık enerjiye dair açıklama geliştirme potansiyelinin var oluşu; fizikçileri bu yeni modellerini gelecekte daha dikkatli bir şekilde analiz etmelerini planlamaya itiyor. Gelecekteki çalışmaları, Evren içerisindeki ufak düzensizlik (inhomogeneous) ve eşyönsüz (anisotropy) bozuklukları hesaba katarak daha da kapsamlı hale gelecek. Ancak araştırmacılar, bu eklentilerin sonuçlarını dikkate değer ölçüde etkilemeyeceğini düşünüyor. Das, sözlerini şöyle bitiriyor:
Bu kadar basit düzeltmelerin, birçok sorunu bir seferde çözebildiğini görmek oldukça tatmin edici.
Konu Dvrmchrkt tarafından (06-03-2016 Saat 11:19 PM ) değiştirilmiştir.
Büyük aşklar ya sonsuzdur, ya da O’nsuz!.
Yazı için teşekkürler bilim ilerledikçe daha ne buluşlar olur kimbilir.
Rumuzundaki devrim ve evrimi birbirine yakın değerlendirirsek, pek tartışılası bir konu değil aslında. Zira fikir ayrılıkları çıkacaktır. Ben evrenin ve dünyanın oluşumunu patlama ya da gaz bulutları vb. fiziksel olaylardan ziyade itikadi anlamda hissetmiş biri olarak big bang le mi oldu tarzında hiç bir merakı da olmayan biriyim. Fikrimi sorarsan patlama oldu ya da olmadı. O, ol der ve olur. Kün Fe Yekün.
Teşekkürler yorumlar için. Şu an big bang halen en geçerli teori. Ama alternatif fikirlere ve sorgulamalara açık olmak ve değerlendirmek lazım
Büyük aşklar ya sonsuzdur, ya da O’nsuz!.
yazıyı hepsini okudum çok başarılı bir çeviri.Bu konuyu tartışmak veya yorum yapmak için bu konuda ciddi bilgi sahibi olmak ve bu teorilere inanmak gerekiyor.Bu sebeble fizik konularında bilgim olmasa da araştırılması konuşulması gereken önemli konulardan biridir.
Ona çok acıyordum, hiç mi âşık olmamıştı acaba, sevdiği biri yok muydu?
Yer imleri