İnsanın alışkanlıklarını değiştirmesi kendisini değiştirmesinden daha zor. Bunu başarabilen insan değişime de açık oluyor.. Alışkanlıklarımıza sevdiklerimize bağlı olduğumuzdan daha çok bağımlıyız.
İftarlık Gazoz.. Ne güzel filmdin.
Ege'yi, dönem insanlarını İslam ve Atatürk sevgisini uçlara taşırmadan bir arada olabileceğini abartmadan çok doğal anlaşmış. Özellikle böyle bir dönemde böyle mesaj yığını bir filmi çekebilmek korkusuzluk gerektiriyor. Gişe boş çekebilir çünkü. İçi boş Recep filmlerine alışık olan halkımız dönem filmlerine karşı "ön yargılı"
İrem ve Aslı ile gittik. Kuzenlerle vakit geçirmek ayrıca güzeldi. Uzun aralıklarla birbirimizi görebiliyoruz bir arada olmak iyi geldi.
Gece eve geç geldim. Bu yüzden sabah çok zor uyandım.
Hayatım daha maratonda. Henüz kısa mesafe koşularına bir kaç hafta var. İşlerin yoğunlaşıp kendime nasılsın diye soramayacağım zamanlar yakın.
Hadi bekliyorum artık o günleri.
Kendimi dinlemeyi değil iş yorgunluğunu çekmek istiyorum.
İnsanın alışkanlıklarını değiştirmesi kendisini değiştirmesinden daha zor. Bunu başarabilen insan değişime de açık oluyor.. Alışkanlıklarımıza sevdiklerimize bağlı olduğumuzdan daha çok bağımlıyız.
Bu dünyada ettiğini çekmek diye bir tabir öğretildi bizlere. Yaptıklarının cezasını bir şekilde ödeyeceğin için suçtan uzak durman için ortaya atılmış bir öğreti olabilir. Peki kaç kişi çekti cezasını burası muamma...
Ben en çok neyden korkarım bu soruyu soruyorum kendime. Düşündükçe bir sürü korku geliyor aklıma
Yanlış anlaşılmak
Terk edilmek
Yalnız ölmek
Elden avuçtan gözden düşmek
Parasız kalmak
Daha bir sürü şey...
Peki bu dünyada ne gibi bir kötülük yaptım diye düşünüyorum.
Beni idama götürecek bir suç işlemedim. Sadece beni seven belki bir zamanlar seven diyelim bu insanlara gereğince yakın olamadım. Ailem bunların başında.
Bu yüzden ceza kitabıma sanırım yalnız ölecek diye bir kader yazacak
Çok uzun aradan sonra bugün konuştuk.
Konuşmaz olaydım.. Hiç konuşmasaydım ve içimdeki vicdan azabıyla onu diri tutsaydım. Konuştum, söktü aldı içimdekileri..
Kadın milletine güven olmaz derler ya gerçekten atalar biliyor da söylüyor bu işi. Geçmişten bu yana kadın kısmından kazık yiye yine erkekler kadına güven duygusu konusunda duyarsızlaştıran atalarıma selam yolluyorum buradan.
Konuştuğumuz içeriği buraya yazamam. O özel, benim hala o geçmişim orada susarım işte ama benim içim alev gibiyken buz kesmiş bir sesle benimle konuşması zaten bana Allah belanı versin dedirtti.
Biz kendimizi akıllı sanıyoruz. Ama biz vicdanlıyız akıllı olan kadınlar...
Uyandım. Birazdan yazıcam
Birazdan yazıcam demişsin ama üzerinden 24 saat geçti??
İşler çok yoğun nefes almaya ve ancak uyumaya zaman buluyorum.
Ve tam bitti derken...
Fırsat vermiyor bitmesine. Ben yeni duruma kendimi alıştırayım derken her yerden hayatıma yeniden girmeye çalışıyor. Aciz bir anımda sil baştan birbirimizin olucaz.
Hayır bunu istemiyorum.
Saat 6.55
Uyandım. Duşumu aldım işe gidicem.
Bugün de yoğun.
Akşam nasıl haberlerle dönerim kestiremiyorum.
Görücez bunu hep beraber görücez.
---Sabah duş alma adeti Amerika ve Avrupa ülkelerinin filmlerinde tanık olduğum bir durum aslında. Kış günü yurdum insanı sabahın köründe pek duş almaz. Ben de geceden duş alır yatarım. Sıhhatler olsun.
---Hikayeni, aktivitelerini, rutinlerini hoş bir dille anlatıyorsun. Hem düzyazıda, devrik dizilimlerle şiirselliği tattırıyorsun, hem de bir serüven kıvamında sürükleyici ve merak uyandırıcı biçimde ilerliyor cümlelerin. hiç yorulmadığım, hiç bitmesin dediğim bir film tadı alıyorum paylaşımlarından.
---İnsanlara dur diyebilmek ile taviz vermek ve bulaşmamak arasındaki ince çizginin ne kadar yorucu olduğunu bilirim. Bir arada yaşamak, hakkını ezdirmemek ama beladan da uzak durmak ne zor uğraştır. Bu konuda kısmen gelişim gösterdiğime inanıyorum. Mesela trafikte hakkımı yedirtmeyi tercih ediyorum artık, hakkımı aramıyorum. Böylesi daha kolay ve daha güvenli oluyor. Elbette arda kalan, insanlara karşı nefret hissi oluyor.
---Yoğunluğunu mesain mi oluşturuyor. Ne iş yapıyorsun? Sıradan bir günün nasıl geçiyor?
Yer imleri