8 sonuçtan 1 ile 8 arası

Konu: Kendi gerçeklerim

  1. #1
    Cahillik Dönemi elmaelma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2010
    Mesajlar
    708

    Standart Kendi gerçeklerim

    Sürekli oturur geçmişi düşünürüm, yatağa girince geçirdiğim günü düşünürüm. Yaptığım hatalar, eksiklikler, aşırılıklar.. Hiç kimseye anlatmadım. Ailem tedavi gördüğüm zamanki psikoloğum, arkadaşlarım veya sevgilim, hiç birine; fakat daha net görebilmek için bunları bir yere yazmak tekrar okumak iyi geliyor. Hatırlayabildiğim en geçmişe ineyim. Kimseye anlatmadığım anlatamadığım ne varsa uzunda olsa yazacağım.

    20'li yaşların başlarında evlenmiş annem ve babam. Kısa süre ben olmuşum. Aklım erecek yaşa gelene kadar, aralarında tartışmalar kavgalar çekip gitmeler gibi tatsızlıklar yaşamışlar. Beli umdukları gibi gitmedi evlilik bilemiyorum o kısmı.

    Aklımın yeni yeni erdiği zamanlar pek babamı görmedim, ya çalışır ya meşguldür. Annem ve babaannem, daha çok babaannem etkili olmuş üzerimde. Annem babaanneme sinirlendiği zaman senide babaannen yetiştirdi diyip isyan ederdi . Babaannem de çalışan biri olduğu için biraz tek başıma büyüdüm gibi oldu manevi açıdan.

    Annem anaokulunda çalışıyordu. Beni bırakacağı yer olmadığı için yanında götürüp getirirdi. Biraz büyüdükten sonra üst yaştakilerle eğitim almaya başladım. Kalem kağıt boyama okuma derken, baya bir şey kaptım ordan. İlk okul 1. sınıfa başlamadan okumayı sökmüş, belli başlı şeyleri yazabilir hale gelmiştim. Sonra ilk okul 1. sınıf başladı. 3 kere öğretmen değişti. Sene sonu son öğretmenim derslerden sıkıldığım ve silgilerle kalemlerle oynadığım için anneme beni sınıfta bırakmakla tehdit etmiş. Annem müdürle görüşmesine rağmen zar zor geçer notunu alabilmişim.

    Ve işte film şeridi burada kopuyor. 2. ve 3. sınıfı hatırlayamıyorum. 1. sınıfı ve tüm arkadaşlarımı hatırlarken ne oldu da 2. ve 3. sınıfı unuttum ben ? Yeni bir okula başladığımı sınıfın 1-2 kişi hariç hepsiyle kavga ettiğimi tenefüslerde sınıfta kös kös oturduğumu hayal meyal hatırlıyorum.

    Zar zor sınıf geçince annem bir uzmana danışmış. Biraz farklı olduğumu, düzeyi daha yüksek bir okulda eğitim görmemi önermiş. Bunun üzerinde normal ama iyi bir okula kaydımı almışlar. 4., 5. ve 6. sınıf bu okulda geçti. Her yılını, arkadaşlarımı az çok hatırladığım ilk defa bir öğretmeni sevebildiğim bir okul olmuştu. 7. ve 8 inci sınıfı 1. sınıfı okuduğum okula döndüm. Liseye geçiş sınavı öncesi yapılan deneme de okul geneli 3. olabildim.

    ..İşte bundan sonrası psikoluğa anlattığım bölüm

    Ders çalışma alışkanlığımın hiç olmaması hatta okuldan, defterden ve kitaplardan tiksinmem sınavda başıma bela oldu. Yinede güzel bir anadolu lisesine kendimi atabildim. Lise 1. başladı. 3. hafta sınıfın sözde en güzel kızı ile sevgili olduk. 4. hafta okul seçimlerine aday olmaya karar verdim sınıf sınıf gezip milletle tanışıyordum. 5. hafta adımı bilmeyen öğretmen yoktu.

    Asla bu kadar girişken olmamış tenefüste dahi dışarı çıkmayan biriyken bunun ters bir durum olduğu açıktı. 7. ve 8 inci haftalarda bir balon gibi söndü her şey. Deliymişim gibi rehberlik hocasına görünmemi önerdiler yetmedi ailemi çağırdılar. Zihnim, hayat, dünya tık etti durdu. Öğretmenin söylediklerini defterime yazacak kadar dahi aklımda tutamaz olmuştum. Tüm kazanımlarımı kaybettim. Her gece oturup hatayı bulmaya çalıştım. Bu bende depresyon ve anksiyeteyi başlatmış. Daha sonra doktor olayın bir manik atakla başladığını ardından depresyon ve anksiyetenin tetiklendiğini söyledi. Hayat enerjimi obsesif düşüncelere harcamışım.

    Bu düşünceler kompulsiyonlara dönüşmüş. Bu kompulsiyonlar lise 2,3 ve 4 te insanlara bana deli gözüyle bakmasına neden oldu. Ön yargıları had safhada, eleştirileri pek sert. Bu beni mutlu ediyordu, çünkü istediğim gibiydim. Hayatımın rezil olduğunu anlayana kadar. Benimle alay ettikleri zaman aa evet benle konuşuyorlar en azından diyordum. Şaka amaçlı sataştıkları zaman en azından 2 insanla iletişim kuruyorum diyordum. Tabi sadece eğleniyor ve dalga geçiyorlardı kim bilir.

    2 dostum kalmıştı, hani sağ ve sol omzunuzda 2 melek vardır. Çizgi filmlerde biri kötü biri iyi tasfir edilir. İşte ben o ikisiyle arkadaştım. Otobüs beklerken, tenefüslerde, yemek yerken konuşur sohbet ederdim. Hatta 3-4 ay kadar rahatsız etmemek için hep sırt üstü yattım. Yan dönerim de ezilirler diye. Bolca takıntım vardı. Temizlik, din, sayı, simetri, insanlar, bakışlar, sesler, mimik ve imalar. Herşeye dikkat eder takardım. Tek mola verdiğim an uyuduğum an.

    2 meleğe sorardım, bugün ne yiyelim. Hangi kanalı izleyelim. Otobüs neden geç kaldı kaç dk ye gelir. Şu sorunun cevabı sizce nedir. Sevmediğim bir soru çıkınca doğru bilsem bile yanlışı işaretlerdim. Doğru veya yanlış değildi önemli olan. Tek önemli iç sesim ve takıntılarım. Güveniyordum onlara beni doğru yola götüreceklerdi.

    Ama tüm lise hayatımı zehir etmişlerdi. Gerçek arkadaş edinmedim onların yerine geçtiler. Kafamı derse veremedim, aynı yazıyı 4 kere okumalı, sayfayı 4 harekette değişmeli, kafam 1 sn bile dalsa o cümleyi baştan almalıydım. Dışardaki kitaplara evde el süremez, evdekileri dışarı götürmezdim. Saatlerce banyo yapar aklımı ve vücudumu dinlendirmek için yatağa sürüne sürüne giderdim.

    Yatağa ulaşsam bile terliği nizami olarak yatağın köşesine koymam ve ayaklarımı 4 kere halıya sürüp yatağın içine almam 10 ile 15 dk lık bir süre alırdı. Bir şekilde bitti lise, üniversite es kazara kazandım. Sınıfın hakkımdaki itamları "uzaylı, büyücü, ajan, psikopati, seri katıl" iftihar duymalıyım . Bir yılı babamla kavga ede ede bitirdim. Gitmek istemiyordum, zorluyordu. Gidip üniversitede millete sataşıyor, hocalara küfür ediyor, çevreme zarar veriyordum. İşte bu yüzden o itamları hak ettim. Dayak attım dayak da yedim, baya aksiyonlu bir sene ardından üniversiteye ara verdim 1 yıl.

    1 yıl sonunda kaçınılmaz olan okuma zorunluluğu beni tekrar üniversiteye itti. Sezon başlamadan yaz aylarındayken henüz, o yaz keşfettiğim ve bana her şeyi unuttura bilen sesi ile "Amy Winehouse" un ölüm haberini aldım. Uyuşturucudan ölmüştü. Evde kimsenin olmadığı bir hafta sonu plan yaptım. En koay ve acısız nasıl ölürsünüz ?

    Bizzat denediğim tarifi veriyorum, dışarı çıktım bir yerlerde oturup alkol aldım. Eve dönerken 1L vodka aldım yanima ve biraz enerji içeceği. Küvete ayarında sıcak su dolarken, "Amy" nin bir kaç güzel parçasını dinliyordum. Bir yandan tam sarhoş olabilmek için daha çok alkol almaya devam ettim. Küvete girecektim orada fena çekilde sızacaktım. Bilincim kapalı iken kafam suyun altına kayardı nefessiz kalır giderdim. Buzlu bir bardak vodka ile zar zor banyoya attım kendimi. Bir yandan müziğe eşlik ediyor olabilirim. Küvete girdiğimi tam hatırlamıyorum.

    Sabah burnuma iğrenç bir koku geliyordu küvetin içindeydim. İnanılmaz bir baş ağrısı, halsizlik, mide bulantısı vardı. Dayanılacak gibi değildi. Yere kusmuşum. Küvetteki suyun içine kusmuşum. Gerisini siz tahmin edersiniz. İğrençliğin ötesi bir şey.

    Şimdi aklıma intihar gelince o manzara ve kokusu gözlerimin önüne gelir. Vodka ve enerji içeceğinin kokusunu alsam aynı şekilde o gece aklımda kaldığı ile gözümün önüne geliyor.

    O günden sonra fikirlerim, hedeflerim, isteklerim, amaçlarım hepsini çöpe attım. Benden istedikleri şu okulu oku 4 yıl bitir. İşe gir çalış evlen. Yuva kur sonra torun sev ve öl git. Sert bir dönüş oldu gibi. Vazgeçmedim hepsinden, hala aklımda. Belki ölene kadar askıya aldım. Hayat böyle daha basitmiş. Elde ettiklerim neler çıkarımlarım neler bilmiyorum. İleri ki zamanlarda göreceğim sanırım.. Sonuç ya hep ya hiç ten, en azından yaşıyorsun moduna geçiş yapmaktır. Kötü diyemem, can önemli bir şey. Diğer insanların haline bakıp şükretmeli.
    Konu elmaelma tarafından (12-01-2016 Saat 04:04 PM ) değiştirilmiştir.
    HAYALPEREST


  2. #2
    Karar Dönemi Recep - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2015
    Yer
    Kıbrıs
    Mesajlar
    309

    Arrow Winehouse

    Winehouse; omuriliğini uyuşturacak kadar fazla ispirtoyu kanında bir anda taşıdığı için hayatını kaybetti, doğrudan doğruya uyuşturucudan değil ama sayılıyor. İçki partisi işte. Küvetteki hâlini hayal ettim de psikolojim bozulur idi sanıyorum.

  3. #3
    Banned
    Üyelik tarihi
    Aug 2015
    Mesajlar
    286

    Standart

    çok zor bir çocukluk geçirmişssin tıpkı benim gibi....

  4. #4
    Banned
    Üyelik tarihi
    Jun 2015
    Mesajlar
    352

    Standart

    benim de 2 aydır meleklerim var. çok iyi geliyorlar bana. hayali bir dünyaya kaçış sonra iplerin hepten kopması filan hiçte fena olmuyor. çok özledim hepten kopmayı.

  5. #5
    dreamer8
    Guest

    Standart

    Yazının son paragrafı ile diğer kısımlarını farklı biri yazmış adeta. İnanılmaz bir can, renk, mantık, vakur bir tavır gelmiş son paragraftaki sana. Sanırım son bölüm senin bugününü, diğer kısımlar geçmişini anlatıyor. Epey mesafe katettiğini sevinerek söylemeliyim. Ölümü düşünmeyenimiz olmamıştır, herkes bir kere de olsa canına kıymayı ve bu dünyadan kaçıp gitmeyi düşünmüştür. İnsanların belki de 10.000 de 100.000 de biri intihar eylemini başarı(ölüm) ile gerçekleştiriyor. Kabul ediyorum, bu hayatın çok da yaşanır bir tarafı kalmadı, yapaylaştık, robotlaştık, besinler, bedenler, duygular, mimikler herşey hormonlu. Fakat işimize gelmediğinde çekip gidebileceğimiz bir yer olduğu fikrini aklımızdan çıkarmalıyız. Elini, kolunu, kirpiğini sakınan insan, tatlı canına kıyıyor, nasıl bir ruh halidir bu? İnsan, herşeyi dener, meraklıdır, asidir, heyecan arar, acı çeker ve çektirir, ilk olmayı, tek olmayı sever, canını hiçe sayıp dünya rekorları kırar, insan her haltı yer. Ama kendi irademizle ölme hakkımız olmadığını bilirsek, inanın çok daha kolay başediliyor herşeyle.

  6. #6
    Cahillik Dönemi elmaelma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2010
    Mesajlar
    708

    Standart

    Alıntı dreamer8 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Yazının son paragrafı ile diğer kısımlarını farklı biri yazmış adeta. İnanılmaz bir can, renk, mantık, vakur bir tavır gelmiş son paragraftaki sana. Sanırım son bölüm senin bugününü, diğer kısımlar geçmişini anlatıyor. Epey mesafe katettiğini sevinerek söylemeliyim. Ölümü düşünmeyenimiz olmamıştır, herkes bir kere de olsa canına kıymayı ve bu dünyadan kaçıp gitmeyi düşünmüştür. İnsanların belki de 10.000 de 100.000 de biri intihar eylemini başarı(ölüm) ile gerçekleştiriyor. Kabul ediyorum, bu hayatın çok da yaşanır bir tarafı kalmadı, yapaylaştık, robotlaştık, besinler, bedenler, duygular, mimikler herşey hormonlu. Fakat işimize gelmediğinde çekip gidebileceğimiz bir yer olduğu fikrini aklımızdan çıkarmalıyız. Elini, kolunu, kirpiğini sakınan insan, tatlı canına kıyıyor, nasıl bir ruh halidir bu? İnsan, herşeyi dener, meraklıdır, asidir, heyecan arar, acı çeker ve çektirir, ilk olmayı, tek olmayı sever, canını hiçe sayıp dünya rekorları kırar, insan her haltı yer. Ama kendi irademizle ölme hakkımız olmadığını bilirsek, inanın çok daha kolay başediliyor herşeyle.
    Geçmişten bugüne nasıl geldiysek, bugünden geleceğe de öyle gideceğiz. Geçmişte yaptığım hatalar bugünüme sebep olduysa, bugün yaptığım doğru şeyler geleceğime etki edecektir diye düşünerek çabalıyorum. Söylediğin bugünüm işte o doğru şeyleri yapabilen olması için çabalıyorum. Mesafe katettiğimi söyleyen ilk sen oldun. Bana moral verdi teşekkür ederim. Yazdığın diğer cümlelere katılıyorum.
    HAYALPEREST


  7. #7
    Süper Moderatör 9 ŞUBAT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    9.135

    Standart

    Alıntı elmaelma Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Geçmişten bugüne nasıl geldiysek, bugünden geleceğe de öyle gideceğiz. Geçmişte yaptığım hatalar bugünüme sebep olduysa, bugün yaptığım doğru şeyler geleceğime etki edecektir diye düşünerek çabalıyorum. Söylediğin bugünüm işte o doğru şeyleri yapabilen olması için çabalıyorum. Mesafe katettiğimi söyleyen ilk sen oldun. Bana moral verdi teşekkür ederim. Yazdığın diğer cümlelere katılıyorum.
    Sevgili elmaelma ,seni böyle moralli görmek çok sevindirdi .Aslında mutluluğun sırrını bulmuşsun ne yazık ki hayaller her zaman gerçekleşmeyebiliyor o zaman buna isyan etmek yerine onu kabullenmek ,ama zaman içerisinde de onu değiştirmeye hayallerimizi gerçekleştirmeye çalışmak en doğrusu .

    Aradan yıllar geçip insan olgunlaşmaya başlayınca hayata bakış açısıda doğal olarak değişiyor gelişiyor onceleri çok zor gelen şeyler yavaş yavaş anlamını yitirmeye hayattan çok daha fazla zevk almaya başlıyoruz .
    YA ÇARESİZSİZİNİZ YA DA ÇARE SİZSİNİZ

    Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..
    Benim ayakkabılarımı giy
    ve benim geçtiğim yollardan,
    sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
    Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
    Benim geçtiğim senelerden geç,
    benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk
    ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

    Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN

  8. #8
    Cahillik Dönemi elmaelma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2010
    Mesajlar
    708

    Standart

    Alıntı 9 ŞUBAT Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Sevgili elmaelma ,seni böyle moralli görmek çok sevindirdi .Aslında mutluluğun sırrını bulmuşsun ne yazık ki hayaller her zaman gerçekleşmeyebiliyor o zaman buna isyan etmek yerine onu kabullenmek ,ama zaman içerisinde de onu değiştirmeye hayallerimizi gerçekleştirmeye çalışmak en doğrusu .

    Aradan yıllar geçip insan olgunlaşmaya başlayınca hayata bakış açısıda doğal olarak değişiyor gelişiyor onceleri çok zor gelen şeyler yavaş yavaş anlamını yitirmeye hayattan çok daha fazla zevk almaya başlıyoruz .
    Çok doğru 9Şubat, insanın her istediği önüne sunulmuyor muş, isyan etmek yerine söylediğin gibi gerçekleştirmeye çalışmak en doğrusu. Zamanla anlıyor insan, olgunlaşıyoruz gün geçtikçe. 1 yılda bile neler değişiyor insan hayret edebiliyor.
    HAYALPEREST


Benzer Konular

  1. Kendi kalemimden
    By alpha in forum Hikayeler & Yazılar
    Cevaplar: 9
    Son Mesaj: 18-04-2015, 09:38 PM
  2. Kendi bilinçaltına inmek??
    By ütopya mühendisi in forum Tanışma Köşesi
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 11-12-2011, 02:19 PM
  3. Kendi içinizde yolculuk...
    By kumsal1980 in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09-06-2010, 01:21 PM
  4. Buda kendi şiirim...
    By ilkadım in forum Psikoloji FORUMU Chat Odası
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 03-01-2010, 06:58 PM
  5. Kendi Engelli Ama ,Ona Engel Yok..
    By Nefertiti in forum Paylaşım Köşesi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 07-11-2007, 12:19 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •