Hoş konu, çorbanın baharatı, balığın limonu, baklavanın fıstığı gibi adeta. Açtığın konu için teşekkür ediyorum. Aslında konun iki ayrı başlık muhteva ediyor. 1-Karşılaştığımız sorunların bizi geliştirmesi 2- Kader. İki mühim konu. Kader konusuna bu seferlik hiç temas etmeden diğer başlıkla ilgili bir iki ufak değerlendirme yapmak isterim...
Öylesine zor günler geçirdim ki, gençlik bunalımları, yaratılışı, varoluşu sorgulama, kontrolümü yitirme, sosyal çekimserlik, asosyallik, konsantrasyon güçlüğü, hiperaktivite, şiddetli kas ağrıları vs. yıllarım sürekli sorunlarla savaşmakla geçti. Fakat şu an kendime baktığımda, taşıdığım tüm değerlerimi, tüm öngörülerimi, algılarımı, sabrımı, tecrübemi, şahsiyetimi, kısacası sahip olduğum tüm özelliklerimi bu sıkıntılarıma borçlu olduğumu itiraf etmeliyim. Zayıf, hazırcı, isyankar bir karakter olmadım bu sayede. Savaşmayı, kanaat etmeyi, güç yetiremeyince de tahammül etmeyi öğreniyor insan. Elbette herşeyde olduğu gibi zorluklarla imtihan da iki kutup barındırır bünyesinde. Bazı insanlar ders alıp, kendini geliştirmeye odaklanabilirken, bazılarına da bu sıkıntılar fazla gelip tümden yoldan çıkabilir, bir hata yapabilirler. Sabır hem kullandıkça gelişen, hem de kullandıkça tükenen bir kavramdır.....Eğer bunca acıyla yıkanmasam ve bu imtihan ırmağına kendi iradem dışında daldırılmamış olsam, inanın bomboş bir insan olurdum. Kendime, sıkıntılarıma, ödediğim bedellere ve başıma gelen herşeye saygım var..Acının yoldan çıkardığı değil de, acının geliştirdiği insanlar olabilmemiz dileğiyle....
Yer imleri